Turkish example sentences with "çocuk"

Learn how to use çocuk in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Kızın artık bir çocuk değil.

Artık çocuk değilim.

Alma-Ata halkı, haydi çocuk dostu bir şehir yaratalım!

Çocuk "Ben Japonum" diye cevapladı.

Larry Ewing evli ve iki çocuk babasıdır.

Alain'i annesi bile her zaman korudu fakat şımarık küçük çocuk, kitapta derin bir nefret uyandıran ve kendini beğenmiş bir kişiye dönüşür.

ÇHS'ye göre, 18 yaşından küçük tüm insanlar çocuk olarak kabul edilir.

Ana ve çocuk özel ihtimam ve yardım görmek hakkını haizdir. Bütün çocuklar, evlilik içinde veya dışında doğsunlar, aynı sosyal korunmadan faydalanırlar.

Çocuk, çitin üzerinden atladı.

Çocuk, kapının arkasına saklandı.

Çocuk fikrini değiştirmedi.

Rubén üç çocuk babasıdır.

Sınıfta az sayıda çocuk vardı.

Çocuk susamış.

Erkek çocuk ekmek yiyor.

Çocuk kelebeği gördüğünde, onu kovalamaya girişti, bitişikteki bayanla sohbet ederken ona sessiz kalmasını söyleyen annesini kızdırdı.

Şu Mackintosh çocuk olmalı.

O çocuk şekerleme için annesiyle alay etti.

O sadece bir çocuk.

Çocuk artık ağlamaz.

İki çocuk kopartıncaya kadar ipi çektiler.

Çocuk susamıştır.

Şu çocuk, ağzı açık olarak, bana baktı.

Çocuk köpeği gördüğünde ağlamaya başladı.

O çocuk köpeğe bir taş fırlattı.

Çocuk öfkesinde çaresizdir.

O çocuk ayakkabılarını güçlükle bağlayabildi.

Çocuk neşeli gülüşüyle herkesi cezbediyor.

Çocuk boğulmak üzereydi.

İki çocuk çitin üzerinde oturuyor.

Çocuk okula kabul edildi.

O çocuk zeki.

Çocuk yetiştirmek tolerans gerektirir.

Çocuk zıplıyor.

Claude; sınıfımda klorofil dolayısıyla yeşil tenli olan ototrofik bir çocuk, ayın ormanlaşmasını hayal ediyor.

İki çocuk çitin üzerinde oturuyorlar.

Çoğu çocuk okuldan nefret eder.

Kötü bir çocuk olma.

Çocuk, Meccano ile oynuyor.

İki yaşındaki bir çocuk bu kadar hızlı koşabilir mi?

Çocuk çabucak öğreniyor.

Bu çocuk dünyanın düz olduğuna inanmaktadır.

Çocuk hırsızlarının ona yapmasını söyledikleri gibi Tom işaretlenmemiş, kullanılmış paralar halinde bir milyon dolar topladı.

O, takımdaki herhangi bir çocuk kadar hızlı koştu.

Tom ve karısı, çok yaşlanmadan önce bir çocuk sahibi olmak istedi.

" Kurt, kurt " diye çocuk bağırdı! ve köylüler ona yardım etmek için dışarı çıktılar.

O çocuk çekilmez.

O çocuk her zaman sızlanıyor.

Çocuk kirli.

O çocuk yirmiye kadar sayabilir.

O çocuk tam bir baş ağrısı.

Çocuk yetişkinleri utandırır.

Çocuk bir baş belasıdır.

O çocuk, trafik kazasında hayatını kaybetmemiş olsaydı, şimdi bir üniversite öğrencisi olacaktı.

Öğretmen bir zamanlar Emma'ya birlikte bir çocuk sahibi olmaları gerektiğini önerdi.

Bu çocuk babasına benziyor.

Aileler gittikçe daha az çocuk sahibi olmaya başladı.

George iyi bir çocuk gibi görünüyor.

Birkaç çocuk odadaydı.

Odada kaç tane erkek çocuk var?

Odada birkaç çocuk vardı.

Odada çok sayıda çocuk vardı.

Ben ne şanslı bir çocuk olduğumu biliyorum.

Sekiz yaşına ulaştığında, çocuk sünnet edilecek.

O, ele avuca sığmayan bir çocuk.

Karısı ona iki kızı ve bir erkek çocuk doğurdu

Gazeteci çocuk hava nasıl olursa olsun gazeteleri dağıtır.

Bir çocuk, olgun bir insan değildir.

Çöp tenekesini incelediğini gördüğüm çocuk dört gündür bir şey yemediği söyledi.

O, Japonya'ya çocuk olarak geldi.

Şu çocuk sık sık bir top ile pencerelerimizi kırıyor.

Benim için sürpriz oldu, ünlü psikolog çocuk kaçırmakla suçlandı.

Karım yeni bir çocuk arabası satın aldı.

İki erkek çocuk yemeklerini kendi aralarında pişirdi.

Kızınız artık bir çocuk değildir.

İki erkek çocuk birbirlerini suçlamaya başladı.

İki çocuk aynı yaştalardı.

İki erkek çocuk asla anlaşamazlar.

O erkek çocuk sadece fast food yerse, çok sağlıklı olamaz.

Bu pastanın neredeyse hepsini yiyen çocuk çok şişman olmalı.

Yarım milyon çocuk Nijer'de hâlâ yetersiz beslenme ile karşı karşıyadır.

Çocuk olduğu için, o cesurdu.

Küçük çocuk köpeğini kucakladı.

Astro çocuk ülkeyi tehlikeden korudu.

Çocuk altı yaşında olacak.

En küçük çocuk her sabahı kreşte geçirdi.

Jonas Salk 1952 yılında çocuk felci aşısını geliştirdi.

Benim elmalarımı al, çocuk, ve onları şehirde sat.

Köpeği ile yürüyen küçük bir çocuk var.

John Amerikalı bir çocuk.

Hangi çocuk Masao'dur?

Eğer bir çocuk kendine ait bir odaya sahip olabiliyorsa, hoştur.

Tom tembel bir çocuk değildir, İşin aslına bakarsanız, o çok çalışır.

Tom artık başıboş bir çocuk değil.

Tom sınıfımızda herhangi bir çocuk kadar uzundur.

Tom sınıftaki herhangi bir çocuk kadar çok çalışır.

Adı Tom Fisher olan çocuk budur.

O çocuk Tom mu yoksa Ben mi?

Bir çocuk annesinin sevgisine karşı çok hassastır.

Oradaki erkek çocuk Tom'un erkek kardeşi olmalı.

Tom tembel bir çocuk değil.

Also check out the following words: Sıranın, elman, Kazan'da, metro, Minsk'e, bayrağıdır, Japonya, Arabız, kitabın, havaalanındayım.