Turkish example sentences with "kahverengi"

Learn how to use kahverengi in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Koyu kahverengi saçları vardı.
Translate from Turkish to English

Kahverengi montlu kadın kim?
Translate from Turkish to English

Kahverengi mantolu kadın kim?
Translate from Turkish to English

Kahverengi paltolu kadın kim?
Translate from Turkish to English

Çocukken komşularımı korkutmak için evcil bir kahverengi ayım olsun isterdim.
Translate from Turkish to English

Şu masanın altında küçük kahverengi bir köpek var.
Translate from Turkish to English

Kahverengi saçın çok güzel olduğunu düşünüyor musun?
Translate from Turkish to English

Ania kahverengi ama Magdalena sarı saça sahip.
Translate from Turkish to English

Kahverengi şapka eski.
Translate from Turkish to English

O koyu kahverengi ayakkabılar giyiyordu.
Translate from Turkish to English

Bahçe çıplak ve kahverengi.
Translate from Turkish to English

Bu kahverengi kravatı alacaktım.
Translate from Turkish to English

Onun yeşil gözleri ve açık kahverengi saçı var.
Translate from Turkish to English

Hızlı kahverengi tilki tembel köpeğin üzerine atlar.
Translate from Turkish to English

Hızlı kahverengi tilki tembel kahverengi köpeğin üstüne atladı.
Translate from Turkish to English

Hızlı kahverengi tilki tembel kahverengi köpeğin üstüne atladı.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary her ikisi de kahverengi şapka giyiyorlar.
Translate from Turkish to English

Postane kahverengi binadır.
Translate from Turkish to English

Onun kahverengi gözleri var.
Translate from Turkish to English

Tom'un kahverengi saçı var.
Translate from Turkish to English

Kahverengi olanını tercih ederim.
Translate from Turkish to English

Onun yeşil gözleri ve açık kahverengi saçları var.
Translate from Turkish to English

O kahverengi olan da benimki.
Translate from Turkish to English

Kahverengi ayakkabılı çocuğu gördüm.
Translate from Turkish to English

İlaç kahverengi bir sıvıydı.
Translate from Turkish to English

Beyaz pirinç yemeği kahverengi pirinçten daha çok seviyorum.
Translate from Turkish to English

Ben kahverengi ayakkabıları istiyorum, siyah olanları değil.
Translate from Turkish to English

Kahverengi ceketli kadın kim?
Translate from Turkish to English

Onun vücudu kahverengi kürkle kaplıydı.
Translate from Turkish to English

Bu şapka kahverengi elbise ile uyar.
Translate from Turkish to English

Onlar kaba kahverengi deriden yapılmış.
Translate from Turkish to English

Buralarda kahverengi bir cüzdan gördün mü?
Translate from Turkish to English

Beyaz pirinci mi yoksa kahverengi pirinci mi tercih edersiniz?
Translate from Turkish to English

Sebzeyle ve kahverengi pirinçle beslenir.
Translate from Turkish to English

Kahverengi bir elbiseye uyacak bir şapka arıyorum.
Translate from Turkish to English

Kedilerden biri siyah, diğeri kahverengi.
Translate from Turkish to English

Kedi kahverengi.
Translate from Turkish to English

Kahverengi saçım var.
Translate from Turkish to English

Ayakkabılarım kahverengi.
Translate from Turkish to English

Kahverengi gözleri var.
Translate from Turkish to English

İlaç, kahverengi bir sıvıydı.
Translate from Turkish to English

O kahverengi şapka eski.
Translate from Turkish to English

Tom'un köpeği kahverengi.
Translate from Turkish to English

Tom'un kahverengi gözleri var.
Translate from Turkish to English

Tom'un dalgalı kahverengi saçı ve mavi gözleri var.
Translate from Turkish to English

Tom'un koyu kahverengi saçları var.
Translate from Turkish to English

Masanın altında küçük kahverengi bir köpek var.
Translate from Turkish to English

Tom'un dalgalı kahverengi saçı var.
Translate from Turkish to English

Tom kahverengi bir süet ceket giyiyordu.
Translate from Turkish to English

Jason'un kahverengi gözleri var.
Translate from Turkish to English

Tom kahverengi kağıt bir çantada Mary'ye 1000 dolar verdi.
Translate from Turkish to English

Emily'nin kahverengi saçları var.
Translate from Turkish to English

Senin kahverengi gözlerin yok.
Translate from Turkish to English

Aşırılığa karşı gün için slogan "kahverengi yerine çok renkli" idi.
Translate from Turkish to English

Aşırılığa karşı ithaf edilmiş günün sloganı, "kahverengi yerine gökkuşağı renkleri" idi.
Translate from Turkish to English

