Turkish example sentences with "elli"

Learn how to use elli in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Bu otobüs elli kişilik.

Britanyalı kadınların yüzde elli ikisi çikolatayı sekse tercih ediyor.

Yüz elli kişi maraton yarışına girdi.

On, yirmi, otuz, kırk, elli, altmış, yetmiş, seksen, doksan, yüz.

Banka elli dolarlık çekinizi nakit olarak ödeyecek.

Babam elli yaşında.

Firari buradan elli kilometre uzaktaki küçük bir kasabada ortaya çıkmış, ama sonra gözden kaybolmuş.

Yüz elli bin çiftin, 2006 yılında Shanghai'da evlenmesi bekleniyor.

Paris'e elli kilometre uzakta bulunuyor.

Hoover oyların yüzde elli sekizini kazandı.

Tom bir günde yaklaşık elli telefon konuşması yapar.

Nehir karşıdan karşıya elli yardadır.

Toplam olarak elli kişi vardı.

Adam elli yıl ülkeyi yönetti.

Jack elli mil yürümekten dolayı yorgundu.

Tom, benim yiyebileceğimden daha çok sosisli sandviç yiyebileceğine benimle elli dolara bahse girdi.

Tom elli mekik yaptı.

Onun elli doları vardı.

O, elli yaşın üzerinde olmalı.

Yaklaşık elli dolar ödedim.

Ben o gün elli mil sürdüm.

Sen bana sadece elli sent verdin.

Bir dakikada elli kelime yazabilirim.

Bu otobüs elli kişi alabilir.

O çoktan elli yaşından daha fazla olduğunu, tam olarak elli beş olduğunu söyledi.

O çoktan elli yaşından daha fazla olduğunu, tam olarak elli beş olduğunu söyledi.

Bu kütüphanede elli binden fazla kaynak var.

Onun, tahminen, elli bin yeni var.

Okulumuz elli yıllıktır.

Bu saat yaklaşık elli bin yene mal olur.

Senden elli dolar ödünç almak istiyorum.

Geçen yıl en az elli film seyrettim.

Bu, yüz elli nüfuslu küçük bir kasaba.

Otobüse elli kişi binebilir.

Son on yılda fiyatlar yüzde elli arttı.

Amerika'da elli eyalet vardır.

O şapka yalaşık elli dolara mal oldu.

Şiddet olayında elli beş kişi öldü.

Tahminimce bizim öğretmen elli yaşın üzerinde.

Otel elli misafir ağırlayabilir.

Bu köyde elli aile var.

Uçakta elli yolcu vardı.

Çiftlik fiyatları yüzde elli beş düştü.

Bu kazak elli dolardan daha fazla eder.

Projeye elli dolar katkıda bulundu.

Hawaii'de bir araba kiralamak ona elli dolara mal oldu.

Yalnız iki karar verdiğinden dolayı yılda sadece bir hata yapan insan zamanla ilgili yüzde elli hatalıdır.

Ülke nüfusu yaklaşık elli milyona ulaştı.

Elli tane yıldız var.

Bu köyde elli aile yaşıyor.

Geçen yıl en az elli film izledim.

Sadece elli kişi geldi.

“Doğum gününde kaç mum söndürdün?” “Elli altı.”

Deney başarılı olmalı. Sonraki şans elli yıl içinde ortaya çıkacaktır.

Yarışta elli tane katılımcı vardı.

Süpermarkete yakın, elli numaralı evde yaşıyoruz.

Yarışmada elli gönüllü var.

Bu küçücük köyde elli tane aile yaşar.

Amerikan bayrağının elli tane yıldızı vardır.

Dikkat! Muayene odası elli ikinci kattadır, yirmi dört ve yirmi altıncı muayenehaneler arasında.

Dikkat! Muayenehane odası elli ikinci katta, yirmi dört ve yirmi altıncı odaların arasındadır.

Elli develi bir kervan, çölde yavaş yavaş ilerliyordu.

Elli tane deveden oluşan bir kervan, çölde yavaş yavaş ilerledi.

O, elli yıldır serviste.

Elli santigrad derecenin üzerindeki sıcaklıklara maruz kalma.

Otobüs şoförü, Tom'un bilet ücreti için elli dolar uzatmasından etkilenmedi.

Fatura elli dolar tuttu.

Televizyon ve bilgisayar gibi şeyler elli yıl önce hayal edilememişti.

Boston'da elli dakikalık bir konaklamamız var.

Dört yüz elli siyah pilot gruptaydı.

Emet şimdi yaklaşık elli yaşında.

Elli lira bozar mısın?

Japon halkının kişi başına düşen pirinç tüketimi yaklaşık elli yıl önce olanın yarısı.

Bu kulüpte elli üye bulunmaktadır.

Birlikte elli devlet var.

Bu küçücük köyde elli aile yaşıyor.

Her yıl, yüz elli bin turist etkileyici manzara ve harika plajlardan zevk almak için bu adaya gelir.

Elli yıl daha ot gibi yaşamaktansa şimdi ölmeyi tercih ederim.

O elli beş kilogram ağırlığında.

Bu kulübün elli üyesi var.

En az elli bin kişi orayı ziyaret etti.

O en fazla elli dolar ödeyecek.

O, evini yüz elli bin avroya sattı.

O elli dolardan daha azdı.

Üye olmayanlar elli dolar daha ödeyecek.

Bu kazak elli dolardan daha fazla.

Bu gömlek elli dolardan daha fazlaya mal olur.

Köpeğimi kısırlaştırmak için elli dolar harcadım.

O zaman Tom'un cebinde elli doları vardı.

Otobüs elli kişi alır.

Son elli senedir canını dişine takıp çalışıyor! Kendini tükenmiş hissetmesi çok normal!

Araba için yüzde elli peşin verdim.

Her bir egzersiz elli defa yapılmalı.

Japonya elli yıl önce olduğundan çok farklı.

Elli yaşından sonra yeni bir dil öğrenmek o kadar kolay değil.

Bu, elli yıl içinde yaşadığımız en sıcak yaz.

Tom yarışın banko atına elli dolar yatırdı.

Ben elli sayfa daha okudum.

O yaşlı adam elli yıldır ev yapımı viski imal etmekteydi.

O yaşlı adam elli yıldır kaçak içki imal etmekteydi.

O yaşlı adam elli yıldır kaçak viski imal etmekteydi.

Also check out the following words: yıldır, ilk, defa, film, izledim, bekarım, evdeyim, Londra'dayken, Mary, John'la.