Turkish example sentences with "kırmızı"

Learn how to use kırmızı in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Elmalar kırmızı veya yeşildir.
Translate from Turkish to English

Bu elma çok kırmızı.
Translate from Turkish to English

Kırmızı şarap, et ile iyi gider.
Translate from Turkish to English

Bu genç ve yaşlı, zengin ve fakir, Demokrat ve Cumhuriyetçi, siyahi, beyaz, Hispanik, Asyalı, Amerikan yerlisi, eşcinsel, düz, engelli ve engelsizler tarafından konuşulan cevaptır. Sadece bir bireyler koleksiyonu veya bir kırmızı ve mavi eyaletler koleksiyonu asla olmadığımızı belirten, dünyaya mesaj gönderenler Amerikalılardır. Biz, ve her zaman Amerika Birleşik Devletleri olacağız.
Translate from Turkish to English

Kırmızı bir spor araba aldım.
Translate from Turkish to English

Kırmızı şarabı beyaz şaraba tercih ederim.
Translate from Turkish to English

Bir kırmızı araba ve bir beyaz olanı gördüm.Kırmızı olan beyaz olandan daha hoş görünüyordu.
Translate from Turkish to English

Amerikan bayrağının renkleri kırmızı, beyaz ve mavidir.
Translate from Turkish to English

Bir kırmızı şarap, lütfen
Translate from Turkish to English

Bir kurnaz avcı, Christopher Columbus bir zamanlar kırmızı bir başlık giydi ve ormana gitti. Şüphesiz, o büyük kötü kurdu cezbetti, onu yakaladı, ve bağıran kurdu gemisine geri götürdü.
Translate from Turkish to English

Bifteğe çoğu zaman kırmızı şarap eşlik eder.
Translate from Turkish to English

Biftek ve kırmızı şarap iyi bir kombinasyon yapar.
Translate from Turkish to English

Kırmızı çatılı o ev Tom'un evidir.
Translate from Turkish to English

Onlar genellikle kırmızı ışıklarda parmaklarını şakırdatırlar.
Translate from Turkish to English

Ben kırmızı ceket sevmiyorum.
Translate from Turkish to English

Şu kırmızı binaya bak.
Translate from Turkish to English

O kırmızı kravat takım elbisene uymuyor-Niçin yeşil olanını takmıyorsun?
Translate from Turkish to English

O kırmızı elbise ona yakışıyor.
Translate from Turkish to English

O kırmızı kazak üzerinde iyi görünüyor.
Translate from Turkish to English

Kırmızı lamba tehlike halinde yanar.
Translate from Turkish to English

Birdebire su aygırlarını bana niçin anlatıyorsun? O ve senin on iki kırmızı akvaryum balığının arasındaki bağlantıyı anlamıyorum.
Translate from Turkish to English

O gözyaşları içindeki kırmızı gözleri ile filmi izliyordu.
Translate from Turkish to English

Kırmızı ışıkta durdun mu?
Translate from Turkish to English

Kırmızı ışıkta caddeyi geçmen tehlikelidir.
Translate from Turkish to English

Polis kırmızı ışıkta caddeyi geçmememizi söyledi.
Translate from Turkish to English

Kırmızı trafik ışığı "dur" gösterir.
Translate from Turkish to English

Bir kırmızı ve benekli beyaz havlu, lütfen.
Translate from Turkish to English

Tom kırmızı şarabı sevmezdi, ama şimdi neredeyse her gün içiyor.
Translate from Turkish to English

Ben kırmızı bir spor otomobil satın aldım.
Translate from Turkish to English

Ben kırmızı gülleri severim.
Translate from Turkish to English

Ben beyaz gülleri kırmızı olanlardan daha çok severim.
Translate from Turkish to English

Çatısı kırmızı olan bir ev gördüm.
Translate from Turkish to English

Ben kırmızı ayakkabıları istedim.
Translate from Turkish to English

Kırmızı şarap, lütfen.
Translate from Turkish to English

Yangın durumunda, camı kırın ve kırmızı düğmeye basın.
Translate from Turkish to English

Kırmızı çatısı olan ev Tom'un evidir.
Translate from Turkish to English

Tom orada kırmızı bir şey gördü.
Translate from Turkish to English

Tom kırmızı şarabı döktüğünü kabul etti.
Translate from Turkish to English

Tom'un yüzü kırmızı.
Translate from Turkish to English

Haritadaki kırmızı çizgiler demir yollarını gösteriyor.
Translate from Turkish to English

Tom nadiren kırmızı et yer.
Translate from Turkish to English

Tom asla kırmızı giymez.
Translate from Turkish to English

Tom, kırmızı ve beyaz çizgili kravat taktı.
Translate from Turkish to English

Tom armonikayla "Kırmızı Nehir Vadisi"'ni çalabilir.
Translate from Turkish to English