Tom, Mary'ye küçük kahverengi bir çanta verdi.
Translate from Turkish to English

Tom, Mary'ye kahverengi bir çanta verdi.
Translate from Turkish to English

Tom beyaz pirinçten çok kahverengi pirinç yiyor.
Translate from Turkish to English

Tom kahverengi bir ceket giyiyordu.
Translate from Turkish to English

Tom koyu kahverengi bir ceket istiyor.
Translate from Turkish to English

Tom koyu kahverengi ayakkabı giyiyordu.
Translate from Turkish to English

Çöp sepetinde garip, kötü kokulu kahverengi bir sıvı vardı.
Translate from Turkish to English

Anna'nın saçı kahverengi fakat Magdalena'nınki sarı.
Translate from Turkish to English

Tom'un kahverengi saçı ve mavi gözleri var.
Translate from Turkish to English

Hem Tom hem de Mary kahverengi şapka giyiyorlar.
Translate from Turkish to English

Benim kahverengi gözlerim ve siyah saçım var.
Translate from Turkish to English

Mary koyu kahverengi elbise giyiyordu.
Translate from Turkish to English

Posta ofisi bu kahverengi binada.
Translate from Turkish to English

Tom kahverengi bir evde yaşıyor.
Translate from Turkish to English

Kırmızımsı kahverengi çatılı bina bir kilisedir.
Translate from Turkish to English

O, elini dalgalı kahverengi saçının içinden geçiriyor.
Translate from Turkish to English

Mary'nin kahverengi gözleri var, kızınınkiler yeşil ve küçük oğlununkiler mavi.
Translate from Turkish to English

Ölüm çok güzel olmalı. Kafanın üzerinde sallanan yeşil otları olan yumuşak kahverengi toprakta uzanmak ve sessizliği dinlemek. Dünü ve yarını olmamak. Zamanı unutmak, hayatı bağışlamak, barışık olmak.
Translate from Turkish to English

Onlar kahverengi.
Translate from Turkish to English

Tom'un açık kahverengi saçları var.
Translate from Turkish to English

Kahverengi, onun doğal saç rengi değil.
Translate from Turkish to English

Tom'un omuz hizasında, kahverengi saçı var.
Translate from Turkish to English

Tom'un omuz hizasında, kahverengi saçları var.
Translate from Turkish to English

Uzun boylu kadın kahverengi atı dinliyor.
Translate from Turkish to English

Yapraklar sonbaharda kahverengi olur.
Translate from Turkish to English

Mary'nin güzel kahverengi gözleri var.
Translate from Turkish to English

Hangisi kahverengi?
Translate from Turkish to English

Bu kahve kahverengi.
Translate from Turkish to English

Nehirden gelen suyun sarı ve kahverengi arasında bir rengi vardı.
Translate from Turkish to English

idrarın ne renk; Berrak, koyu sarı, kırmızımsı veya bira gibi kahverengi mi?
Translate from Turkish to English

Onun dalgalı kahverengi saçları ve koyu renk gözleri var.
Translate from Turkish to English

Bu masanın altında küçük kahverengi bir köpek var.
Translate from Turkish to English

O, arkadaş canlısı kahverengi gözlerle bana gülümsedi.
Translate from Turkish to English

Tom kahverengi bir deri ceket giyiyordu.
Translate from Turkish to English

Ben hala kahverengi pirinç pişiriyorum.
Translate from Turkish to English

Hangisini tercih edersin, beyaz pirinci mi yoksa kahverengi pirinci mi?
Translate from Turkish to English

Tavan arasında bir kahverengi keşiş örümceği var.
Translate from Turkish to English

Bu kedi, kahverengi renklidir.
Translate from Turkish to English

Tom önemli evraklarını kahverengi bir deri çantada tutar.
Translate from Turkish to English

Piyano, güzel, koyu kahverengi ahşaptan yapılmıştır.
Translate from Turkish to English

Köpek, kahverengi, küçük ve sıska.
Translate from Turkish to English

Kahverengi tek parça elbiseme uyan bir şapka arıyorum.
Translate from Turkish to English

Hızlı kahverengi tilki tembel köpeğin üstünden atlamadı.
Translate from Turkish to English

O güzel değildi ama onun büyük, nazik kahverengi gözleri ve tatlı bir gülümsemesi vardı.
Translate from Turkish to English

O bütün uzun güzel kahverengi saçlarını kesti ve bir oğlanın kıyafetlerini giydi.
Translate from Turkish to English

Mary'nin kısa, kıvırcık kahverengi saçları var.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: suda, ilerliyor, Blogun, anlamı, web, günlüğüdür, Matematik, fiziğin, mantığı, gibidir.