O, bulaşıkları yıkıyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sana bulaşıkları yıkamanda yardım edeyim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bulaşıkları yıkıyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bu bulaşıkları yıkamama yardımcı olabilir misin?
Translate from Türkisch to Deutsch

Bulaşıkları temizledikten sonra, ben onları durularım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ben bulaşıkları yıkıyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, ya bulaşıkları yıkamayı bilmiyor ya da sadece tembel .
Translate from Türkisch to Deutsch

Mary gerçekten harika. O benim için harika bir yemek pişirdi ve bulaşıkları bile kendisi yıkadı.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, bulaşıkları yıkamayı umursamadı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bulaşıkları masadan kaldırdı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ben bulaşıkları yıkarken, sakarım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Mary bulaşıkları yıkarken, Tom mutfak zeminini süpürdü.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom bulaşıkları duruladı ve onları bulaşık makinesine koydu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom kirli bulaşıkları çoğunlukla lavaboda bırakır.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom bulaşıkları kuruladı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom yemek yemeği bitirir bitirmez bulaşıkları yıkar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sizin robotunuz yemekleri hazırlayacak, temizleyecek, bulaşıkları yıkayacak, ve diğer ev işlerini yapacak.
Translate from Türkisch to Deutsch

Sen bulaşıkları yıkarken ben yeri süpüreceğim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Lütfen bulaşıkları yıka.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bulaşıkları yıkarken bir bardak kırdım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tam bulaşıkları kaldırdıktan sonra, Joan kapı zilinin çaldığını duydu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bob o zaman bulaşıkları yıkıyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom, Mary için bulaşıkları yıkadı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bulaşıkları yıkayalım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ben bulaşıkları yıkayacağım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Genellikle bulaşıkları yıkarım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ona bulaşıkları yıkaması için yardım ettim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ona bulaşıkları yıkattım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bulaşıkları az önce yıkadım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ben bu bulaşıkları sofradan kaldıracağım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Onun işi bulaşıkları yıkamaktır.
Translate from Türkisch to Deutsch

O, o zaman bulaşıkları yıkıyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Yemeği sen pişirdiğin için, bulaşıkları ben yıkayacağım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bulaşıkları yıkamama yardım eder misin?
Translate from Türkisch to Deutsch

Az önce bütün bulaşıkları yıkadım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Eğer bulaşıkları lavaboda biriktirirsen, onları daha sonra yıkarım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom, Mary'ye bulaşıkları yıkattı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Mary'nin bulaşıkları yıkamasına yardım etti.
Translate from Türkisch to Deutsch

Ben zaten bulaşıkları yıkadım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Akşam yemeğinden sonra bulaşıkları yıkadım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Mary'ye bulaşıkları yıkamasını söyledi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Babam sık sık bulaşıkları yıkar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Kız bulaşıkları yıkıyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Annemin bulaşıkları yıkamasına yardım ettim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bulaşıkları yıkama sırası Mary'de.
Translate from Türkisch to Deutsch

Kız bulaşıkları yıkamayı sevmiyordu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bulaşıkları yıkamayı henüz bitirdi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bulaşıkları yıkadıktan sonra televizyon izledim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom bulaşıkları yıkamayı henüz bitirdi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bulaşıkları lavaboya koyar mısınız?
Translate from Türkisch to Deutsch

Kısa sürede bu bulaşıkları toplayacak.
Translate from Türkisch to Deutsch

Annem için bazen bulaşıkları yıkarım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bulaşıkları yıkadı ve onları kuruladı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bulaşıkları yıkama sırası sende. Dün ben yıkamıştım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Yemekten sonra bulaşıkları yıkamana gerek yok.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bulaşıkları ben yıkıyorum çünkü yemeği sen hazırladın.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom bir hafta içinde bulaşıkları yıkamadı, bu yüzden lavabo kirli tabaklarla doluydu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bulaşıkları yıka.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bulaşıkları yıkayacağım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Yapman gereken bütün şey bulaşıkları yıkamak.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bulaşıkları yıkamaya git.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom bulaşıkları kuruluyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom bulaşıkları bitirdi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom bulaşıkları yıkadı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bulaşıkları yıkayacaklar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bulaşıkları yıkayacağız.
Translate from Türkisch to Deutsch

Mary bulaşıkları yıkayacak.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bulaşıkları yıkayacak.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom bulaşıkları yıkayacak.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bulaşıkları yıkayacaksın, değil mi?
Translate from Türkisch to Deutsch

Bulaşıkları yıkayacaksınız, değil mi?
Translate from Türkisch to Deutsch

Lütfen bulaşıkları yıkar mısın?
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom ve Mary bulaşıkları sırayla yıkarlar.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bulaşıkları yıkama süresi sende.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un bulaşıkları yıkamasına yardım ettim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un bulaşıkları yıkarken kendi kendine şarkı mırıldandığını duydum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom bulaşıkları yıkıyor.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom bulaşıkları bulaşık suyuna koydu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Mary'nin bulaşıkları yıkamasına yardım etmeyi önerdi.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom masayı temizledi ve Mary bulaşıkları yıkadı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom bulaşıkları yıkamak için gönüllü oldu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom Mary'nin bulaşıkları yıkamasına yardım etmek için gönüllü oldu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom bulaşıkları yıkamadı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom her zaman kirli bulaşıkları lavaboya bırakır.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bulaşıkları yıkamak için kimin sırası?
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom'un mutfakta bulaşıkları yıkadığını duyabiliyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom kirli bulaşıkları mutfak lavabosuna koydu.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bu bulaşıkları yıkamama kim yardım edecek?
Translate from Türkisch to Deutsch

Bulaşıkları yıkadığın için teşekkürler.
Translate from Türkisch to Deutsch

Tom bulaşıkları yıkadı ve Mary onları kuruladı.
Translate from Türkisch to Deutsch

Her zaman bulaşıkları yıkayan kişi olmaktan bıktım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bulaşıkları yıkasak iyi olur.
Translate from Türkisch to Deutsch

Her zaman bulaşıkları yıkayan benim.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bulaşıkları yıkadım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bulaşıkları yıkamam gerekiyordu. Annem beni çiğ çiğ yiyecek.
Translate from Türkisch to Deutsch

Yemeği sen pişirdiğin için bulaşıkları ben yıkayacağım.
Translate from Türkisch to Deutsch

Şu anda bulaşıkları yıkamak için zamanım yok.
Translate from Türkisch to Deutsch

Bulaşıkları yıkamada sana yardım etmemi ister misin?
Translate from Türkisch to Deutsch

Bulaşıkları yıkamak umurumda bile değil.
Translate from Türkisch to Deutsch

"Bulaşıkları yıkayacağım." "Tamam, öyleyse ben kurulayacağım."
Translate from Türkisch to Deutsch

Bulaşıkları yıkamaktan hoşlanmıyorum.
Translate from Türkisch to Deutsch