Turkish example sentences with "üç"

Learn how to use üç in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

On, on bir, on iki, on üç, on dört, on beş, on altı, on yedi, on sekiz, on dokuz, yirmi.
Translate from Turkish to English

Bir, iki, üç, dört, beş, altı, yedi, sekiz, dokuz, on.
Translate from Turkish to English

Ve onu üç günde tekrar kaldıracağım.
Translate from Turkish to English

Onu üç yıl önce gördüm.
Translate from Turkish to English

Üç uçağımız vardı.
Translate from Turkish to English

Bir, üç ve beş tek sayılardır.
Translate from Turkish to English

Bir artı iki eşittir üç.
Translate from Turkish to English

Burası üç yıldızlı bir otel; gecesi üç yüz dolardır.
Translate from Turkish to English

Burası üç yıldızlı bir otel; gecesi üç yüz dolardır.
Translate from Turkish to English

O üç yıldır Japonya'da.
Translate from Turkish to English

O, üç hafta New York'ta kaldı.
Translate from Turkish to English

Mikey on üç yaşında.
Translate from Turkish to English

Bugün Almanya'da, Pazartesi günü kundaklamada üç Türk'ün öldürüldüğü Hamburg'un yakınında bir yer de dahil birçok şehirde şiddet karşıtı mitingler gerçekleşti.
Translate from Turkish to English

Bu ilaçlar günde üç kez alınmalıdır.
Translate from Turkish to English

Kelebeklerin ömrü üç gündür.
Translate from Turkish to English

Bu ilaçlardan günde üç kez alınmalıdır.
Translate from Turkish to English

Bu ilaçlardan günde üç kez alınmalı.
Translate from Turkish to English

Biri bu kitabın ilk üç sayfasını yırtmış.
Translate from Turkish to English

Taro üç gün boyunca Tokyo'da kaldı.
Translate from Turkish to English

Amcamın üç çocuğu var.
Translate from Turkish to English

Dayımın üç çocuğu var.
Translate from Turkish to English

Üç fincan kahve içtin.
Translate from Turkish to English

Artık daha fazla dayanamıyorum! Üç gündür uyumadım!
Translate from Turkish to English

Onun üç tane erkek kardeşi var.
Translate from Turkish to English

Halamın üç çocuğu var.
Translate from Turkish to English

Teyzemin üç çocuğu var.
Translate from Turkish to English

Termometre sıfırın altında üç derece olarak okuyor.
Translate from Turkish to English

Yüz, iki yüz, üç yüz, dört yüz, beş yüz, altı yüz, yedi yüz, sekiz yüz, dokuz yüz, bin.
Translate from Turkish to English

Geçen yıl üç ay boyunca denizdeydi.
Translate from Turkish to English

Otuz üç yaşında.
Translate from Turkish to English

Üç yıldır İngilizce öğreniyoruz.
Translate from Turkish to English

Rubén üç çocuk babasıdır.
Translate from Turkish to English

Bu kitabı okumak üç günümü aldı.
Translate from Turkish to English

Üç pasta hazırladı.
Translate from Turkish to English

Benimle dalga mı geçiyorsun yoksa ne? Senin konuşmayı kesmeni ve dersi takip etmeni üç kere istedim.
Translate from Turkish to English

Odayı temizlemek üç günümü aldı.
Translate from Turkish to English

McKinley, üç buçuk milyon dolar harcadı.
Translate from Turkish to English

Üç kuzenim var.
Translate from Turkish to English

Üç saat sonra eve geri döndü.
Translate from Turkish to English

Üç parça kek yedim.
Translate from Turkish to English

Üç bira ve bir tekila lütfen.
Translate from Turkish to English

Gölet üç metre derinliğindedir.
Translate from Turkish to English

Dünyada üç farklı tipte insan vardır: sayı sayabilenler ve sayamayanlar.
Translate from Turkish to English

Üç yıldır Kobe'de yaşıyor.
Translate from Turkish to English

Üç gün içinde cevap vereceğim.
Translate from Turkish to English

Yatmaya gitmeden önce üç tablet soğuk algınlığı ilacı aldım.
Translate from Turkish to English

İnsanların yüzde kaçı üç dil konuşur?
Translate from Turkish to English

Onun üç yıldır ölü olduğunu öğrendik.
Translate from Turkish to English

Seni hatırlıyorum. Üç yıl önce tanıştık.
Translate from Turkish to English

Lajos, üç yıl önce Szeged'de yaşamak istediğini söylemişti.
Translate from Turkish to English

