Turkish example sentences with "baş"

Learn how to use baş in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Baş ağrısı çekiyor.
Translate from Turkish to English

Kötü bir baş ağrım var.
Translate from Turkish to English

Maskeler polenlerden bile daha küçük sarı kum tozunu ne kadar iyi engelleyebilir ki?Sanırım o polenden oldukça daha fazla baş belasıdır.
Translate from Turkish to English

Yarım baş ağrım var.
Translate from Turkish to English

Raskolnikov, Dostoyevski tarafından yazılan Suç ve Ceza isimli kitabının baş kahramanıdır.
Translate from Turkish to English

Bu zor durumla kim baş edebilir?
Translate from Turkish to English

Lütfen, babanızın ölümüyle ilgili baş sağlığı dileklerimi kabul edin.
Translate from Turkish to English

O, bir baş selamı ile varlığımı kabul etti.
Translate from Turkish to English

O çocuk tam bir baş ağrısı.
Translate from Turkish to English

Çocuk bir baş belasıdır.
Translate from Turkish to English

Baş katip çalışkan bir adam değil fakat üstlerine nasıl yaltaklanacağını bildiği için çabuk ilerliyor.
Translate from Turkish to English

Tom baş aşağı yavaş yavaş yürüyordu.
Translate from Turkish to English

O, babasının ölümünden sonra ailesi için baş vurulacak tek kişiydi.
Translate from Turkish to English

Zaman zaman can sıkıcı baş ağrısı çekti.
Translate from Turkish to English

Ancak baş oyuncu kendi hatalarının farkında.
Translate from Turkish to English

Resim baş aşağı asılı.
Translate from Turkish to English

Resim baş aşağı asılı idi.
Translate from Turkish to English

Çöpten kurtulmak yetkililer için büyük bir baş belası haline gelmiştir.
Translate from Turkish to English

Acil bir durumda birikimlerine baş vurabilirsin.
Translate from Turkish to English

Toplantıya katılamamamın nedeni şiddetli bir baş ağrımın olmasıydı.
Translate from Turkish to English

Yardımın olmasaydı, zorlukla baş edemezdim.
Translate from Turkish to English

Hasta her zaman bir baş ağrısından şikayetçi.
Translate from Turkish to English

Baş ağrısı için ne önerirsiniz?
Translate from Turkish to English

Yıllardır, Tom migren baş ağrısından çekti.
Translate from Turkish to English

Lütfen sesini biraz azaltır mısın? Akşamdan kalma baş ağrım var.
Translate from Turkish to English

Tom, korkunç bir baş ağrısı ile uyandı.
Translate from Turkish to English

Dün berbat bir baş ağrım vardı. Bulunmama nedenim oydu.
Translate from Turkish to English

Tom berbat bir baş ağrısı var.
Translate from Turkish to English

Kötü bir baş ağrısı olduğu için Tom uyuyamadı.
Translate from Turkish to English

Tom'un şiddetli bir baş ağrısı var.
Translate from Turkish to English

Tom baş ve ilk parmağı arasında bir sivrisinek yakaladı.
Translate from Turkish to English

O, hiçbir zaman senin baş ağrını tedavi etmeyecek.
Translate from Turkish to English

Dün gece hafif bir baş ağrım vardı.
Translate from Turkish to English

Dün geceden bu yana hafif bir baş ağrım var.
Translate from Turkish to English

Ken bir baş ağrısından şikayetçi.
Translate from Turkish to English

Alice şiddetli bir baş ağrısı yüzünden işten eve erken döndü.
Translate from Turkish to English

