Turkish example sentences with "sordu"

Learn how to use sordu in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Yaşlı adam "Kedi mi?" diye sordu.

Ona nerede yaşadığını sordu.

Bir polis, kızlara arabanın onlara ait olup olmadığını sordu.

Annem yeteri kadar masum bir halde "Biraz daha bira ister misin?" diye sordu.

Pepperberg "Kaç tane anahtar?" diye sordu.

Oturma odasında video oyunları oynarken annem bana onunla birlikte alışverişe gidip gitmeyeceğimi sordu.

Bana çekinmeden sordu.

Clara neden bu kadar çok çalıştığımı sordu.

Tom bana ebeveynlerimin ayrılmadan önce ne kadar süredir evli olduklarını sordu.

Ona niçin ağladığını sordu.

Bana ona ne olduğunu sordu, ama ben bilmiyordum.

O, bana ona ne olduğunu sordu.

Nereye gittiğimi sordu.

O bana turnuvayı kimin kazanacağını düşündüğümü sordu.

O, bana orada kimsenin olup olmadığını sordu.

Tom babasına sinemaya gidip gidemeyeceğini sordu.

Trang onun yatağımı paylaşıp paylaşamayacağını sordu.

Clara bana niçin o kadar çok çalıştığımı sordu.

Bay Sato bana seçim hakkında birçok soru sordu.

O bana kim olduğumu sordu.

O bana amcamın nerede yaşadığı sordu.

"Burada ne yapıyorsun?" diye şaşkınlıkla bana sordu.

Adam bana kim olduğumu sordu. Ki bu soruya cevap vermenin gerekli olduğunu düşünmedim.

Tom Mary'ye John'un nerede olduğunu sordu.

Tom Mary'ye John'un nerede yaşadığını sordu.

Tom, Mary'ye John'un sanat sergisine gidip gitmeyeceğini sordu.

Tom, Mary'ye John'un karısını tanıyıp tanımadığını sordu.

Tom, Mary'ye John'un yeni telefon numarasını bilip bilmediğini sordu.

Tom Mary'ye John'un adresini bilip bilmediğini sordu.

Tom Mary'ye John'u tanıyıp tanımadığını sordu.

Tom, Mary'ye John'u sordu.

Tom Mary'ye John'un niçin çok mutsuz olduğunu sordu.

Tom Mary'ye John'u en son ne zaman gördüğünü sordu.

Tom Mary'ye John hakkında ne düşündüğünü sordu.

O, bana Tom'un adresini bilip bilmediğimi sordu.

Tom Mary'ye Boston'daki yaşantı hakkında birçok soru sordu.

Tom Mary'ye Boston'da bulunup bulunmadığını sordu.

Tom Mary'ye onun Boston'daki yeni işi hakkında soru sordu.

Tom Mary'ye oğluna Fransızca öğretip öğretmeyeceğini sordu.

Tom Mary'ye ona Fransızca öğretip öğretmeyeceğini sordu.

Yaşlı adam öne doğru eğildi ve karısına yumuşak bir sesle sordu.

Tom Mary'yi arayıp programını sordu.

Tom Mary'ye neden gülümsediğini sordu.

Tom Mary'ye neden geç kaldığını sordu.

Tom Mary'ye niçin ağladığını sordu.

Tom Mary'ye niçin o kadar çok yiyecek aldığını sordu?

Tom Mary'ye onu niçin yaptığını sordu.

Tom Mary'ye büyük olasılıkla yarışı kimin kazanacağını düşündüğünü sordu.

Tom Mary'ye resmi ona kimin verdiğini sordu.

Tom Mary'ye ilk varanın kim olduğunu sordu.

Tom Mary'ye hangi yola döneceğini sordu.

Tom Mary'ye alışverişe gitmeyi isteyip istemediğini sordu.

Tom Mary'ye öğleden sonra alışverişe gitmek isteyip istemediğini sordu.

