Learn how to use kaldım in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.
Translate in Safari and other macOS apps in one click.
Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.
Get for freeInstall it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.
Get for free
Konuya Fransız kaldım.
Translate from Turkish to English
İşe gitmek yerine bütün gün evde kaldım.
Translate from Turkish to English
Onun perfomansına hayran kaldım.
Translate from Turkish to English
Ben bir ağacın altına sığınmak zorunda kaldım.
Translate from Turkish to English
Dışarı çıkmak yerine evde kaldım.
Translate from Turkish to English
Ben yaz boyunca amcamın evinde kaldım.
Translate from Turkish to English
Ben, bir trafik sıkışıklığı nedeniyle toplantıya geç kaldım.
Translate from Turkish to English
Kahveyi yudum yudum içmek zorunda kaldım, çünkü çok sıcaktı.
Translate from Turkish to English
Ben, hasta olduğum için evde kaldım.
Translate from Turkish to English
Hasta olduğum için daveti geri çevirmek zorunda kaldım.
Translate from Turkish to English
Hastalık nedeniyle ödevimde erkek kardeşime yardım ettirmek zorunda kaldım.
Translate from Turkish to English
Tüm gün şiddetli yağmur yağdı, bu zaman zarfında evde kaldım.
Translate from Turkish to English
Ben bütün gün yatakta kalmak zorunda kaldım.
Translate from Turkish to English
Kararıma sadık kaldım.
Translate from Turkish to English
Trafik olduğundan dolayı toplantıya geç kaldım.
Translate from Turkish to English
Ben tanıtım için onunla rekabet etmek zorunda kaldım.
Translate from Turkish to English
Tepeye kadar koştuktan sonra, ben tamamen nefes nefese kaldım.
Translate from Turkish to English
Japonya'da sadece birkaç ay kaldım.
Translate from Turkish to English
Ben, randevuya geç kaldım.
Translate from Turkish to English
Bıçak o kadar kördü ki onunla eti kesemedim ve benim çakımı kullanmak zorunda kaldım.
Translate from Turkish to English
Tren o kadar kalabalıktı ki ben bütün yol boyunca ayakta durmak zorunda kaldım.
Translate from Turkish to English
Ben istasyona kadar koşmak zorunda kaldım.
Translate from Turkish to English
Ben treni yakalamak için gerçekten koşmak zorunda kaldım.
Translate from Turkish to English
Yağmur dan dolayı evde kaldım.
Translate from Turkish to English
Philip ve Sheila geç kaldı. Ben de geç kaldım mı?
Translate from Turkish to English
Tom'a yetişmek için koşmak zorunda kaldım.
Translate from Turkish to English
Ben bir kazadan dolayı okula geç kaldım.
Translate from Turkish to English
Kazadan dolayı geç kaldım.
Translate from Turkish to English
Dün oraya gitmek zorunda kaldım.
Translate from Turkish to English
Ben düne kadar işi bitirmek zorunda kaldım.
Translate from Turkish to English
Dün dışarı çıkmak zorunda kaldım.
Translate from Turkish to English
Dün işten atılan diğer üç işçiyi tazmin etmek zorunda kaldım.
Translate from Turkish to English
Dün okula geç kaldım.
Translate from Turkish to English
Dün fazla mesai yapmak zorunda kaldım.
Translate from Turkish to English
Ben dün gece evde kaldım.
Translate from Turkish to English
Ben bir süre yatakta kalmak zorunda kaldım.
Translate from Turkish to English
O kadar az zamanım vardı ki öğle yemeğini aceleyle yemek zorunda kaldım.
Translate from Turkish to English
Zamanımız bitti ve röportajı kısa kesmek zorunda kaldım.
Translate from Turkish to English
Birisi beni dışarı çıkarsın. İçeride kilitli kaldım.
Translate from Turkish to English
Dün senin kadar ben de okula geç kaldım.
Translate from Turkish to English
Yer yokluğu yüzünden bu sorunu atlamak zorunda kaldım.
Translate from Turkish to English
Bu saat için en az 1,000 dolar ödemek zorunda kaldım.
Translate from Turkish to English
Ben dikkatsizce e-posta adresini sildim ve onun için Yeni Zelandadaki Russel'den rica etmek zorunda kaldım.
Translate from Turkish to English
Ben gitmek zorunda kaldım.
Translate from Turkish to English
Ben geç kaldım, değil mi?
Translate from Turkish to English
Eve yürümek zorunda kaldım.
Translate from Turkish to English
Zaten çok geç kaldım.
Translate from Turkish to English
Bütün gün evde kaldım.