Benim baş ağrım geçti.
Translate from Turkish to English

Şimdi bir baş ağrım var.
Translate from Turkish to English

Sen bir baş belasısın.
Translate from Turkish to English

Bu bir baş belası.
Translate from Turkish to English

Bu ilaç baş ağrını geçirecek.
Translate from Turkish to English

Hafif bir baş ağrım var.
Translate from Turkish to English

Kimse onunla baş edemez.
Translate from Turkish to English

Baş ağrım geçti.
Translate from Turkish to English

Tom'un berbat bir baş ağrısı vardı.
Translate from Turkish to English

Bugün kötü bir baş ağrım var.
Translate from Turkish to English

Baş parmak tırnağımı kırdım.
Translate from Turkish to English

O benden bir baş uzundur.
Translate from Turkish to English

Bir baş sallama bir onay işaretidir.
Translate from Turkish to English

Şimdi hafif bir baş ağrım var.
Translate from Turkish to English

O, bir baş ağrısından yakındı.
Translate from Turkish to English

Tom sıcaktan baş dönmesi hissetti.
Translate from Turkish to English

Asla güce baş vurmamalısın.
Translate from Turkish to English

Bugün hafif bir baş ağrım var.
Translate from Turkish to English

Baş vuracak bir şeyim yok.
Translate from Turkish to English

Telefon bir baş belası olabilir.
Translate from Turkish to English

Anksiyete ile baş edemedi.
Translate from Turkish to English

Çiftler baş harflerini meşe ağaçlarına kazıdılar.
Translate from Turkish to English

Çift baş harflerini meşe ağacına kazıdı.
Translate from Turkish to English

Baş hemşire ile konuşabilir miyim?
Translate from Turkish to English

Baş hemşire ile konuşmak istiyorum.
Translate from Turkish to English

O, benden bir baş daha uzundur.
Translate from Turkish to English

Oğlum en büyük baş belamdır.
Translate from Turkish to English

O, çocuklarıyla baş edemiyor.
Translate from Turkish to English

Seninle baş başa konuşmayı tercih ederim.
Translate from Turkish to English

Baş ağrısından hastalandım.
Translate from Turkish to English

Baş parmağıma iğne batırdım.
Translate from Turkish to English

Berbat bir baş ağrısı çekiyorum.
Translate from Turkish to English

Baş ağrın aşırı çalışmaktan kaynaklanıyor.
Translate from Turkish to English

Baş ağrısı için bir şeyin var mı?
Translate from Turkish to English

Baş ağrım için iki aspirin aldım.
Translate from Turkish to English

Kötü bir baş ağrısı çekiyordu.
Translate from Turkish to English

Annem sık sık baş ağrısı çeker.
Translate from Turkish to English

Çocuklarla nasıl baş edeceğini bilmez.
Translate from Turkish to English

Kardeşim resmi baş aşağı astı.
Translate from Turkish to English

Son defa fincanı baş aşağı bırakma fikri neydi?
Translate from Turkish to English

Tavsiye için baş vuracağı birine ihtiyacı var.
Translate from Turkish to English

Bu ilaç baş ağrınızı yatıştıracaktır.
Translate from Turkish to English

Baş yönetici ile tanıştım.
Translate from Turkish to English

O zorluklarla baş edemediler.
Translate from Turkish to English

Bu iş bir baş belasıdır.
Translate from Turkish to English

Tom bir baş belasıdır.
Translate from Turkish to English

Tom bütün gün baş ağrısı çekiyor.
Translate from Turkish to English

Aspirin baş ağrısı için hızlı bir rahatlama sağlayabilir.
Translate from Turkish to English

Hafif bir baş ağrım vardı bu yüzden erken yatmaya gittim.
Translate from Turkish to English

Baş nezlem var.
Translate from Turkish to English

Onlarla baş edemiyorum.
Translate from Turkish to English

Tom'un sağ ayağının baş parmağı ağrıyor.
Translate from Turkish to English

Baş ağrım olmasaydı giderdim.
Translate from Turkish to English

Bence onunla baş edebilirsin.
Translate from Turkish to English

Sanırım kendim bununla baş edebilirim.
Translate from Turkish to English

Sanırım onunla baş edebilirim.
Translate from Turkish to English

Sanırım bu mesele ile nasıl baş edeceğimiz hakkında bazı fikirlerin var.
Translate from Turkish to English

Durumla nasıl baş edeceğin hakkında Tom'la konuşmanı öneririm.
Translate from Turkish to English

Nasıl baş ediyorsun?
Translate from Turkish to English

Zürafa yüzemez çünkü ağırlık merkezi çok yukarıda olduğundan baş aşağı döner.
Translate from Turkish to English

Arkadaşın dememiş miydi “Ummadığın taş baş yarar.” diye?
Translate from Turkish to English

Madem onu sevmiyordun, neden ona baş rolü verdin?
Translate from Turkish to English

Bana baş öğretmeni bağlayın.
Translate from Turkish to English

Kimse vefat eden baş öğretmen kadar iyi değildir.
Translate from Turkish to English

Tom'un bir baş belası olduğunu her zaman biliyordum.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: ver, Ludwig, Anton, Zamanım, Kımıldama, Sekreter, mektubu, zarfa, yerleştirdi, piyanist.