Turkish example sentences with "dokuz"

Learn how to use dokuz in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

On, on bir, on iki, on üç, on dört, on beş, on altı, on yedi, on sekiz, on dokuz, yirmi.

Bir, iki, üç, dört, beş, altı, yedi, sekiz, dokuz, on.

Yüz, iki yüz, üç yüz, dört yüz, beş yüz, altı yüz, yedi yüz, sekiz yüz, dokuz yüz, bin.

Güneşin etrafında dönen dokuz gezegen vardır, Dünya onlardan biridir.

Saat dokuz oldu bile.

Benim çok eğitimli annem az önce bize dokuz gezegeni gösterdi.

Kaptan on dokuz yaşındayken denize gitti.

Otobüs servisi dokuz ve on arasında iyi değil.

Benim saatime göre tam dokuz.

Toplam olarak ailemde dokuz kişi vardır.

Dokuz milyon insan seçimde oy kullandı.

On dokuz devlet 1816 seçimlerinde oy kullandı.

Tom tam dokuz yarda aldı.

Ben dokuz saat uyudum.

Bir kedi dokuz canlıdır.

O, New York'a giden dokuz otobüsüne bindi.

Dokuz olduğunu söyledi.

Saat onu dokuz geçiyor.

Bayan Smith'i dokuz yıldır tanıyorum.

Babam kırk dokuz yaşında öldü.

Avusturya, Orta Avrupa'da parlamenter bir cumhuriyettir ve dokuz federal eyaletten oluşur.

Saat dokuz çeyrek.

Saat dokuz. Maalesef gitmek zorundayım.

Büyükbabam seksen dokuz yaşına kadar yaşadı.

Saat dokuz otuz.

Kediler dokuz canlıdır.

Dokuz çiçek aldım.

O, dokuz yardın tamamını satın aldı.

On dokuz yaşındayım.

On iki rengin bir toplamı için üç ana renk ve dokuz ikinci derecede renk vardır.

Az önce dışarıda giydiğim sarı ayakkabı çifti ve bileğimdeki saat yaklaşık dokuz yıllık.

Onun eşi ondan kaç yaş küçük dokuz mu on üç mü yoksa on dört mü?

Bizim okulun dokuz sınıfı var.

Dokuz yaşındayken Almanya'dan İngiltere'ye taşındım.

Ben genellikle dokuz da yatarım.

Akşam yemeği saat dokuz otuzda servis edildi.

Dokuz yaşında daktilo ile yazmayı öğrendim.

Tom, her gece en az dokuz saat uykuya ihtiyaç duyar, yoksa çalışamaz.

Dokuz canlıymışsın!

On dokuz yaşımdan beri sigara içiyorum.

Halk hikayelerine göre kediler dokuz canlıdır.

Pekin'de dokuz milyon bisiklet var.

Bir, üç, beş, yedi ve dokuz tek sayılardır.

Akşam karanlığında, yirmi dokuz kişilik bir grup o otele geldi.

Beethoven dokuz senfoni yazdı.

Dokuz FIFA yetkilisi tutuklandı ve şantaj ve rüşvet ile suçlandı.

Yirmi dokuz yıldır Çernobil'de radyasyona maruz kalmış tilkiler artık insanlardan korkmuyor ve onların ellerinden yemeye hazırlar.

Ben orada tereddüt ederek ayakta dururken, bir grup asker restorana girdi, belki sekiz ya da dokuz genç adam.

Dokuz saat uykuya ihtiyacım var.

Saat dokuz.

Londra'ya dokuz Şubat sabahında vardım.

Doksan dokuz cevapsız arama var.

Sıfır, bir, iki, üç, dört, beş, altı, yedi, sekiz, dokuz, on.

Kütüphanede dokuz kız, üç oğlan var.

Kütüphanede dokuz kız ve üç oğlan var.

Doksan dokuz her zaman beni güldürür.

Dokuz saat uyudum.

Dokuz aydan beri Türkçe öğreniyorum.

Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar.

Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlarmış.

"Saat dokuz" dedi.

Tom'un babası dokuz ya da ondan önce asla eve geri gelmedi.

Bir kedinin dokuz canı vardır.

Modern bilgisayarlar saniyede on üzeri dokuz (10^9) işlem yapıyor.

Yarın gece saat dokuz olur mu?

Şubat artık yıllarda yirmi dokuz çeker.

O sadece on dokuz yaşındayken onun bekaretini aldı.

Ben on dokuz yaşındayken evlendim.

Tom Boston'a geldiğinde on dokuz yaşındaydı.

Üç kere üç dokuz yapar.

Ailemde dokuz kişi var.

Mary hala ölümünden dokuz ay sonra umutsuzca Tom'u özlüyor.

Osamu Dazai otuz dokuz yaşındayken kendini öldürdü.

Tom doksan dokuz yaşındayken öldü.

Diğer insanlar dokuz ya da on saat uykuya ihtiyaç duyarlar.

Ben bin dokuz yüz yetmiş iki yılında doğdum.

O dokuz binin üzerinde!

Ben yirmi iki kasım bin dokuz yüz kırk sekizde doğdum.

Dokuz eksi altı kaçtır?

Kahvaltı saat dokuz buçuktadır.

O dün gece saat dokuz civarında geri geldi.

Kleopatra çok akıllıydı. O en az dokuz dil konuşuyordu.

Değişim dokuz pezoydu.

Bugüne kadar dokuz ülkeden daha fazlasını ziyaret ettim.

O saatin dokuz olduğunu söyledi.

Bir fırtına rüzgarın hızı saatte yüz on dokuz kilometreyi aştığında kasırgaya dönüşür.

Bir fırtına rüzgarın hızı saatte yüz on dokuz kilometreye ulaşırsa kasırga olur.

İspanyolca parti için on dokuz mezun vardı.

Saat dokuz civarında ben tekrar yolumda olacağım.

Ben bugüne kadar dokuz ülkeden fazla fazlasını ziyaret ettim.

Dedem kırk dokuz yaşında iken Brezilya'ya göç etti.

Dokuz gün Atina'da kalacağım.

Mary doksan dokuz yıl yaşadı.

Onun on dokuz yaşındayken şampiyon olması şaşırtıcı.

Yaklaşık dokuz öğrencimiz var.

Bu malzemenin dört metresi dokuz franka mal oluyor; Bu nedenle, iki metresi dört buçuk frank mal olur.

Onun erkek kardeşi dokuz yıl önce neredeyse bir trafik kazasında ölüyordu.

Dedem doksan dokuz yaşına kadar yaşadı.

O şimdiye kadar dokuz insansı robot yapmıştı ama onların hepsi tanıtım modelleriydi.

Seçimde dokuz milyon kişi oy kullandı.

"Ben kimya testinden dokuz aldım. Ya sen?" "Aynısını."

Also check out the following words: partiye, çağırdı, fazla, yersen, şişmanlarsın, Golfün, hayranıyım, İnsanlar, savaştan, korkar.