Learn how to use bulaşıkları in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.
Translate in Safari and other macOS apps in one click.
Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.
Get for freeInstall it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.
Get for free
O, bulaşıkları yıkıyordu.
Translate from Turkish to English
Sana bulaşıkları yıkamanda yardım edeyim.
Translate from Turkish to English
Bulaşıkları yıkıyorum.
Translate from Turkish to English
Bu bulaşıkları yıkamama yardımcı olabilir misin?
Translate from Turkish to English
Bulaşıkları temizledikten sonra, ben onları durularım.
Translate from Turkish to English
Ben bulaşıkları yıkıyorum.
Translate from Turkish to English
O, ya bulaşıkları yıkamayı bilmiyor ya da sadece tembel .
Translate from Turkish to English
Mary gerçekten harika. O benim için harika bir yemek pişirdi ve bulaşıkları bile kendisi yıkadı.
Translate from Turkish to English
O, bulaşıkları yıkamayı umursamadı.
Translate from Turkish to English
Bulaşıkları masadan kaldırdı.
Translate from Turkish to English
Ben bulaşıkları yıkarken, sakarım.
Translate from Turkish to English
Mary bulaşıkları yıkarken, Tom mutfak zeminini süpürdü.
Translate from Turkish to English
Tom bulaşıkları duruladı ve onları bulaşık makinesine koydu.
Translate from Turkish to English
Tom kirli bulaşıkları çoğunlukla lavaboda bırakır.
Translate from Turkish to English
Tom bulaşıkları kuruladı.
Translate from Turkish to English
Tom yemek yemeği bitirir bitirmez bulaşıkları yıkar.
Translate from Turkish to English
Sizin robotunuz yemekleri hazırlayacak, temizleyecek, bulaşıkları yıkayacak, ve diğer ev işlerini yapacak.
Translate from Turkish to English
Sen bulaşıkları yıkarken ben yeri süpüreceğim.
Translate from Turkish to English
Lütfen bulaşıkları yıka.
Translate from Turkish to English
Bulaşıkları yıkarken bir bardak kırdım.
Translate from Turkish to English
Tam bulaşıkları kaldırdıktan sonra, Joan kapı zilinin çaldığını duydu.
Translate from Turkish to English
Bob o zaman bulaşıkları yıkıyordu.
Translate from Turkish to English
Tom, Mary için bulaşıkları yıkadı.
Translate from Turkish to English
Bulaşıkları yıkayalım.
Translate from Turkish to English
Ben bulaşıkları yıkayacağım.
Translate from Turkish to English
Genellikle bulaşıkları yıkarım.
Translate from Turkish to English
Ona bulaşıkları yıkaması için yardım ettim.
Translate from Turkish to English
Ona bulaşıkları yıkattım.
Translate from Turkish to English
Bulaşıkları az önce yıkadım.
Translate from Turkish to English
Ben bu bulaşıkları sofradan kaldıracağım.
Translate from Turkish to English
Onun işi bulaşıkları yıkamaktır.
Translate from Turkish to English
O, o zaman bulaşıkları yıkıyordu.
Translate from Turkish to English
Yemeği sen pişirdiğin için, bulaşıkları ben yıkayacağım.
Translate from Turkish to English
Bulaşıkları yıkamama yardım eder misin?
Translate from Turkish to English
Az önce bütün bulaşıkları yıkadım.
Translate from Turkish to English
Eğer bulaşıkları lavaboda biriktirirsen, onları daha sonra yıkarım.
Translate from Turkish to English
Tom, Mary'ye bulaşıkları yıkattı.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'nin bulaşıkları yıkamasına yardım etti.
Translate from Turkish to English
Ben zaten bulaşıkları yıkadım.
Translate from Turkish to English
Akşam yemeğinden sonra bulaşıkları yıkadım.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'ye bulaşıkları yıkamasını söyledi.
Translate from Turkish to English
Babam sık sık bulaşıkları yıkar.
Translate from Turkish to English
Kız bulaşıkları yıkıyor.
Translate from Turkish to English
Annemin bulaşıkları yıkamasına yardım ettim.
Translate from Turkish to English
Bulaşıkları yıkama sırası Mary'de.
Translate from Turkish to English
Kız bulaşıkları yıkamayı sevmiyordu.
Translate from Turkish to English
Bulaşıkları yıkamayı henüz bitirdi.
Translate from Turkish to English
Bulaşıkları yıkadıktan sonra televizyon izledim.
Translate from Turkish to English
Tom bulaşıkları yıkamayı henüz bitirdi.
Translate from Turkish to English
Bulaşıkları lavaboya koyar mısınız?
Translate from Turkish to English
Kısa sürede bu bulaşıkları toplayacak.
