Turkish example sentences with "pencereleri"

Learn how to use pencereleri in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Mike'ın evdeki işi pencereleri temizlemek.
Translate from Turkish to English

Bütün kapıları ve pencereleri kapa.
Translate from Turkish to English

Tom odayı havalandırmak için pencereleri açtı.
Translate from Turkish to English

Lütfen pencereleri açık bırak.
Translate from Turkish to English

O, bütün pencereleri açık tuttu.
Translate from Turkish to English

Muhtemelen o, pencereleri kimin kırdığını biliyor.
Translate from Turkish to English

Pencereleri açık bırakmayın.
Translate from Turkish to English

Bütün kapıları ve pencereleri kapatın.
Translate from Turkish to English

Biraz hava girmesi için pencereleri açın.
Translate from Turkish to English

Odadaki bütün pencereleri kapattı.
Translate from Turkish to English

Pencereleri kapatmak aklına gelmedi mi?
Translate from Turkish to English

Tom her sabah ofise varır varmaz pencereleri açar.
Translate from Turkish to English

Pencereleri kilitle ve panjurları kapat.
Translate from Turkish to English

Pencereleri kilitleyin ve panjurları kapatın.
Translate from Turkish to English

Pencereleri açın.
Translate from Turkish to English

Yağmur yağıyor ve biz pencereleri kapatmayı unuttuk.
Translate from Turkish to English

Tom pencereleri açtı.
Translate from Turkish to English

Bu pencereleri açmayın.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin pencereleri yıkamasına yardımcı oldu.
Translate from Turkish to English

Tom pencereleri yıkamayı sevmez.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'ye pencereleri gece açık bırakmamasını tavsiye etti.
Translate from Turkish to English

Tom yeni perdeler için pencereleri ölçtü.
Translate from Turkish to English

Tekstil fabrikasının pencereleri demir çubuklarla donatılmış bu yüzden fabrikada yangın çıktığında işçilerden çoğu öldü.
Translate from Turkish to English

Bütün kapıları ve pencereleri kapat!
Translate from Turkish to English

Pencereleri kapatmayı akıl edemedin mi?
Translate from Turkish to English

Pencereleri kapatmak zorundayım.
Translate from Turkish to English

Pencereleri kapatmayı unutmayın.
Translate from Turkish to English

Pencereleri kapamak zorundayız.
Translate from Turkish to English

Yatmadan önce pencereleri kilitle.
Translate from Turkish to English

Tom pencereleri kapatabilip kapatamayacağını sordu.
Translate from Turkish to English

Yağmur yağacak gibi görünüyor. Pencereleri kapatsak iyi olur.
Translate from Turkish to English

Pencereleri açık tutun.
Translate from Turkish to English

Pencereleri açabilir miyim?
Translate from Turkish to English

Pencereleri yıkadım.
Translate from Turkish to English

Lütfen pencereleri kapatır mısın?
Translate from Turkish to English

Dışarıda yağmur yağıyor. Eve geri döndüğünde pencereleri kapatmayı unutma.
Translate from Turkish to English

Pencereleri aç. Burada çok fazla sigara dumanı var.
Translate from Turkish to English

Tom tüm pencereleri kapattı.
Translate from Turkish to English

Tom bana bütün pencereleri kapatmamı söyledi.
Translate from Turkish to English

Tom pencereleri yıkamasına yardım etmeni istiyor.
Translate from Turkish to English

Pencereleri temizlemeyi bitirin.
Translate from Turkish to English

Pencereleri kapatmayı hatırladın mı?
Translate from Turkish to English

Bütün pencereleri kapa.
Translate from Turkish to English

Üzerindeki boya özellikle dış kısmında yavaş yavaş döküldüğünden, kış gelmeden pencereleri boyatacağım.
Translate from Turkish to English

Tom pencereleri temizleyerek iyi bir iş yaptı.
Translate from Turkish to English

Michael evde olduğu zaman onun işi pencereleri temizlemek.
Translate from Turkish to English

Tom annesinin pencereleri yıkamasına yardım ediyor.
Translate from Turkish to English

Mikel evdeyken pencereleri temizlemeye çalışır.
Translate from Turkish to English

