Turkish example sentences with "yaşıyor"

Learn how to use yaşıyor in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

John, New York'ta yaşıyor.
Translate from Turkish to English

Büyükbaban nerede yaşıyor?
Translate from Turkish to English

Deden nerede yaşıyor?
Translate from Turkish to English

Erkek kardeşim Tokyo'da yaşıyor.
Translate from Turkish to English

Belarus'ta çeşitli dinlerin taraftarları yaşıyor.
Translate from Turkish to English

O burada mı yaşıyor?
Translate from Turkish to English

Yaşlı adam tek başına yaşıyor.
Translate from Turkish to English

Yaşlı adam yalnız yaşıyor.
Translate from Turkish to English

Onlar uzun süredir burada yaşıyor.
Translate from Turkish to English

Carol, Şikago'da yaşıyor.
Translate from Turkish to English

Tüm akrabalarım bu şehirde yaşıyor.
Translate from Turkish to English

O, büyük bir evde yaşıyor.
Translate from Turkish to English

Erkek kardeşim küçük bir köyde yaşıyor.
Translate from Turkish to English

Evde iki aile yaşıyor.
Translate from Turkish to English

Nerede yaşıyor?
Translate from Turkish to English

Yılan yaşıyor mu yoksa öldü mü?
Translate from Turkish to English

Nagano'da yaşıyor olduğunu zannetti. O, Tokyo istasyonunda ne yapıyordu?
Translate from Turkish to English

Tom bir yıldır Chicago'da yaşıyor.
Translate from Turkish to English

Amcam okulun yakınında yaşıyor.
Translate from Turkish to English

Dayım okulun yakınında yaşıyor.
Translate from Turkish to English

O yalnız yaşıyor.
Translate from Turkish to English

Üç yıldır Kobe'de yaşıyor.
Translate from Turkish to English

Ormanda tek başına yaşıyor.
Translate from Turkish to English

Ania, Gdańsk'ta yaşıyor.
Translate from Turkish to English

Libusza Poznań'da yaşıyor.
Translate from Turkish to English

Amcam gelecek ay iki yıldır New York'ta yaşıyor olacak.
Translate from Turkish to English

Birçok bilim adamı bu küçük köyde yaşıyor.
Translate from Turkish to English

O, karısını terk etti ve yarı yaşında bir kadınla aşk hayatı yaşıyor.
Translate from Turkish to English

George'un iki kuzeni var; biri Almanya'da ve diğeri İsviçre'de yaşıyor.
Translate from Turkish to English

O, tepenin üst kısmında yaşıyor.
Translate from Turkish to English

Çok az sayıda insan adada yaşıyor.
Translate from Turkish to English

Kim, Ken ile yaşıyor.
Translate from Turkish to English

Midvale Drive 423'te yaşıyor.
Translate from Turkish to English

Amcam şimdi rahat yaşıyor.
Translate from Turkish to English

Gerçek şu ki onun babası işten dolayı New York'ta yalnız yaşıyor.
Translate from Turkish to English

Büyükannem sağlıklı ve tek başına yaşıyor.
Translate from Turkish to English

O, burada bir yerde yaşıyor.
Translate from Turkish to English

O, parkın civarında bir yerde yaşıyor.
Translate from Turkish to English

O buralarda bir yerde yaşıyor.
Translate from Turkish to English

O iki katlı bir evde yaşıyor.
Translate from Turkish to English

O buraya yakın bir yerde mi yaşıyor?
Translate from Turkish to English

O bu semtte yaşıyor.
Translate from Turkish to English

O bir İngiliz vatandaşı, ama Hindistan'da yaşıyor.
Translate from Turkish to English

Onlar parkın yakınında yeni bir evde yaşıyor.
Translate from Turkish to English

Annem kıt kanaat geçinmekte sorun yaşıyor.
Translate from Turkish to English

Amerikalı bir öğrenci benim evin yanında yaşıyor.
Translate from Turkish to English

O nerede yaşıyor?
Translate from Turkish to English

Onlar orada yaşıyor.
Translate from Turkish to English

O, bir blok ötede yaşıyor ve onun adı Susan.
Translate from Turkish to English

Tom bizim üstümüzdeki odada yaşıyor.
Translate from Turkish to English

Tom şimdi amcasıyla yaşıyor.
Translate from Turkish to English

Tom'un ailesi Boston'da yaşıyor.
Translate from Turkish to English

Tom Boston'un varoşlarında üç yatak odalı bir evde yaşıyor.
Translate from Turkish to English

