Turkish example sentences with "kale"

Learn how to use kale in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Yıllar önce burada bir kale vardı.

Kale, görülmeye değer.

Çocuklar sahilde kumdan bir kale inşa ettiler.

Resmin arka planında bir kale var.

Kale restore edildi ve halka açık.

Kale şimdi harabe halinde.

Kale haraptı.

Kale ne zaman inşa edildi?

Kale 1610 yılına dayanıyor.

Kale 1485 yılında yandı , yeniden inşa edilmedi.

O eski bir kale.

Bu kale güzeldir.

Kale ne zaman yapıldı?

O, kırk sekiz kale yaptı.

Eski kale harabeye dönmüştü.

Önümüzde bir kale gördük.

Kale nehrin karşısındadır.

Biz uzakta bir kale gördük.

Kale güzeldir.

Uzaktan bakıldığında, büyük kaya eski bir kale gibi görünüyor.

Eski kale tepe üzerinde duruyor.

Kale düşmanın ellerindeydi.

Tepede bir kale vardı.

O kale eski antik çağda inşa edilmiştir.

Bu tepede bir kale vardı.

Biz kumdan bir kale yaptık.

Bu geçen hafta ziyaret ettiğimiz kale.

Benim şehrimde büyük bir kale vardı.

Nehrin yakınında eski bir kale duruyor.

Bakın, benim sahip olduklarım sadece bu iki kale, yüz hektar arazi, altı araba, dört yüz baş sığır ve yirmi koşu atı...

Bu, kum kale yapmak için iyi bir yer.

Bu kale 1610'da yapıldı.

Kale bugün açık mı?

Satranç oyununda kale çok mu önemlidir?

Bu kale ondan daha güzel.

Kral, eski kale de yaşadı.

Birçok kale bir hendekle çevrilidir.

Onlar da bir kumdan kale inşa etti.

Altınla her kale fethedilebilir.

O kale güzel.

Sahildeki çocuklar kumdan bir kale inşa ediyor.

Kale nehrin diğer tarafında.

Harap kale şimdi restorasyon altında.

Bu neredeyse bir kale içine nükleer reaktör inşa etmek kadar saçma.

Tom ve arkadaşları bir kardan kale inşa etti.

İkinci sabah İskoçyalı ağacının tepesinden uzakta büyük bir kale gördü.

Dağın eteğinde eski bir kale vardır.

Tom ve Mary arka bahçede bir kar kale inşa etti.

Kale düşmanın eline düştü.

Bu tepede küçük bir kale vardı.

Bir kale içinde bir kral yaşarmış.

Uzaktan bakıldığında, kaya eski bir kale gibi görünüyordu.

Tom bir yastık kale inşa etti.

Bir kumdan kale inşa edelim.

Kumda bir kale inşa edelim.

Çocuklar plajda kumdan bir kale yaptılar.

Şehrin doğusuna doğru eski bir kale vardı.

Bu bir kale kentidir.

Eski kale üzücü bir durumda.

O bir kale salatası yedi.

Kale acil onarım ihtiyacı içindedir.

Eski kale, tepenin üstündedir.

Kale, o bugün açık mı?

Adasında yaşarken, Brahe bir kale ve bir rasathane inşa etti.

Güzel bir kız kale yakınına geldiğinde, bir kuşa dönüştürüldü ve peri ona bir kafese koydu ve kale içindeki bir odaya astı.

Güzel bir kız kale yakınına geldiğinde, bir kuşa dönüştürüldü ve peri ona bir kafese koydu ve kale içindeki bir odaya astı.

Tom kumda bir kale inşa etti.

Kayalıkların üstünde eski bir kale duruyor.

Tom bir kum kale yaptı.

Dağın tepesinde bir kale vardı.

Kale kuşatma altında.

Kale kuşatma altındadır.

Sinderella'nın dans ettiği kale o değil mi?

Bu bir kale mi?

Bu kale ahşaptan yapılmıştır.

Bu kale taştan yapılmıştır.

Tom'un evi bir kale gibi görünüyor.

Kale, büyük onarımlara çok ihtiyaç duyuyordu.

Kale, ağaçlarla çevrilidir.

Her ne kadar önceden gelmiş olsak da kale alınmıyoruz.

Ali kale vuruşunu kullandı.

Ali topu uzak kale direğine doğru ortaladı.

Basına açık gerçekleştirilen antrenman tam sahada yapılan taktik çalışması ve çift kale maç ile sona erdi.

Yasak hiç kimse tarafından kale alınmıyor artık.

Top mu, kale mi?

Kale boş.

Rakip takım taraftarları için kale arkası tribününden beş yüz kişilik bilet ayrıldı.

Kale arkası kamerasından pozisyonu tekrar izliyoruz.

Ali'nin kale alanı önünden yaptığı kafa vuruşu kalecinin kucağına gitti.

Arkadaşlarına kızan Ali sinirinden kale direğini tekmeledi.

Yıldızspor maçında kale Ali'ye emanet.

Saygılı ol ki insanlar seni kale alsın.

Anadoluspor'da kale Ali'ye emanet.

Bir kale kaptım.

Tom bir kale kaptı.

Ali beni kale almadı.

Hayat kumdan kale yapmaksa deniz kenarında, dalga hesabı yapmamaktır yaşamak.

"Kale ilçesi hangi ile bağlıdır?" "Denizli."

"Kale ilçesi hangi ile bağlıdır?" "Malatya."

Lego'dan büyük bir kale yaptık.

Bu macundan günde iki kaşık yersen geceleri çift kale maç garanti.

Also check out the following words: Bulaşık, makinesinin, nasıl, çalıştığını, anlatabilir, misin, Zor, durumlarla, başa, çıkamıyor.