Learn how to use umut in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.
Translate in Safari and other macOS apps in one click.
Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.
Get for freeInstall it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.
Get for free
Yaşam olduğu sürece umut da olacaktır.
Translate from Turkish to English
Korku değil, umut insan ilişkilerinde yaratıcı ilkedir.
Translate from Turkish to English
Öğrencileriniz bize yeni umut verdi.
Translate from Turkish to English
Amerika Birleşik Devletleri savaşın dışında kalmayı umut ediyordu.
Translate from Turkish to English
Rus askerleri gittikçe daha fazla umut kaybetti.
Translate from Turkish to English
Bu mesafeden gerçeği bilmeyi umut edemeyiz.
Translate from Turkish to English
Açıkçası Tom onun pahalı çay fincanlarından birini kırdığını Mary'nin fark etmemesini umut ediyor.
Translate from Turkish to English
O, şimdi en umut verici yazarlardan biri olarak tanınmaktadır.
Translate from Turkish to English
Hepimiz barış için umut ediyoruz.
Translate from Turkish to English
O, umut verici genç bir adamdır.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'nin burayı seveceğini umut ediyor.
Translate from Turkish to English
Yediğin şeyin sağlıklı olduğunu umut ediyorum.
Translate from Turkish to English
Onun seçimi kazanacağına dair neredeyse hiç umut yok.
Translate from Turkish to English
Yaşaması konusunda hiçbir umut yok.
Translate from Turkish to English
Onun eskisi gibi olması için çok az umut var.
Translate from Turkish to English
Onun başarısı ile ilgili bir umut var mı?
Translate from Turkish to English
Yeni bir yıl hep umut getirir.
Translate from Turkish to English
Yaşamın olduğu yerde, umut vardır.
Translate from Turkish to English
Onun geleceğine dair bir umut var mı?
Translate from Turkish to English
Bu haftaya kadar onu bitirmiş olmayı umut etmiştim.
Translate from Turkish to English
Umut verici görünen her şeyi takip edin.
Translate from Turkish to English
Hiç umut yok.
Translate from Turkish to English
Biraz umut var.
Translate from Turkish to English
Pek az umut var.
Translate from Turkish to English
Eskileri hatırlamak bana umut veriyor.
Translate from Turkish to English
Hâlâ umut var.
Translate from Turkish to English
Her zaman umut var.
Translate from Turkish to English
Umut var.
Translate from Turkish to English
Asla sana umut vermek istememiştim.
Translate from Turkish to English
Tom'un yüzünde bir umut ifadesi vardı.
Translate from Turkish to English
Günümüzde çocuklarımızın kendi başlarına karar almalarını istiyoruz ama o kararların hoşumuza gitmesini umut ediyoruz.
Translate from Turkish to English
En iyiyi umut et; en kötüye hazırlan.
Translate from Turkish to English
Sinirli olmadığını umut ediyorum.
Translate from Turkish to English
Tom'un burada olmasını umut ediyordum.
Translate from Turkish to English
Arkadaş olabileceğimizi umut etmiştim.
Translate from Turkish to English
Öyle umut edelim!
Translate from Turkish to English
Tüm katkıların için teşekkürler. Yakında seni tekrar görmeyi umut ediyoruz.
Translate from Turkish to English
O, Paris'i ziyaret etmeyi umut ediyor.
Translate from Turkish to English
Biraz umut olmalı.
Translate from Turkish to English
Geçmiş bize hep umutsuzluk ve kadercilik aşılıyor. Gelecek ise umut ve sorunsuzluk vaad ediyor.
Translate from Turkish to English
Sadece geçici bir sorun olduğunu umut ediyorum.
Translate from Turkish to English
Takeshi İngilizce öğrenmek için Londra'ya gitmeyi umut ediyor.
Translate from Turkish to English
Bir insana yapılacak en büyük kötülük, ona umut verip sonra hiçbir şey olmamış gibi gitmektir.
Translate from Turkish to English
Hâlâ bir umut ışığı var.
Translate from Turkish to English
Tarihinin en büyük ve en olası kurtarma Berlin halkına yiyecek ve umut getirdi - Ve bu havadan ikmalin başlamasına sebeb oldu
Translate from Turkish to English
O, çok umut verici genç bir adamdır.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'nin onun onu öpeceğini umut ettiğinin farkında değildi.