O, şemsiyesine bir işareti olarak kırmızı bir kurdele koydu.
Translate from Turkish to English

Onun saçı doğal kırmızı mı?
Translate from Turkish to English

Mor bir halı bu kırmızı perde ile gitmeyecek.
Translate from Turkish to English

Nancy bir çift kırmızı ayakkabı istiyor.
Translate from Turkish to English

Tom dün gördüğümüz pahalı görünümlü kırmızı arabaya sahibi olduğunu iddia etti.
Translate from Turkish to English

Doktor Tom'a yediği kırmızı et miktarını azaltmasını söyledi.
Translate from Turkish to English

Doktor Tom'a kırmızı et tüketimini azaltmasını söyledi.
Translate from Turkish to English

Ben kırmızı bir kravat aldım.
Translate from Turkish to English

Yeni bir kırmızı arabam var.
Translate from Turkish to English

O kırmızı bir elbise giydi.
Translate from Turkish to English

Ben önde kırmızı bir araba görüyorum.
Translate from Turkish to English

Çocuğun kırmızı bir yüzü vardı.
Translate from Turkish to English

O kırmızı bir arabada karar kıldı.
Translate from Turkish to English

O kırmızı elbiseyi seçti.
Translate from Turkish to English

O, kırmızı ceketi giydi.
Translate from Turkish to English

O kırmızı bir taş aldı.
Translate from Turkish to English

Kırmızı elbise ona uydu.
Translate from Turkish to English

Kırmızı biber dilimi yaktı.
Translate from Turkish to English

Yeşil kırmızı ile gitmez.
Translate from Turkish to English

O kırmızı elbise ona uydu.
Translate from Turkish to English

Kırmızı şarabı beyaza tercih ederim.
Translate from Turkish to English

O, kırmızı bir etek giyiyordu.
Translate from Turkish to English

O, kırmızı bir cekette karar verdi.
Translate from Turkish to English

O bir bardak kırmızı şarap içti.
Translate from Turkish to English

Ben genellikle kırmızı et yemem.
Translate from Turkish to English

Kırmızı et yemek sağlıksız mıdır?
Translate from Turkish to English

Ev kırmızı tuğladan yapılmıştır.
Translate from Turkish to English

Şu sekiz kırmızı elmayı bana verir misiniz lütfen?
Translate from Turkish to English

Kırmızı çatılı ev amcamınkidir.
Translate from Turkish to English

Hangisini tercih edersin, beyaz mı yoksa kırmızı şarap mı?
Translate from Turkish to English

Hangisini daha çok seversin, beyaz şarap mı yoksa kırmızı şarap mı?
Translate from Turkish to English

Bütün yapman gereken kırmızı butona basmaktır.
Translate from Turkish to English

Kırmızı çatılı bir ev gördüm.
Translate from Turkish to English

Kırmızı elbisesi onu dışarda durdurdu.
Translate from Turkish to English

Kırmızı elbise giydiğinden dolayı, dışarıda durdu.
Translate from Turkish to English

Beyaz şarap mı yoksa kırmızı şarap mı istersin?
Translate from Turkish to English

Kırmızı etle en iyi hangi şarap gider?
Translate from Turkish to English

O, kırmızı elbisesi ile daha hoş görünüyor.
Translate from Turkish to English

Beyaz şarabı kırmızı şaraptan daha çok seviyorum.
Translate from Turkish to English

Bu gömleğin o kırmızı kravatla uyacağını sanmıyorum.
Translate from Turkish to English

Kırmızı şarap lekelerini halınızdan nasıl çıkarırsınız?
Translate from Turkish to English

O, kırmızı pantolon giydi.
Translate from Turkish to English

Kırmızı bir bisikletim var.
Translate from Turkish to English

Kırmızı moda değil.
Translate from Turkish to English

O, kırmızı bir buluz giymişti.
Translate from Turkish to English

Mary kırmızı et yemez.
Translate from Turkish to English

Sana kırmızı güller getirdim.
Translate from Turkish to English

Kırmızı bir kalemin var mı?
Translate from Turkish to English

O, kırmızı arabada karar verdi.
Translate from Turkish to English

O, kırmızı bir bluz giyiyordu.
Translate from Turkish to English

Vazoda kırmızı bir gül var.
Translate from Turkish to English

Raftaki kırmızı olanları seviyorum.
Translate from Turkish to English

Ekibimiz kırmızı gömlekler giyiyordu.
Translate from Turkish to English

Galiba bu kırmızı kazağı giyeceğim.
Translate from Turkish to English

O kırmızı elbise onun üzerinde iyi görünüyor.
Translate from Turkish to English

Kırmızı elbise onun üzerinde iyi görünüyordu.
Translate from Turkish to English

Kırmızı şarabı beyazdan daha çok severim.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: Fransa'nın, Britney, Spears, Android, robot, türüdür, Madonna, şarkı, söyleyebilir, hakkında.