Turkish example sentences with "anladı"

Learn how to use anladı in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Sadece birkaç kişi beni anladı.

En sonunda hatasını anladı.

Tom televizyon açıkken çalışamayacağını anladı.

Tom gerçeği anladı.

Geriye dönüp baktığında, Tom her iki kız kardeşle aynı zamanda flört etmemesi gerektiğini anladı.

O, onun söylediğini anladı.

O, onun büyük bir bilim adamı olma hırsını anladı.

Tom daha önce Mary'yi John'la birlikte birden fazla ortamda görmüştü ve sonunda onların birbirlerini gördüklerini anladı.

Tom Mary'nin ne demek istediğini tam olarak anladı.

Tom Mary için çalışmayı gerçekten sevdiğini anladı.

O, ne demek istediğimi anladı ve gülümsedi.

Tom, Mary'nin şüpheciliğini anladı.

Tom Mary'nin yazar kasayı çaldığını anladı.

Tom daha sonra parkta karşılaştığı kadının Mary olduğunu anladı.

Tom sonunda kendi bilgisayarına ücretsiz bir veritabanı uygulamasını yüklemeyi anladı.

Tom Mary'nin başının belada olduğunu anladı ve ona yardım etmek için gitti.

Tom ne söylediğimi açıkça yanlış anladı.

Tom Mary'yi aradı ve onun gelmeyi planlamadığını anladı.

Sadece birkaç öğrenci konuyu anladı.

Tom onu tamamen anladı.

O, kazanamayacağını anladı.

O, beni yanlış anladı.

O, onun hatalı olduğunu anladı.

Sonunda onu anladı.

Tom nihayet sorunu anladı.

Tom Mary'nin ne söylediğini anladı.

Suçunun büyüklüğünü anladı.

Daha fazla beklemenin hiçbir faydası olmadığını anladı.

Tom Mary için mektubu tercüme etmenin zaman kaybı olacağını anladı.

Tom sadece Mary'nin söylediklerinin ana fikrini anladı.

Tom makinenin niçin çalışmadığını anladı.

Tom onun Mary'nin babası olduğunu henüz anladı.

Bu sefer hastaneye gittiğinde sağlığın en önemli şey olduğunu sonunda anladı.

Sanırım Tom onu anladı.

Tom anladı.

Tom hemen anladı.

Tom beni yanlış anladı.

Tom, Mary'yi yanlış anladı.

Tom yanlış anladı.

Bir süre sonra yanıldığını anladı.

Tom, Mary'nin kim olduğunu çok geç anladı.

Tom uyandığında Mary'nin ortadan kaybolduğunu anladı.

Tom Mary'nin yapmasını istediği şeyi tam olarak anladı.

Tom riskleri anladı.

Tom Boston'a taşınmak zorunda olduğunu anladı.

Tom camı kıranın ben olduğumu nasıl anladı?

Nerede yaşadığımı Tom nasıl anladı?

Tom, Mary'yi anladı.

Tom onu anladı.

Tom zaten her şeyi anladı.

Tom Mary'nin ne demek istediğini anladı.

Tom beni anladı.

Tom Mary'nin nasıl hissettiğini anladı.

Dan, Linda'ya aşık olduğunu anladı.

Tom onu yanlış anladı.

Meryem, Tom'un kapıyı çarpmasından onun mutsuz olduğunu anladı.

Tom onu yanlış anladı, değil mi?

O her zaman sorunlarımızı hemen anladı.

O, savurgan olmanın olumsuz sonuçlarını anladı.

Dan bunu iyi anladı.

Bir bakışta, çocuğun aç olduğunu anladı.

Tom bunu anladı.

Bir cümle anladı.

Tom, Mary'ye yalan söylemenin anlamsız olduğunu anladı.

Herkes planı anladı mı?

Tom nihayet bunu anladı.

Tom nihayet nedenini anladı.

Tom anlamadı ama Mary anladı.

Tom kuralları anladı.

Marika Japonca anladı mı?

Jetin neden düştüğünü müfettişler anladı.

Tamam! Herkes anladı mı?

O her şeyi anladı.

Onlar ne söylediğini anladı mı?

Tom bunun ne anlama geldiğini anladı.

Neyse ki, herkes bu yabancının ne demek istediğini anladı, kendimi aptal yerine koyduğumu biliyorlardı ve bana güldüler.

O, sözcükler bile olmadan senin duygularını ve düşüncelerini anladı.

Tom onun hepsini yanlış anladı.

Tom sonunda Mary'nin gerçekten kendini sevmediğini anladı.

Tom neyin gerekli olduğunu anladı.

Bütün çabalarının nafile olduğunu anladı.

Tom başının fena halde dertte olduğunu anladı.

Sadece birkaç öğrenci ödevi anladı.

Onlar yanlış anladı.

Marika, Estonca anladı mı?

Tom Mary'nin neden onunla Boston'a gitmek istemediğini anladı.

Tom Mary'nin neden öfkeli olduğunu anladı.

Tom Mary'nin neden ondan nefret ettiğini anladı.

Pinokyo, çocukların ona bir oyun oynamış olduğunu anladı.

Tom onu mükemmel şekilde anladı.

Kimse anladı mı?

Fadıl, karısının onu aldattığını anladı.

Fadıl onu çok iyi anladı.

Fadıl onu anladı.

Leyla erkek arkadaşının potansiyel olarak tehlikeli olduğunu anladı.

Tom, motoru tek başına nasıl tamir edeceğini anladı.

Tom sorunun ne olduğunu anladı.

Tom, Mary'nin söylediklerinin yalan olduğunu hemen anladı.

İnsanlar bunun devam ettiğini nasıl anladı?

Tom, Mary'nin onu kaybettiğini anladı.

Tom ne denmek istendiğini çabucak anladı.

Also check out the following words: suyu, kestiler, Güller, açıyor, kimin, olursa, ona, et, Evim, durağına.