Tom Mary'ye yüzmeyi planlayıp planlamadığını sordu.

Tom Mary'nin planı sevip sevmediğini sordu.

Tom Mary'ye ondan hoşlanıp hoşlanmadığını sordu.

Tom Mary'ye köpeğin nerede olduğunu sordu.

Tom Mary'ye okula nereye gittiğini sordu.

Tom Mary'ye akşam daha sonra nerede olacağını sordu.

Tom Mary'ye onun köpek mamasını nereye koymasını istediğini sordu.

Tom Mary'ye alışverişe genellikle nereye gittiğini sordu.

Tom Mary'ye Cumartesi akşamı nerede olmayı planladığını sordu.

Tom Mary'ye nerede yaşadığı sordu.

Tom Mary'ye nerede yaşadığını sordu fakat o ona söylemedi.

Tom Mary'ye bavulunu nereye koyması gerektiğini sordu.

Tom Mary'ye en genç kızı için ne zaman bir çift yeni ayakkabı alacağını sordu.

Tom Mary'ye o uzaktayken havanın nasıl olduğunu sordu.

Tom Mary'ye ne istediğini sordu.

Tom Mary'ye doğum günü için ne istediğini sordu.

Tom Mary'ye gerçekten ne istediğini sordu.

Tom Mary'ye kuyumcuda ne satın aldığını sordu.

Tom Mary'ye bütün sabah ne yaptığını sordu.

Tom Mary'ye ne tür müzikten hoşlandığını sordu.

Tom Mary'ye ne tür filmlerden hoşlandığını sordu.

Tom Mary'ye ne tür yiyeceklerden hoşlandığını sordu.

Tom Mary'ye babasının geçimini sağlamak için ne yaptığını sordu.

Tom Mary'ye bir dahaki sefer ne yapması gerektiğini sordu.

Tom Mary'ye partiye ne getirmesi gerektiğini sordu.

Tom Mary'ye onun bana sorduğu aynı soruyu sordu.

Tom Mary'ye birkaç soru sordu.

Tom Mary'ye cevap veremediği bir sürü soru sordu.

Tom Mary'ye Boston'daki yaşam hakkında bir sürü soru sordu.

Tom Mary'ye Avustralya hakkında bir sürü soru sordu.

Tom Mary'ye yakında dönüp dönmeyeceğini sordu.

Tom Mary'ye ona yardım edebilip edemeyeceğini sordu.

Tom Mary'ye gidip gitmeyeceğini sordu.

Tom Mary'ye yeni işinde mutlu olup olmadığını sordu.

Tom Mary'ye ertesi gün boş olup olmadığını sordu.

Tom Mary'ye Sevgililer Günü'nde boş olup olmadığını sordu.

Tom Mary'ye meşgul olup olmadığını sordu.

Tom Mary'ye onun atına binmek isteyip istemediğini sordu.

Tom Mary'ye içecek bir şey isteyip istemediğini sordu.

Tom Mary'ye üç dilden daha fazla konuşup konuşmadığını sordu.

Tom Mary'ye yardıma ihtiyacı olup olmadığını sordu.

Tom Mary'ye Meksika yemeklerini sevip sevmediğini sordu.

Tom Mary'ye konserin ne zaman başladığını bilip bilmediğini sordu.

Tom Mary'ye o şarkının flütle nasıl çalındığını bilip bilmediğini sordu.

Tom Mary'ye nasıl örgü öreceğini bilip bilmediğini sordu.

Tom Mary'ye onun yeni adresini bilip bilmediğini sordu.

Tom Mary'ye partide eğlenip eğlenmediğini sordu.

Tom Mary'ye cinayet hikayelerini okumayı sevip sevmediğini sordu.

Also check out the following words: Paraguay, oynamaktan, yapmaz, düğünleri, favori, beyzbol, takımı, Devler'dir, Aslanlar'ı, sıklıkla.