Turkish example sentences with "i̇şte"

Learn how to use i̇şte in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

İşte size bir mektup.

İşte anahtarım.

İşte senin için bir mektup.

İşte senin çantan.

İşte sizin köpeğiniz.

İşte senin köpeğin.

İşte otobüs geliyor!

İşte onun yaşadığı ev.

Merhaba, benim bir rezervasyonum var, adım Kaori Yoshikawa. İşte onay kartı.

İşte başarılı oldum.

İşte şirketi genişletmek için bir şema.

İşte e-posta adresim.

İşte benim e-postam.

İşte sizin için biraz haber.

İşte sarı bir gül.

İşte sık sık yemek yediğim restoran.

İşte buradasın.

Bir rezervasyonum var, benim adım Kaori Yoshikawa. İşte benim onay kartım.

İşte ben İngilizce'yi böyle öğrendim.

İşte sorun burada yatmaktadır.

İşte yazılışı sorun yaratabilecek birkaç kelime.

İşte oturabileceğin rahat bir sandalye.

İşte Jane geliyor. Onu tanıyor musun?

İşte burada.

İşte bu.

İşte geldik.

İşte o geliyor.

İşte otobüs geliyor.

İşte benim kartım.

İşte geliyorlar.

İşte benim cüzdanım.

İşte anahtarın.

İşte benim albümüm.

İşte benim makbuz.

İşte bir miktar su.

İşte kitabın.

İşte benim bisikletim.

İşte anahtarların.

İşte adres.

İşte paranızın üstü.

İşte pudingin.

İşte öğretmenimiz geliyor.

İşte benim dönüş biletim.

İşte hocamız geliyor.

İşte benim email adresim.

İşte benim hesap numaram.

İşte onların fotoğraf albümü.

İşte benim telefon numaram.

İşte bu yüzden buraya geldim.

İşte tren geliyor.

İşte yemekten kaçınman gereken şeylerin bir listesi.

İşte daha az ve evde daha çok zaman geçirmek istiyorum.

İşte geldim.

İşte geliyor.

İşte bizim kitaplarımız.

İşte yine başlıyoruz.

İşte benim resimlerimden biri.

İşte Almanya'nın büyük bir haritası.

İşte sizin için bazı mektuplar.

İşte sapsız bir tava.

İşte bir atom enerji santrali.

İşte buradayız, değil mi? Luisma aptal, değil mi?

İşte annemin pişirdiği balık.

İşte bu yüzden ona kızgınım.

İşte şimdi üzüldüm.

İşte ailemin bir fotoğrafı.

İşte kurallar.

İşte aradığın harita.

İşte sebzelerle dolu bir sepet.

İşte onların izlemesi için yeni bir video.

İşte annenizin okuması için bir kitap.

İşte okumanız için yeni bir dergi.

İşte ona yardım etmemi rica etti.

İşte benim pembe defterim.

İşte aradığım bu.

İşte o!

İşte geldik!

İşte o.

İşte 10,00 dolar.

İşte Tom geliyor.

İşte harita.

İşte, bunu al.

İşte çantan.

İşte köpeğin.

İşte fatura.

İşte değişim.

İşte, buna bak.

İşte altın bir sikke.

İşte bu kadar kolay.

İşte tren geliyor!

İşte garson geliyor.

İşte onun bir resmi.

İşte bu yüzden anlamıyorum.

İşte Japonya'nın bayrağı.

İşte düşündüğüm şey.

İşte! O geliyor!

İşte, vaat edilen kar!

Ölmek veya ölmemek. İşte bütün mesele bu.

İşte bütün gün Fransızca kullanmak zorundayım.

İşte Tom şimdi geliyor.

İşte benim takımım.

Also check out the following words: Hollandalı, meyhaneye, girer, tezgahta, otururlar, Barmen, bekleyin, şaka, Minnesota'da, sivrisinekler.