Turkish example sentences with "ayrıca"

Learn how to use ayrıca in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Ayrıca o çok yoruldu, yürüyemiyor.
Translate from Turkish to English

Google Translate, Ubuntu Çevirileri için yeterince iyi değildir. Ayrıca bu, Ubuntu ilkesine de aykırıdır.
Translate from Turkish to English

Öğretmenimiz ayrıca düğününün diğer insanlarınki ile aynı olmayacağını söyledi;biz nasıl farklı olacağını sorduk fakat o söylemedi.
Translate from Turkish to English

Ayrıca Piotr ve Lech de iyi arkadaşlardır.
Translate from Turkish to English

Bożena, güzel ötesi sarı saçlı bir kızdır. Ayrıca o, bizim okuldaki en güzel öğrencidir.
Translate from Turkish to English

Ayrıca Felicja'nın da sarı düz saçları var.
Translate from Turkish to English

Bir dil öğrenmenin geleneksel yolu olsa olsa birinin görev duygusunu tatmin edebilir ama o bir sevinç kaynağı olarak hizmet edemez. Ayrıca muhtemelen başarılı olmayacaktır.
Translate from Turkish to English

Ona sadece biraz nasihat vermedim, ayrıca onunla oral seks yaptım.
Translate from Turkish to English

Yöneticiler tarafından aksi kararlaştırılmadıkça, şirket kaşesi varsa ve bir belgeye basılmışsa, belge ayrıca en az imzayı onaylayan bir tanığın huzurunda bir yetkili kişi tarafından imzalanmış olmalıdır.
Translate from Turkish to English

Ayrıca bu kalenin bir hayaleti var.
Translate from Turkish to English

Ayrıca krem peyniri krema ile değiştirebilirsiniz.
Translate from Turkish to English

O ayrıca Çince öğrenimi yapıyor.
Translate from Turkish to English

Tom uzundur ve ayrıca güçlüdür.
Translate from Turkish to English

Tom güzel kadınları seviyordu. Ayrıca pahalı şarap ve hızlı spor otomobilleri de seviyordu.
Translate from Turkish to English

Ayrıca, bir profesörle görüşmeliyim.
Translate from Turkish to English

Öncelikle, beş parasızım, ayrıca, zamanım yok.
Translate from Turkish to English

Onun ayrıca çok sayıda işçiye ihtiyacı var.
Translate from Turkish to English

Ayrıca çok eğlendim.
Translate from Turkish to English

O, ayrıca hayvanlara karşı naziktir.
Translate from Turkish to English

Ayrıca bir araba kiralamak istiyorum.
Translate from Turkish to English

Ayrıca başka bir nedeni vardı.
Translate from Turkish to English

Ayrıca ülkeyi birleştirmeye yardım ettiler.
Translate from Turkish to English

Ayrıca ketçap almak istiyorum.
Translate from Turkish to English

Ayrıca hardal almak istiyorum.
Translate from Turkish to English

Onlar ayrıca dini özgürlük sözü verdi.
Translate from Turkish to English

Ayrıca ahşap ve ahşap ürünleri sattılar.
Translate from Turkish to English

Onlar ayrıca ay kayaları ve toprağı topladı.
Translate from Turkish to English

Ayrıca güçlü bir dış politika sözü verdi.
Translate from Turkish to English

Kendisi iyi bir yüzücüdür ayrıca güzel de tenis oynar.
Translate from Turkish to English

Birçok kişi ayrıca onun bir deli olduğunu düşünüyordu.
Translate from Turkish to English

Tom yüzümü kara çıkardı ve ayrıca Mary'nin yüzünü de kara çıkardı
Translate from Turkish to English

Onlar ayrıca eti ve sütü için hayvanlar besledi.
Translate from Turkish to English

Ayrıca sos almak istiyorum, lütfen.
Translate from Turkish to English

O iyi bir yüzücüdür ve ayrıca güzel tenis oynar.
Translate from Turkish to English

