Turkish example sentences with "mektup"

Learn how to use mektup in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

İşte size bir mektup.

O şimdi bir mektup yazıyor.

Ben mektup kağıdı, birkaç pul ve birkaç kağıt mendil alıyorum.

Bir mektup yazmıyorum.

John ayda bir ailesine mektup yazar.

İşte senin için bir mektup.

O nasıl İngilizce mektup yazacağını bilmiyor.

Bu mektup yaşlı bayanadır.

Mektup bitti.

Fred annesine uzun bir mektup yazdı.

Bir mektup yazıyorum.

Kararımı bildirmek için ona bir mektup gönderdim.

Erkek kardeşim geçen hafta bana bir mektup gönderdi.

O, Almanya'daki arkadaşlarından birine mektup yazmamı rica etti.

Ben bazen ona çok uzun bir mektup yazarım.

O bana yarın sabah onda varacağını söyleyen bir mektup gönderdi.

Ben sık sık ondan bir mektup alırım.

Ben zarfı açtım ve bir mektup çıkardım.

O, müzik dinleyerek, bir mektup yazdı.

Adresini bilseydim, ona mektup yazardım.

O bir mektup yazdı.

Nancy, işte senin için bir mektup.

Ben bir Fransız mektup arkadaşı arıyorum.

O, mektup yazma sanatını biliyor gibi görünüyor.

Bay Kawabata her yıl evine bir mektup yazıyor.

Ben ona telefon etmek üzereyken, ondan bir mektup geldi.

Aslında, henüz hiç mektup almadım.

O, muhtemelen kendi başına mektup yazamaz.

O eve bir mektup gönderdi.

İyi bir mektup yazmanın gerçek sırrı sanki konuşuyormuşsun gibi yazmaktır.

Tom Mary'ye, üç sayfalık bir mektup gönderdi.

Bu mektup imzasız.

Tom uzun zamandır bir mektup yazmadı.

Bu mektup Ken tarafından mı yazıldı?

O dün bir mektup yazdı.

Dün gece üç mektup yazdım.

Dün gece bir mektup yazdım.

Benim için bir mektup yazar mısınız?

Tom Mary'ye bir mektup yazdı.

Dün ondan bir mektup aldım.

Dün annemden bir mektup aldım.

Tom bugün Mary'den bir mektup aldı.

Kim bir mektup yazdı?

Mektup arkadaşın olmak istiyorum.

Ona bir mektup yazdım ve ona eve erken dönmesini rica ettim.

Arkadaşım bana nasıl olduğumu soran bir mektup gönderdi.

Ben arkadaşımdan bir mektup aldım.

O, bu sabah bir hayli mektup aldı.

Mektup, Tom tarafından yazılmıştır.

Sophie bilinmeyen bir gönderenden gelen bir başka mektup almak için can atıyordu.

Emi asla bir mektup yazmadı.

Nancy, burada sizin için bir mektup var.

Judy'ye bir mektup yazmak niyetindeyim.

Jimmy bir mektup yazıyor mu?

Benim mektup Susie'yi kızdırdı.

Bu mektup, onun gelecek ay Grace'le evleneceğini söylüyor.

Judy'ye bir mektup yazmayı planlıyorum.

Steve Jane'den bir mektup aldı.

Bu mektup Mary tarafından mı yazıldı?

Ben Judy'ye bir mektup yazacağım.

Jim'e bir mektup yazdım.

Bill mektup yazdı.

O, aylardır oğlundan bir mektup almadığı için endişeli.

Mektup benim için.

Ben bir mektup yazıyorum.

Bana bir mektup gönderdi.

Mektup onu üzdü.

Bu mektup kimden?

Ondan bir mektup aldım.

Lütfen bana bir mektup gönder.

Okuldan sonra bir mektup yazacak.

Mektup ne hakkındadır?

Benim için mektup var mı?

O, bana uzun bir mektup gönderdi.

Şimdi bir mektup yazıyorum.

O bana uzun bir mektup yazdı.

Sizin için bir mektup var.

Londra'da bulunan bir arkadaşımdan bir mektup aldım.

O, bana uzun bir mektup yazdı.

O, ona uzun bir mektup gönderdi.

Tom Mary'den bir mektup aldı.

Eve ayda kaç defa mektup yazıyorsun?

Lütfen bana bir mektup yaz.

İngilizce bir mektup yazdım.

Bir mektup yazmayı bitirdim.

O, bir mektup yazıyor olacak.

O, şimdi bir mektup yazıyor.

Benim için hiç mektup var mı?

Bir mektup yazacağım.

Ona uzun bir mektup yazdım.

O bir mektup yazmaktadır.

Ben bazen anneme mektup yazarım.

Onun annesi bir mektup yazıyor.

Bu size hitaben yazılmış bir mektup.

Benim için hiç mektup geldi mi?

Daha önce bir mektup yazdım.

Mektup yarın gelecek.

Öğretmenin İngilizce olarak bir mektup yazmasını istedim.

Ondan bir mektup bekliyorum.

Her gün ona bir mektup yazdım.

Lütfen varır varmaz bana bir mektup gönder.

Also check out the following words: fincan, Bunun, kamera, almak, açım, zordur, Burası, acil, senin, otobüsler.