Learn how to use olduğu in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.
Translate in Safari and other macOS apps in one click.
Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.
Get for freeInstall it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.
Get for free
Zamanda geçmişe seyahat etmenin imkansız olduğu düşünülüyor.
Translate from Turkish to English
O, hasta olduğu için yürüyüşe gidemedi.
Translate from Turkish to English
Öğrenci olduğu zamanlar diskoya sadece bir kez gitti.
Translate from Turkish to English
Yaşam olduğu sürece umut da olacaktır.
Translate from Turkish to English
Odayı olduğu gibi bırak.
Translate from Turkish to English
Odayı olduğu gibi bırakın.
Translate from Turkish to English
Hepimiz mümkün olduğu kadar uzun yaşamak istiyoruz.
Translate from Turkish to English
Bana onun geniş bir arkası olduğu söylendi.
Translate from Turkish to English
Onun bir hırsız olduğu ispatlandı.
Translate from Turkish to English
O,genç olduğu için,geçimini sağlayacak büyük bir aileye sahip.
Translate from Turkish to English
Onun meşgul olduğu gerçektir.
Translate from Turkish to English
Adam önceden olduğu gibi değildir.
Translate from Turkish to English
Olabildiğince tuhaf, o ölü olduğu söylenilen biriyle karşılaştı.
Translate from Turkish to English
Arabayı yarışa sokma.Biz mümkün olduğu kadar onu uzağa götürteceğiz.
Translate from Turkish to English
Erkek arkadaşından almış olduğu hediyeyi bana gösterdi.
Translate from Turkish to English
1914'te olduğu gibi 1939'da dünya bir savaşın eşiğindeydi.
Translate from Turkish to English
Japonya'nın dünyanın en zengin ülkesi olduğu söyleniyor.
Translate from Turkish to English
Onun Amerikalı olduğunu düşünüyordum ama onun İngiliz olduğu ortaya çıktı.
Translate from Turkish to English
Onu kibar olduğu için değil ama onurlu olduğu için seviyorum.
Translate from Turkish to English
Onu kibar olduğu için değil ama onurlu olduğu için seviyorum.
Translate from Turkish to English
İnsanoğlunun tarih derslerinden çok şey öğrenmemesi tarihin öğretmek zorunda olduğu tüm derslerin en önemlisidir.
Translate from Turkish to English
O, genç olduğu için, hasta büyük annesine özveriyle hizmet etti.
Translate from Turkish to English
Dikkatsiz olduğu için, o, bir sınavı asla geçemedi.
Translate from Turkish to English
Bu, uluslararası olduğu için altı dolar olacak.
Translate from Turkish to English
Balık yemek eskiden olduğu kadar şimdi sağlıklıklı mıdır?
Translate from Turkish to English
O, bir tezgahtar olduğu gerçeğini gizlemişti.
Translate from Turkish to English
Çok kaba ve duyarsız olduğu için Chris'ten hoşlanmıyorum.
Translate from Turkish to English
Yolda bir araba olduğu için garajımdan çıkamadım.
Translate from Turkish to English
Tüm çabalarımın yararsız olduğu ortaya çıktı.
Translate from Turkish to English
Onu nazik olduğu için değil fakat dürüst olduğu için seviyorum.
Translate from Turkish to English
Onu nazik olduğu için değil fakat dürüst olduğu için seviyorum.
Translate from Turkish to English
Chiro bir kedi olduğu için, o liçi sevmez.
Translate from Turkish to English
O bir Amerikalı, ama o Japonya'da doğmuş ve büyümüş olduğu için, oldukça akıcı bir şekilde Japonca konuşabiliyor.
Translate from Turkish to English
Sabırlı olduğu için onu seviyorum.
Translate from Turkish to English
Tek oğlu olduğu için, baba, Ken'i daha çok seviyordu.
Translate from Turkish to English
Hasta olduğu için sınava giremedi.
Translate from Turkish to English
O hasta olduğu için gelemedi.
Translate from Turkish to English
O, yoksul olduğu için mutludur.
Translate from Turkish to English
O, fakir olduğu için üniversiteye gidemedi.
Translate from Turkish to English
Bu kazaya neyin sebep olduğu tam bir sır.
Translate from Turkish to English
Onun çok meşgul olduğu gün cumadır.
Translate from Turkish to English
Onun güzel olduğu doğrudur, ama bencil.
Translate from Turkish to English
Mümkün olduğu kadar kısa sürede alt kata gel.
Translate from Turkish to English
Mümkün olduğu kadar kısa sürede onu bana getirmeni istiyorum.
Translate from Turkish to English
Mümkün olduğu kadar kısa sürede babanı aramalısın.
Translate from Turkish to English
Planınızı mümkün olduğu kadar kısa sürede uygulamaya koyun.
Translate from Turkish to English
Hayat olduğu sürece, ümit vardır.
Translate from Turkish to English
O gerçekten meşgul olduğu için, gelemedi.
Translate from Turkish to English
Tom dürüst bir kişi olduğu için, onu severim.
Translate from Turkish to English
Bir köpek çok aç olduğu zaman, yemeğini bir çırpıda bitirir.
Translate from Turkish to English
Köpeğin insanın en iyi arkadaşı olduğu söylenir.
Translate from Turkish to English
Bir köpek sadık bir hayvandır, bu yüzden insan dostu olduğu söylenir.
