Turkish example sentences with "kedi"

Learn how to use kedi in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Yaşlı adam "Kedi mi?" diye sordu.

Kedi uzaktayken fareler oynayacak.

Masanın üzerinde bir kedi var.

O bir kedi değil, köpek.

Kedi, sandalyenin üstünde mi yoksa altında mı?

Kedi paspasta.

Kedi paspasın üzerinde.

Kedi bir insan değildir!

Kedi insan değildir.

Muhabir: Ona bir yavru kedi mi almıştınız?

Onun bir kedisi var. Bu kedi beyazdır.

Bir kedi insan değildir.

Kedi yirmi günlüktür.

Sonunda diğer kedi yavrusunu seçti.

Kedi pençelerini yalıyordu.

Bana öyle geliyor ki kocam beni arkadaşımla aldatıyor.Ona söylemek istiyorum:"Sen kedi çalıyorsun!".

Kedi yok.

Kedi yavrusuna "jaguar"diye seslendi.

Kedi, bir farenin peşinden koştu.

Çöp kutusuna çöpleri atarken kedi bizi korkuttu.

Köpek yerine bir kedi bakmak istiyorum.

Ağaçtaki kedi bana doğru aşağıya geldi.

Chiro bir kedi olduğu için, o liçi sevmez.

Benim bir kedim ve bir köpeğim var. Kedi siyah ve köpek beyazdır.

Kedi kaçtı.

Masanın altından bir kedi çıktı.

Kedi paspasın üstünde.

Köpeği görür görmez kedi kaçtı.

Chiro bir kedi olduğu için, o lişe sevmez.

Kedi kanapede uyuyor.

Kanapede bir kedi yatıyor.

Bir kedi bir fareyi kovaladı.

O sadece Çizmeli Kedi görüntüsünü kullanmak zorunda kaldı. Ben onun sadık uşağıydım.

Kedi yavrusuna Tama adını verdim.

Anne kedi yavrularını korudu.

Beyaz ya da siyah olsun, fareleri kovalayan bir kedi iyi bir kedidir.

Masanın üzerinde bir kedi var mı?

Masanın üstünde bir kedi vardı.

Masanın altında bir kedi var mı?

Siyah bir kedi masanın altındaydı.

Kedi sandalyenin altındadır.

Bu kedi siyah. Köpek de siyah mı?

Kedi geçen hafta hastaydı.

"Kedi? ", yaşlı adam merak etti.

Tom siyah bir kedi besliyor.

Fare çok yükseğe sıçrasa da, kedi tarafından yakalanır.

Bu şimdiye kadar gördüğüm en büyük kedi.

Tom ve Mary, kedi köpek gibi dalaştılar.

Bir kedi masadaydı.

Kedi masanın altındadır.

Kedi elimi tırmaladı.

Kedi kuşa doğru süründü.

Kedi canlı bir fare ile oynuyordu.

Kedi çitten geçti.

Kedi mutfaktan bir parça balık aşırdı.

Kedi kuşa sıçrayarak atladı.

Kedi güneşin keyfini çıkarıyordu.

Kedi sırtını kabarttı.

Kedi yakaladığı fareyi hırpalamaya başladı.

Kedi çalıların içinde gizlenmiş yatıyordu.

Kedi ağaca tırmandı.

Bir kedi gece çok daha iyi görebilir.

Kedi akşam yemeği için balık aldığında sevinçten heyecanlandı.

Kedi bir insan değildir.

Bu bir kedi değil. Bu bir köpek.

Kedi fareyi kovaladı ama onu yakalayamadı.

Jack, evde bir kedi ve bir papağan bakıyor.

O bir kedi mi?

Bir kedi var.

O bir kedi besliyor.

O iki kedi besler.

Dişi bir kedi besliyorum.

Kedi çok sevimli.

Kedi yavrusu içeri girmek istedi.

Ben on üç kedi besliyorum.

Bir kedi dokuz canlıdır.

Kedi kuyuda.

Kedi sıçanları yakaladı.

O, bir kedi bakmak istiyor.

Ben bir kedi tarafından tırmalandım.

Kedi caddeyi geçti.

O, süt dökmüş kedi gibi.

Bir kuş bir kedi tarafından yakalandı.

Kedi masanın üstünde uyudu.

Kedi şaşırarak atladı.

Bir kedi caddeyi koşarak geçti.

Bu bir kedi hakkında bir hikayedir.

Sandalyenin üstünde bir kedi var.

Ben o mağazada bir kedi aldım.

Kedi, pençelerini geri çekti.

Yatağın altında bir kedi var.

Kedi kımıldamadı.

Biz üç köpek ve bir kedi besliyoruz.

Bir kedi odadan dışarıya hızla koştu.

Kedi balığı ete tercih eder.

Masanın altında bir kedi var.

Sandalyenin üstünde bir kedi oturuyordu.

Onun bir kedisi vardır ve kedi beyazdır.

Kedi masanın üzerinde uyuyor.

O bir kedi mi yoksa bir köpek midir?

O kapıyı açar açmaz bir kedi dışarı kaçtı.

Also check out the following words: taşları, güzeller, genellikle, oynanan, oyun, dünyada, olan, oyunlardan, biri, Mahjong'u.