Turkish example sentences with "veya"

Learn how to use veya in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Elmalar kırmızı veya yeşildir.
Translate from Turkish to English

Tatlı su balıkları arasındakilerden bazıları korunmaktadır. Onları yakalamak veya satın almak yasadışıdır.
Translate from Turkish to English

Kasabada veya kasabanın yakınında bir veya iki büyük fabrika kurulduysa, insanlar iş bulmaya gider, ve yakında bir endüstriyel alan büyümeye başlar.
Translate from Turkish to English

Kasabada veya kasabanın yakınında bir veya iki büyük fabrika kurulduysa, insanlar iş bulmaya gider, ve yakında bir endüstriyel alan büyümeye başlar.
Translate from Turkish to English

Sosyal ağlarda hırsızlar, sahteciler, sapıklar veya katiller olabilir. Güvenliğiniz için onlara inanmamanız gerekir.
Translate from Turkish to English

Çay veya kahve ister misin?
Translate from Turkish to English

Eğer tamsayı sadece sıfırdan büyük veya eşit ise tamsayı doğaldır.
Translate from Turkish to English

"Esperanto: Avrupa veya Asya dili" denemesinde Claude Piron, Esperanto ve Çince arasındaki benzerliği gösterdi ve Esperanto'nun yalnızca Avrupa merkezli olduğunu ortaya koydu.
Translate from Turkish to English

Ana ve çocuk özel ihtimam ve yardım görmek hakkını haizdir. Bütün çocuklar, evlilik içinde veya dışında doğsunlar, aynı sosyal korunmadan faydalanırlar.
Translate from Turkish to English

Her şahsın, gerek kendisi gerekse ailesi için, yiyecek, giyim, mesken, tıbbi bakım, gerekli sosyal hizmetler dahil olmak üzere sağlığı ve refahını temin edecek uygun bir hayat seviyesine ve işsizlik, hastalık, sakatlık, dulluk, ihtiyarlık veya geçim imkânlarından iradesi dışında mahrum bırakacak diğer hallerde güvenliğe hakkı vardır.
Translate from Turkish to English

Halkın iradesi kamu otoritesinin esasıdır; bu irade, gizli şekilde veya serbestliği sağlayacak muadil bir usul ile cereyan edecek, genel ve eşit oy verme yoluyla yapılacak olan devri ve dürüst seçimlerle ifade edilir.
Translate from Turkish to English

Her şahıs, doğrudan doğruya veya serbestçe seçilmiş temsilciler vasıtasıyla, memleketin kamu işleri yönetimine katılmak hakkını haizdir.
Translate from Turkish to English

Her ferdin fikir ve fikirlerini açıklamak hürriyetine hakkı vardır. Bu hak fikirlerinden ötürü rahatsız edilmemek, memleket sınırları mevzubahis olmaksızın malümat ve fikirleri her vasıta ile aramak, elde etmek veya yaymak hakkını içerir.
Translate from Turkish to English

Herkesin, fikir, vicdan ve din hürriyeti hakkı vardır; bu hak, din veya kanaat değiştirmek hürriyeti, dinini veya kanaatini tek başına veya topluca, açık olarak veya özel surette, öğretim, tatbikat, ibadet ve ayinlerle izhar etmek hürriyetini içerir.
Translate from Turkish to English

Herkesin, fikir, vicdan ve din hürriyeti hakkı vardır; bu hak, din veya kanaat değiştirmek hürriyeti, dinini veya kanaatini tek başına veya topluca, açık olarak veya özel surette, öğretim, tatbikat, ibadet ve ayinlerle izhar etmek hürriyetini içerir.
Translate from Turkish to English

Herkesin, fikir, vicdan ve din hürriyeti hakkı vardır; bu hak, din veya kanaat değiştirmek hürriyeti, dinini veya kanaatini tek başına veya topluca, açık olarak veya özel surette, öğretim, tatbikat, ibadet ve ayinlerle izhar etmek hürriyetini içerir.
Translate from Turkish to English

Herkesin, fikir, vicdan ve din hürriyeti hakkı vardır; bu hak, din veya kanaat değiştirmek hürriyeti, dinini veya kanaatini tek başına veya topluca, açık olarak veya özel surette, öğretim, tatbikat, ibadet ve ayinlerle izhar etmek hürriyetini içerir.
Translate from Turkish to English

Her şahıs tek başına veya başkalarıyla birlikte mal ve mülk sahibi olma hakkına sahiptir.
Translate from Turkish to English

Bu genç ve yaşlı, zengin ve fakir, Demokrat ve Cumhuriyetçi, siyahi, beyaz, Hispanik, Asyalı, Amerikan yerlisi, eşcinsel, düz, engelli ve engelsizler tarafından konuşulan cevaptır. Sadece bir bireyler koleksiyonu veya bir kırmızı ve mavi eyaletler koleksiyonu asla olmadığımızı belirten, dünyaya mesaj gönderenler Amerikalılardır. Biz, ve her zaman Amerika Birleşik Devletleri olacağız.
Translate from Turkish to English