İki erkek kardeşim ve üç kız kardeşim var.
Translate from Turkish to English

Dördüncü olarak, benim ilk üç noktam yoktur.
Translate from Turkish to English

Üç tane köpeğimiz var, biri beyaz, ikisi siyah.
Translate from Turkish to English

Biri beyaz, ikisi de siyah olmak üzere üç köpeğimiz var.
Translate from Turkish to English

Biz, İngilizceyi haftada üç saat öğreniyoruz.
Translate from Turkish to English

Şimdi onların üç çocuğu var.
Translate from Turkish to English

Magdalena ve Lech on üç yaşındadır.
Translate from Turkish to English

Savaş üç yıl sonra başladı.
Translate from Turkish to English

Anne pastayı üç parçaya böldü.
Translate from Turkish to English

En iyi balık bile üç gün içerisinde kokar.
Translate from Turkish to English

Ben üç parça mobilya satın aldım.
Translate from Turkish to English

O, üç tane yedi ve yine aynı sayıda yiyebileceğini söyledi.
Translate from Turkish to English

O üç kez Londra'da bulundu.
Translate from Turkish to English

Üç adım atlamada yeni bir rekor kıracağından emin.
Translate from Turkish to English

O, üç gün içinde ayrılıyor.
Translate from Turkish to English

Onun üç gün boyunca bilinci kapalı.
Translate from Turkish to English

O, üç günden sonra geri geldi.
Translate from Turkish to English

O, üç gün önce ayrıldı.
Translate from Turkish to English

Üç yıl boyunca şampiyondu.
Translate from Turkish to English

Benim dışımda, üç arkadaşım bara kabul edildi.
Translate from Turkish to English

O benden üç inç daha uzundur.
Translate from Turkish to English

Ben üç kitap taşıdım.
Translate from Turkish to English

İş için en az üç yüz dolar gerekli idi.
Translate from Turkish to English

Ben sadece üç saat uyudum.
Translate from Turkish to English

Sadece üç saat uyuduysan, kesinlikle sınavda iyi yapmayacaksın.
Translate from Turkish to English

Mt. Fuji'ye üç kez tırmandım.
Translate from Turkish to English

Tom, günde üç saat Fransızca eğitimi almaya karar verdi.
Translate from Turkish to English

Lucy üç gün önce beni görmeye geldi.
Translate from Turkish to English

Şimdi üç yıldır İngilizce eğitimi almaktayız.
Translate from Turkish to English

O üç yaşında iken babasını kaybetti.
Translate from Turkish to English

Bu ilacı günde üç kez alın.
Translate from Turkish to English

George, son zamanlarda üç saatlik mücadeleden sonra yakaladığı 30 paundluk bir levreği tanımlıyordu.
Translate from Turkish to English

O kadar iyi bir kitap ki onu üç kez okudum.
Translate from Turkish to English

Kaza meydana geldiğinde, o üç yıldır fabrikada çalışıyordu.
Translate from Turkish to English

Cuma akşamı, üç adam Bay White'ın oteline geldi ve üç oda istedi.
Translate from Turkish to English

Cuma akşamı, üç adam Bay White'ın oteline geldi ve üç oda istedi.
Translate from Turkish to English

Ayda üç kez Hiroshima'ya giderim.
Translate from Turkish to English

Gelişmeleri takip etmek için üç çeşit gazete okurum.
Translate from Turkish to English

Hint bayrağına üç renkli bayrak denir, çünkü safran, beyaz ve yeşil, üç renkli çizgileri var.
Translate from Turkish to English

Hint bayrağına üç renkli bayrak denir, çünkü safran, beyaz ve yeşil, üç renkli çizgileri var.
Translate from Turkish to English

Üç erkek kardeşi vardır.
Translate from Turkish to English

Onun üç çocuğu vardır.
Translate from Turkish to English

Üç oğlu vardı.
Translate from Turkish to English

Apartman dairesinin üç yatak odası var mı?
Translate from Turkish to English

Ve üç gün içinde onu yükseltecek misiniz?
Translate from Turkish to English

Tom gençken, her gün üç yumurta yedi.
Translate from Turkish to English

Bizim üç uçağımız var.
Translate from Turkish to English

Ben en fazla üç dolar harcadım.
Translate from Turkish to English

Üç dolardan daha fazla harcamadım.
Translate from Turkish to English

Üç araban var.
Translate from Turkish to English

O benden üç yaş daha büyük.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: Okuldan, sınıfımızı, temizleriz, Bahçede, kedini, Karnında, hissediyor, süreceğini, Sigarayı, bırakmaya.