Turkish example sentences with "çıkardı"

Learn how to use çıkardı in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

John cebinden bir anahtar çıkardı.
Translate from Turkish to English

General Motors 76.000 çalışanını işten çıkardı.
Translate from Turkish to English

Pasaportunu çıkardı.
Translate from Turkish to English

Çantadan bir şey çıkardı.
Translate from Turkish to English

O, cinayet davası ilgili gerçeği ortaya çıkardı.
Translate from Turkish to English

Güçsüz bir prens olan Eric Danimarkalılar arasında büyük hoşnutsuzluğa sebep olan kötü bir para sistemi çıkardı.
Translate from Turkish to English

Herkes onu göklere çıkardı.
Translate from Turkish to English

Linda, dilini dışarı çıkardı.
Translate from Turkish to English

O, onu çamurdan çıkardı.
Translate from Turkish to English

Pat elbiselerini çıkardı ve içeri daldı
Translate from Turkish to English

Firma beş kişiyi işten çıkardı.
Translate from Turkish to English

Polisi büyük bir uyuşturucu operasyonunu ortaya çıkardı.
Translate from Turkish to English

Tom elbiselerini çıkardı ve pijamalarını giydi.
Translate from Turkish to English

Tom Cumartesi akşamı kız arkadaşını dışarı çıkardı.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin söylediğini açığa çıkardı.
Translate from Turkish to English

O, yaz aylarında uzun bir yürüyüş için dışarı çıkardı.
Translate from Turkish to English

Tom bir kalem çıkardı ve yazmaya başladı.
Translate from Turkish to English

Tom paltosunu çıkardı çünkü onu giymek için çok sıcaktı.
Translate from Turkish to English

Tom paltosunu çıkardı ve onu yere attı.
Translate from Turkish to English

Tom paltosunu ve eldivenlerini çıkardı.
Translate from Turkish to English

Tom elbiselerini çıkardı ve duşa girdi.
Translate from Turkish to English

Tom cüzdanını cebinden çıkardı.
Translate from Turkish to English

Tom kimse bakmıyorken vazodan bir çiçek çıkardı.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'yi kefaletle hapishaneden çıkardı.
Translate from Turkish to English

Tom yaşlı köpeği ahırın arkasına çıkardı ve onu vurdu.
Translate from Turkish to English

Tom hol dolabından paltosunu çıkardı ve onu giydi.
Translate from Turkish to English

Tom kirli elbiselerini çıkardı ve onları çamaşır makinesine attı.
Translate from Turkish to English

Tom cebinden bir parça kağıt çıkardı.
Translate from Turkish to English

Tom ceketinin cebinden bir el feneri çıkardı.
Translate from Turkish to English

Tom buzdolabından iki bira çıkardı ve birini Mary'ye uzattı.
Translate from Turkish to English

Bir doktor derhal onun sol kolunu kesip çıkardı ve ağır kanamayı durdurdu.
Translate from Turkish to English

Onun söylediği onu çileden çıkardı.
Translate from Turkish to English

Tom nikah yüzüğünü çıkardı.
Translate from Turkish to English

Tom yanan arabadan Mary'yi çıkardı.
Translate from Turkish to English

Yüzüğünü çıkardı ve ona fırlattı.
Translate from Turkish to English

Tom kancayı balığın ağzından çıkardı.
Translate from Turkish to English

Tom kravatını çıkardı.
Translate from Turkish to English

Tom ayakkabılarını çıkardı.
Translate from Turkish to English

Tom ceketini çıkardı ve astı.
Translate from Turkish to English

Tom şapkasını çıkardı.
Translate from Turkish to English

Tom ayakkabılarını kapıda çıkardı.
Translate from Turkish to English

Tom mutfakta bir çekmeceden bir bıçak çıkardı.
Translate from Turkish to English

Tom gömlek cebinden bir parça katlanmış kağıt çıkardı.
Translate from Turkish to English

Tom ilaç şişesinden kapağı çıkardı.
Translate from Turkish to English

Tom kutudan kapağı çıkardı.
Translate from Turkish to English

Tom'un bir yıl içinde yatırımını iki katına çıkardı.
Translate from Turkish to English