Diğer birçok aperitifle karşılaştırıldığında patlamış mısır çok ucuzdur. Ayrıca genellikle daha sağlıklıdır.
Translate from Turkish to English

Tom ayrıca Fransızca çalışıyor.
Translate from Turkish to English

Tom ayrıca biraz Fransızca konuşur.
Translate from Turkish to English

Tom ayrıca biraz Fransızca konuşabilir.
Translate from Turkish to English

O sadece kibar değil ayrıca dürüst.
Translate from Turkish to English

Ayrıca sıkıcısınız.
Translate from Turkish to English

Ayrıca yaşlıların birbiriyle kaynaşabilmeleri ve Amerikan yaşamında aktif katılımcılar olarak kalabilmeleri için çok sayıda gruplar kurulmuştur.
Translate from Turkish to English

O aç olduğunu söyledi ve sonra ayrıca susuz olduğunu da ekledi.
Translate from Turkish to English

Fakirim. Ayrıca meşgulüm de.
Translate from Turkish to English

Meşgulüm. Ayrıca ilgilenmiyorum da.
Translate from Turkish to English

O sadece koşmakta iyi değildir, ayrıca şarkı söylemekte de iyidir.
Translate from Turkish to English

Bir zarfa ve bir parça kağıda ihtiyacım var. Ayrıca bir kurşun kalem ya da dolma kaleme ihtiyacım var.
Translate from Turkish to English

Gitmek istemiyorum ve ayrıca çok geç.
Translate from Turkish to English

Ben bu daireyi seviyorum. Yer iyi ve ayrıca, kira çok yüksek değil.
Translate from Turkish to English

Tom, ayrıca çok iyi bir aşçıdır.
Translate from Turkish to English

Tümen yaşam kalitesinin en yüksek olduğu şehirler arasında başı çekmektedir. Ayrıca Tümen'le birlikte Rusya'nın en gelişmiş şehirleri arasına Moskova, Kazan, Krasnodar, Sankt-Peterburg, Çelyabinsk, Ekaterinburg, Krasnoyarsk, Novosibirsk ve Orenburg dahil edilebilir.
Translate from Turkish to English

Ayrıca hazırlayacak ev ödevin vardı.
Translate from Turkish to English

Kız kardeşim ayrıca en iyi arkadaşımdır.
Translate from Turkish to English

Kesin olarak konuşursam, sağlıklı düşünmek için en az altı saate ihtiyacım var. Ayrıca mutlu olmak için yedi saate ihtiyacım var.
Translate from Turkish to English

O mükemmel bir piyano çalıcı. Ayrıca, iyi bir şarkıcı ve iyi bir dansçı.
Translate from Turkish to English

Dan'den sadece nefret etmiyorum, ayrıca onu etrafta görmek bile istemiyorum.
Translate from Turkish to English

O çok zeki ve ayrıca çok yakışıklı.
Translate from Turkish to English

O sadece güzel değil fakat aynı zamanda nazik ve ayrıca zeki.
Translate from Turkish to English

Ayrıca uçan balıklar da var.
Translate from Turkish to English

Tom uyandığında yangın çıktığını ve ayrıca şimdi tamamen yalnız olduğunu gördü. Tek ses esintiyle sallanan bambunun hışırtısıydı.
Translate from Turkish to English

Biz ayrıca bunu bulduk.
Translate from Turkish to English

Ayrıca bu kitabın bir ciltsiz baskısı var mı?
Translate from Turkish to English

Clyde Tombaugh ayrıca farklı yıldız kümeleri, bir kuyruklu yıldız ve yüzden fazla asteroid keşfetti.
Translate from Turkish to English

Ayrıca diğer tarafı da dinlemelisin.
Translate from Turkish to English

Ayrıca telefonla hava tahin raporunu alabilirsiniz.
Translate from Turkish to English

Oyun sırasında, aniden yağmur yağmaya başladı ve ayrıca gök gürledi.
Translate from Turkish to English

Ayrıca uluslararası şirketlerde full-time çalışma deneyimi de var.
Translate from Turkish to English

