Turkish example sentences with "kaldık"

Learn how to use kaldık in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Bir geceliğine Hakone'de kaldık.
Translate from Turkish to English

Yağmur yağdığı için evde kaldık.
Translate from Turkish to English

Bildiğiniz gibi, şiddetli yağmurun sonucu olarak geç kaldık.
Translate from Turkish to English

Biz ekonomik bir otelde kaldık.
Translate from Turkish to English

Biz ağaçlarla çevrili bir otelde kaldık.
Translate from Turkish to English

Onların ricasına boyun eğmek zorunda kaldık.
Translate from Turkish to English

Biz binayı satmak zorunda kaldık çünkü onu zararda işlettik.
Translate from Turkish to English

Biz Paris'te fazladan iki hafta daha kaldık; ve bunu turistik yerleri gezerek geçirdik.
Translate from Turkish to English

Tren olmadığı için, tüm yolu yürümek zorunda kaldık.
Translate from Turkish to English

Otobüs servisi olmadığı için, biz, istasyona giden bütün yolu yürümek zorunda kaldık.
Translate from Turkish to English

Birbirimizle işbirliği yapmak zorunda kaldık.
Translate from Turkish to English

Biz istasyonun önünde bir otelde kaldık.
Translate from Turkish to English

Biz yoğun trafikten kaçınmak amacıyla, Noel için evde kaldık.
Translate from Turkish to English

Trafik kazası nedeniyle toplantıyı ertelemek zorunda kaldık.
Translate from Turkish to English

Biz yağmur nedeniyle toplantıyı ertelemek zorunda kaldık.
Translate from Turkish to English

Zamanımız bitti, bu yüzden sunumumuzu kısa kesmek zorunda kaldık.
Translate from Turkish to English

Ayaklarımızı sıcak tutmak için ayaklarımızı yer değiştirmek ve hareket ettirmeye devam etmek zorunda kaldık.
Translate from Turkish to English

Acele et, Martin. Zaten geç kaldık!
Translate from Turkish to English

Biz sessiz kaldık.
Translate from Turkish to English

O ve ben otelde kaldık.
Translate from Turkish to English

Borcu silmek zorunda kaldık.
Translate from Turkish to English

Güzel gün batımına hayran kaldık.
Translate from Turkish to English

Fuji Dağı'nın manzarasına hayran kaldık.
Translate from Turkish to English

Fırtınadan dolayı evde kalmak zorunda kaldık.
Translate from Turkish to English

On dakika onu beklemek zorunda kaldık.
Translate from Turkish to English

Konferansın ortasında uyuya kaldık.
Translate from Turkish to English

Sanırım çok geç kaldık.
Translate from Turkish to English

Toplantıyı ertelemek zorunda kaldık.
Translate from Turkish to English

Gölün kenarında bir otelde kaldık.
Translate from Turkish to English

Üç ay boyunca orada kaldık.
Translate from Turkish to English

Ölümle yüz yüze kaldık.
Translate from Turkish to English

Şiiri ezberlemek zorunda kaldık.
Translate from Turkish to English

Fırtınadan dolayı geç kaldık.
Translate from Turkish to English

"Bu kadar erken yola çıkmamıza gerek var mıydı?" "Geç bile kaldık, ne erkeni!"
Translate from Turkish to English

Yol boyunca yavaş sürmek zorunda kaldık.
Translate from Turkish to English

Noel boyunca Hawaii'de kaldık.
Translate from Turkish to English

Dört yıldır oda arkadaşı olarak kaldık.
Translate from Turkish to English

Gitmek istemedik fakat zorunda kaldık.
Translate from Turkish to English

Planımızdan vazgeçmek zorunda kaldık.
Translate from Turkish to English

Manzaranın güzelliğine hayran kaldık.
Translate from Turkish to English

Küçük bir odada kaldık.
Translate from Turkish to English

Senin yüzünden geç kaldık.
Translate from Turkish to English

Sadece konuşmak için gece yarısına kadar uyanık kaldık.
Translate from Turkish to English

Hava çok soğuktu, bu yüzden evde kaldık.
Translate from Turkish to English

Otobüsü bir süre beklemek zorunda kaldık.
Translate from Turkish to English

Lezzetli yemekten memnun kaldık.
Translate from Turkish to English

Mary ve ben yıllardır iyi arkadaş olarak kaldık.
Translate from Turkish to English

Araba bozuldu, bu nedenle yürümek zorunda kaldık.
Translate from Turkish to English

Küçük evimizi en iyi şekilde değerlendirmek zorunda kaldık.
Translate from Turkish to English

Yolculuğun son etabında yürümek zorunda kaldık.
Translate from Turkish to English

