Turkish example sentences with "dikkat"

Learn how to use dikkat in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Dikkat!

Yankesicilere dikkat edin.

Dikkat! Buraya gelen bir kamyon var!

Dikkat! Gelen bir araba var.

Yolu geçerken dikkat etmelisin.

Kendi güvenliğine daha fazla dikkat etmelisin.

Tıptaki son gelişmeler dikkat çekiyor.

Düşmemeye dikkat et.

Ne yaptığına dikkat et.

Ona ne kadar dikkat edersem edeyim anlamıyorum.

Amerika'da kaldığı süredeki deneyimlerini bize anlatmaya başladı. Biz dikkat kesildik.

Jim, benim kompozisyonumda bazı dil bilgisi hatalarına dikkat çekti.

Birçok Avrupalı ​​araştırmacılar on dokuzuncu yüzyılda eski Fars edebiyatı eğitimi almasına rağmen, yeni dünya çağdaş edebiyatımıza dikkat etmiyor.

Biz gezegenimize, dünyaya dikkat etmeliyiz.

Ben dikkat çekmek istemiyordum.

Caddeden geçerken arabalara dikkat et.

Dikkat edin! Gelen bir kamyon var!

İnsanoğlu çevreye dikkat etmezse çevre insanoğlunu yok edebilir.

Ben bir bilet alırken çantama dikkat et.

Ben biletimi alırken çantama dikkat et.

Tom dikkat çekmek istemiyordu.

Araba sürerken dikkat etmelisiniz.

Oyuncunun dirseğini nasıl kullandığına dikkat edin.

Kendinize dikkat edin!

Yerinde olsam, kendime daha çok dikkat ederim.

Vahşi köpeğe dikkat edin!

Kendine dikkat et.

Yazmadan önce cümleleri aklımda düzenlemeye dikkat ederim.

Kendinize dikkat etmelisiniz.

Öğretmenin söylediklerine daha fazla dikkat etmelisin.

Onun uyarısına hiç dikkat edilmedi.

Şarkı söylemek dürüst ve zevk veren bir eğlence, ama insan müstehcen şarkılar söylememeye veya dinlememeye dikkat etmeli.

Tom uyarıma dikkat etti.

Tom bütçesine dikkat ediyor.

Dikkat edin! Sarhoşken araba sürmek tehlikelidir.

Tom ve Mary, yeni tekniği kullanarak dikkat çekici sonuçlar elde ettiler.

Onunla konuşurken lisanına dikkat etmelisin.

Tom uyarı işaretlerine dikkat edemedi.

Tom Mary'ye hiç dikkat etmiyor.

Tom kesinlikle çok dikkat çekti.

Söylediğine dikkat etsen iyi olur.

O benim hatama dikkat çekti.

Dikkat etmediğin oldukça açık.

Öğretmene dikkat etmeniz gerekir.

Boş boş uzaklara bakmayın; sadece ne yaptığınıza dikkat edin.

Ayaklarınıza dikkat edin.

Adımına dikkat et.

Adımına dikkat et, merdivenler diktir.

Adımına dikkat et. Zemin kaygan.

Adımına dikkat et, yoksa kayıp düşeceksin.

Adımına dikkat et, yoksa bagajda yoculuk yapacaksın.

Jane ve Mary her zaman dikkat çekmek için yarışıyor.

Tom Mary'nin söylediklerine dikkat etmek zorunda değil.

Arılara dikkat edin.

Şu adama dikkat et.

Diyetime dikkat etmeli miyim?

Onun tavsiyesine dikkat et.

Yankesicilere dikkat et.

Sağlığına dikkat et.

Burada yankesicilere dikkat edin.

Ona dikkat etmelisin.

O, uyarıma dikkat etti.

Tıptaki son gelişmeler dikkat çekicidir.

Kendine dikkat etmelisin.

Ne yediğine dikkat et.

O, nasıl giyindiğine pek dikkat etmez.

Civardaki hırsızlara dikkat edin.

Kimse ona dikkat etmiyordu.

Ne söylediğine daha çok dikkat etmelisin.

Buradaki kaplanlara dikkat etmeli miyiz?

O, onun nasıl giyindiğine fazla dikkat etmez.

O, öğretmenin söylediklerine fazla dikkat etmez.

O, planın çok paraya mal olacağına dikkat çekti.

Kekin yanması benim hatamdır. Telefonda konuşuyordum ve zamana dikkat etmedim.

Şimdiye kadar eğlenerek para harcayan çok sayıda insan şimdi paralarına daha dikkat etmeliler.

O, dikkat tavsiye etti.

Lütfen dikkat et.

Üşütmemek için kendine dikkat et.

Onun söylediğine dikkat et.

Şu andan itibaren en ufak ayrıntıya dikkat etmelisin.

İşinize daha fazla dikkat edin.

Yumurtaları kırmamaya dikkat et.

Kıyafetlerine dikkat etmez.

Dakik olmaya dikkat ederim.

Köpeğe dikkat et!

Kiloma çok dikkat ederim.

Bardağı düşürmemek için dikkat et.

Onlar ona biraz dikkat ederler.

Araba sürerken, çukurlara dikkat et.

Nasihatime dikkat etmedi.

Bu sebeple, Komite'nin "Parlamento'nun Görünmez Üyeleri" hakkındaki raporuna dikkat çekmek isterim.

Gözlerini zorlamamaya dikkat et.

Hız limitine dikkat etmeliyiz.

Işığın kırmızıya döndüğüne dikkat etmedim.

Onu kırmamak için dikkat etmelisin.

Söylediğine dikkat etmelisin.

İtibarına çok dikkat eder.

Onun nasıl giyindiğine dikkat etmedim.

Mary bebeğine dikkat ediyor.

Dikkat et! Orada büyük bir çukur var.

Giderlerimize dikkat etmek zorundayız.

Also check out the following words: güçlü, oyuncusu, olmak, Japoncayı, Japonya'da, oynamak, öğreniyorum, Ateşin, var, .