Turkish example sentences with "dört"

Learn how to use dört in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

On, on bir, on iki, on üç, on dört, on beş, on altı, on yedi, on sekiz, on dokuz, yirmi.
Translate from Turkish to English

Mahjong genellikle dört kişi oynanan bir oyun.
Translate from Turkish to English

Bir, iki, üç, dört, beş, altı, yedi, sekiz, dokuz, on.
Translate from Turkish to English

Etli pilav sekiz yuan. Vejetaryen pilav sadece dört yuan.
Translate from Turkish to English

Justin Bieber müzik kariyerine başladığında on dört yaşındaydı.
Translate from Turkish to English

Yakın bir gelecekteki senin ziyaretini gerçekten dört gözle bekliyorum.
Translate from Turkish to English

The Beatles, dört müzisyenden oluşmuştur.
Translate from Turkish to English

"Resim Düzeni" çerçevesi resim kutusundaki resmi göstermek için farklı seçenekler sunar. Buradan seçebileceğiniz dört düzen vardır. Ortala ile resminiz resim kutusuna ortalanacaktır. Otomatik boyutlandır ile resminiz otomatik boyutlandırılacaktır. Uzat ile, resminiz resim kutusunun boyutuna göre büyütülecektir ve Otomatik zum ile ise resminiz resim kutusuna yakınlaştırılacaktır.
Translate from Turkish to English

Dört silahlı adam bankayı soyup dört milyon dolarla kaçtı.
Translate from Turkish to English

Dört silahlı adam bankayı soyup dört milyon dolarla kaçtı.
Translate from Turkish to English

Ailemde dört kişi var.
Translate from Turkish to English

Ona dört dolar ödedim.
Translate from Turkish to English

Bay Brown'ın dört çocuğu var.
Translate from Turkish to English

Merkezî sinir sistemi dört organdan oluşur.
Translate from Turkish to English

Dört kere beş 20'dir.
Translate from Turkish to English

Yüz, iki yüz, üç yüz, dört yüz, beş yüz, altı yüz, yedi yüz, sekiz yüz, dokuz yüz, bin.
Translate from Turkish to English

Sadece dört at yarışta yarıştı.
Translate from Turkish to English

O, dünyanın dört bir yanını gezdi.
Translate from Turkish to English

Gelecek dört yıl içinde 15 milyar euro tasarruf edilmeli.
Translate from Turkish to English

Dört kapılı bir arabası var.
Translate from Turkish to English

Selena Gomez'in ikinci albümü Billboard Magazine'in top iki yüz albüm tablosunda dört numaraya yerleşti.
Translate from Turkish to English

Tenislerdekilerle karşılaştırılabilen dört büyük golf turnuvası hangileridir.
Translate from Turkish to English

İki kere iki dört eder.
Translate from Turkish to English

Dört aylık hamileyim.
Translate from Turkish to English

Yirmi dört yaşındayım.
Translate from Turkish to English

Dört evin önünden geçtim.
Translate from Turkish to English

Mt. Fuji'ye dört kez tırmandım.
Translate from Turkish to English

Siparişinizi almayı dört gözle bekleyebilir miyiz?
Translate from Turkish to English

New York'tan Boston'a gidiş dört saat sürer.
Translate from Turkish to English

Bir yılda dört mevsim vardır.
Translate from Turkish to English

Jorge dört dil konuşabilir.
Translate from Turkish to English

Odada dört parça mobilya vardı.
Translate from Turkish to English

Bir köpeğin dört bacağı var.
Translate from Turkish to English

Kim benden dört yıl daha yaşlıdır.
Translate from Turkish to English

Dört kişilik bir aileye sahibim.
Translate from Turkish to English

Ben ondan dört yaş daha küçüğüm.
Translate from Turkish to English

Ne yazık ki, oyunu iptal etmek zorunda bırakıldık, ki bunu dört gözle bekliyorduk.
Translate from Turkish to English

İki artı iki dört yapar.
Translate from Turkish to English

Bizim, Japonya'da dört mevsimimiz var.
Translate from Turkish to English

Çöp tenekesini incelediğini gördüğüm çocuk dört gündür bir şey yemediği söyledi.
Translate from Turkish to English

O, haftada ortalama üç ya da dört kitap okur.
Translate from Turkish to English

Tom yirmi dört yaşına kadar sürücü belgesini almadı.
Translate from Turkish to English

Sığır serbestleştirilmesinin kesin sonucu ortaya çıkmadan önce dört yıl olacak.
Translate from Turkish to English

Ben dört yıldır Fransızca öğreniyorum.
Translate from Turkish to English

Bir bebek olarak dört ayak üzerinde emekler, sonra iki bacak üstünde yürümeyi öğrenir, sonunda yaşlılıkta bir değneye ihtiyacı olur.
Translate from Turkish to English

