Turkish example sentences with "vardı"

Learn how to use vardı in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Koyu kahverengi saçları vardı.
Translate from Turkish to English

Üç uçağımız vardı.
Translate from Turkish to English

Yıllar önce burada bir kale vardı.
Translate from Turkish to English

Konserde çok fazla insan vardı.
Translate from Turkish to English

Konserde çok fazla kişi vardı.
Translate from Turkish to English

Konserde bir sürü insan vardı.
Translate from Turkish to English

Konserde bir sürü kişi vardı.
Translate from Turkish to English

Paris'te onunla buluşma şansım vardı.
Translate from Turkish to English

Hepimiz için yeterli yiyecek vardı.
Translate from Turkish to English

Uçak tam olarak dokuzda vardı.
Translate from Turkish to English

Uzun zaman önce burada bir köprü vardı.
Translate from Turkish to English

Salonda büyük bir kalabalık vardı.
Translate from Turkish to English

Bahçede yetişen bir kiraz vardı.
Translate from Turkish to English

Gri saçları vardı.
Translate from Turkish to English

Sınıfta az sayıda çocuk vardı.
Translate from Turkish to English

Bekleme salonunda beş hasta vardı.
Translate from Turkish to English

Menüde çok çeşitli yemekler vardı.
Translate from Turkish to English

Dün Tokyo'ya vardı.
Translate from Turkish to English

Ne alışveriş yapacak ne de anneme hoşça kal diyecek vaktim vardı.
Translate from Turkish to English

Ne alışveriş etmek ne de anneme hoşça kal demek için zamanım vardı.
Translate from Turkish to English

Oğlana gönderilen mektupta enteresan bir hikâye vardı.
Translate from Turkish to English

Oğlana gönderilen mektupta ilginç bir hikâye vardı.
Translate from Turkish to English

Oğlana gönderilen mektupta enteresan bir öykü vardı.
Translate from Turkish to English

Oğlana gönderilen mektupta ilginç bir öykü vardı.
Translate from Turkish to English

Bütün dünyada barış vardı.
Translate from Turkish to English

Gökyüzünde görülebilecek birçok yıldız vardı.
Translate from Turkish to English

Havaalanında hepsi iş için çığırtkanlık yapan yüzlerce taksi vardı.
Translate from Turkish to English

Dün gece tren istasyonu yakınında bir yangın vardı.
Translate from Turkish to English

Acelemiz vardı.
Translate from Turkish to English

Döşemenin her tarafında kan vardı.
Translate from Turkish to English

O iki gün önceden vardı.
Translate from Turkish to English

Köşe başında postane vardı.
Translate from Turkish to English

Çok sayıda insan vardı.
Translate from Turkish to English

Onların görüşleri arasında ince bir fark vardı.
Translate from Turkish to English

İki insan birbirlerini mükemmel şekilde anlıyorlardı, ve birbirlerinin güçlü niteliklerine karşılıklı saygıları vardı.
Translate from Turkish to English

Eve gitmek için acelesi vardı.
Translate from Turkish to English

Görevi tamamlamak için daha fazla zamana ihtiyacı vardı.
Translate from Turkish to English

Evin arkasında büyük bir bahçe vardı.
Translate from Turkish to English

Garajımdan çıkamadım çünkü yolda bir araba vardı.
Translate from Turkish to English

O gece ay vardı.
Translate from Turkish to English

Diyarbakır'da adı «Yaşmar» olan bir market vardı.
Translate from Turkish to English

Vaktiyle bir adam ve karısı vardı. İçinde oturacak evleri yoktu. Tarlalarda yaşıyorlardı ve bir ağacın dibinde uyuyorlardı.
Translate from Turkish to English

Sergio Ramos: "Madrid'in Mou gibi birisine ihtiyâcı vardı".
Translate from Turkish to English

Evin etrafında taş bir duvar vardı.
Translate from Turkish to English

Onun içinde iki kişi vardı, onun kız öğrencilerinden birisi ve genç bir adam.
Translate from Turkish to English

Gölün üzerinde yüzlerce kuş vardı.
Translate from Turkish to English

Sahilde az sayıda kişi vardı.
Translate from Turkish to English

Noktada on polis memuru vardı.
Translate from Turkish to English

Ne yazık ki yanında sadece beş dolar vardı.
Translate from Turkish to English

Geçen hafta konserde altı kişi vardı.
Translate from Turkish to English

Ona bir köpek aldı. Ancak, o köpeklere alerjisi vardı, bu yüzden birine vermek zorunda kaldı.
Translate from Turkish to English

Onların arabalarında "önce Irak sonra Fransa" diye okunan çıkartmalar vardı.
Translate from Turkish to English

