Learn how to use sıkı in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.
Translate in Safari and other macOS apps in one click.
Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.
Get for freeInstall it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.
Get for free
O çok sıkı çalışan bir öğrencidir.
Translate from Turkish to English
Yapabildiğiniz kadar sıkı çalışın.
Translate from Turkish to English
Keşke sınav için daha sıkı çalışsaydım.
Translate from Turkish to English
Başarmak için sıkı çalıştım.
Translate from Turkish to English
Sıkı çalışsa, sınavı geçebilir.
Translate from Turkish to English
O,çocukken,annesine yardım etmek için sıkı çalıştı.
Translate from Turkish to English
Yorgun olmama rağmen sıkı çalışacağım.
Translate from Turkish to English
Çoğu öğrenci sıkı çalışır.
Translate from Turkish to English
Çoğu sporlarda en sıkı çalışma yapan takım genellikle eve ekmek parasını getirir.
Translate from Turkish to English
Sınavında başarılı olacaksan, sıkı çalışmalısın.
Translate from Turkish to English
Erkek kardeşim çok sıkı çalışıyormuş gibi davrandı.
Translate from Turkish to English
Şirketin tepesine gelmek için, onun sıkı çalıştığını herkes biliyor.
Translate from Turkish to English
Niçin bu kadar sıkı çalışıyorsun?
Translate from Turkish to English
Ben, yarışı kazanabilirim diye sıkı eğitim yapıyorum.
Translate from Turkish to English
Sıkı çalışma başarının önemli bir faktörüdür.
Translate from Turkish to English
Bunlar gerçeklerdir. Onlar hakkında sıkı düşünün!
Translate from Turkish to English
Jim başarısını sıkı çalışmaya bağlıyor.
Translate from Turkish to English
O, büyük ailesini geçindirmek için sıkı çalışıyor.
Translate from Turkish to English
Ebeveynler çocuklarını dürüstlük ve sıkı çalışmanın önemi üzerine etkilemeye çalışıyorlar.
Translate from Turkish to English
Biz sıkı çalışmamıza rağmen, Jane'i yenemedik.
Translate from Turkish to English
Ben koşuya gitmeden önce ayakkabılarımı her zaman sıkı bağlarım.
Translate from Turkish to English
Bir diyete sıkı sıkıya sarılmadıkça, çok az zayıf kalma şansı vardır.
Translate from Turkish to English
O ona sıkı bir diyet yapmasını tavsiye etti.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'nin sıkı çalışmasını takdir etti.
Translate from Turkish to English
Eğer kardio yaptığında terlemiyorsan, öyleyse onu yeterince sıkı yapmıyorsun.
Translate from Turkish to English
Tom faturasını ödemek için sıkı sık son dakikaya kadar bekler.
Translate from Turkish to English
Başarısız olmanın nedeni yeterince sıkı çabalamamandır.
Translate from Turkish to English
Ben üniversitede iken sıkı İngilizce eğitimi alsaydım, herhangi bir zamanda yurtdışına seyahat edebilirdim.
Translate from Turkish to English
Üniversite öğrencilerinin sıkı çalışmaları gerekir, ama aynı derecede onların aktif bir sosyal yaşam için de zaman ayırmaları gerekir.
Translate from Turkish to English
Niçin sıkı çalışıyorum?
Translate from Turkish to English
Görünüşe bakılırsa, onlar sıkı çalışmıyor.
Translate from Turkish to English
Taro, sıkı çalışıyor.
Translate from Turkish to English
Yumi İngilizceyi sıkı çalışır.
Translate from Turkish to English
Sizin başarınız, sıkı çalışıp çalışmamanıza bağlıdır.
Translate from Turkish to English
Başarınız sıkı çalışmanızın sonucudur.
Translate from Turkish to English
Bill yeterince sıkı çalışmadı ve bu yüzden başarısız oldu.
Translate from Turkish to English
Ken yeterince sıkı çalışmadı, bu yüzden sınavda başarısız oldu.
Translate from Turkish to English
Beth çok sıkı çalışmak zorunda kaldı, ve şimdi o aç ve bitkin.
Translate from Turkish to English
Jim, finaller için sıkı çalışıyor.
Translate from Turkish to English
Andy çok sıkı pratik yapmış olmalı.
Translate from Turkish to English
Jane Smith ofisinde çok sıkı çalışır.
Translate from Turkish to English
Jim kardeşi kadar sıkı çalışır.
Translate from Turkish to English
Paul bu günlerde çok sıkı çalışıyor.
Translate from Turkish to English
Carol çok sıkı çalışıyor. Henry de öyle.
Translate from Turkish to English
Sally iki haftadır okulda yok, bu yüzden sınıfa yetişmek için çok sıkı çalışmak zorunda.
