Learn how to use büyük in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.
Translate in Safari and other macOS apps in one click.
Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.
Get for freeInstall it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.
Get for free
Go büyük ihtimalle benim ülkemdeki en popüler Japon oyunu olsa da o bile bazı üniversite öğrencileri dışında pek bilinmiyor.
Translate from Turkish to English
Büyük bedenimiz var, ama o renk mevcut değil.
Translate from Turkish to English
Golfün büyük bir hayranıyım.
Translate from Turkish to English
Orası Sırbistan'ın üçüncü büyük şehridir.
Translate from Turkish to English
O bu şehirdeki en büyük oteldir.
Translate from Turkish to English
Tokyo çok büyük bir şehirdir.
Translate from Turkish to English
Bu elmalar büyük.
Translate from Turkish to English
Büyük deprem meydana geldiğinde ben daha on yaşındaydım.
Translate from Turkish to English
Japonya'da, Biwa gölünden daha büyük bir göl yoktur.
Translate from Turkish to English
Annem babamdan yaşça daha büyük.
Translate from Turkish to English
Hindistan uzun yıllar boyunca Büyük Britanya tarafından yönetildi.
Translate from Turkish to English
Osaka, Japonya'nın ikinci en büyük şehridir.
Translate from Turkish to English
Neden onlar New York'a Büyük Elma diyorlar?
Translate from Turkish to English
Kasabada veya kasabanın yakınında bir veya iki büyük fabrika kurulduysa, insanlar iş bulmaya gider, ve yakında bir endüstriyel alan büyümeye başlar.
Translate from Turkish to English
İngiltere ve İskoçya, 1 Mayıs 1707'de birleşti ve Büyük Britanya Krallığı'nı oluşturdu.
Translate from Turkish to English
Twitter İslâm'ın en büyük düşmanları arasındadır.
Translate from Turkish to English
Erkek kardeşim, ben kadar büyük.
Translate from Turkish to English
Büyük bir hataydı ki, o caydı.
Translate from Turkish to English
Eğer tamsayı sadece sıfırdan büyük veya eşit ise tamsayı doğaldır.
Translate from Turkish to English
Şu çok büyük.
Translate from Turkish to English
O çok büyük.
Translate from Turkish to English
En büyük erkek evladın kaç yaşında?
Translate from Turkish to English
Maç spikerleri vuvuzelaların seslerini "rahatsız edici" ve "şeytani" gibi çeşitli şekillerde tarif ettiler ve onu "gürültücü fillerin izdihamı", "sağır eden çekirge sürüsü", "katliam yolundaki bir keçi", "çok kızgın arılarla dolu büyük bir kovan" ve "hızlı ördek"'e benzettiler.
Translate from Turkish to English
Onun gözleri midesinden daha büyük.
Translate from Turkish to English
Bu elbiseler çok büyük.
Translate from Turkish to English
Şu elmalar büyük.
Translate from Turkish to English
Salonda büyük bir kalabalık vardı.
Translate from Turkish to English
"Irkçı değilim, ama" ile başlayan her cümle aslında büyük ihtimalle çok ırkçıdır.
Translate from Turkish to English
Büyük köpekten korkmuşlar.
Translate from Turkish to English
O, büyük bir evde yaşıyor.
Translate from Turkish to English
Paris, dünyadaki en büyük kentlerden biridir.
Translate from Turkish to English
Bu program sandığım kadarıyla daha büyük bir seyirci kitlesi için hazırlanmış olmalı.
Translate from Turkish to English
Yaşlı adam büyük bir balık yakaladı.
Translate from Turkish to English
Gözetlemede muhtemelen büyük bir hata olduğunu zannediyorum.
Translate from Turkish to English
Onun birden istifade etmiş olması, bizim için büyük sürpriz.
Translate from Turkish to English
Büyük filozofun şerefine muazzam bir anıt dikildi.
Translate from Turkish to English
Babam bana büyük bir servet bıraktı.
Translate from Turkish to English
Fatma, sınıfımızdaki en büyük öğrencidir.
Translate from Turkish to English
Geçen gece büyük bir deprem oldu.
Translate from Turkish to English
İstasyonda biletimi bulurken büyük zorluk yaşadım.
Translate from Turkish to English
8.8 büyüklüğündeki büyük deprem bugün Japon adalarını vurdu.
Translate from Turkish to English
Dün o, büyük bir adam gördü.
Translate from Turkish to English
Tom benden daha büyük.
Translate from Turkish to English
O ekili alanın satışını büyük miktarda gerçekleştirdi.
Translate from Turkish to English
Çin, Asya'daki en büyük ülkedir.
Translate from Turkish to English
Fakat büyük olasılıkla sonuncu olacağım, bu acınacak bir durum.
Translate from Turkish to English
Büyük bir insanın arkadaşlığı tanrılardan bir lütuftur.
Translate from Turkish to English
O Pablo ile evleneceğini açıkça ilan ettiğinde, neredeyse büyük annesine kalp krizi geçirtecekti , halasının gözlerini yuvasından fırlattıracaktı fakat küçük kız kardeşi gururla baktı.
Translate from Turkish to English
Bu büyük bir problem haline gelebilir.
Translate from Turkish to English
Okyanusta yüzmek benim en büyük zevkimdir.
Translate from Turkish to English
Tek yazılması gereken iki kelimeyi, iki ayrı kelime olarak yazmak Norveç'te büyük bir problemdir.