Aşama 1. 0.5 litre bitkisel yağı (herhangi bir içyağı veya yağın ve içyağının bir karışımı) yüksek ateşte çömlekte ısıtın, 400 gram doğranmış soğan ekleyin, soğanlar sarı bir renge ulaşana kadar kızartın, sonra da 1 kilogram et (hangi cins olursa olsun) ekleyin.
Translate from Turkish to English

Ken veya Tony'den hangisi daha hızlı koşar.
Translate from Turkish to English

Lenny'nin nasıl çiğnemeden veya boğulmadan tam bir sosisli sandvici yutabildiğine bak? Bu nedenle üst idare onu bu kadar fazla sever.
Translate from Turkish to English

Pastırma veya sosis ister misiniz?
Translate from Turkish to English

Bir kiraz veya ananas ile kokteyli dekore edebilirsin.
Translate from Turkish to English

Yağmurlu veya güneşli fark etmez, hava nasıl olursa olsun açılış töreni saat dokuzda başlayacak.
Translate from Turkish to English

Yağmurlu veya güneşli fark etmez, atletizm yarışması düzenlenecek.
Translate from Turkish to English

Onların okuyamaması veya hiç yazmaması anlamında onlar cahil değiller.
Translate from Turkish to English

Çorba veya salata seçeneğiniz var.
Translate from Turkish to English

Herhangi bir şikâyet veya önerilerinizi aşağıdaki e-posta adresine gönderin.
Translate from Turkish to English

Yorgun görünüyorsun. Bir veya iki saat istirahat etmelisin.
Translate from Turkish to English

Madde katı, sıvı veya gaz olarak bulunabilir.
Translate from Turkish to English

Çok kısa bir uyarı veya açıklama akıllı bir kişi için yeterlidir.
Translate from Turkish to English

Helen'in forumu bir veya iki fırın eldiveni kullanılıp kullanılmayacağı üzerine uzlaşmaz bir bölünme yaşadı.
Translate from Turkish to English

Deniz yoluyla mı veya hava yoluyla mı seyahat edersiniz?
Translate from Turkish to English

Hiç erkek kardeşin veya kız kardeşin var mı?
Translate from Turkish to English

Şarkı söylemek dürüst ve zevk veren bir eğlence, ama insan müstehcen şarkılar söylememeye veya dinlememeye dikkat etmeli.
Translate from Turkish to English

Binlerce insan öldürüldü veya yaralandı
Translate from Turkish to English

Yüzlerce insan öldürüldü veya yaralandı.
Translate from Turkish to English

Birçok Birlik askeri öldürüldü veya yaralandı.
Translate from Turkish to English

Sürgünlerin çoğu öldürüldü veya esir alındı ​​.
Translate from Turkish to English

Altı yüz bin asker öldürüldü veya yaralandı.
Translate from Turkish to English

Tom onu banyo suyunun içine koyabilir, veya onu temizlemek için kullanabilir ve mutfağını sterilize edebilir, ya da onu bir haşarat kovucu olarak kullanabilir.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary haftada iki veya üç kez biftek yiyorlar.
Translate from Turkish to English

Tony, bir dükkân veya bir fabrikada çalışmak istemiyordu.
Translate from Turkish to English

Tom her yıl iki veya üç kamera satın alır.
Translate from Turkish to English

Herkesin yarattığı, her türlü bilim, edebiyat veya sanat eserlerinden mütevellit manevi ve maddi menfaatlerin korunmasına hakkı vardır.
Translate from Turkish to English

"Simya" kelimesi günümüz Japonya'sında, inandıkları hiçbir ahlâk değeri olmayan siyasetçilerin veya din madrabazlarının gayr-ı ahlâki yollardan para kazanmalarını ifade etmek sadedinde münhasıran mecazi manasıyla kullanılır.
Translate from Turkish to English

Bu ülkede, biz, yükvücut bir millet, yekvücut bir halk olarak yücelir veya düşeriz. Gelin, siyasetimizi uzun zamandır zehirleyen o aynı partizanlık, detaycılık ve hamlık duygularının cazibesine, hep birlikte karşı koyalım.
Translate from Turkish to English

O bir kedi mi veya bir köpek mi?
Translate from Turkish to English

O şimdi hangi dilde konuşuyor, bu İngilizce, Fransızca veya Almanca mı?
Translate from Turkish to English

Mesajınız aşağıdaki kişi veya dağıtım listesine iletilemiyor.
Translate from Turkish to English

Bu projeyi kullanabilir veya katkı yapabilirsin.
Translate from Turkish to English

Bu projeye katkı yapabilir veya kullanabilirsin.
Translate from Turkish to English

Et veya balık?
Translate from Turkish to English

Acelen yoksa çaya veya başka bir şeye ne dersin?
Translate from Turkish to English

Bir fincan çaya veya başka şeye ne dersin, acelen yoksa.
Translate from Turkish to English

