Learn how to use aşağıya in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.
Translate in Safari and other macOS apps in one click.
Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.
Get for freeInstall it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.
Get for free
Çabucak aşağıya gelip gelemiyeceğini içhaberleşmede ona sorduk.
Translate from Turkish to English
Biz bir mermi tarafından vurulabileceğimizden korkuyorduk, bu yüzden aşağıya koştuk.
Translate from Turkish to English
Ağaçtaki kedi bana doğru aşağıya geldi.
Translate from Turkish to English
Tom merdivenlerden aşağıya koştu.
Translate from Turkish to English
O, merdivenlerden aşağıya geliyordu.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'nin onu aşağıya bırakmayacağını biliyordu.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'yi caddeden aşağıya doğru kovaladı.
Translate from Turkish to English
O aşağıya geldi.
Translate from Turkish to English
Jimmy, kahvaltı hazır. Aşağıya gel.
Translate from Turkish to English
Lütfen aşağıya gel.
Translate from Turkish to English
Yamaçtan aşağıya doğru kaydık.
Translate from Turkish to English
O aşağıya kahvaltıya indi.
Translate from Turkish to English
Bir gözyaşı onun yanağından aşağıya süzüldü.
Translate from Turkish to English
O onunla tepeden aşağıya doğru yarıştı.
Translate from Turkish to English
Çocuklar tepeden aşağıya koştular.
Translate from Turkish to English
Giyin ve aşağıya gel.
Translate from Turkish to English
O, caddeden aşağıya yavaşça yürüyordu.
Translate from Turkish to English
Bu caddeden aşağıya doğru git ve üçüncü ışıkta sağa dön.
Translate from Turkish to English
Aşağıya bakın.
Translate from Turkish to English
Oradan aşağıya in.
Translate from Turkish to English
Kano ile bir nehirden aşağıya doğru gittik.
Translate from Turkish to English
Yamaçtan aşağıya kayabildi.
Translate from Turkish to English
Çocuk merdivenlerden aşağıya yuvarlandı.
Translate from Turkish to English
Çocuklar tepeden aşağıya yuvarlandılar.
Translate from Turkish to English
Boya duvardan aşağıya dökülüyordu.
Translate from Turkish to English
Kutuyu aşağıya taşıttı.
Translate from Turkish to English
Çocuk bir sal üstünde nehirden aşağıya doğru gitti.
Translate from Turkish to English
Geçit töreninin caddeden aşağıya doğru ilerlediğini gördük.
Translate from Turkish to English
Küçük bir tekne ile nehirden aşağıya doğru gittik.
Translate from Turkish to English
TV setimizi aşağıya bodruma getirdi.
Translate from Turkish to English
Dar ve dolambaçlı bir yoldan aşağıya doğru yürüdük.
Translate from Turkish to English
Kocaman bir canavar dağdan aşağıya iniyor.
Translate from Turkish to English
Kız çatıdan aşağıya atlamaya korkuyordu.
Translate from Turkish to English
Aşağıya gel.
Translate from Turkish to English
Aşağıya gel!
Translate from Turkish to English
Aşağıya bakma.
Translate from Turkish to English
Aşağıya geliyor musun?
Translate from Turkish to English
Tom'u iki kat aşağıya taşıdım.
Translate from Turkish to English
Vin Diesel şınav çekerken kendini yukarıya çekmez, dünyayı aşağıya iter.
Translate from Turkish to English
Tom aşağıya gitti.
Translate from Turkish to English
Tom aşağıya düşmedi.
Translate from Turkish to English
Tom'u aşağıya getir.
Translate from Turkish to English
Onu aşağıya götür.
Translate from Turkish to English
Onu aşağıya çek.
Translate from Turkish to English
Aşağıya gidiyorum.
Translate from Turkish to English
Aşağıya gideceğim.
Translate from Turkish to English
Aşağıya geleceğim.
Translate from Turkish to English
Aşağıya baktım.
Translate from Turkish to English
Hadi aşağıya gidelim.
Translate from Turkish to English
Aşağıya gidiyoruz.
Translate from Turkish to English
Tom aşağıya yürüdü.
Translate from Turkish to English
Tom aşağıya baktı.
Translate from Turkish to English
Tom aşağıya eğildi.
Translate from Turkish to English
Tom aşağıya geldi.
Translate from Turkish to English
Tom'u aşağıya gönder.
Translate from Turkish to English
Tom aşağıya geri gitti.