Terminatör efsanesi ayrıca bir TV dizisi.
Translate from Turkish to English

Onları gördüğümde onlara söyledim. Ayrıca ona da söyledim.
Translate from Turkish to English

Ayrıca birkaç temiz bardağın var mı?
Translate from Turkish to English

Ayrıca biraz Yunanca konuşmayı da bilir.
Translate from Turkish to English

Fransızca çalışıyorum. Ayrıca Almanca çalışıyorum.
Translate from Turkish to English

Tom'un oğlu, John, ayrıca Boston polisiyle bir memur olarak çalışır.
Translate from Turkish to English

Burnum gerçekten büyük ve ayrıca çarpık.
Translate from Turkish to English

O garson ve ayrıca aktör.
Translate from Turkish to English

Ayrıca dans etmeyi beceremiyorum.
Translate from Turkish to English

Tom ayrıca Fransızca mı öğreniyor?
Translate from Turkish to English

Tom en çok Amerikan İngilizcesi dinlemeyi seviyor fakat ayrıca İrlanda İngilizcesinin sesini de seviyor.
Translate from Turkish to English

Doğal maden suyu kalsiyum, magnezyum, sodyum, potasyum ve ayrıca nitrat içerir.
Translate from Turkish to English

Tom ayrıca gitmek istemediğini sana söylememi söyledi.
Translate from Turkish to English

Daha fazla zamana ihtiyacım var. Ayrıca biraz nakite ihtiyacım var.
Translate from Turkish to English

Karım sadece şimdiye kadar tanıştığım en güzel kadın değil ayrıca en sadık ve en çalışkandır.
Translate from Turkish to English

Ayrıca Japoncada benzer bir atasözü var mı?
Translate from Turkish to English

Özel kuvvetlerde, onlar sana ayrıca nasıl bok yiyeceğini ve onu yemeyi nasıl seveceğini öğretirler.
Translate from Turkish to English

Tom ayrıca bir düzine yumurta satın aldı.
Translate from Turkish to English

Ayrıca nasıl dans edileceğini bilmiyorum.
Translate from Turkish to English

Fiyat düşük ama ayrıca kalite çok iyi değil.
Translate from Turkish to English

Ayrıca bir araba kiralayabilirsin.
Translate from Turkish to English

Ben elma ve muz ve benzeri farklı meyveler yedim. Ayrıca iki patates yedim.
Translate from Turkish to English

O İngilizce okuyor ama ayrıca Almanca okuyor.
Translate from Turkish to English

2015 uluslararası toprak yılı ve ayrıca uluslararası ışık yılıydı.
Translate from Turkish to English

Tom ayrıca sağ ayağındaki ayak başparmağını kırdı.
Translate from Turkish to English

Ben ayrıca çok yazmaktan zevk alırım.
Translate from Turkish to English

Ayrıca şirket bilgisi oturumundan sonra bile biz bazen şirket turları düzenleriz.
Translate from Turkish to English

Toplumun faydalı bir şey yapmadığına inanıyorsan, o zaman ayrıca kitle imhaya inanabilirsin.
Translate from Turkish to English

Ayrıca telefona da cevap vermez.
Translate from Turkish to English

Bisiklete binmek iyi egzersizdir. Ayrıca, havayı kirletmez.
Translate from Turkish to English

Ayrıca, listelenen konulardan herhangi biri üzerinde fikrini sunmak istersen lütfen benimle irtibat kurar mısın?
Translate from Turkish to English

Ayrıca politikacıların çok yaşlı olduğunu düşünmüyor musunuz?
Translate from Turkish to English

Bu bina ayrıca bir bankadır.
Translate from Turkish to English

O ayrıca erotik bir rüyaydı.
Translate from Turkish to English

Ayrıca çeşitlerimizde mercimeğimiz var.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: unutma, Sizi, görmekten, memnunum, şeyi, değiştirmeyecek, Tanrıya, şükür, Günaydın, Mike.