Translate from Turkish to English
John sıkı çalışır.
Translate from Turkish to English
Sıkı çalış.
Translate from Turkish to English
Bu sıkı dondurulmuş.
Translate from Turkish to English
Sıkı çalışmalısınız.
Translate from Turkish to English
Ben her zaman sıkı çalışırım.
Translate from Turkish to English
Çok sıkı çalışma.
Translate from Turkish to English
O çok sıkı çalışıyor.
Translate from Turkish to English
Sıkı çalışmalısın.
Translate from Turkish to English
Sıkı çalışmak zorundasın.
Translate from Turkish to English
Sıkı bir savaş yaptık.
Translate from Turkish to English
Çok sıkı çalışıyorum.
Translate from Turkish to English
Bundan sonra daha sıkı çalış.
Translate from Turkish to English
Bu ayakkabılar çok sıkı.
Translate from Turkish to English
Çok daha sıkı çalışmalısın.
Translate from Turkish to English
Çok sıkı çalışmalısın.
Translate from Turkish to English
İngilizceyi sıkı çalışmalısın.
Translate from Turkish to English
Gitmesine izin vermeyin. Sıkı tutun.
Translate from Turkish to English
Senin sıkı çalışmanı takdir ediyoruz.
Translate from Turkish to English
O, çok sıkı biyoloji çalışır.
Translate from Turkish to English
Daha sıkı çalışmalıydın.
Translate from Turkish to English
Sıkı çalış ve başaracaksın.
Translate from Turkish to English
Saray sıkı şekilde korunuyordu.
Translate from Turkish to English
Onun hırsı onu sıkı çalıştırdı.
Translate from Turkish to English
O, çok sıkı çalışmış olmalı.
Translate from Turkish to English
Hamile bayanların sıkı şeyler giyinmemeleri gerekir.
Translate from Turkish to English
Sıkı çalışırsan, başarırsın.
Translate from Turkish to English
Okulda sıkı çalışıyorum.
Translate from Turkish to English
Elinden geldiğince sıkı çabala.
Translate from Turkish to English
Sıkı çalıştı ve testi geçti.
Translate from Turkish to English
O, sıkı çalıştığı için başardı.
Translate from Turkish to English
Daha sıkı çalışmadığıma pişman oldum.
Translate from Turkish to English
Çok sıkı çalışıyor olmalısın.
Translate from Turkish to English
Sıkı bir diyet takip etmek önemlidir.
Translate from Turkish to English
O gençken, sıkı bir işçiydi.
Translate from Turkish to English
Kayıp zamanı telafi etmek için daha sıkı çalışmalısın.
Translate from Turkish to English
Giriş sınavını geçebilsin diye, o sıkı çalışıyor.
Translate from Turkish to English
O, onun elinden geldiği kadar sıkı dövüşmeye devam ettiğini izledi.
Translate from Turkish to English
Daha sıkı çalışsaydı, sınavı geçerdi.
Translate from Turkish to English
Dinlenme yerine, o her zamankinden çok daha sıkı çalıştı.
Translate from Turkish to English
Sıkı işten yorulduğu için, o her zamankinden daha erken yatmaya gitti.
Translate from Turkish to English
Sıkı çalışma ve kendini adama sana başarıyı getirecektir.
Translate from Turkish to English
İpi sıkı çekin.
Translate from Turkish to English
Kapıyı sıkı kapat.
Translate from Turkish to English
Babam sıkı bir işçidir.
Translate from Turkish to English
Bütün yıl çok sıkı çalışır.
Translate from Turkish to English
Bu etek biraz fazla sıkı.
Translate from Turkish to English
Bu ayakkabılar giyilmeyecek kadar çok sıkı.
Translate from Turkish to English
Sıkı bir tokalaşmayla ayrıldılar.
Translate from Turkish to English
Okula girmek için sıkı çalıştım.
Translate from Turkish to English
Bu kapak benim açamayacağım kadar çok sıkı.
Translate from Turkish to English
Sınavı geçmek için sıkı çalıştım.
Translate from Turkish to English
Sıkı çalışmayla, planlarınız başarılı olacaktır.
Translate from Turkish to English
Tüm sıkı çalışman için sana teşekkür etmek istiyorum.
Translate from Turkish to English
Onları yenmek için, çok sıkı antrenman yaparız.
Translate from Turkish to English
Genel olarak konuşursak, Japonlar sıkı işçidir.
Translate from Turkish to English
Sıkı tutun.
Translate from Turkish to English
Also check out the following words: ya, beklenmedik, sonuçlar, alırsanız, kitabı, okumadım, Seninle, birlikte, gitmeliyim, Onun.