Learn how to use dek in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.
Translate in Safari and other macOS apps in one click.
Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.
Get for freeInstall it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.
Get for free
Sonsuza dek burada kalamam.
Translate from Turkish to English
O sır sonsuza dek saklanamaz.
Translate from Turkish to English
O, sonsuza dek Afrika'yı terk etti.
Translate from Turkish to English
O sonsuza dek Japonya'ya terk etti.
Translate from Turkish to English
Herkese karşı kaba davranamazsın ve sonsuza dek onun yanına kalacağını bekleyemezsin.
Translate from Turkish to English
Sizinle yapılan takaslar sonsuza dek sürecek gibi görünüyor.
Translate from Turkish to English
Birçok gökbilimci evrenin sonsuza dek büyümeye devam edeceğini varsayıyor.
Translate from Turkish to English
Ben ona kadar sayıncaya dek bekleyin.
Translate from Turkish to English
O onu sonsuza dek sevecek.
Translate from Turkish to English
Sonsuza dek birlikte olacağız.
Translate from Turkish to English
Ölene dek mutlu yaşadılar.
Translate from Turkish to English
Yemeğimi bitirene dek bekle!
Translate from Turkish to English
köye ulaşıncaya dek beraber yuruduler fakat sonra yolları ayrıldı
Translate from Turkish to English
İnsan sonsuza dek yaşayamaz.
Translate from Turkish to English
Mary'yi sonsuza dek seveceğim.
Translate from Turkish to English
Sonsuza dek yaşamak istiyorum.
Translate from Turkish to English
Tom geri dönene dek burada kalmak zorundayız.
Translate from Turkish to English
O kadar sıcak bir geceydi ki gece yarısına dek uyuyamadım.
Translate from Turkish to English
Seni seviyorum ve ölene dek seveceğim ve ondan sonra yaşam varsa, sonrasında da seveceğim.
Translate from Turkish to English
Şerefin kadar konuş desem, sonsuza dek susacak insanlar tanıyorum!
Translate from Turkish to English
Şimdiye dek Tom'a bir şey söyledin mi?
Translate from Turkish to English
Seni sonsuza dek seveceğim!
Translate from Turkish to English
Şimdiye dek arkadaş edindin mi?
Translate from Turkish to English
Mary, beni sonsuza dek görmezden gelemezsin.
Translate from Turkish to English
Şimdiye dek benim hakkımda Tom'la konuştun mu?
Translate from Turkish to English
Ona dikkat et. Onun silahı dildir, o isterse sizinle ölene dek konuşur.
Translate from Turkish to English
Sonsuza dek hoşça kal!
Translate from Turkish to English
Lütfen terminale ulaşana dek ayağa kalkma.
Translate from Turkish to English
Oradan tek parça hâlinde çıkana dek kimseye teşekkür etmem, Tom.
Translate from Turkish to English
Eğer Tom bunca zamandır ona yalan söylediğini anlarsa, onu sonsuza dek kaybedersin.
Translate from Turkish to English
Ben sonsuza dek birlikte olacağımızı düşündüm.
Translate from Turkish to English
Sonsuza dek burada kalamayız.
Translate from Turkish to English
Vampirler sonsuza dek yaşar.
Translate from Turkish to English
Sonsuza dek yaşayamazsın.
Translate from Turkish to English
Şu ana dek görmüş olduğum kadarıyla bu bölgede çok yaya trafiği yok.
Translate from Turkish to English
Bu sonsuza dek sürebilir.
Translate from Turkish to English
Onun yüzünden müzik dünyası sonsuza dek değişti.
Translate from Turkish to English
Refahın sonsuza dek sürmeyeceğini fark etmelisin.
Translate from Turkish to English
Tatoeba'daki her cümle tamamen açıklığa kavuşana dek yorumlanmalı ve cümlenin çevirisi tartışılmalıdır.
Translate from Turkish to English
Kesin olarak senin Japonya'da sonsuza dek kalacağını düşünüyordum.
Translate from Turkish to English
Sonsuza dek saklanamam.
Translate from Turkish to English
İnsanlar sonsuza dek yaşamazlar.
Translate from Turkish to English
Ne mutluluk ne de sefalet sonsuza dek sürmez.
Translate from Turkish to English
Sonsuza dek yaşamak istemiyorum.
Translate from Turkish to English
Gerçekten sonsuza dek genç kalmak istiyor musunuz?
Translate from Turkish to English
Tom'un hayatı sonsuza dek değişmek üzereydi.
Translate from Turkish to English
Sonsuza dek yaşamaya çalışma. Başaramayacaksın.
Translate from Turkish to English
Sonsuza dek kalbimizde yaşayacak.
Translate from Turkish to English
Tom sonsuza dek bana kızgın kalamaz.
