Turkish example sentences with "dikkat"

Learn how to use dikkat in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Dikkat!
Translate from Turkish to English

Yankesicilere dikkat edin.
Translate from Turkish to English

Dikkat! Buraya gelen bir kamyon var!
Translate from Turkish to English

Dikkat! Gelen bir araba var.
Translate from Turkish to English

Yolu geçerken dikkat etmelisin.
Translate from Turkish to English

Kendi güvenliğine daha fazla dikkat etmelisin.
Translate from Turkish to English

Tıptaki son gelişmeler dikkat çekiyor.
Translate from Turkish to English

Düşmemeye dikkat et.
Translate from Turkish to English

Ne yaptığına dikkat et.
Translate from Turkish to English

Ona ne kadar dikkat edersem edeyim anlamıyorum.
Translate from Turkish to English

Amerika'da kaldığı süredeki deneyimlerini bize anlatmaya başladı. Biz dikkat kesildik.
Translate from Turkish to English

Jim, benim kompozisyonumda bazı dil bilgisi hatalarına dikkat çekti.
Translate from Turkish to English

Birçok Avrupalı ​​araştırmacılar on dokuzuncu yüzyılda eski Fars edebiyatı eğitimi almasına rağmen, yeni dünya çağdaş edebiyatımıza dikkat etmiyor.
Translate from Turkish to English

Biz gezegenimize, dünyaya dikkat etmeliyiz.
Translate from Turkish to English

Ben dikkat çekmek istemiyordum.
Translate from Turkish to English

Caddeden geçerken arabalara dikkat et.
Translate from Turkish to English

Dikkat edin! Gelen bir kamyon var!
Translate from Turkish to English

İnsanoğlu çevreye dikkat etmezse çevre insanoğlunu yok edebilir.
Translate from Turkish to English

Ben bir bilet alırken çantama dikkat et.
Translate from Turkish to English

Ben biletimi alırken çantama dikkat et.
Translate from Turkish to English

Tom dikkat çekmek istemiyordu.
Translate from Turkish to English

Araba sürerken dikkat etmelisiniz.
Translate from Turkish to English

Oyuncunun dirseğini nasıl kullandığına dikkat edin.
Translate from Turkish to English

Kendinize dikkat edin!
Translate from Turkish to English

Yerinde olsam, kendime daha çok dikkat ederim.
Translate from Turkish to English

Vahşi köpeğe dikkat edin!
Translate from Turkish to English

Kendine dikkat et.
Translate from Turkish to English

Yazmadan önce cümleleri aklımda düzenlemeye dikkat ederim.
Translate from Turkish to English

Kendinize dikkat etmelisiniz.
Translate from Turkish to English

Öğretmenin söylediklerine daha fazla dikkat etmelisin.
Translate from Turkish to English

Onun uyarısına hiç dikkat edilmedi.
Translate from Turkish to English

Şarkı söylemek dürüst ve zevk veren bir eğlence, ama insan müstehcen şarkılar söylememeye veya dinlememeye dikkat etmeli.
Translate from Turkish to English

Tom uyarıma dikkat etti.
Translate from Turkish to English

Tom bütçesine dikkat ediyor.
Translate from Turkish to English

Dikkat edin! Sarhoşken araba sürmek tehlikelidir.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary, yeni tekniği kullanarak dikkat çekici sonuçlar elde ettiler.
Translate from Turkish to English

Onunla konuşurken lisanına dikkat etmelisin.
Translate from Turkish to English

Tom uyarı işaretlerine dikkat edemedi.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'ye hiç dikkat etmiyor.
Translate from Turkish to English

Tom kesinlikle çok dikkat çekti.
Translate from Turkish to English

Söylediğine dikkat etsen iyi olur.
Translate from Turkish to English

O benim hatama dikkat çekti.
Translate from Turkish to English

Dikkat etmediğin oldukça açık.
Translate from Turkish to English

Öğretmene dikkat etmeniz gerekir.
Translate from Turkish to English

Boş boş uzaklara bakmayın; sadece ne yaptığınıza dikkat edin.
Translate from Turkish to English

Ayaklarınıza dikkat edin.
Translate from Turkish to English

Adımına dikkat et.
Translate from Turkish to English

Adımına dikkat et, merdivenler diktir.
Translate from Turkish to English

Adımına dikkat et. Zemin kaygan.
Translate from Turkish to English

Adımına dikkat et, yoksa kayıp düşeceksin.
Translate from Turkish to English

Adımına dikkat et, yoksa bagajda yoculuk yapacaksın.
Translate from Turkish to English