Translate from Turkish to English
Kathleen'in ifadelerinin gerçek olduğu çıktı.
Translate from Turkish to English
Chiro bir kedi olduğu için, o lişe sevmez.
Translate from Turkish to English
Başınız belada olduğu zaman, bana güvenebilirsiniz.
Translate from Turkish to English
O, orada ne olduğu ile ilgili güzel bir açıklama yazdı.
Translate from Turkish to English
Karısı dışarıda olduğu için, kendisine akşam yemeği pişirdi.
Translate from Turkish to English
Bütün dehasına rağmen, o her zaman olduğu kadar bilinmiyor.
Translate from Turkish to English
Haberin doğru olduğu çıktı.
Translate from Turkish to English
Işık sağlık için temiz havanın gerekli olduğu kadar gereklidir.
Translate from Turkish to English
O yoksul olduğu gibi cömerttir.
Translate from Turkish to English
Şaşırtıcı şekilde, onun bir hırsız olduğu ortaya çıktı.
Translate from Turkish to English
O, ülke dışında olduğu için sık sık Skype kullandı.
Translate from Turkish to English
Onun hasta olduğu bile bilmiyordu.
Translate from Turkish to English
Sigara içmenin zararlı olduğu iddiası kabul edildi.
Translate from Turkish to English
Sigara içmenin sağlık için zararlı olduğu apaçık.
Translate from Turkish to English
Onun kızgın olduğu zaman ayağa kalkma alışkanlığı vardır.
Translate from Turkish to English
ABD'de ülke çapındaki bir ankete göre Müslümanların terörle bağlantılı olduğu yaygın bir inançtır.
Translate from Turkish to English
Ayakkabıların çok küçük olduğu için ayakların şişmiş.
Translate from Turkish to English
Biz belgenin onun erkek kardeşine ait olduğu gözüyle baktık.
Translate from Turkish to English
Derinden minnettar olduğu için, teşekkürlerini ifade etmeye çalıştı.
Translate from Turkish to English
Onun yaklaşık yirmi yıldır bir oyuncu olduğu söyleniyor.
Translate from Turkish to English
Biz şimdi onun nerede olduğu hakkında endişe ediyoruz.
Translate from Turkish to English
Onun şimdi Hawaii'de olduğu kesindir.
Translate from Turkish to English
Haşhaş tohumlu çörekler onun gözdesidir, ama onun yaban mersinine razı olmak zorunda olduğu günler vardır.
Translate from Turkish to English
Çocuk olduğu için, o cesurdu.
Translate from Turkish to English
Kolayca anlaşılabilir olduğu için bu tür kitapları okuyun.
Translate from Turkish to English
Şüphelinin nerede olduğu hâlâ bilinmiyor.
Translate from Turkish to English
Sırası gelmişken, bu odada klimaya benzer bir şey yok. Onun sahip olduğu tek şey elle tutulan kağıt yelpaze.
Translate from Turkish to English
O yorgun olduğu için, yatmaya erken gitti.
Translate from Turkish to English
Onu mutlu eden başka biri olsa da, o mutlu olduğu sürece, bu iyi.
Translate from Turkish to English
Aşkın ince olduğu yerde hatalar kalındır.
Translate from Turkish to English
Tom'un bütün istediği onun vermek zorunda olduğu tüm aşkı kabul edecek bir kadın bulmaktı.
Translate from Turkish to English
Bana en yakın antikacının nerede olduğu söyler misiniz?
Translate from Turkish to English
Kafamda çok şeyler olduğu için dün gece iyi uyuyamadım.
Translate from Turkish to English
Elastik olduğu için lastik bir top seker.
Translate from Turkish to English
Kepenkleri kapatın ve perdeleri çekin. Mümkün olduğu kadar az ışık olmalıdır.
Translate from Turkish to English
Onlar kurşunu olduğu yerde bırakmaya karar verdiler.
Translate from Turkish to English
Onlar mümkün olduğu kadar çok sayıda insan yakalardı.
Translate from Turkish to English
Aşk, paranın ona olduğu kadar, bana önemlidir.
Translate from Turkish to English
Yangına dikkatsiz bir sigara içicisinin sebep olduğu ortaya çıktı.
Translate from Turkish to English
Onun planı çok zor gibi görünüyordu, ama çok geçmeden önce mümkün olduğu anlaşıldı.
Translate from Turkish to English
Avukatın bana söylediğinin yanlış olduğu sonunda ortaya çıktı.
Translate from Turkish to English
Hiçbir kadın onun olduğu kadar kibirli değildir.
Translate from Turkish to English
Onun köpeği uysal olduğu kadar çok sadık değildir.
Translate from Turkish to English
Onun söylediğinden onun suçlu olduğu sonucu çıkıyor.
Translate from Turkish to English
Hangi arabanın daha güzel olduğu söylemek zordur.
Translate from Turkish to English
O bir zamanlar olduğu gibi enerjik değil.
Translate from Turkish to English
Onun yararına onlara yardımcı olduğu kesindir.
Translate from Turkish to English
O, işsiz olduğu için, onların evliliği başarısız oldu.
Translate from Turkish to English
Ben, o başarısız olduğu için şaşırdım.
Translate from Turkish to English
Also check out the following words: yuvasından, fırlattıracaktı, gururla, parlak, renkli, kurbağalar, kelebeği, gördüğünde, kovalamaya, girişti.