Tom arabasını park yerinden çıkardı.
Translate from Turkish to English

Tom arabasını garajdan çıkardı.
Translate from Turkish to English

Modern DNA analizleri, ABD'de birçok kişiyi temize çıkardı.
Translate from Turkish to English

Büyükannem hemen hemen her gün bir yürüyüş için dışarı çıkardı fakat şimdi o nadiren, kırk yılda bir, dışarı çıkar.
Translate from Turkish to English

Çocuk elbiselerini çıkardı ve pijamalarını giydi.
Translate from Turkish to English

O, bir kitap çıkardı ve onu okumaya başladı.
Translate from Turkish to English

Hava daha da ısındığı için Tom bir kat elbise daha çıkardı.
Translate from Turkish to English

Tony gömleğini çıkardı ve onunla piyanoyu ile temizledi.
Translate from Turkish to English

O, Jane'i akşam yemeğine çıkardı.
Translate from Turkish to English

Mary yumurtaları tek tek çıkardı.
Translate from Turkish to English

Onu çıkardı.
Translate from Turkish to English

O onu baştan çıkardı.
Translate from Turkish to English

Tom yüzümü kara çıkardı.
Translate from Turkish to English

O, bisiklete binmenin keyfini çıkardı.
Translate from Turkish to English

O, kalemini çıkardı.
Translate from Turkish to English

Şapkasını çıkardı.
Translate from Turkish to English

O paltosunu çıkardı.
Translate from Turkish to English

O onunla çıkardı.
Translate from Turkish to English

O ceketini çıkardı.
Translate from Turkish to English

Tom, Mary ile çıkardı.
Translate from Turkish to English

O biraz para çıkardı.
Translate from Turkish to English

O, dizüstü bilgisayarı çıkardı.
Translate from Turkish to English

O, gözlüğünü çıkardı.
Translate from Turkish to English

Tom silahını kılıfından çıkardı.
Translate from Turkish to English

Kabiliyeti onu zirveye çıkardı.
Translate from Turkish to English

Çocuk kepini çıkardı.
Translate from Turkish to English

O, paltosunu çıkardı.
Translate from Turkish to English

Tom çöpü dışarı çıkardı.
Translate from Turkish to English

O benimle kavga çıkardı.
Translate from Turkish to English

O, gece dışarı çıkardı.
Translate from Turkish to English

O, onu arabayla gezdirmek için dışarı çıkardı.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'yi akşam yemeğine çıkardı.
Translate from Turkish to English

O, mendilini çıkardı.
Translate from Turkish to English

O, bir parça kağıt çıkardı.
Translate from Turkish to English

Tom, Mary ile kavga çıkardı.
Translate from Turkish to English

Tom öfkesini Mary'den çıkardı.
Translate from Turkish to English

O, yumurtaları birer birer çıkardı.
Translate from Turkish to English

Jane köpeğini yürüyüşe çıkardı.
Translate from Turkish to English

O, cebinden bir madeni para çıkardı.
Translate from Turkish to English

O, gömleğimi çıkardı.
Translate from Turkish to English

Şehir yönetimindeki yozlaşmayı ortaya çıkardı.
Translate from Turkish to English

O, bir yumurta çıkardı.
Translate from Turkish to English

O, sırrını açığa çıkardı.
Translate from Turkish to English

Tom bir şey içmek için Mary'yi dışarı çıkardı.
Translate from Turkish to English

Cebinden bir kalem çıkardı.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'ye dilini çıkardı.
Translate from Turkish to English

Paltosunun cebinden bir anahtar çıkardı.
Translate from Turkish to English

Ondan sonra gözlüklerini çıkardı.
Translate from Turkish to English

Cebinden madeni bir para çıkardı.
Translate from Turkish to English

Mary piyanosunu satışa çıkardı.
Translate from Turkish to English

Başını pencereden çıkardı.
Translate from Turkish to English

Cebinden bir şey çıkardı.
Translate from Turkish to English

Cüzdandan bir dolar çıkardı.
Translate from Turkish to English

Polis suçlunun nerede yaşadığını ortaya çıkardı.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'yi bataklıktan çıkardı.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: biçer, doğduğunu, yağarsa, seve, olacaktım, çiçek, Gömleğimi, yıkadım, Yardıma, Çayı.