Turkish example sentences with "de"

Learn how to use de in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Fare burada! Git de kediyi çağır!
Translate from Turkish to English

Ben de gittim.
Translate from Turkish to English

Pastaların ikisini de beğenmedim.
Translate from Turkish to English

İki keki de sevmiyorum.
Translate from Turkish to English

İkimiz de aynı yaştayız.
Translate from Turkish to English

Şimdi iyi, ne çok ağır ne de çok hafif.
Translate from Turkish to English

Eğer "Seni seviyorum" dersen, ben de aynısını sana söylerim.
Translate from Turkish to English

Onun ne de çok kitabı var!
Translate from Turkish to English

Google Translate, Ubuntu Çevirileri için yeterince iyi değildir. Ayrıca bu, Ubuntu ilkesine de aykırıdır.
Translate from Turkish to English

Bir naif tilkisi yoktur. Aynı şekilde, kusursuz bir adam diye bir şey de yoktur.
Translate from Turkish to English

Naif bir tilki yoktur. Aynı şekilde, hatasız bir adam diye bir şey de yoktur.
Translate from Turkish to English

Tek bir pakette hem bir telefon hem de bir internet erişimi alın!
Translate from Turkish to English

O, İngilizce öğrettiği kadar matematik de öğretiyor.
Translate from Turkish to English

Bugün Almanya'da, Pazartesi günü kundaklamada üç Türk'ün öldürüldüğü Hamburg'un yakınında bir yer de dahil birçok şehirde şiddet karşıtı mitingler gerçekleşti.
Translate from Turkish to English

Hem Facebook'un hem de Twitter'ın en yaşlı üyesi olan Ivy Bean, 104 yaşında öldü.
Translate from Turkish to English

Bu kuş ne Japonya'da ne de Çin'de yaşar.
Translate from Turkish to English

"İngilizce ödevime yardım edecek misin?" "Tabii ki de."
Translate from Turkish to English

Geleceği varsa göreceği de var.
Translate from Turkish to English

Manchester United, hem Premier League'de hem de İngiltere'de en başarılı takımlardan biridir.
Translate from Turkish to English

Çalışmak istemeyen, yemek de yemesin.
Translate from Turkish to English

Benim bir oğlum ve bir de kızım var. Oğlum New York'ta ve kızım da Londra'da.
Translate from Turkish to English

Son 100 yılın bilim ve teknoloji ve topluluğun diğer alanlarındaki gelişmeler hayat kalitesine hem avantajlar hem de dezavantajlar getirdi.
Translate from Turkish to English

İddaa oynamak için iki tane kupon aldım ve ikisinde de kazandım.
Translate from Turkish to English

Üçümüz de öğrenciyiz.
Translate from Turkish to English

Biletler, alındığı gün de dahil olmak üzere sadece iki gün geçerlidir.
Translate from Turkish to English

Eğer herhangi biri bunu yapabiliyorsa, sen de yapabilirsin.
Translate from Turkish to English

Eğer herhangi biri bunu yapabiliyorsa, siz de yapabilirsiniz.
Translate from Turkish to English

Kardeşinin sözlüğünün aynısından bende de var.
Translate from Turkish to English

Ne alışveriş yapacak ne de anneme hoşça kal diyecek vaktim vardı.
Translate from Turkish to English

İngilizce de Çin'de öğreniliyor.
Translate from Turkish to English

Emek yoksa yemek de yok.
Translate from Turkish to English

Ne alışveriş etmek ne de anneme hoşça kal demek için zamanım vardı.
Translate from Turkish to English

Sadece sen değil aynı zamanda ben de suçlanacaktım.
Translate from Turkish to English

"Yorgun değilim." "Ben de."
Translate from Turkish to English

Belki de bana dönersin?
Translate from Turkish to English

Herkesin hem güçlü hem de zayıf noktaları vardır.
Translate from Turkish to English

O, jazdan hoşlanır, ve ben de.
Translate from Turkish to English

O da ben de cazdan hoşlanırız.
Translate from Turkish to English

O bebek aslında hiç de şirin değil.
Translate from Turkish to English

İspanyolca dışında İngilizce de konuşabiliyor.
Translate from Turkish to English

O hem yakışıklı hem de çok zengin.
Translate from Turkish to English

Sen de İngilizce konuşuyor musun?
Translate from Turkish to English

Benim babam ne sigara ne de içki içer.
Translate from Turkish to English

Biri beyaz, ikisi de siyah olmak üzere üç köpeğimiz var.
Translate from Turkish to English

Hem Magdalena, hem de Ania; Polonyalıdır.
Translate from Turkish to English

Ayrıca Piotr ve Lech de iyi arkadaşlardır.
Translate from Turkish to English

Hem Piotr, hem de Lech; Polonyalıdır.
Translate from Turkish to English

Libusza çok güzel ve akıllı bir kızdır. O yüzden ben de onun en iyi arkadaşıyım.
Translate from Turkish to English

Ne Ania ne de Magdalena, Justin Bieber'ı seviyor.
Translate from Turkish to English