Translate from Turkish to English
Annem için bazen bulaşıkları yıkarım.
Translate from Turkish to English
Bulaşıkları yıkadı ve onları kuruladı.
Translate from Turkish to English
Bulaşıkları yıkama sırası sende. Dün ben yıkamıştım.
Translate from Turkish to English
Yemekten sonra bulaşıkları yıkamana gerek yok.
Translate from Turkish to English
Bulaşıkları ben yıkıyorum çünkü yemeği sen hazırladın.
Translate from Turkish to English
Tom bir hafta içinde bulaşıkları yıkamadı, bu yüzden lavabo kirli tabaklarla doluydu.
Translate from Turkish to English
Bulaşıkları yıka.
Translate from Turkish to English
Bulaşıkları yıkayacağım.
Translate from Turkish to English
Yapman gereken bütün şey bulaşıkları yıkamak.
Translate from Turkish to English
Bulaşıkları yıkamaya git.
Translate from Turkish to English
Tom bulaşıkları kuruluyor.
Translate from Turkish to English
Tom bulaşıkları bitirdi.
Translate from Turkish to English
Tom bulaşıkları yıkadı.
Translate from Turkish to English
Bulaşıkları yıkayacaklar.
Translate from Turkish to English
Bulaşıkları yıkayacağız.
Translate from Turkish to English
Mary bulaşıkları yıkayacak.
Translate from Turkish to English
Bulaşıkları yıkayacak.
Translate from Turkish to English
Tom bulaşıkları yıkayacak.
Translate from Turkish to English
Bulaşıkları yıkayacaksın, değil mi?
Translate from Turkish to English
Bulaşıkları yıkayacaksınız, değil mi?
Translate from Turkish to English
Lütfen bulaşıkları yıkar mısın?
Translate from Turkish to English
Tom ve Mary bulaşıkları sırayla yıkarlar.
Translate from Turkish to English
Bulaşıkları yıkama süresi sende.
Translate from Turkish to English
Tom'un bulaşıkları yıkamasına yardım ettim.
Translate from Turkish to English
Tom'un bulaşıkları yıkarken kendi kendine şarkı mırıldandığını duydum.
Translate from Turkish to English
Tom bulaşıkları yıkıyor.
Translate from Turkish to English
Tom bulaşıkları bulaşık suyuna koydu.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'nin bulaşıkları yıkamasına yardım etmeyi önerdi.
Translate from Turkish to English
Tom masayı temizledi ve Mary bulaşıkları yıkadı.
Translate from Turkish to English
Tom bulaşıkları yıkamak için gönüllü oldu.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'nin bulaşıkları yıkamasına yardım etmek için gönüllü oldu.
Translate from Turkish to English
Tom bulaşıkları yıkamadı.
Translate from Turkish to English
Tom her zaman kirli bulaşıkları lavaboya bırakır.
Translate from Turkish to English
Bulaşıkları yıkamak için kimin sırası?
Translate from Turkish to English
Tom'un mutfakta bulaşıkları yıkadığını duyabiliyorum.
Translate from Turkish to English
Tom kirli bulaşıkları mutfak lavabosuna koydu.
Translate from Turkish to English
Bu bulaşıkları yıkamama kim yardım edecek?
Translate from Turkish to English
Bulaşıkları yıkadığın için teşekkürler.
Translate from Turkish to English
Tom bulaşıkları yıkadı ve Mary onları kuruladı.
Translate from Turkish to English
Her zaman bulaşıkları yıkayan kişi olmaktan bıktım.
Translate from Turkish to English
Bulaşıkları yıkasak iyi olur.
Translate from Turkish to English
Her zaman bulaşıkları yıkayan benim.
Translate from Turkish to English
Bulaşıkları yıkadım.
Translate from Turkish to English
Bulaşıkları yıkamam gerekiyordu. Annem beni çiğ çiğ yiyecek.
Translate from Turkish to English
Yemeği sen pişirdiğin için bulaşıkları ben yıkayacağım.
Translate from Turkish to English
Şu anda bulaşıkları yıkamak için zamanım yok.
Translate from Turkish to English
Bulaşıkları yıkamada sana yardım etmemi ister misin?
Translate from Turkish to English
Bulaşıkları yıkamak umurumda bile değil.
Translate from Turkish to English
"Bulaşıkları yıkayacağım." "Tamam, öyleyse ben kurulayacağım."
Translate from Turkish to English
Bulaşıkları yıkamaktan hoşlanmıyorum.
Translate from Turkish to English
Also check out the following words: Golfün, hayranıyım, İnsanlar, savaştan, korkar, hissetmiyorum, Öğretmenimiz, bize, ödev, verir.