O, bankta arkadaşıyla oturuyor.
Translate from Turkish to English

O, bankta oturdu.
Translate from Turkish to English

Onlar parkta bir bankta oturdu.
Translate from Turkish to English

Bir bankta oturan yaşlı bir adam var.
Translate from Turkish to English

Bazı öğrenciler, bankta oturuyorlardı ve öğle yemeği yiyorlardı.
Translate from Turkish to English

Parkta kiraz ağacının altında bankta yatan genç bir adam gördüm.
Translate from Turkish to English

Meg ve Ken bankta oturdu.
Translate from Turkish to English

O bankta oturdu.
Translate from Turkish to English

Bankta oturun.
Translate from Turkish to English

Bir bankta beklerken oturdum.
Translate from Turkish to English

O, bankta uzanıyor.
Translate from Turkish to English

Ben sık sık bu bankta uzanırım.
Translate from Turkish to English

O, bir bankta oturuyordu.
Translate from Turkish to English

Ben bankta otururken bekledim.
Translate from Turkish to English

O, bankta otururken sigara içti.
Translate from Turkish to English

O bankta oturalım.
Translate from Turkish to English

O bir bankta oturmuyor.
Translate from Turkish to English

Biz parkta bankta oturduk.
Translate from Turkish to English

O, parktaki bankta oturdu.
Translate from Turkish to English

O, hâlâ bankta oturuyor.
Translate from Turkish to English

O, bir bankta gözleri kapalı oturuyordu.
Translate from Turkish to English

Bankta oturan o değil mi?
Translate from Turkish to English

O ve arkadaşı bankta oturdu.
Translate from Turkish to English

Birisi bankta bir çanta bıraktı.
Translate from Turkish to English

Sarhoş bir adam bankta uyuyordu.
Translate from Turkish to English

Kendini parkta bir bankta yatarken buldu.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'yi parkta bir bankta otururken buldu.
Translate from Turkish to English

Hadi burada bir bankta oturalım.
Translate from Turkish to English

Tom bir bankta tek başına oturuyordu.
Translate from Turkish to English

Bankta oturuyor.
Translate from Turkish to English

Bankta oturan iki adam Amerikalıydı.
Translate from Turkish to English

İki kadın parktaki bir bankta rahat ediyorlar.
Translate from Turkish to English

Tom bankta Mary'nin yanında oturdu.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary bankta oturdular, insanların yüzüşünü izlediler.
Translate from Turkish to English

Tom bankta oturdu ve bacak bacak üstüne attı.
Translate from Turkish to English

Ağacın altındaki bankta kitap okuyan kişi Tom'dur.
Translate from Turkish to English

Tom sigara içerken bir bankta oturdu.
Translate from Turkish to English

Tom bankta Mary'nin yanına oturdu.
Translate from Turkish to English

Tom bankta oturdu, çocukların oynamasını izledi.
Translate from Turkish to English

O, bankta oturuyor.
Translate from Turkish to English

Tom yeni boyanmış bir bankta oturdu.
Translate from Turkish to English

Tom bankta oturuyordu.
Translate from Turkish to English

Bankta arkadaşıyla oturuyordu.
Translate from Turkish to English

O bankta oturan adam Tom'dur.
Translate from Turkish to English

Tom bankta Mary için yer açtı.
Translate from Turkish to English

Tom bankta uzanıyor.
Translate from Turkish to English

Tom bunu bankta bulduğunu söylüyor.
Translate from Turkish to English

Tom pazar gazetesini okuyarak parktaki bir bankta oturuyordu.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary birbirleriyle konuşarak parkta bir bankta oturdular.
Translate from Turkish to English

Tom tamamen tek başına bankta oturdu.
Translate from Turkish to English

Tom bankta uyuyor.
Translate from Turkish to English

Tom bir bulmaca çözerken bankta bekliyordu.
Translate from Turkish to English

Bankta oturalım.
Translate from Turkish to English

Tom elmaya benzer bir şey yerken bankta oturuyordu.
Translate from Turkish to English

Jack'in antrenörü eğitime geç kaldığı için onu bankta tutmaya karar verdi.
Translate from Turkish to English

Tom bir bankta oturdu.
Translate from Turkish to English

Tom bankta oturdu.
Translate from Turkish to English

Tom, Mary ile bir bankta oturdu.
Translate from Turkish to English

Tom yakındaki bir bankta oturdu.
Translate from Turkish to English

Yaşlı bir adam bankta oturuyordu.
Translate from Turkish to English

Tom takım arkadaşlarının bazısıyla bankta oturdu.
Translate from Turkish to English

Tom'u ilk kez gördüğümde evimin yanındaki parkta bir bankta oturuyordu.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary havuzun yanında bir bankta oturuyordu.
Translate from Turkish to English

Gözlerin kapalı olarak bir süre bankta uzan.
Translate from Turkish to English

Tom sigara içerken bankta oturdu.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary bankta yer değiştirdi.
Translate from Turkish to English

Parkta bazıları bankta oturdu ve diğerleri dolaştı.
Translate from Turkish to English

Tom bir kitap okurken bir bankta oturdu.
Translate from Turkish to English

Burada bu bankta oturalım.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary bankta birlikte oturdular.
Translate from Turkish to English

Tom parktaki bankta oturuyor, berbat görünüyor.
Translate from Turkish to English

Yaşlı adam bir bankta oturuyordu.
Translate from Turkish to English

Bu bankta oturalım.
Translate from Turkish to English

Yaşlı adam gözleri kapalı bankta oturdu.
Translate from Turkish to English

Bir elma, bankta oturuyordu.
Translate from Turkish to English

Tom Mary ile bankta oturdu.
Translate from Turkish to English

Dinlenmek için bir bankta otururuz.
Translate from Turkish to English

Tom, bir kitap okurken parkta bir bankta oturuyordu.
Translate from Turkish to English

O bir bankta oturuyordu.
Translate from Turkish to English

Bankta oturan çocuk Tom'dur.
Translate from Turkish to English

Orada bir bankta kitap okuyarak oturan biri vardı.
Translate from Turkish to English

Yaşlı adam bankta oturuyordu.
Translate from Turkish to English

Bütün sabah o bankta orada oturuyordum.
Translate from Turkish to English

Tom kısa süre önce bankta oturuyordu.
Translate from Turkish to English

Ben bir bankta oturdum.
Translate from Turkish to English

Tom'un yanındaki bir bankta oturdum.
Translate from Turkish to English

Birisi çantasını bankta bıraktı.
Translate from Turkish to English

Bankta oturuyordum.
Translate from Turkish to English

Tom benim yanımdaki bankta oturdu.
Translate from Turkish to English

Tom, Mary'nin yanındaki bankta oturdu.
Translate from Turkish to English

O parkta bir bankta uyudu.
Translate from Turkish to English

Tom ve ben bankta oturduk.
Translate from Turkish to English

Tom bahçede bir bankta oturuyor.
Translate from Turkish to English

Bankta senin yanında oturan kız çok ilgi çekiciydi.
Translate from Turkish to English

Tom parkta bir bankta oturuyordu.
Translate from Turkish to English

Tom hâlâ bankta oturuyor.
Translate from Turkish to English

Evsizken sık sık bu bankta uyurdum.
Translate from Turkish to English

Bu bankta üzerinde evsizler uyumasın diye bariyer var.
Translate from Turkish to English

Tom bir bankta uyudu.
Translate from Turkish to English

Tom bankta uyudu.
Translate from Turkish to English

Sami bankta oturan genç bir çocuk gördü.
Translate from Turkish to English