Turkish example sentences with "mi"

Learn how to use mi in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Yaşlı adam "Kedi mi?" diye sordu.

Siz burada bir öğretmen mi, yoksa öğrenci misiniz?

Seninle birlikte mi gitmeliyim?

Betty şirin bir kız, değil mi?

Bugün hava rüzgârlı, değil mi?

O İngilizce mi, Fransızca mı yoksa Almanca mı konuşuyor?

"O genç mi?" "Evet, genç."

Bu iyi bir gazete, değil mi?

Kedi, sandalyenin üstünde mi yoksa altında mı?

Bu ucuz değildi, değil mi?

Yabancı bir ülkeye gittin mi?

O gerçekten zeki, değil mi?

O sahiden zeki, değil mi?

O gerçekten akıllı, değil mi?

O sahiden akıllı, değil mi?

O onun, değil mi?

Geri döndüm! Ah? Bir misafirimiz mi var?

O senin mi?

Muhabir: Ona bir yavru kedi mi almıştınız?

Mısır gevreği mi yiyorsun?

Doğum kontrolü için bir prezervatif kullandın, değil mi?

Pazar günü okula gitmiyorsun, değil mi?

Bay Tanaka bir doktor, değil mi?

Bu senin Japonya'ya ilk ziyaretin mi?

Beni özledin mi?

Bu gece evde mi kalacaksın?

Senin için akşam yemeği pişireyim mi?

Sizin için akşam yemeği pişireyim mi?

Bilgisayarlar gerçekten edebi eserleri çevirebilir mi?

Hayatım tehlikede mi diyorsun?

Bay Nakamura evde mi?

Bay Brown öğretmen mi?

O, bu yıl Amerika'ya gidecek mi?

O, otobüsle mi yoksa trenle mi geldi?

O, otobüsle mi yoksa trenle mi geldi?

Bu senin şemsiyen mi?

Çok enteresan yerler biliyorsun, değil mi?

Çok ilginç yerler biliyorsun, değil mi?

Bu senin DVD'n mi?

On bin yen yeterli mi?

Annen evde mi?

Onu kendin mi yaptın?

Birlikte gidelim mi?

İngilizce çok zor, değil mi?

Harika, değil mi?

Herhangi bir yer gezdin mi?

Bütün pastayı yiyecek mi?

Hata düzenli olarak mı yoksa ara sıra mı meydana geliyor? Hata yeniden üretilebilir mi?

Öğle yemeğini yedin, değil mi?

Yılan diri mi yoksa ölü mü?

Bugün hava çok sıcak, değil mi?

Kim daha hızlı koşar, Ken mi Tony mi?

Kim daha hızlı koşar, Ken mi Tony mi?

Masuru bu işi bir saatte bitiremez, değil mi?

Ülkende bir hayvanat bahçesini ziyaret ettin mi?

Bu senin bisikletin mi?

Kahire ya da İskenderiye'ye gittin mi?

Fransızca bir film görmek istiyorsun, öyle mi?

Güzel, gece çok uzun, değil mi?

İngilizce zordur, değil mi?

O gün Londra'ya gittin mi?

Bahşiş ve servis ücreti dahil mi?

Yabancı öğrenciler bu kulübe girebilirler mi?

Ağlasam mı yoksa gülsem mi bilmiyorum.

"Yakında iyileşecek mi?" " Öyle umuyorum."

Daha önce Kyoto'yu hiç ziyaret ettin mi?

İskoç Galcesi çok enteresan, değil mi?

İskoç Galcesi çok ilginç, değil mi?

Bununla ilgili olarak öğretmenini bilgilendirdin mi?

O sizin mi?

"Bu korsan taksi mi?" diye ona soruyorum.

S.Jobs Disney'e büyüyü geri getirebilir mi?

Tokyo'ya otobüsle mi gideceksiniz?

Şu öğrenci hızlı koşar, değil mi?

Haber gerçek olabilir mi?

Jane şarkı söyleyecek mi?

Hiç Kanada'ya gittin mi?

Hobinden bahsettin mi?

Sen iş için mi buradasın?

Spot da gitti mi?

Mike, uçaklar genelde böyle mi sarsılırlar?

Mike, uçaklar genellikle böyle mi sarsılırlar?

Bir fincan çay alacaksın, değil mi?

Dün alışveriş yapmaya gitmedi, değil mi?

Bu kutuyla sana yardım edeyim mi?

Hiç Kyoto'yu gezdin mi?

Herhangi bir şey değişti mi?

O çoktan geldi mi?

Soru şu: O bunu yapabilir mi yapamaz mı?

Telefon numarasını not ettin mi?

İki yaşındaki bir çocuk bu kadar hızlı koşabilir mi?

O can sıkıcı değil mi?

Bu Mika'nın doğduğu şehir değil mi?

Tuhaf değil mi? Biz çoktan varmış olmalıydık.

Herhangi bir kız ondan hoşlanabilir mi?

Gerçekten mi? Onun evlenecek son kişi olduğunu düşünüyordum.

Ben evin biraz sallandığını hissettim, sen hissetmedin mi?

Ben hatalıyım, değil mi?

Kayboldun, değil mi?

İşini bitirdin mi?

Yumurta sarısı yemek gerçekten o kadar sağlıksız mi?

Also check out the following words: evindeymiş, hissettirmek, kano, üyelerinden, tanışıp, tanışamayacağını, kollu, okumada, vizesini, yenileyeceklerinden.