Translate from Turkish to English
Dürüstlüğünüz umut verici.
Translate from Turkish to English
Yaşarken umut et.
Translate from Turkish to English
Ona ulaşmayacağını içtenlikle umut ediyorum.
Translate from Turkish to English
Hayat varken umut var.
Translate from Turkish to English
Sadece onun buna değeceğini umut ediyorum.
Translate from Turkish to English
Tom'un bizi duymadığını umut ediyorum.
Translate from Turkish to English
Onun çalıştığını umut ediyoruz.
Translate from Turkish to English
Bu umut verici geliyor.
Translate from Turkish to English
Bu umut verici görünmüyor.
Translate from Turkish to English
Mary umut verici bir öğrenci.
Translate from Turkish to English
Çok umut verici görünmüyor.
Translate from Turkish to English
Onunla konuşmayı umut etmiştim.
Translate from Turkish to English
Seni burada bulmayı umut ediyordum.
Translate from Turkish to English
Senden duymayı umut ediyordum.
Translate from Turkish to English
Ne umut ettiğimi sana anlatmamı istiyor musun?
Translate from Turkish to English
Kızlar Blackpool'daki beyaz erkeklerle buluşmayı umut ediyorlar.
Translate from Turkish to English
Ne yaptığını bildiğini umut ediyorum.
Translate from Turkish to English
Biz gerçekten bir balıkçı teknesi satın almayı umut ediyorduk.
Translate from Turkish to English
Sanırım bu umut etmek için çok fazlaydı.
Translate from Turkish to English
Onu bulmayı umut ediyorum.
Translate from Turkish to English
Bana umut verdin.
Translate from Turkish to English
Otelin geleceği çok umut verici görünüyor.
Translate from Turkish to English
Tom umut vaat eden bir öğrenci.
Translate from Turkish to English
Onun hayatından umut kesilmiş.
Translate from Turkish to English
O, seninle tanışmayı umut ederek geldi.
Translate from Turkish to English
Herkes için umut var.
Translate from Turkish to English
O umut verici görünüyordu.
Translate from Turkish to English
O umut vericiydi.
Translate from Turkish to English
Onun zamanında geleceğine dair küçük bir umut var.
Translate from Turkish to English
Bu umut kırıcı.
Translate from Turkish to English
Önceden annemin ben evlenene kadar yaşamasını umut ederdim.
Translate from Turkish to English
İnsanlar birbirleriyle dostça ilişkiler kurunca dünyanın daha güzel bir yer olmasını umut ediyorum.
Translate from Turkish to English
Gelecek umut verici görünüyor.
Translate from Turkish to English
O bize umut verir.
Translate from Turkish to English
O bana umut verir.
Translate from Turkish to English
Bir umut olduğunu düşünüyor musun?
Translate from Turkish to English
Genç kadın ölümcül bir hastalıkla cebelleşiyordu, kalbi umut doluydu.
Translate from Turkish to English
O umut verici bir işte iki yüz dolarlık yatırım yaptı.
Translate from Turkish to English
Görünürde hiçbir umut yoktu.
Translate from Turkish to English
Onun atanması hakkında hiç umut yok.
Translate from Turkish to English
Giderek daha çok insan doğal tedaviden umut ediyor.
Translate from Turkish to English
Şampiyonluğu kazanmayı umut ediyoruz.
Translate from Turkish to English
Belki umut vardır.
Translate from Turkish to English
Yakında soruna bir çözüm bulmayı umut ediyoruz.
Translate from Turkish to English
Ben herkesin mutlu olduğunu umut ediyorum.
Translate from Turkish to English
Sevgi kızgınlıktan iyidir. Umut korkudan iyidir.
Translate from Turkish to English
O, oğlunun Tom'un kızıyla evlendiğini görmeyi umut ediyordu.
Translate from Turkish to English
Sonunda her şeyin iyi olacağını umut ediyorum.
Translate from Turkish to English
Dan Linda'nın hala hayatta olduğu konusunda umut besledi.
Translate from Turkish to English
Amerika ve diğer sömürgeci güçler, Rus Devrimi'nin sonunu umut ettiler.
Translate from Turkish to English
Umut kayıp değildir.
Translate from Turkish to English
Zamanında varmayı umut edelim.
Translate from Turkish to English
Onun başarısından hiç umut yok.
Translate from Turkish to English
Hiç umut yitirme.
Translate from Turkish to English