Turkish example sentences with "yıldır"

Learn how to use yıldır in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

İki yıldır ilk defa bir film izledim.

O üç yıldır Japonya'da.

Beş yıldır yeni bir mont almadım.

Üç yıldır İngilizce öğreniyoruz.

Tom bir yıldır Chicago'da yaşıyor.

Son on yıldır hastalanmadım.

Gelecek ayın sonunda on yıldır burada yaşamakta olacak.

Bu yıl benim için önemli bir yıldır.

Üç yıldır Kobe'de yaşıyor.

Onun üç yıldır ölü olduğunu öğrendik.

On yıldır görmemiştim.

Tam otuz yıldır saatim işlemiş ben durmuşum; gökyüzünden habersiz, uçurtma uçurmuşum...

Ben şimdi iki yıldır Uygurca eğitimi alıyorum.

Amcam gelecek ay iki yıldır New York'ta yaşıyor olacak.

Şimdi üç yıldır İngilizce eğitimi almaktayız.

Kaza meydana geldiğinde, o üç yıldır fabrikada çalışıyordu.

On yıldır kendini biyoloji çalışmalarına adadı.

Bu adam en az beş yıldır görme özürlüdür.

Eylül ayı itibarıyla tam bir yıldır onu tanıyoruz.

Ben dört yıldır Fransızca öğreniyorum.

Onun yaklaşık yirmi yıldır bir oyuncu olduğu söyleniyor.

O, bu bahar otuz yıldır öğretmenlik yapıyor olacak.

O, birkaç yıldır sağlıklı değil.

Nick Portekizce'yi çok iyi konuşabilir. Çünkü 5 yıldır onu öğreniyor.

Tom şimdi yaklaşık bir yıldır Jane ile flört ediyor.

Tom on yıldır bir hapishane gardiyanıdır.

Tom neredeyse on yıldır Boston'da yaşıyor.

Tom üç yıldır Fransızca eğitimi yapıyor.

Tom son üç yıldır Fransızca eğitimi görüyor.

Tom yaklaşık üç yıldır Fransızca eğitimi görüyor.

Tom ve Mary yaklaşık üç yıldır evlidir.

Tom ve Mary üç yıldır arkadaştır.

Tom yaklaşık 300 yıldır atalarının izini sürdüğünü söylüyor.

20 yıldır evliler.

Babamın 30 yıldır sakladığı günlüğünü buldum.

Onunla evlendiğimde on yıldır onu tanıyordum.

Tom ve Mary üç yıldır evliler.

O yirmi yıldır dış ticaretle uğraşıyor.

Taro, 10 yıldır Obihiro'da yaşıyor.

Mike bir yıldır işşiz.

Son on yıldır bu köyde yaşıyorum.

4 yıldır bu gazete için çalışıyorum.

Liz sekiz yıldır ölüdür.

Jack altı yıldır New York'ta yaşıyor.

Carol üç yıldır İspanyolca eğitimi yapmaktadır.

O bir yıldır Tokyo'dadır.

Ben üç yıldır Japonya'yım.

O, beş yıldır ölüdür.

Bir asır yüz yıldır.

On yıldır burada çalışmaktayım.

İki yıldır onu tanımaktayım.

Onu on yıldır tanırım.

İki yıldır onu tanıyorum.

O, on yıldır ölüdür.

On yıldır burada yaşıyorum.

On yıldır Taro'yu tanırım.

Beş yıldır onu tanıyorum.

O beş yıldır ölüdür.

O, iki yıldır burada mı yaşıyor?

On yıldır aramızda değil.

Beş yıldır aramızda değil.

Bu adamın en az beş yıldır gözleri görmüyor.

Ben 15 yıldır bir öğretmenim.

Onlar on yıldır evliler.

O, yaklaşık iki yıldır onunla çıkıyor.

Üç yıldır İngilizce öğrenimi yapmaktayım.

O birkaç yıldır Fransızca eğitimi görmektedir.

Gelecek nisan ayında iki yıldır burada yaşamakta olacağız.

On beş yıldır her gün piyano çalıştım.

Son on yıldır köpeğimi kuru köpek maması ile beslemekteyim.

15 yıldır öğretmenlik yapıyorum.

May bir yıldır Japonya'dadır.

Altı yıldır Osaka'da yaşıyoruz.

Yirmi yıldır öğretmenlik yapmaktadır.

Beş yıldır evliyiz.

Dört yıldır oda arkadaşı olarak kaldık.

Üç yıldır bir günlük tutmaktayım.

Beş yıldır İngilizce çalışıyorum.

On yıldır Japonya'dan ilk defa çıkıyorum.

On yıldır evine ilk defa dönüyor.

Beş yıldır Japonca öğrenimi yapmaktayım.

O ve ben 30 yıldır evliyiz.

Dört yıldır İngilizce okuyorum.

Dört yıldır İngilizce eğitimi alıyorum.

Dört yıldır İngilizce çalışıyorum.

Üç yıldır evliyiz.

Taro'yu on yıldır tanımaktayım.

Onlar dört yıldır evliler.

Bayan Smith'i dokuz yıldır tanıyorum.

Murai çifti on yıldır evli.

Yirmi yıldır aileye hizmet etti.

Tom üç yıldır hapiste.

Üç yıldır burada yaşıyorum.

Kocası üç yıldır hapiste.

Sekiz yıldır Fransızca okuyor.

Sekiz yıldır Fransızca çalışıyor.

On yıldır Londra'da yaşıyorlar.

On yıldır iyi arkadaşız.

Üç yıldır Sasayama'da yaşıyorum.

On iki yıldır Kamakura'da yaşıyorum.

Geçen yıl Shikansen'de on yıldır ilk kez eski bir arkadaşla karşılaştım.

Also check out the following words: rüzgar, karlı, güneşli, rüzgârlı, Sonraki, tren, ayrılacak, Ayılar, ağaca, tırmanabilir.