Translate from Turkish to English
Güvenlik en büyük düşmandır.
Translate from Turkish to English
Yakında büyük bir şehirde yaşamaya alışacaksın.
Translate from Turkish to English
Böylesine büyük bir silahlanma için paramızın olup olmadığı sorusunu göz önüne almalıyız.
Translate from Turkish to English
İnci Sözlük'ün medyadaki etkisi bayağı büyük.
Translate from Turkish to English
Birçok küçük kasabaların ana yolları büyük ölçüde Wal-Mart gibi büyük devlerin sayesinde neredeyse bırakılmaktadırlar.
Translate from Turkish to English
Birçok küçük kasabaların ana yolları büyük ölçüde Wal-Mart gibi büyük devlerin sayesinde neredeyse bırakılmaktadırlar.
Translate from Turkish to English
O,genç olduğu için,geçimini sağlayacak büyük bir aileye sahip.
Translate from Turkish to English
Büyük şehirleri ziyaret etmekten hoşlanmam.
Translate from Turkish to English
Düşüncesiz konuşma büyük zarara neden olabilir.
Translate from Turkish to English
Büyük bir savaşçı güç yayar. O ölümüne savaşmak zorunda değildir.
Translate from Turkish to English
Dünkü yönetim kurulu toplantısı büyük bir başarıydı.
Translate from Turkish to English
Lockheed skandalı büyük Amerikan uçak üreticisi Lockheed ile ilgili dünya çapında bir rüşvet skandalıdır.Şubat 1976 da su yüzüne çıktı ve esas olarak yolcu uçaklarının sözleşmelerinin kabulüne odaklandı.
Translate from Turkish to English
Tenislerdekilerle karşılaştırılabilen dört büyük golf turnuvası hangileridir.
Translate from Turkish to English
İki öğrenci arasındaki fikirlerde büyük bir boşluk var.
Translate from Turkish to English
Onun evinde kalırken bana büyük bir oda verdi.
Translate from Turkish to English
Belçika Fransa kadar büyük değildir.
Translate from Turkish to English
Ülkesinin onun üstünde büyük etkisi var.
Translate from Turkish to English
Büyük hayallerle Tokyo'ya geldi.
Translate from Turkish to English
Köpeğin çok büyük.
Translate from Turkish to English
Benim büyük bir ailem var.
Translate from Turkish to English
Getter Jaani'nin büyük bir hayranıyım.
Translate from Turkish to English
Gelirin, benimkinin yaklaşık iki katı kadar büyük.
Translate from Turkish to English
En büyük oğlum Lech Zaręba'dır.
Translate from Turkish to English
En büyük kızım Magdalena Zarębówna'dır.
Translate from Turkish to English
Polonya büyük bir ülkedir.
Translate from Turkish to English
Büyük kızım Magdalena bir melek gibidir.
Translate from Turkish to English
Evin arkasında büyük bir bahçe vardı.
Translate from Turkish to English
Büyük jüri onu hiçbir şeyden suçlu olmadığına hükmetti.
Translate from Turkish to English
Bazı öğretmenler, öğrencilerinin üzerinde büyük bir etkiye sahiptirler.
Translate from Turkish to English
Londra, dünyanın en büyük şehirleri arasındadır.
Translate from Turkish to English
Söylediklerine bakılırsa o, büyük bir yazar olmalı.
Translate from Turkish to English
Onun çiçek dolu büyük bir sepeti var.
Translate from Turkish to English
Büyük bir örümcek görünce donup kaldı.
Translate from Turkish to English
Kitap büyük.
Translate from Turkish to English
Sanırım Beethoven, şimdiye kadar yaşamış en büyük besteci.
Translate from Turkish to English
Oldukça büyük bir numara.
Translate from Turkish to English
Filler, dünyanın en büyük kara hayvanlarıdır.
Translate from Turkish to English
Rusya büyük finansal zorluklarla karşılaşıyor.
Translate from Turkish to English
Büyük bir ağaç fırtınada devrildi.
Translate from Turkish to English
Takımımız büyük bir zafer kazandı.
Translate from Turkish to English
O, genç olduğu için, hasta büyük annesine özveriyle hizmet etti.
Translate from Turkish to English
Cüceler büyük demircidir.
Translate from Turkish to English
O, gerçeği öğrendiğinde, ona büyük sürpriz oldu.
Translate from Turkish to English
Büyük sanatçıların vatanı yoktur.
Translate from Turkish to English
Güçsüz bir prens olan Eric Danimarkalılar arasında büyük hoşnutsuzluğa sebep olan kötü bir para sistemi çıkardı.
Translate from Turkish to English
Bir kralın kızı olarak düşünülen ve büyük lüks içinde yetiştirilen Eleanor kocasıyla bu tersliği paylaşmaya karar verdi.
Translate from Turkish to English
Onun büyük elleri var.
Translate from Turkish to English
Onu büyük bir bilim adamı olarak görüyorum.
Translate from Turkish to English
O benim erkek kardeşimden daha büyük görünüyor.
Translate from Turkish to English
Beş bin dolar büyük miktarda paradır.
Translate from Turkish to English
Also check out the following words: kurallarının, bulunması, imkânsızdır, Övgü, teşvik, Köpekler, yüzebilir, Odayı, temizle, Kirazlar.