Turkish example sentences with "çık"

Learn how to use çık in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Çık dışarı!

Ya çık, ya gir.

Arabadan çık ve ellerini arkana koy.

Televizyon izlemek yerine dışarı çık ve biraz temiz hava al.

TV izlemek yerine dışarı çık ve biraz temiz hava al .

Benim için kamerama sahip çık.

Sınıftan çık.

Üst kata çık ve yatmaya git.

Lütfen üçüncü kata çık.

Teraziye çık.

Çık hayatımdan!

Yukarı çık ve bavulumu getir.

Yatağımdan çık.

Yataktan çık.

Tartıya çık.

Odamdan çık!

Odamdan çık.

Yolumdan çık!

Evimden çık.

Ofisimden çık.

Sadece buradan çık.

Hâlâ bir şikâyetin olduğunu hissediyorum. Eğer söyleyecek bir şeyin varsa, ortaya çık ve söyle.

Şimdi dışarı çık.

Sadece çık.

Şimdi çık.

Huzurlu şekilde çık.

Çık git, hemen şimdi!

Ya dışarıya çık ya da içeriye gir.

Ellerin yukarıda dışarı çık.

Lütfen dışarı çık ve ne olduğunu bul.

Lütfen evimden çık.

Şimdi odamdan çık.

Sudan çık.

Mutfağımdan çık.

Yoldan çık.

Yolumuzdan çık.

Oradan çık.

Şehirden çık.

Arabamdan çık.

Duştan çık!

Tom, duştan çık.

Gürültü yapma ya da dışarı çık.

Alışılmışın dışına çık.

Bu odadan hemen dışarı çık.

Öne çık da seni de görelim.

Çıkabiliyorken çık.

Lütfen bir adım öne çık.

Çabuk çık dışarı.

Birkaç gün izne çık.

Kocana sahip çık Mary!

Mutfaktan çık!

Hâlâ çıkabiliyorken dışarı çık!

Sadece sürekli çalışma yerine arada bir dışarı çık ve eğlen.

Yapabiliyorsan dışarı çık.

Lütfen dışarı çık.

Böyle davranmaya devam edeceksen, çık git bu evden!

Dışarı çık ve biraz daha odun getir.

Yukarı çık lütfen.

Çıkabiliyorken buradan çık.

Odamdan hemen çık.

Bu gece benimle çık.

Dışarı çık.

Sadece oradan çık.

Sadece buradan çık, tamam mı?

Sadece buradan çık!

Bir adım öne çık.

Üst kata çık.

Ortaya çık.

Sessizce çık.

Şimdi yukarı çık ve odanı temizle.

Birkaç günlüğüne izne çık.

Lütfen derhal buradan çık.

Çık bu bedenden Tom!

Eğer tuvalette işin bittiyse, dışarı çık çünkü bekleyen başka insanlar da var.

Senden sadece bir iyilik istiyorum: Lütfen hayatımdan çık.

Yaşamımdan çık. Senden iğreniyorum.

Masanın altından dışarı çık!

Lütfen buradan elinden geldiği kadar çabuk çık.

Dışarı çık, dışarı çık, neredeysen!

Dışarı çık, dışarı çık, neredeysen!

Hayatımdan çık ve geri gelme.

Yaşamımdan çık ve asla geri dönme.

Dışarı çık veya içeri gel.

Gir veya çık.

Dışarı çık! Seninle konuşmak istemiyorum!

Lütfen arazimden çık.

Çık lütfen!

Sokağa çık.

Bu odadan çık.

Çık hemen buradan. Yüzünü bile görmek istemiyorum, anladın mı?

Lütfen bu kediye sahip çık.

Lütfen bu köpek yavrusuna sahip çık.

Lütfen hemen dışarı çık.

Şimdi dışarı çık ve oyna.

Evimden çık ve asla geri gelme.

"Tom! Ödevini yapmayı bırak. Dışarı çık ve oyun oyna!" "Hayır anne, bir sonraki test için çalışmak istiyorum."

Çabuk buradan dışarı çık!

Dışarı çık ve oyna.

Eğer güzelliğin ne olduğunu öğrenmek istiyorsan vahşi doğaya çık; orada güzelliği bulacaksın.

Bir adım öne çık ve diğerleri için yer aç.

Kaç Tom. Çık buradan!

Also check out the following words: Şikago, kız, kim, Amerika'da, arabalar, yolun, sağ, tarafını, kullanırlar, Kedi.