Translate from Turkish to English
Amerika'ya gitmek zorunda kaldım.
Translate from Turkish to English
Amcamla birlikte kaldım.
Translate from Turkish to English
Oraya tek başıma gitmek zorunda kaldım.
Translate from Turkish to English
İşi hızlandırmak zorunda kaldım.
Translate from Turkish to English
Evde bir hafta kaldım.
Translate from Turkish to English
Ben tost makinesini tamir etmek zorunda kaldım.
Translate from Turkish to English
Planımdan vazgeçmek zorunda kaldım.
Translate from Turkish to English
Tren için geç kaldım.
Translate from Turkish to English
Ben bir deneme üzerinde çalışmak zorunda kaldım.
Translate from Turkish to English
Onun teklifini geri çevirmek zorunda kaldım.
Translate from Turkish to English
Onun teklifini reddetmek zorunda kaldım.
Translate from Turkish to English
Partiyi iptal etmek zorunda kaldım.
Translate from Turkish to English
Son otobüs için geç kaldım.
Translate from Turkish to English
Onu kendim için yargılamak zorunda kaldım.
Translate from Turkish to English
Yağmurdan dolayı geç kaldım.
Translate from Turkish to English
Dün onun mekanında kaldım.
Translate from Turkish to English
Gitmedim fakat evde kaldım.
Translate from Turkish to English
İkisi arasında seçim yapmak zorunda kaldım.
Translate from Turkish to English
Üç saatten daha fazla beklemek zorunda kaldım.
Translate from Turkish to English
Ben randevumu ertelemek zorunda kaldım.
Translate from Turkish to English
Radyo dinlerken uyuya kaldım.
Translate from Turkish to English
Onun düşmesini engellemek için onu tutmak zorunda kaldım.
Translate from Turkish to English
Ben otel rezervasyonlarımı iptal ettim ve arkadaşlarla kaldım.
Translate from Turkish to English
Son treni kaçırdım, bu yüzden eve kadar bütün yolu yürümek zorunda kaldım.
Translate from Turkish to English
Ben planı değiştirmek zorunda kaldım.
Translate from Turkish to English
Ben tamamen nefes nefese kaldım.
Translate from Turkish to English
Orada üç gün kaldım.
Translate from Turkish to English
İlaç almak zorunda kaldım.
Translate from Turkish to English
Son tren için geç kaldım.
Translate from Turkish to English
Televizyonum bozuldu. O yüzden tamire götürmek zorunda kaldım.
Translate from Turkish to English
Dün yeşil bir kanepe aldım, ama kapıdan sığdıramadım, bu yüzden geri iade etmek zorunda kaldım.
Translate from Turkish to English
Ev işine yardım etmek zorunda kaldım.
Translate from Turkish to English
Çocuklara bakmak zorunda kaldım.
Translate from Turkish to English
İş için biriyle görüşmek zorunda kaldım.
Translate from Turkish to English
O ayrılıncaya kadar orada kaldım.
Translate from Turkish to English
Amerikalı bir aile ile birlikte kaldım.
Translate from Turkish to English
Geçen hafta amcamla birlikte kaldım.
Translate from Turkish to English
Geçen hafta dayımla birlikte kaldım.
Translate from Turkish to English
Plandan vazgeçmek zorunda kaldım.
Translate from Turkish to English
Nefes nefese kaldım ve oturdum.
Translate from Turkish to English
Yağmur yağıyordu, bu yüzden evde kaldım.
Translate from Turkish to English
Yılanı görünce donup kaldım.
Translate from Turkish to English
Bu hususta uzlaşmaya varmak zorunda kaldım.
Translate from Turkish to English
Okula on dakika geç kaldım.
Translate from Turkish to English
İlaveten 5 dolar ödemek zorunda kaldım.
Translate from Turkish to English
Yağmur yağdığı için evde kaldım.
Translate from Turkish to English
Bu sabah okula geç kaldım.
Translate from Turkish to English
Geç kaldım, bu yüzden 501 sayılı uçuşu kaçırdım.
Translate from Turkish to English
Uyuyakaldım ve okula geç kaldım.
Translate from Turkish to English
İki ay boyunca Şikago'da kaldım.
Translate from Turkish to English
O, yalnız hissetmesin diye kaldım.
Translate from Turkish to English
Onun önerisini kabul etmek zorunda kaldım.
Translate from Turkish to English
Yoğun trafikten dolayı geç kaldım.
Translate from Turkish to English
Also check out the following words: işime, yaradı, adi, davranış, Yurtdışında, okuma, kararım, ebeveynlerimi, şaşırttı, Tüm.