Translate from Turkish to English
Şimdiye dek yaptığım en iyi şey.
Translate from Turkish to English
Tom şimdiye dek Boston'a gitmedi.
Translate from Turkish to English
Sonsuza dek saklanamazsın.
Translate from Turkish to English
Sonsuza dek bana kızgın kalamazsın.
Translate from Turkish to English
Tom'un sonsuza dek yaşayacağını düşündüm.
Translate from Turkish to English
Mary'yi sonsuza dek kaybettiğimi düşündüm.
Translate from Turkish to English
Bir gün, İsa bizim için geri dönecek ve biz sonsuza dek onunla olacağız.
Translate from Turkish to English
Onu sonsuza dek benden saklayamazsın.
Translate from Turkish to English
Şimdiye dek beni ziyarete gelen tek kişi sensin.
Translate from Turkish to English
Dan sonsuza dek Londra'da yaşamayı düşünüyor.
Translate from Turkish to English
Şimdiye dek gördüğüm en güzel şey.
Translate from Turkish to English
Hoşuna gitsin ya da gitmesin Dan sonsuza dek burada kalıyor.
Translate from Turkish to English
Seni sonsuza dek saklayamam.
Translate from Turkish to English
Sonsuza dek benim olacaksın.
Translate from Turkish to English
Onları sonsuza dek karanlıkta saklayamayız.
Translate from Turkish to English
Bu sonsuza dek süremez.
Translate from Turkish to English
Çabuk ol! Şimdiye dek hazır olman gerekir.
Translate from Turkish to English
Onun hafızası sonsuza dek yaşayacak.
Translate from Turkish to English
Sonsuza dek minnettar olacağım.
Translate from Turkish to English
Hiçbir şeyin sonsuza dek sürmediğini biliyorum.
Translate from Turkish to English
Bebekler sonsuza dek bebek kalmazlar.
Translate from Turkish to English
Baskıcı rejimler sonsuza dek yaşamaz.
Translate from Turkish to English
Aşkımız sonsuza dek sürecek.
Translate from Turkish to English
Seni sonsuza dek kaybettiğimi düşündüm.
Translate from Turkish to English
Sevinç sonsuza dek sürmeyecek.
Translate from Turkish to English
Şimdi yaşadığın hayatı sonsuza dek yaşamak ister misin?
Translate from Turkish to English
Sonsuza dek ölümsüz olacağım.
Translate from Turkish to English
Sonsuza dek yaşamak mümkün değil.
Translate from Turkish to English
Keşke sonsuza dek burada kalabilsek.
Translate from Turkish to English
Sonsuza dek birlikte olalım.
Translate from Turkish to English
Tom'u sonsuza dek koruyamazsın.
Translate from Turkish to English
Dan bu ülkenin bir vatandaşı ve sonsuza dek burada kalacak.
Translate from Turkish to English
Sonsuza dek koşamazsın, Tom.
Translate from Turkish to English
Seni sonsuza dek görmedim.
Translate from Turkish to English
Bizim erzak sonsuza dek sürmeyecek.
Translate from Turkish to English
Ve tarih sonsuza dek değişti.
Translate from Turkish to English
Neden sarhoş olana dek içiyorsun?
Translate from Turkish to English
Bunu sonsuza dek yapabilirim.
Translate from Turkish to English
Resesyon sonsuza dek sürmeyecek.
Translate from Turkish to English
Tom'u sonsuza dek tanıyorum gibi hissediyorum.
Translate from Turkish to English
Sonsuza dek bir genç olmak istiyorum.
Translate from Turkish to English
Biz sonsuza dek dünyada değiliz ama bir süre boyunca.
Translate from Turkish to English
Bu günü sonsuza dek bekliyorum.
Translate from Turkish to English
Saniyeler içinde Dan'ın hayatı sonsuza dek değişecek.
Translate from Turkish to English
Birbirimize daha önce şimdiye dek olduğundan daha fazla ihtiyaç duyuyoruz.
Translate from Turkish to English
Şimdiye dek harika bir hayat yaşadım.
Translate from Turkish to English
Bu sonsuza dek sürecek gibi görünüyor.
Translate from Turkish to English
Sizi sonsuza dek seveceğim.
Translate from Turkish to English
Bu şanslı çizgi sonsuza dek sürmeyecek.
Translate from Turkish to English
Tom sonsuza dek etrafta olacak.
Translate from Turkish to English
Kötü hava sonsuza dek sürmez; Insan acısı sonsuza kadar sürmez.
Translate from Turkish to English
Sonsuza dek orada olacağım.
Translate from Turkish to English
Also check out the following words: sevdim, Matematiği, Sigara, içmeyi, bıraktım, Babana, dileklerimle, Tek, başıma, yürüdüm.