Hava çok soğuk olduğu için evde kaldık.
Translate from Turkish to English

Tatil sırasında teyzemin evinde kaldık.
Translate from Turkish to English

Bütün yaz boyunca onlarla birlikte kaldık.
Translate from Turkish to English

Çok yorgunduk, bu yüzden evde kaldık.
Translate from Turkish to English

Yağmurdan dolayı oyunu iptal etmek zorunda kaldık.
Translate from Turkish to English

Hemen Amerika'ya hareket etmek zorunda kaldık.
Translate from Turkish to English

Kasabada en pahalı otelde kaldık.
Translate from Turkish to English

Geç kaldık.
Translate from Turkish to English

Durmak zorunda kaldık.
Translate from Turkish to English

Çok geç kaldık.
Translate from Turkish to English

Yağmur yüzünden oyunu ertelemek zorunda kaldık.
Translate from Turkish to English

Asansörde mahsur kaldık.
Translate from Turkish to English

İçeride kaldık.
Translate from Turkish to English

Açık kaldık.
Translate from Turkish to English

Geride kaldık.
Translate from Turkish to English

Güçlükle hayatta kaldık.
Translate from Turkish to English

Biz zaten geç kaldık.
Translate from Turkish to English

Karda mahsur kaldık.
Translate from Turkish to English

Evde çakılıp kaldık.
Translate from Turkish to English

Hayatta kaldık.
Translate from Turkish to English

Erkek kardeşlerim gitti ve biz burada kaldık.
Translate from Turkish to English

Dansa geç kaldık.
Translate from Turkish to English

Yürümek zorunda kaldık.
Translate from Turkish to English

Gelmek zorunda kaldık.
Translate from Turkish to English

Tom ve ben üniversitede birlikte kaldık.
Translate from Turkish to English

Biz çok âşık kaldık.
Translate from Turkish to English

Dalağını almak zorunda kaldık.
Translate from Turkish to English

Londra'da iki hafta kaldık.
Translate from Turkish to English

Gerçekten geç kaldık.
Translate from Turkish to English

Kız kardeşim ve ben tatilde Fuji Dağı'nın dibindeki ufak bir köyde kaldık.
Translate from Turkish to English

Trafik sıkışıklığı nedeniyle buluşmaya geç kaldık.
Translate from Turkish to English

Aslında cumartesi günü sinemaya gitmek istiyorduk ama düşüncemizi değiştirip evde kaldık.
Translate from Turkish to English

Programda problem olduğu için yarının toplantısını iptal etmek zorunda kaldık.
Translate from Turkish to English

Sosyal hizmetleri aramak zorunda kaldık. Bu apaçık bir çocuk ihmali olayıydı.
Translate from Turkish to English

Trafik sıkışıklığı sonucu geç kaldık.
Translate from Turkish to English

Yoğun kar yağışı nedeniyle geç kaldık.
Translate from Turkish to English

Onları satın aldığımız mağaza, aşırı yüksek fiyat koymaya başladı, o yüzden başka bir mağaza bulmak zorunda kaldık.
Translate from Turkish to English

Belki çok geç kaldık.
Translate from Turkish to English

27 Kasım günü gece yatağıma gittiğimde kör kedimi kucağıma aldım ve ona şunu dedim. "Bu dünyada seninle ben yalnız kaldık." Ama iki gün sonra kör kedim öldü ve yapayalnız kaldım.
Translate from Turkish to English

Otobüsü uzun süre beklemek zorunda kaldık.
Translate from Turkish to English

Şehrin tam dışında küçük bir otelde kaldık.
Translate from Turkish to English

Kıyıya gitme yerine gemide kaldık.
Translate from Turkish to English

Neden çok uzun süre beklemek zorunda kaldık?
Translate from Turkish to English

Biz yolda kaldık.
Translate from Turkish to English

Akşam yemeğine geç kaldık.
Translate from Turkish to English

Bunu çocuk eldivenleri ile ellemek zorunda kaldık.
Translate from Turkish to English

Tom'a yardım etmek için geride kaldık.
Translate from Turkish to English

Maalesef işimizde biraz geride kaldık.
Translate from Turkish to English

Bir plan önermeye çalışırken bütün gece ayakta kaldık.
Translate from Turkish to English

Diğer düzenlemeleri yapmak zorunda kaldık.
Translate from Turkish to English

Beklenmedik sağlık giderlerini ödemek için tasarruflarımızı gözden geçirmek zorunda kaldık.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: kentidir, Kızın, artık, çocuk, Hava, bulutlanıyor, Pardon, ama, radyoyu, kısabilir.