Turkish example sentences with "konuşuyor"

Learn how to use konuşuyor in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Almanca konuşuyor musun?

O İngilizce mi, Fransızca mı yoksa Almanca mı konuşuyor?

İtalyanca konuşuyor musun?

Kim konuşuyor?

İngilizce konuşuyor musun?

O, Fransızca kadar İspanyolca da konuşuyor.

Türkçe konuşuyor musun?

Esperanto konuşuyor musun?

Betty çok iyi Esperanto konuşuyor.

Sen de İngilizce konuşuyor musun?

O, Arapça konuşuyor.

Meg çok fazla konuşuyor.

Televizyonda, yüzünde ciddi bir görünümü olan birisi ülkemizin geleceği ile ilgili sorunlar hakkında konuşuyor.

Çok az insan dilimi konuşuyor.

O hem Fransızca hem de İngilizce konuşuyor.

İngilizce ve Almanca yanı sıra, İspanyolca konuşuyor.

O beş dil konuşuyor.

O, benimle konuşuyor gibi yaptı ama hiçbir şey söylemedi.

Tom İspanyolca konuşuyor, ve Betty de.

Yarın bu vakitte ailesiyle konuşuyor olacak.

Makedonca konuşuyor musunuz?

Onun öğrencileri onun arkasından onun hakkında kötü konuşuyor.

Onu dinleme, o saçma sapan konuşuyor.

Bay Sano büyük bir akıcılık ile Fransızca konuşuyor.

İki öğrenci birbirleriyle konuşuyor olacak.

Savahilii konuşuyor musunuz?

Bay Wright, sanki onun ana diliymiş gibi Japonca konuşuyor.

Brent bir Amerikalı, ama o sanki onun ana diliymiş gibi Japonca konuşuyor.

Tom bir saattir telefonda konuşuyor.

Tom ne kadar hızlı konuşuyor!

Tom Fransızcayı o kadar kötü konuşuyor ki çoğunlukla yanlış anlaşılıyor.

Tom ve Mary Sevgililer Günü'nde ne yapacakları hakkında konuşuyor.

Tom beş dil konuşuyor ama onların hiçbirinde nasıl nazik olunacağını bilmiyor.

Telefonda konuşuyor.

Tom kesinlikle ne hakkında konuştuğunu biliyormuş gibi konuşuyor.

Tom kesinlikle ikna edici biçimde konuşuyor.

Sanki o zenginmiş gibi konuşuyor.

Mike Japonca'yı iyi konuşuyor.

Ne kadar hızlı İngilizce konuşuyor!

Benimle konuşuyor musun?

Kate güçlükle Çince konuşuyor.

Jane biriyle konuşuyor.

Dick sanki her şeyi biliyormuş gibi konuşuyor.

Betty sanki her şeyi biliyormuş gibi konuşuyor.

O kimle konuşuyor?

O, İngilizce konuşuyor.

O Çince konuşuyor.

O, İspanyolca iyi konuşuyor.

O on dil konuşuyor.

Latince konuşuyor musunuz?

O, akıcı bir şekilde İngilizce konuşuyor.

O çocuk İngilizce konuşuyor.

Anneannem yavaşça konuşuyor.

O, telefonda konuşuyor.

O, sanki bir uzmanmış gibi konuşuyor.

Erkek çocuğu yetişkin bir adammış gibi konuşuyor.

O çok fazla konuşuyor.

O, yüksek sesle konuşuyor.

O, konuşuyor.

O benden daha iyi İngilizce konuşuyor.

Kitabı okumuş gibi konuşuyor.

Onlar birbirleriyle konuşuyor.

Bir polis memuru onunla konuşuyor.

Sanki her şeyi biliyormuş gibi konuşuyor.

Sanki her şeyi biliyor gibi konuşuyor.

Sanki bir öğretmenmiş gibi konuşuyor.

Çocuk sanki bir adammış gibi konuşuyor.

Yalnızca Fransızca değil, İspanyolca da konuşuyor.

İngilizceyi Alman aksanıyla konuşuyor.

O çocuk sanki bir yetişkin gibi konuşuyor.

O, İngilizce mi, Fransızca mı yoksa Almanca mı konuşuyor?

Plan, aktif vatandaşlık hakkında çok konuşuyor. Ama aktif ve tatbiki bir vatandaşlık olmalıdır.

Sanki onun hakkında her şeyi biliyor gibi konuşuyor.

Bütün dünya İngilizce konuşuyor.

Tom'un eski eşlerinin neredeyse hepsi kendisiyle hâlâ konuşuyor.

Dünyadaki her şeyi biliyormuş gibi konuşuyor.

Tom kimle konuşuyor?

O şimdi hangi dilde konuşuyor, bu İngilizce, Fransızca veya Almanca mı?

Rusça da konuşuyor.

Şu oğlan bir yetişkin gibi konuşuyor.

Yumi İngilizceyi çok iyi konuşuyor.

Telefonla konuşuyor.

Gerçekten de yurt dışında eğitim görmüş gibi konuşuyor.

Tom uykusunda konuşuyor.

Öğrencilerin önünde konuşuyor.

İngilizceyi sınıfta en iyi konuşuyor.

Bir saattir konuşuyor.

Jorge dört dil konuşuyor.

Japonya'da büyümüş olmasına rağmen İngilizce'yi akıcı bir şekilde konuşuyor.

Tom, Mary ile konuşuyor.

Tom ana diliymiş gibi Fransızca konuşuyor.

Tom hep konuşuyor.

Onlar Tom'la konuşuyor.

Betty Esperanto dilini çok iyi konuşuyor

Tom konuşuyor.

Amerika'da insanlar hangi dili konuşuyor?

Arapça konuşuyor musun?

Şu oğlan sanki bir yetişkinmiş gibi konuşuyor.

O ne hakkında konuşuyor?

Gerçekten iyi konuşuyor.

Ona kulak asma; boş konuşuyor.

Also check out the following words: danteliyle, ünlüdür, Code, Lyoko'yu, izlemek, hoşuma, yemek, Jack, Beypiliç'in, tavuk.