Hem Lidia'yı hem de Felicja'yı seviyorum.
Translate from Turkish to English

Siz de ona önceden diyebilirsiniz.
Translate from Turkish to English

Siz de ona önceden söyleyebilirsiniz.
Translate from Turkish to English

İnsanlar bilgisayarı hem oyunlar, hem de iş için kullanırlar.
Translate from Turkish to English

Başarı ya da başarısızlık ikisi de benim için aynıdır.
Translate from Turkish to English

Bay Petro ve eşi çocuklarımı çok seviyor; ben de onunkileri çok seviyorum.
Translate from Turkish to English

Bilim adamı sadece Japonya'da değil, aynı zamanda yabancı ülkelerde de ünlü.
Translate from Turkish to English

Kardeşlerin ikisi de öldü.
Translate from Turkish to English

Ben çok şey denedim fakat yine de başarısız oldum.
Translate from Turkish to English

Çince öğrenmek çok zor gibi görünse de, düşündüğünüz kadar zor değil.
Translate from Turkish to English

Çince eğitimi zor gibi görünse de, düşündüğünüzden daha kolaydır.
Translate from Turkish to English

Aynısı benim sınıf için de geçerlidir.
Translate from Turkish to English

Ebeveynlerimin her ikisi de şu an evdeler.
Translate from Turkish to English

Ebeveynlerimin her ikisi de ülkede yetiştirildiler.
Translate from Turkish to English

Ebeveynlerimin de bir çiftliği var.
Translate from Turkish to English

Geriye dönüp bakıldığında, belki de o fotoğrafı benim bloğa koymamalıydım.
Translate from Turkish to English

Ne ödünç alan, ne de ödünç veren ol.
Translate from Turkish to English

Eğer biri ararsa, 01:00 de geri döneceğimi söyle.
Translate from Turkish to English

O hem Fransızca hem de İngilizce konuşuyor.
Translate from Turkish to English

O, hem İngilizce hem de Fransızca öğretebilir.
Translate from Turkish to English

O, hem İngilizce hem de Fransızca konuşmaz.
Translate from Turkish to English

İngilizcenin yanı sıra matematik de öğretir.
Translate from Turkish to English

Mükemmel kadınlar yoktur, mükemmel erkekler de.
Translate from Turkish to English

Kardeşlerin her ikisi de dışarıdalardı.
Translate from Turkish to English

Tom'un yardımcı olacağından kuşkuluyum, ama yine de ona sormalısınız.
Translate from Turkish to English

Çalar saat beni 7:00 de uyandırır.
Translate from Turkish to English

Tom İspanyolca konuşuyor, ve Betty de.
Translate from Turkish to English

Biz her dilin tüm benzersizliğini yakalamak istiyoruz. Ve biz zaman içinde onların evrimini de yakalamak istiyoruz.
Translate from Turkish to English

Hepimiz gribine yakalandı, ve öğretmen de.
Translate from Turkish to English

Tom ve kız kardeşi her ikisi de bu üniversitede öğrenciler.
Translate from Turkish to English

İnsanoğlu değiştikçe dil de değişir.
Translate from Turkish to English

Annem haber hakkında mutluydu ve ben de öyle.
Translate from Turkish to English

Annem laleleri çok sever ve kız kardeşim de öyle.
Translate from Turkish to English

Her ikisi de dışarıya bakmak için pencereye gitti.
Translate from Turkish to English

Erkek kardeşlerin her ikisi de öldü.
Translate from Turkish to English

Erkek kardeşlerin her ikisi de hâlâ hayatta.
Translate from Turkish to English

Fakir olmasına rağmen, o yine de mutluydu.
Translate from Turkish to English

Cevapların her ikisi de yanlıştır.
Translate from Turkish to English

Onun hem yetkisi hem de yeteneği var.
Translate from Turkish to English

Ona gitmemesini rica ettim, fakat yine de gitti.
Translate from Turkish to English

Sen de, oğlum.
Translate from Turkish to English

Güvercin ve deve kuşu her ikisi de kuştur; biri uçabilir ve diğeri uçamaz.
Translate from Turkish to English

Tom gelmedi, Jane de.
Translate from Turkish to English

Bugün ben de elimden geleni yapmaya çalışacağım.
Translate from Turkish to English

Tom'a yazdım, ve kız kardeşim de ona yazdı.
Translate from Turkish to English

Son yaprak düştüğünde, ben de gitmeliyim.
Translate from Turkish to English

Mm- hm. Ben de öyle düşünüyorum.
Translate from Turkish to English

Karısı iki çocuğunun yanı sıra şimdi kocasının dedesine de bakmak zorundaydı.
Translate from Turkish to English

Hem karısı hem de o ondan hoşlanıyorlar.
Translate from Turkish to English

Her üçü de birbirlerinden nefret ediyordu.
Translate from Turkish to English

Gözleriniz, Venüs de Milo'nun kolları kadar güzel.
Translate from Turkish to English

Kompozisyonun yine de en iyisi.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: kâğıt, tabak, koşuyorum, anda, kilisede, Yoruldum, zordu, Peki, doğdun, Konserde.