Translate from Turkish to English
Uçan sincap ağaçtan aşağıya uçarak geldi.
Translate from Turkish to English
Merdivenlerden aşağıya gidiyorum.
Translate from Turkish to English
Tom caddeden aşağıya doğru yürürken ıslıkla bir melodi çaldı.
Translate from Turkish to English
Tom köpeğini okşamak için elini aşağıya uzattı.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'nin ayaklarına yardım etmek için elini aşağıya doğru uzattı.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'den sonra merdivenlerden aşağıya doğru koştu.
Translate from Turkish to English
Tom silahını çıkardı ve merdivenlerden aşağıya sessizce indi.
Translate from Turkish to English
Tom bavuluyla merdivenlerden aşağıya hızla indi.
Translate from Turkish to English
Tom gecenin ortasında terk edilmiş sokaktan aşağıya doğru yürürken biraz huzursuz hissetti.
Translate from Turkish to English
Konvoy Park Caddesinden aşağıya doğru gitti.
Translate from Turkish to English
Tom şapkasını gözlerinin üzerine aşağıya indirdi.
Translate from Turkish to English
Tom Park Caddesinde aşağıya doğru yürüyordu.
Translate from Turkish to English
Mutluluk gözyaşları onun yanaklarından aşağıya doğru aktı.
Translate from Turkish to English
Sokakta aşağıya doğru yürürken iki beyaz kedinin bir araba lastiğinin kenarına işediğini gördüm.
Translate from Turkish to English
Yirmi kat aşağıya gitmek istiyorsan bir asansöre ihtiyacın var.
Translate from Turkish to English
Saat sekizde kahvaltı için aşağıya geldi.
Translate from Turkish to English
Tom aşağıya koştu.
Translate from Turkish to English
Gözyaşları, onun yumuşak yanaklarından aşağıya süzüldü.
Translate from Turkish to English
Herkesi aşağıya getir.
Translate from Turkish to English
Tom bu sabah kahvaltı yapmak için aşağıya gelmedi.
Translate from Turkish to English
Lütfen merdivenlerden aşağıya koşmayın.
Translate from Turkish to English
Asansörle aşağıya indik.
Translate from Turkish to English
Park Street'ten aşağıya doğru giderek çok zaman tasarruf ettik.
Translate from Turkish to English
Obama yukarıdan aşağıya ekonominin asla işe yaramadığını söyledi. Ülke sadece çok üstte olanlar iyi yaptıkları zaman ülke başarılı olmaz.Biz orta tabaka daha da büyüdüğü zaman, daha fazla güvenlik hissettiğinde başarılı oluruz.
Translate from Turkish to English
Neden aşağıya gelmiyorsun?
Translate from Turkish to English
Karanlık sokakta dikkatlice aşağıya doğru yürüdüm.
Translate from Turkish to English
Tom merdivenlerden aşağıya geri koştu.
Translate from Turkish to English
Tom tekerli sandalyeyi koridordan aşağıya doğru itti.
Translate from Turkish to English
Tom kaldırımdan aşağıya yürüyor.
Translate from Turkish to English
Ormanda maymunlar saçaklardan aşağıya iniyorlardı.
Translate from Turkish to English
Tom delikten aşağıya bakıyor.
Translate from Turkish to English
Tom yangın merdiveninden aşağıya indi.
Translate from Turkish to English
Helikopter pilotuna aşağıya bir halat göndermesini söyle!
Translate from Turkish to English
Bana yardım etmesi için birini aşağıya alabilir miyim?
Translate from Turkish to English
Aşağıya doğru hareket eden bir şey var.
Translate from Turkish to English
Tom aşağıya mutfağa gitti.
Translate from Turkish to English
Tom kaydırağı aşağıya doğru kaydırdı.
Translate from Turkish to English
Merdivenlerden aşağıya inemiyorum. Her iki bacağım kırık.
Translate from Turkish to English
Sen aşağıya bakıyorsun.
Translate from Turkish to English
Aşağıya atla.
Translate from Turkish to English
Tom yanında Mary ile birlikte caddede aşağıya doğru yürüyordu.
Translate from Turkish to English
Giyinip aşağıya gelmen için beş dakikan var.
Translate from Turkish to English
Tom sokaktan aşağıya doğru kaykay yaptı.
Translate from Turkish to English
Tom caddeden aşağıya doğru koştu.
Translate from Turkish to English
Ben aşağıya koştum.
Translate from Turkish to English