Turkish example sentences with "mısınız"

Learn how to use mısınız in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Işığı kapatır mısınız?

Merhaba, siz Bay Ogawa mısınız?

Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?

Yalnız mısınız?

Ne dediniz? Lütfen tekrarlar mısınız?

Beni daha sonra arar mısınız?

Burada bir çizik var. Bana indirim yapar mısınız?

Lütfen bunu alır mısınız?

Lütfen bunu tartar mısınız?

Lütfen burayı imzalar mısınız?

Planıma karşı mısınız?

Işığı açar mısınız?

Sipariş vermek için hazır mısınız?

Şu anda sipariş vermeye hazır mısınız?

O otomobili satın alacak mısınız?

"Bay Smith ile konuşabilir miyim?" "Hatta kalır mısınız?"

Geri dönüşüme karşı mısınız?

Sizi arayayım mı yoksa beni arayacak mısınız?

Lütfen ışığı açar mısınız?

Bu mektubu ekspres olarak postalar mısınız?

Arabayı satın alacak mısınız?

Yarışmaya katılacak mısınız?

O pencereyi kapatır mısınız?

Gerçekten hayaletlere inanır mısınız?

Her gün oraya gitmek zorunda mısınız?

Benim için şu çantaları arabaya koyar mısınız?

Onu benim için bir alışveriş torbasına koyar mısınız?

Merhaba, Bay Ogawa mısınız?

Daha az gürültü yapar mısınız?

Siz ikiniz gitmeye hazır mısınız?

Onu dışarı çıkarır mısınız?

Lütfen bana bir fincan kahve koyar mısınız?

Bir gece için bizi ağırlar mısınız?

Bir bardak daha süt almaz mısınız?

Benim dizüstü bilgisayarıma adınızı yazar mısınız?

Benim için bir mektup yazar mısınız?

Sizin sayfanızdan bizim kurumsal sitemize bir köprü yapar mısınız?

Akşam yemeği için hazır mısınız?

Beni arar mısınız?

Bize katılır mısınız?

Hepiniz hazır mısınız?

Şimdi aç mısınız?

Burayı imzalar mısınız?

Gitmeye hazır mısınız?

45 numarayı bağlar mısınız, lütfen?

Facebook'ta mısınız?

Yemek için hazır mısınız?

Tom'u iyi tanır mısınız?

Seyahat etmekten hoşlanır mısınız.

Onu hediye paketi yapar mısınız?

Onunla akraba mısınız?

Onu benim için ısmarlar mısınız?

Dışarı çıkmak için hazır mısınız?

Biraz kek almaz mısınız?

Bir Japon vatandaşı mısınız?

Yolculuk için hazır mısınız?

Bu düğmeye basar mısınız?

Biraz daha çay almaz mısınız?

Bana bir indirim yapar mısınız?

İşinizi bırakacak mısınız?

Onu benim odama yazar mısınız?

Bir doktor arar mısınız lütfen?

Biraz daha kahve almaz mısınız?

Evinizi ona satar mısınız?

Kışın çok kar alır mısınız?

Bana yardım etmek için bir şey yapamaz mısınız?

Daha sonra tekrar arar mısınız, lütfen?

Affedersiniz fakat ne söylediğinizi tekrarlar mısınız?

Hepiniz kayıp mısınız?

Allah'a inanır mısınız?

Bana kızgın mısınız?

Tuzu uzatır mısınız?

Onu tekrar tekrarlar mısınız?

Böyle şeylere inanır mısınız?

Yürüyebilecek durumda mısınız?

Bunun ne olduğunu açıklar mısınız?

Bana bir iyilik yapar mısınız, lütfen?

Lütfen bu raporu kopyalar mısınız?

Farlarınızı açar mısınız?

Onları ayrı ayrı sarar mısınız?

Acil bir durumda, hızlı davranır mısınız?

"Şekeri uzatır mısınız?" "Buyurun."

Bir fincan daha kahve alır mısınız?

Onu herkesin anlayabileceği bir şekilde açıklar mısınız?

Bir fincan daha kahve almaz mısınız?

Radyoyu kapatır mısınız?

Lütfen bu kitabı imzalar mısınız?

Lütfen onu daha sonra tekrar arar mısınız?

Lütfen raporuma bir göz atar mısınız?

Bulaşıkları lavaboya koyar mısınız?

Radyoyu kısar mısınız?

Lütfen adınızı buraya yazar mısınız?

Saat dörde kadar çantalarımı burada tutar mısınız?

Lütfen yarın beni tekrar arar mısınız?

Bunu ayrı olarak sarar mısınız, lütfen?

Bakar mısınız! Pencereyi açabilir miyim?

Benim için fiyat etiketini çıkarır mısınız?

Anlamadım, Lütfen tekrarlar mısınız?

Onu telefona çağırır mısınız?

Lütfen beni Bay Smith'e bağlar mısınız?

Çıkış yapmak istiyorum. Hesabımı çıkarır mısınız?

Also check out the following words: düşmanı, kahve, dükkanında, buluşmaya, söz, verdi, bedenimiz, renk, mevcut, Jim.