Pencereleri açmam gerekiyor mu?
Translate from Turkish to English

O pencereleri açmayın.
Translate from Turkish to English

O pencereleri açma.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin pencereleri açık bırakmasını istedi.
Translate from Turkish to English

Herhangi birinin pencereleri açmasına izin verme.
Translate from Turkish to English

Biz pencereleri açabiliriz.
Translate from Turkish to English

Tom pencereleri tahta çakarak kapattı.
Translate from Turkish to English

Yağmur yağacak gibi görünüyor. Pencereleri kapatmalıyız.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'ye pencereleri açık tutmasını söyledi.
Translate from Turkish to English

Tom pencereleri tahta çakarak kapatıyor.
Translate from Turkish to English

Pencereleri açık bırakmak istiyorum.
Translate from Turkish to English

Sivrisinekler içeri girmesin diye pencereleri kapatmak zorunda kaldık.
Translate from Turkish to English

Mary odasına kapandı ve tüm pencereleri kapattı.
Translate from Turkish to English

Yatak odamın pencereleri avluya bakar.
Translate from Turkish to English

Yatak odamın pencereleri iç bahçeye bakar.
Translate from Turkish to English

Şarkıcı pencereleri kırdı.
Translate from Turkish to English

İlkbaharda pencereleri temizledim ama onlar yine kirleniyorlar.
Translate from Turkish to English

Pencereleri yıkıyorum.
Translate from Turkish to English

Pencereleri hiç kapatmadım.
Translate from Turkish to English

Fırtına çarpmadan önce pencereleri kapatmayı unuttum.
Translate from Turkish to English

Mary kendini tüm pencereleri kapalı odaya kapattı.
Translate from Turkish to English

Tom genellikle pencereleri açıkken uyur.
Translate from Turkish to English

Geçen cuma ofisi terk etmeden önce pencereleri kapatmayı unuttun.
Translate from Turkish to English

Tom'a pencereleri kapatacağımı ve kilitleyeceğimi söyledim.
Translate from Turkish to English

Pencereleri kapattığınızdan emin olun.
Translate from Turkish to English

Pencereleri açık bırak.
Translate from Turkish to English

Pencereleri açık bırakın.
Translate from Turkish to English

Pencereleri açtım.
Translate from Turkish to English

Sami pencereleri kilitledi.
Translate from Turkish to English

İçeriye temiz hava girmesi için pencereleri açtım.
Translate from Turkish to English

Pencereleri temizle.
Translate from Turkish to English

Tom pencereleri kilitledi.
Translate from Turkish to English

Bu evde yeterince oksijen yok. Pencereleri aç.
Translate from Turkish to English

Bütün pencereleri açmalısın.
Translate from Turkish to English

Pencereleri kapatmazsan sivrisinekler içeri girer.
Translate from Turkish to English

Lütfen pencereleri kapatın.
Translate from Turkish to English

Tom'un arabasının elektrikli pencereleri vardır.
Translate from Turkish to English

Pencereleri açma.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'den pencereleri açmasını istedi.
Translate from Turkish to English

Pencereleri aç
Translate from Turkish to English

Tom pencereleri yıkamana yardım ediyor mu?
Translate from Turkish to English

Lütfen pencereleri açık bırakmayın.
Translate from Turkish to English

Lütfen pencereleri kapatmayı unutma.
Translate from Turkish to English

Pencereleri kapatıp kapatamayacağımı Tom'a sordum.
Translate from Turkish to English

Sami pencereleri gözetliyordu.
Translate from Turkish to English

Sami pencereleri yıkamayı bitirdi.
Translate from Turkish to English

Tom genellikle kışın bile pencereleri açık olarak uyur.
Translate from Turkish to English

Tüm pencereleri açalım.
Translate from Turkish to English

Bütün pencereleri açalım.
Translate from Turkish to English

Pencereleri kapatır mısın, lütfen?
Translate from Turkish to English

Pencereleri kapatabilir misiniz lütfen?
Translate from Turkish to English

Bütün pencereleri aç.
Translate from Turkish to English

Bütün pencereleri açın.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: duman, miktarı, hiç, fena, tanrım, görüyorum, Eve, dönerken, yağmura, yakalanmıştım.