Turkish example sentences with "kitaplar"

Learn how to use kitaplar in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Bunlar çok eski kitaplar.

Bu kitaplar senin.

Kitaplar öğrencilerle popülerdir.

Bu kitaplar tüm öğrenciler için ulaşabilir.

Kitaplar benim en iyi arkadaşlarımdır.

Lincoln hakkında bazı kitaplar okumak istiyorum.

O, rastgele kitaplar okur.

Bu kitaplar benim en iyi arkadaşlarım.

Zamana ayak uydurmak için kitaplar ve dergiler okurum.

Japon tarihi üzerine kitaplar okumak istiyorum.

Kitaplar bilimleri izlemeli ve bilimler kitapları değil.

Kitaplar olmasaydı, her nesil kendisi için geçmişin gerçeklerini yeniden keşfetmek zorunda kalacaktı.

Kitaplar ve arkadaşlar az ama iyi olmalıdır.

Kitaplar yaşamın zevklerini artırır.

Kitaplar o kadar değerliydi ki onlara büyük bir titizlikle bakıldı.

Yeni basılmış kitaplar güzel kokuyor.

Gelecek hayatında faydalı olacak kitaplar oku.

Sık sık sesli kitaplar dinler misin?

Kitaplar masanın üzerinde.

Kitaplar alçak bir rafta.

Bazıları zaman geçirmek için kitaplar okurlar.

Tom ne tür kitaplar okur?

Tom hafta sonu boyunca okumak için kütüphaneden bazı kitaplar ödünç aldı.

O, yurt dışındaki deneyimi hakkında çok sayıda kitaplar yazdı.

Şu kitaplar her an devrileceklermiş gibi görünüyor.

Bu kitaplar Kenji'nin mi?

Fabre böcekler hakkında kitaplar yazdı.

O kitaplar yazar.

Şu kitaplar benim.

Bu kitaplar yeni.

Bu kitaplar benim.

Şu kitaplar onların.

O bize güzel kitaplar satın aldı.

Bu kitaplar benim kitaplarım.

Ona bazı kitaplar verdim.

Bütün bu kitaplar senin mi?

Okumak için bana bazı kitaplar ödünç ver.

Kitaplar zeki kimsenin çocuklarıdır.

Kitaplar birinin aklının ürünleridir.

Bütün kitaplar iyi kitaplar değildir.

Bütün kitaplar iyi kitaplar değildir.

Kitaplar okuma ilginçtir.

"Kitaplar nerede?" "Onlar masanın üstünde."

Böylesine kitaplar onun için çok zordur.

Masanın üstünde bazı kitaplar vardır.

İyi kitaplar her zaman okumaya değer.

Beatles hakkında bazı kitaplar okumak istiyorum.

Bu kitaplar bizimdir.

Nerede kitaplar satın alabilirsin?

O tür kitaplar okumayın.

Kitaplar okumak önemlidir.

Okumaktan asıl maksadın ne olursa olsun, kitaplar sana her zaman memnuniyet ve tatminkârlık duygusu verecektir.

Bu kitaplar çocuklar için değil.

Londra'dan bazı kitaplar sipariş ettim.

Bu kitaplar bir servet değerinde.

Kendini kitaplar okumaya adadı.

Bütün kitaplar okumaya değmez.

Bu kitaplar sadece çocuklar için değildir.

Amerika'dan bazı yeni kitaplar ısmarladım.

Yurt dışından bazı yeni kitaplar sipariş ettik.

Bütün öğleden sonra kitaplar okuyorum.

Bir kütüphane kitaplar için en iyi kaynaktır.

İngilizce yazılmış kitaplar okumalısın.

Kitaplar zihnin gıdasıdır.

Kitaplar okurum.

Kitaplar beni büyüler.

Kitaplar bizim.

Burada kitaplar var.

Kitaplar okunmaya değer mi?

Tom Fransızca kitaplar okumayı sever.

Tom bir sürü Fransızca kitaplar okudu.

Kütüphanede bir sürü Fransızca kitaplar var.

Kitaplar bir akıldan diğerine polen taşıyan arılardır.

Kitaplar masada duruyor.

Bazı kitaplar tekrar tekrar okunmaya değer.

Bu kitaplar bizim için çok değerli.

Yasaklanmış kitaplar ücretsiz erişimine izin verilmeyen kitaplardır.

Ne tür kitaplar okursun?

Okumak için bazı iyi kitaplar nelerdir?

Bu kitaplar eski.

Bu kitaplar ağır.

Kolayca anlayabileceğin kitaplar türünü oku.

Bütün bu kitaplar benim.

Bu kitaplar en az bir kez okumaya değerdir.

Öğrenciler için bazı Romence kitaplar satın aldım.

Bütün kitaplar iyidir ama hiçbiri bunun kadar iyi değildir.

Firma eğitsel kitaplar yayınlıyor.

Bu kitaplar çalışmanızı daha kolay yapacak.

Bu kitaplar işinizi kolaylaştıracak.

Masada kitaplar var mı?

Bu kitaplar kütüphaneden bir haftalığına ödünç alınabilirler.

Roma tarihi ile ilgili kitaplar arıyorum.

Artık hiç kimse kitaplar hakkında konuşmak istemiyor.

Masada sanatla ilgili kitaplar var.

Mary için ne düşünüyorsun? Sen çok düşünen genç birisin, bunu biliyorum, ve sen özetlerini aktardığın büyük kitaplar okursun.

Mağazadaki yabancı kitaplar satıldı.

Kitap rafında yalnızca kitaplar var.

Kitaplar odanın etrafına dağılmıştı.

Hiçbir mobilya kitaplar kadar hoş değildir.

Okulumuzun kütüphanesinde her dilden kitaplar var.

Tom yerde yatan bazı kitaplar gördü.

Also check out the following words: Öğle, yemeğinden, gidebiliriz, Pirinç, ılıman, ülkelerde, yetişir, benimle, konuşmuyor, görüşüne.