Öksürüğün veya soğuk algınlığın mı var?
Translate from Turkish to English

O evli değil ve kız kardeşi veya erkek kardeşi yok.
Translate from Turkish to English

Roka veya herhangi bir acı yeşilliğe dayanamam.
Translate from Turkish to English

Pencere kenarında veya koridorda mı koltuk istersiniz?
Translate from Turkish to English

O bizimle aynı fikirde olabilir veya olmayabilir.
Translate from Turkish to English

Tanrı algısı, ilk insan veya ilk insanlarda var mıydı?
Translate from Turkish to English

Bir ağaç gölgesinde hamağa ve göl veya deniz manzarasına ihtiyacım var.
Translate from Turkish to English

Adalet, zengine veya fakire göre değişen bir şey olmamalı.
Translate from Turkish to English

Ölmek veya ölmemek. İşte bütün mesele bu.
Translate from Turkish to English

Lider olmak istersem olurum veya olmak istemezsem olmam.
Translate from Turkish to English

Bir bakış veya bir kas hareketi bile düşünceyi belli eder.
Translate from Turkish to English

İnsanları kıyafetiyle aracıyla veya statüsüyle yargılamaya devam edecek miyim?
Translate from Turkish to English

Benim birinci olmam veya olmamam veya olamamam seni ve arkadaşlarını neden bu kadar alakadar ediyor?
Translate from Turkish to English

Benim birinci olmam veya olmamam veya olamamam seni ve arkadaşlarını neden bu kadar alakadar ediyor?
Translate from Turkish to English

Beni üniforma veya sivil kıyafet pek enterese etmiyor.
Translate from Turkish to English

Çember veya çemberler, işte bütün mesele bu.
Translate from Turkish to English

Herkesin yanlışı veya doğrusu kendine.
Translate from Turkish to English

Kimseye suç yüklemiyorum veya yapılanları suç olarak da görmüyorum.
Translate from Turkish to English

Tek eşlilik veya çok eşlilik arasında bir seçim mi yapmalı insan?
Translate from Turkish to English

Sizin iyi veya kötü demenizle ben iyi veya kötü olmak istemedim.
Translate from Turkish to English

Sizin iyi veya kötü demenizle ben iyi veya kötü olmak istemedim.
Translate from Turkish to English

Ben Dünya'ya nefret veya savaş getirmeye gelmedim.
Translate from Turkish to English

Herkesin eşi veya partneri kendine güzeldir.
Translate from Turkish to English

Onlar demedi mi erken veya geç gelebilir diye?
Translate from Turkish to English

Kimsenin lehine veya alehine değilim.
Translate from Turkish to English

Gerçek veya vakıa ? Hangisi daha fazla tercihe layıktır?
Translate from Turkish to English

Ölmek veya öldürmek bir şeylerin çözümü olamaz.
Translate from Turkish to English

Beni veya babamı bilmiyorsun.Eğer beni biliyorsan babamı da bilirsin.
Translate from Turkish to English

Beni veya babamı tanımıyorsun.Eğer beni tanırsan babamı da tanırsın.
Translate from Turkish to English

Birleşik Devletler'deki lokantalarda sigara içilen veya sigara içilmeyen bölümlerde oturmayı seçebilirsiniz.
Translate from Turkish to English

Bu bir aygır veya kısrak mı?
Translate from Turkish to English

Bir insanı hobisi var yok diye değerlendirebilir misiniz, veya yapmış olduklarını iş dışında da yapıp yapmamasına göre?
Translate from Turkish to English

Kadınların veya küçük çocukların size ne dediklerini anlamakta güçlük çekiyor musunuz?
Translate from Turkish to English

Düşüncelerimi kimseyi etkilemek için veya bir makama gelmek için de söylemedim.
Translate from Turkish to English

Bundan bir veya iki kez bahsettiğimi hatırlıyorum.
Translate from Turkish to English

Çorba veya salata ile geliyor.
Translate from Turkish to English

Öksürürken, hapşırırken veya esnerken ağzınızı kapatın.
Translate from Turkish to English

Bazı uydular patladılar veya çarpıştılar.
Translate from Turkish to English

Birkaç günlüğüne hiçbir şey yememek veya içmemek ölümle sonuçlanabilir.
Translate from Turkish to English

Bunlar senin veya benim çoraplarım mı?
Translate from Turkish to English

Ayıların uyuma ve yatma pozisyonları ısınmak veya serinlemek istemelerine bağlıdır.
Translate from Turkish to English

Gelecek hafta sana yazacağım veya seni arayacağım.
Translate from Turkish to English

Tom sigara içmez veya içki içmez.
Translate from Turkish to English

Lütfen Çince veya İngilizce cevap verin.
Translate from Turkish to English

Ceketimin para veya başka şeyler saklayabileceğim gizli bir cebi var.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: mavi, gökte, yüzüyor, bisikleti, gözlerim, gitmen, fark, yaratmayacak, Mohan, top.