Jane ve Mary her zaman dikkat çekmek için yarışıyor.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin söylediklerine dikkat etmek zorunda değil.
Translate from Turkish to English

Arılara dikkat edin.
Translate from Turkish to English

Şu adama dikkat et.
Translate from Turkish to English

Diyetime dikkat etmeli miyim?
Translate from Turkish to English

Onun tavsiyesine dikkat et.
Translate from Turkish to English

Yankesicilere dikkat et.
Translate from Turkish to English

Sağlığına dikkat et.
Translate from Turkish to English

Burada yankesicilere dikkat edin.
Translate from Turkish to English

Ona dikkat etmelisin.
Translate from Turkish to English

O, uyarıma dikkat etti.
Translate from Turkish to English

Tıptaki son gelişmeler dikkat çekicidir.
Translate from Turkish to English

Kendine dikkat etmelisin.
Translate from Turkish to English

Ne yediğine dikkat et.
Translate from Turkish to English

O, nasıl giyindiğine pek dikkat etmez.
Translate from Turkish to English

Civardaki hırsızlara dikkat edin.
Translate from Turkish to English

Kimse ona dikkat etmiyordu.
Translate from Turkish to English

Ne söylediğine daha çok dikkat etmelisin.
Translate from Turkish to English

Buradaki kaplanlara dikkat etmeli miyiz?
Translate from Turkish to English

O, onun nasıl giyindiğine fazla dikkat etmez.
Translate from Turkish to English

O, öğretmenin söylediklerine fazla dikkat etmez.
Translate from Turkish to English

O, planın çok paraya mal olacağına dikkat çekti.
Translate from Turkish to English

Kekin yanması benim hatamdır. Telefonda konuşuyordum ve zamana dikkat etmedim.
Translate from Turkish to English

Şimdiye kadar eğlenerek para harcayan çok sayıda insan şimdi paralarına daha dikkat etmeliler.
Translate from Turkish to English

O, dikkat tavsiye etti.
Translate from Turkish to English

Lütfen dikkat et.
Translate from Turkish to English

Üşütmemek için kendine dikkat et.
Translate from Turkish to English

Onun söylediğine dikkat et.
Translate from Turkish to English

Şu andan itibaren en ufak ayrıntıya dikkat etmelisin.
Translate from Turkish to English

İşinize daha fazla dikkat edin.
Translate from Turkish to English

Yumurtaları kırmamaya dikkat et.
Translate from Turkish to English

Kıyafetlerine dikkat etmez.
Translate from Turkish to English

Dakik olmaya dikkat ederim.
Translate from Turkish to English

Köpeğe dikkat et!
Translate from Turkish to English

Kiloma çok dikkat ederim.
Translate from Turkish to English

Bardağı düşürmemek için dikkat et.
Translate from Turkish to English

Onlar ona biraz dikkat ederler.
Translate from Turkish to English

Araba sürerken, çukurlara dikkat et.
Translate from Turkish to English

Nasihatime dikkat etmedi.
Translate from Turkish to English

Bu sebeple, Komite'nin "Parlamento'nun Görünmez Üyeleri" hakkındaki raporuna dikkat çekmek isterim.
Translate from Turkish to English

Gözlerini zorlamamaya dikkat et.
Translate from Turkish to English

Hız limitine dikkat etmeliyiz.
Translate from Turkish to English

Işığın kırmızıya döndüğüne dikkat etmedim.
Translate from Turkish to English

Onu kırmamak için dikkat etmelisin.
Translate from Turkish to English

Söylediğine dikkat etmelisin.
Translate from Turkish to English

İtibarına çok dikkat eder.
Translate from Turkish to English

Onun nasıl giyindiğine dikkat etmedim.
Translate from Turkish to English

Mary bebeğine dikkat ediyor.
Translate from Turkish to English

Dikkat et! Orada büyük bir çukur var.
Translate from Turkish to English

Giderlerimize dikkat etmek zorundayız.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: gittiler, görebiliyor, Sessizim, banliyö, kaçınılmazdır, Paraya, ihtiyacımız, sürmekten, hoşlandı, yemeyi.