Tom Bostonda yaşıyor.
Translate from Turkish to English

Tom Boston'lu fakat şimdi Şikagoda yaşıyor.
Translate from Turkish to English

Tom'un iki oğlu var, İkisi de Boston'da yaşıyor.
Translate from Turkish to English

Tom neredeyse on yıldır Boston'da yaşıyor.
Translate from Turkish to English

Tom karısı Mary ile birlikte Boston'dan çok uzakta olmayan bir çiftlikte yaşıyor.
Translate from Turkish to English

Tom ebeveynleriyle birlikte Boston'da yaşıyor.
Translate from Turkish to English

Tom altı yaşından beri Boston'da yaşıyor.
Translate from Turkish to English

Tom Boston'un diğer tarafında yaşıyor.
Translate from Turkish to English

Tom Boston'da yaşıyor.
Translate from Turkish to English

Tom Boston'da şehir merkezinde üç-yatakodalı bir apartmanda yaşıyor.
Translate from Turkish to English

O, evime yakın yaşıyor.
Translate from Turkish to English

O bir apartman dairesinde yaşıyor.
Translate from Turkish to English

Tom oğlunun intiharı ile başa çıkmada sorun yaşıyor.
Translate from Turkish to English

Tom oğlunun intihar etmesi gerçeğiyle başa çıkmada sorun yaşıyor.
Translate from Turkish to English

Tom yeni arabasıyla ilgili küçük bir sorun yaşıyor.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary aynı çatı altında yaşıyor.
Translate from Turkish to English

Tom ne tür bir evde yaşıyor?
Translate from Turkish to English

Tom uzun süredir yalnız yaşıyor.
Translate from Turkish to English

Onlar yukarıdaki katta yaşıyor.
Translate from Turkish to English

Tom şimdi Boston'da yaşıyor.
Translate from Turkish to English

Tom ailesiyle birlikte yaşıyor.
Translate from Turkish to English

Tom kapıyı açmada sorun yaşıyor gibi görünüyor.
Translate from Turkish to English

Tom bir plaja yakın yaşıyor, bu yüzden yazın neredeyse her gün yüzmeye gider.
Translate from Turkish to English

Tom benim yerimden uzakta olmayan bir apartmanda yaşıyor.
Translate from Turkish to English

Tom kimsenin kapılarını kilitlemediği küçük bir kasabada yaşıyor.
Translate from Turkish to English

Tom sessiz bir mahallede yaşıyor.
Translate from Turkish to English

Tom bir huzurevinde yaşıyor.
Translate from Turkish to English

Tom bir şelaleye yakın bir kamarada yaşıyor.
Translate from Turkish to English

Elvis Presley yaşıyor!
Translate from Turkish to English

Tom şu anda amcasıyla birlikte yaşıyor.
Translate from Turkish to English

Tom şu anda küçük bir dairede yalnız yaşıyor.
Translate from Turkish to English

Aşağıdaki odada kim yaşıyor?
Translate from Turkish to English

Kasabanda kaç kişi yaşıyor.
Translate from Turkish to English

O, orada şu evde yaşıyor.
Translate from Turkish to English

Taro, 10 yıldır Obihiro'da yaşıyor.
Translate from Turkish to English

O, Tokyo'da yaşıyor.
Translate from Turkish to English

John nerede yaşıyor?
Translate from Turkish to English

Jack altı yıldır New York'ta yaşıyor.
Translate from Turkish to English

Rod John'un karşısında yaşıyor.
Translate from Turkish to English

Tony Kobe'de yaşıyor.
Translate from Turkish to English

Bill denizin yanında yaşıyor.
Translate from Turkish to English

Brian tepenin üzerinde yaşıyor.
Translate from Turkish to English

Mary John'la çalışan otobüs sürücüsüne bitişik mi yaşıyor?
Translate from Turkish to English

Tom hâlâ bir yerlerde yaşıyor olabilir.
Translate from Turkish to English

O yakın yaşıyor.
Translate from Turkish to English

Buraya yakın yaşıyor.
Translate from Turkish to English

O konfor içinde yaşıyor.
Translate from Turkish to English

O kampüs dışından yaşıyor.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: adama, Eşyalar, Mimi, Zengin, olursam, satın, alacağım, Kapta, su, duyamıyorum.