Meg dört yapraklı yonca buldu.
Translate from Turkish to English

Ben ondan dört yaş küçüğüm.
Translate from Turkish to English

Bu otel rehber kitabın verdiği dört yıldızı hak etmekten uzaktır.
Translate from Turkish to English

Masanın üstünde dört parça peynir vardı.
Translate from Turkish to English

Masanın yanında dört sandalye vardı.
Translate from Turkish to English

Bir masanın dört bacağı var.
Translate from Turkish to English

Dört gece için sahip olduğunuz en ucuz odayı istiyorum.
Translate from Turkish to English

Fransa'da işçiler her yıl dört haftalık ücretli izin alırlar.
Translate from Turkish to English

Onlar her dört yılda bir büyük yarışmaların olması gerektiğine inanıyorlardı.
Translate from Turkish to English

Yaklaşık dört inç kanat genişliğine sahiptir.
Translate from Turkish to English

O, orada en fazla dört gün kaldı.
Translate from Turkish to English

Kaza olduğunda, otomobilde dört kişi vardı.
Translate from Turkish to English

Ne, sabah dört bacağının üstünde, öğle iki bacağının üstünde, akşam üç bacağının üstünde gider?
Translate from Turkish to English

Geçtiğimiz dört yıl boyunca Tom bize Fransızca öğretmektedir.
Translate from Turkish to English

Bu yıl dört emekliliğimiz vardı.
Translate from Turkish to English

Yemeklerden sonra günde dört kez alın.
Translate from Turkish to English

Lütfen bize iki bıçak ve dört çatal verin.
Translate from Turkish to English

Savaş dört yıl sürmüştü.
Translate from Turkish to English

Amerika İç Savaşı dört yıl sürdü.
Translate from Turkish to English

Polk sadece kırk dört oy aldı.
Translate from Turkish to English

Dört eyalet Aaron Burr için oy verdi.
Translate from Turkish to English

Yaklaşık dört bin asker öldürüldü.
Translate from Turkish to English

Dört asker ve on iki sivil öldürüldü.
Translate from Turkish to English

Tom bir ayda üç ya da dört kitap okur.
Translate from Turkish to English

Tom'un yirmilik dişleri yirmi dört yaşında diş hekimi tarafından çekildi.
Translate from Turkish to English

Tom bir yılda dört kezden daha az berbere gider.
Translate from Turkish to English

Bu kitap dört bölüme ayrılmıştır.
Translate from Turkish to English

İki kere ikinin dört yaptığını herkes bilir.
Translate from Turkish to English

Onun dört kız kardeşinden biri vefat etti fakat diğerleri hâlâ bizimle birlikteler.
Translate from Turkish to English

Başkan dört yıl boyunca yönetir.
Translate from Turkish to English

Dört yıl boyunca üniversiteye gitmek zorundasın.
Translate from Turkish to English

O zevkten dört köşe.
Translate from Turkish to English

Yangında dört aile öldürüldü.
Translate from Turkish to English

Yarın akşam için dört kişilik bir masa ayırtmak istiyorum.
Translate from Turkish to English

Geçindirecek dört çocuğu var.
Translate from Turkish to English

Tom sadece üç ya da dört lokma yedi sonra yemeği tükürdü.
Translate from Turkish to English

Hanako, dört yıl boyunca bir Amerikan kolejine devam etti.
Translate from Turkish to English

Nancy dört kızın en güzelidir.
Translate from Turkish to English

Tony'yi ilk çalıştırdığımdaki kadar çok, yaklaşık dört kez yapıyorum.
Translate from Turkish to English

Betty tatil sırasında dört hikaye okudu.
Translate from Turkish to English

Dört kişilik bir aileyiz.
Translate from Turkish to English

Bir karenin dört kenarı vardır.
Translate from Turkish to English

Dört fikir önerildi.
Translate from Turkish to English

Ben onu dört gözle bekliyorum.
Translate from Turkish to English

Yağmur dört gün sürdü.
Translate from Turkish to English

On dört yaşında olacağım.
Translate from Turkish to English

Kar dört gün sürdü.
Translate from Turkish to English

Bir gün yirmi dört saattir.
Translate from Turkish to English

Annemin dört erkek kardeşi var.
Translate from Turkish to English

O, dört santimetre kalınlığındadır.
Translate from Turkish to English

Üst katta dört yatak odamız var.
Translate from Turkish to English

Trenle buradan sadece dört dakika sürer.
Translate from Turkish to English

Sizden tatminkar bir yanıt almayı dört gözle bekliyorum.
Translate from Turkish to English

Hastalığından kurtulması onun dört ayını aldı.
Translate from Turkish to English

O çocuk sadece dört yaşında fakat şimdiden yüze kadar sayabiliyor.
Translate from Turkish to English

Yaz tatilini dört gözle bekliyorum.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: oluşturdu, Tatoeba'nın, Belediye, binası, emekliyim, Fransa, İspanya, galibidir, Dalida, dozda.