Learn how to use bahçesine in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.
Translate in Safari and other macOS apps in one click.
Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.
Get for freeInstall it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.
Get for free
Oynamak için lütfen okul bahçesine gidin.
Translate from Turkish to English
Onlar dün otobüsle hayvanat bahçesine gittiler.
Translate from Turkish to English
Şu otobüs sizi hayvanat bahçesine götürecektir.
Translate from Turkish to English
Bill, küçük erkek kardeşini hayvanat bahçesine götürdü.
Translate from Turkish to English
Dün hayvanat bahçesine gittim.
Translate from Turkish to English
Tom ve Mary okullarını astılar ve hayvanat bahçesine gittiler.
Translate from Turkish to English
Tom bahçesine üç elma ağacı dikti.
Translate from Turkish to English
Tom ailesini hayvanat bahçesine götürdü.
Translate from Turkish to English
Dün hava güzel olsaydı, hayvanat bahçesine gidecektik.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'ye onu hayvanat bahçesine götürttü.
Translate from Turkish to English
Tom başka hiç kimsenin neden hayvanat bahçesine gitmek istemediğini anlayamadı.
Translate from Turkish to English
Parka gitmektense hayvanat bahçesine gitmeyi tercih ederiz.
Translate from Turkish to English
Fil, hayvanat bahçesine getirildi.
Translate from Turkish to English
Jimmy benim onu hayvanat bahçesine götürmem için ısrar ediyor.
Translate from Turkish to English
Jimmy benim onu hayvanat bahçesine götürmem konusunda ısrar etti.
Translate from Turkish to English
Bill erkek kardeşini hayvanat bahçesine götürdü.
Translate from Turkish to English
Hayvanat bahçesine gittim.
Translate from Turkish to English
Onlar hayvanat bahçesine gittiler.
Translate from Turkish to English
O bizi hayvanat bahçesine götürdü.
Translate from Turkish to English
O onu hayvanat bahçesine götürdü.
Translate from Turkish to English
Tom bahçesine su püskürtüyor.
Translate from Turkish to English
Babam bizi hayvanat bahçesine götürdü.
Translate from Turkish to English
O, onunla birlikte hayvanat bahçesine gitti.
Translate from Turkish to English
Bu öğleden sonra oğlumu hayvanat bahçesine götürüyorum.
Translate from Turkish to English
O, onu hayvanat bahçesine götürmemi önerdi.
Translate from Turkish to English
Bu öğleden sonra hayvanat bahçesine gitmek ister misin?
Translate from Turkish to English
Kız kardeşimle hayvanat bahçesine gittim.
Translate from Turkish to English
Buradan hayvanat bahçesine nasıl gidebilirim?
Translate from Turkish to English
Çocukları hayvanat bahçesine götürelim.
Translate from Turkish to English
Dün otobüsle hayvanat bahçesine gittiler.
Translate from Turkish to English
Çocuklarını sık sık hayvanat bahçesine götürür.
Translate from Turkish to English
Hayvanat bahçesine gitmek için sabırsızlanıyorum.
Translate from Turkish to English
Dün hayvanat bahçesine kaç kişi geldi?
Translate from Turkish to English
Kız hayvanat bahçesine götürülme konusunda ısrar etti.
Translate from Turkish to English
Bu öğleden sonra oğlumu hayvanat bahçesine götüreceğim.
Translate from Turkish to English
Bugünlerde seni hayvanat bahçesine götüreceğim.
Translate from Turkish to English
Komşum bahçesine yeni çim ekiyor.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'nin kimle hayvanat bahçesine gittiğini bilmiyor.
Translate from Turkish to English
O zaman neden cennet bahçesine kabul edilmiyorum?
Translate from Turkish to English
Kimsenin bahçesine zarar vermeden tüm çiçekler koklanamaz mı?
Translate from Turkish to English
Tanrı'nın alemi nasıl bir yer? Neyle kıyaslayacağım onu? Bir adamın alıp bahçesine ektiği hardal tohumu tanecikleri gibi. Büyüyüp kocaman bir ağaç oldu, ve sonra göğün kuşları dallarına misafir oldu.
Translate from Turkish to English
Geçen cumartesi pandaları görmek için ailemle birlikte hayvanat bahçesine gittim.
Translate from Turkish to English
Tom hayvanat bahçesine seninle gidiyorsa ben de gideceğim.
Translate from Turkish to English
Yarın hayvanat bahçesine gitmekle ilgileniyorsan 2.30'da seni alacağım.
Translate from Turkish to English
Çocukken birlikte hayvanat bahçesine gittiğimiz zamanı hatırlıyor musun?
Translate from Turkish to English
Birkaç dakikalık yürüyüş onu hayvanat bahçesine getirdi.
Translate from Turkish to English
Ted amca, pandaları göstermek için bizi hayvanat bahçesine götürdü.
Translate from Turkish to English
Hayvanat bahçesine gidelim!
Translate from Turkish to English
Babam bizi dün hayvanat bahçesine götürdü.
Translate from Turkish to English
Tom bahçesine üç elma ağacı ve bir şeftali ağacı dikti.
Translate from Turkish to English
Tom hayvanat bahçesine gitmek istemeyen tek kişi değil.