Okula tam zamanında vardı.
Translate from Turkish to English

O, az önce New Tokyo International Airport'a vardı.
Translate from Turkish to English

O şirketin yeni bilgisayar mimarisi ile ilgili bir sorun vardı. Onlar şimdi bir iptal çılgınlığını gözden geçirecekler.
Translate from Turkish to English

Yüzünde dalgın bir bakışı vardı.
Translate from Turkish to English

Cinderella'nın iki aşağılık üvey kız kardeşi vardı.
Translate from Turkish to English

Onun herkesi rahatlatan alçakgönüllü bir havası vardı.
Translate from Turkish to English

O zaman Kuzey Amerika'da birkaç tane yol vardı.
Translate from Turkish to English

Haiti'de büyük bir deprem vardı.
Translate from Turkish to English

Seni kutlamak için uğrayamadım, çünkü acelem vardı.
Translate from Turkish to English

O, çok dikkatli yazmasına rağmen, yazma ödevinde çok sayıda hataları vardı.
Translate from Turkish to English

Askerlerin bol miktarda silahları vardı.
Translate from Turkish to English

Dün evin önünde bir trafik kazası vardı.
Translate from Turkish to English

Ken Kyoto'ya vardı.
Translate from Turkish to English

Odada çok az mobilya vardı.
Translate from Turkish to English

Odada dört parça mobilya vardı.
Translate from Turkish to English

Odada birkaç çocuk vardı.
Translate from Turkish to English

Odada çok sayıda çocuk vardı.
Translate from Turkish to English

Kazada yaralanan on beş kişi vardı.
Translate from Turkish to English

Yıl boyunca mükemmel katılımım vardı.
Translate from Turkish to English

Burada bir şömine vardı fakat sanırım o yıkıldı.
Translate from Turkish to English

Bifteğin muhteşem bir tadı vardı.
Translate from Turkish to English

Üstünde sadece yüz yeni vardı.
Translate from Turkish to English

Yanında sadece 100 yeni vardı.
Translate from Turkish to English

Üç oğlu vardı.
Translate from Turkish to English

Ona refakat edecek tek hizmetçisi vardı.
Translate from Turkish to English

Bir zamanlar İngiltere'de kötü bir kral vardı.
Translate from Turkish to English

Yeni bir araba satın alması için babasına baskı yaptığında Catherine'nin bir art niyeti vardı; O, arabayı kendisinin sürebileceğini umuyordu.
Translate from Turkish to English

Tom hariç herkes vardı.
Translate from Turkish to English

Bizim açık havada bir partimiz vardı.
Translate from Turkish to English

Amerika Birleşik Devletleri'nin Fransa ile bir anlaşması vardı.
Translate from Turkish to English

Amerika Birleşik Devletleri'nin Meksika ile bir dostluk antlaşması vardı.
Translate from Turkish to English

Geçen yıl çok kar vardı.
Translate from Turkish to English

Bu yıl çok yağmur vardı.
Translate from Turkish to English

Dün gece gök gürültüsü ve şimşek vardı.
Translate from Turkish to English

Hatırı sayılır bir tartışmadan sonra, alıcı ve satıcı anlaşmaya vardı.
Translate from Turkish to English

Bizi istasyona götürmesi için bir taksiye ihtiyacımız vardı.
Translate from Turkish to English

Bu üç kişinin aralarında 50 lirası vardı.
Translate from Turkish to English

Üç adam vardı.
Translate from Turkish to English

Gerçekten bir Alice vardı, fakat Harikalar Diyarı hayal gücünün bir uydurmasıdır.
Translate from Turkish to English

Üç gün boyunca bir şey yememişti, adamın gıda dışında herhangi bir şey hakkında düşünme sorunu vardı.
Translate from Turkish to English

Uçuştan sonra her yerde morlukları vardı.
Translate from Turkish to English

Benim için sürpriz oldu, güzel bir sesi vardı.
Translate from Turkish to English

Duvarda Sir Anthony'nin piyanoda büyük bir resmi vardı.
Translate from Turkish to English

Bütün duvar boyunca karalamalar vardı.
Translate from Turkish to English

Onun adamlarını savaşa hazırlanmak için zamanı vardı.
Translate from Turkish to English

Yüzünde garip bir görünüm vardı.
Translate from Turkish to English

İki lider arasında şiddetli bir fikir çatışması vardı.
Translate from Turkish to English

Bu ikisinin görüşü arasında büyük bir uçurum vardı.
Translate from Turkish to English

Diktatörün tüm yardımcıları ile ilgili mutlak sadakatı vardı.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: getiriyor, biletin, Şampuanın, porsiyonların, ölçün, giyer, yaklaştı, dizlerinin, yetim, davranıyor.