Translate from Turkish to English
Tom bizimle hayvanat bahçesine gitmek istiyor mu?
Translate from Turkish to English
Tom Mary ile hayvanat bahçesine gitti.
Translate from Turkish to English
Tom bana yarın bizimle hayvanat bahçesine gitmek istediğini söyledi.
Translate from Turkish to English
Götürmemi isterseniz Tom'u hayvanat bahçesine götürürüm.
Translate from Turkish to English
Benimle hayvanat bahçesine gitmek ister misin?
Translate from Turkish to English
Hayvanat bahçesine gitmeyi mi yoksa sinemaya gitmeyi mi tercih edersin?
Translate from Turkish to English
Tama hayvanat bahçesine gittik.
Translate from Turkish to English
Tom'un bizimle hayvanat bahçesine gitmek isteyeceğini sanmıyorum.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'yi hayvanat bahçesine götürdü.
Translate from Turkish to English
Tom'un bahçesine ne olduğunu merak ediyorum.
Translate from Turkish to English
Hayvanat bahçesine gidelim.
Translate from Turkish to English
Hayvanat bahçesine nasıl gidebilirim?
Translate from Turkish to English
Hayvanat bahçesine gittik.
Translate from Turkish to English
Tom çocuklarını sık sık hayvanat bahçesine götürür.
Translate from Turkish to English
Bahçesine sebze ekti.
Translate from Turkish to English
Tom çocuklarıyla birlikte hayvanat bahçesine gitti.
Translate from Turkish to English
Kız kardeşim çocukları hayvanat bahçesine götürdü.
Translate from Turkish to English
Son kez ne zaman bir hayvanat bahçesine gittin?
Translate from Turkish to English
Tom onu hayvanat bahçesine götürmemi istedi.
Translate from Turkish to English
Tom çocuklarını hayvanat bahçesine götürdü.
Translate from Turkish to English
Biz hayvanat bahçesine gittik ve daha sonra bir Roma hamamını ve Güney Cumbria'daki bir Roma kalesini gördük.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'nin kendisiyle hayvanat bahçesine gitmesini istedi.
Translate from Turkish to English
Hâlâ pazartesi günü hayvanat bahçesine gitmek istiyor musun?
Translate from Turkish to English
Tom erkek kardeşini hayvanat bahçesine götürdü.
Translate from Turkish to English
Biz Çarşamba günü genellikle hayvanat bahçesine gittik.
Translate from Turkish to English
Tom ve Mary birlikte hayvanat bahçesine gittiler.
Translate from Turkish to English
Bu önümüzdeki cumartesi Tom Mary ile hayvanat bahçesine gidebilir.
Translate from Turkish to English
Onların fokları beslemesini izlemek için hayvanat bahçesine gidelim.
Translate from Turkish to English
Hayvanat bahçesine gitmedim.
Translate from Turkish to English
Geçen pazar ailem pandaları görmek için hayvanat bahçesine gitti.
Translate from Turkish to English
Tom ve Mary bir tarihte hayvanat bahçesine gitti.
Translate from Turkish to English
Tom hayvanat bahçesine gitmemizi önerdi.
Translate from Turkish to English
Önümüzdeki pazar günü bir hayvanat bahçesine gideceğim.
Translate from Turkish to English
Geçen Cumartesi, ailem pandaları görmek için hayvanat bahçesine gitti.
Translate from Turkish to English
Neden benimle hayvanat bahçesine gelmiyorsun?
Translate from Turkish to English
Tom arka bahçesine doğru yürüdü.
Translate from Turkish to English
Tom bizimle hayvanat bahçesine gitmekten zevk alabileceğini öne sürdü.
Translate from Turkish to English
Benim sevgilim bahçesine gelsin ve elma ağaçlarının meyvesini yesin.
Translate from Turkish to English
Hayvanat bahçesine gelen ziyaretçilere hayvanları beslemek için izin verilmez.
Translate from Turkish to English
Tom senin erkek kardeşini hayvanat bahçesine götürdü.
Translate from Turkish to English
Tom sebze bahçesine minik domates fidelerini dikkatlice dikti.
Translate from Turkish to English
Geçen Pazar ailem panda ayıları görmek için hayvanat bahçesine gitti.
Translate from Turkish to English
Hayvanat bahçesine gitmek istiyorum.
Translate from Turkish to English
Babam beni hayvanat bahçesine götürmek için bir gün ayıracağını söyledi.
Translate from Turkish to English
Hayvanat bahçesine gitmek istiyor musun?
Translate from Turkish to English
Tom arka bahçesine bir palmiye dikiyor.
Translate from Turkish to English
Tom bizi hayvanat bahçesine götürdü.
Translate from Turkish to English
Bir müzeye gitmektense bir hayvanat bahçesine gitmeyi tercih ederim.
Translate from Turkish to English
Sevgilim bahçesine gelsin, ve hoş meyvelerini yesin.
Translate from Turkish to English
Tom'a neden bizimle hayvanat bahçesine gitmek istemediğini sordum.
Translate from Turkish to English
Also check out the following words: ediyorum, Gerçekleri, abartmayalım, Deneyelim, Üzülmeyin, şey, düzelecek, şakaydı, Üstü, kalsın.