Turkish example sentences with "sosyal"

Learn how to use sosyal in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Dersimiz sosyal bilgiler.
Translate from Turkish to English

Dersimiz sosyal bilimler.
Translate from Turkish to English

Çalşmak sadece ekonomik yararlar ve maaş için önemli değildir, fakat aynı zamanda sosyal ve psikolojik ihtiyaçlar ve toplumun iyiliği için bir şey yapma duygusu için.
Translate from Turkish to English

Cinsel taciz artık şimdi sosyal bir sorun haline geldi.
Translate from Turkish to English

Cinsel taciz şimdi artık bir sosyal soruna dönüştü.
Translate from Turkish to English

Sosyal ağlarda hırsızlar, sahteciler, sapıklar veya katiller olabilir. Güvenliğiniz için onlara inanmamanız gerekir.
Translate from Turkish to English

Sosyal bir ağda zararsız görünen bir kişi bir katil olabilir.
Translate from Turkish to English

Ana ve çocuk özel ihtimam ve yardım görmek hakkını haizdir. Bütün çocuklar, evlilik içinde veya dışında doğsunlar, aynı sosyal korunmadan faydalanırlar.
Translate from Turkish to English

Her şahsın, gerek kendisi gerekse ailesi için, yiyecek, giyim, mesken, tıbbi bakım, gerekli sosyal hizmetler dahil olmak üzere sağlığı ve refahını temin edecek uygun bir hayat seviyesine ve işsizlik, hastalık, sakatlık, dulluk, ihtiyarlık veya geçim imkânlarından iradesi dışında mahrum bırakacak diğer hallerde güvenliğe hakkı vardır.
Translate from Turkish to English

Çalışan her kimsenin kendisine ve ailesine insanlık haysiyetine uygun bir yaşayış sağlayan ve gerekirse her türlü sosyal koruma vasıtalarıyla da tamamlanan adil ve elverişli bir ücrete hakkı vardır.
Translate from Turkish to English

Her şahsın, cemiyetin bir üyesi olmak itibarıyla, sosyal güvenliğe hakkı vardır; haysiyeti için ve şahsiyetinin serbestçe gelişmesi için zaruri olan ekonomik, sosyal ve kültürel hakların milli gayret ve milletlerarası işbirliği yoluyla ve her devletin teşkilatı ve kaynaklarıyla mütenasip olarak gerçekleştirilmesine hakkı vardır.
Translate from Turkish to English

Her şahsın, cemiyetin bir üyesi olmak itibarıyla, sosyal güvenliğe hakkı vardır; haysiyeti için ve şahsiyetinin serbestçe gelişmesi için zaruri olan ekonomik, sosyal ve kültürel hakların milli gayret ve milletlerarası işbirliği yoluyla ve her devletin teşkilatı ve kaynaklarıyla mütenasip olarak gerçekleştirilmesine hakkı vardır.
Translate from Turkish to English

Sosyal ağ siteleri, 13 yaşından küçük insanlar için tehlikelidir.
Translate from Turkish to English

Sosyal görevliden Stevenson ailesi hakkındaki bilgiyi takip etmesi istedi.
Translate from Turkish to English

İnsan, doğaya göre sosyal bir hayvandır.
Translate from Turkish to English

Onun sahneye ilk çıkışı mevsimin en büyük sosyal olayı idi.
Translate from Turkish to English

Günün sosyal sorunları gittikçe daha karmaşık olma eğilimindedir.
Translate from Turkish to English

Ben çok da sosyal değilim ama çaba sarf etmeye çalışıyorum.
Translate from Turkish to English

İnsan doğası gereği sosyal bir hayvandır.
Translate from Turkish to English

Nüfus artışı, ciddi sosyal sorunlara yol açmıştır.
Translate from Turkish to English

Johnsonlar çok sosyal insanlardır, onlar partilere sık sık ev sahipliği yapmaktan hoşlanırlar.
Translate from Turkish to English

Hesap yapmak herkesin önünde tatmin olmanın kabul edilebilir tek sosyal yoludur.
Translate from Turkish to English

Tom kesinlikle biraz daha sosyal olmalı.
Translate from Turkish to English

Üniversite öğrencilerinin sıkı çalışmaları gerekir, ama aynı derecede onların aktif bir sosyal yaşam için de zaman ayırmaları gerekir.
Translate from Turkish to English

O sosyal değildir.
Translate from Turkish to English

Tom sosyal değil.
Translate from Turkish to English

Tom çok sosyal değildir.
Translate from Turkish to English

O, sosyal hizmetler müdürlüğünde çalışıyor.
Translate from Turkish to English

Sosyal değişikliğe acil bir ihtiyaç var.
Translate from Turkish to English

Sosyal gelenekler ülkeden ülkeye değişir.
Translate from Turkish to English

O, sosyal hizmetler ile uğraşmaktadır.
Translate from Turkish to English

Kız kardeşim sosyal hizmetle meşguldür.
Translate from Turkish to English

Sosyal bilgilerle çok ilgiliyim.
Translate from Turkish to English

Birkaç sosyal reformu destekledi.
Translate from Turkish to English

Sosyal reformlar için çalışmakla meşgullerdi.
Translate from Turkish to English

Önce göçmenler, sonra sen. Sosyal yamyamlığın çözümü tek vücut olmaktır.
Translate from Turkish to English

Sosyal refahla ilgili konferansa katıldı.
Translate from Turkish to English

Sosyal devrime katılmadılar.
Translate from Turkish to English

Ülkenin temel sosyal sorunu yoksulluk.
Translate from Turkish to English

Ben bir sosyal hizmet görevlisiyim.
Translate from Turkish to English

Sosyal herhangi bir mukaveleye asla imza atmadım.
Translate from Turkish to English

Tom zeki ama anti sosyal.
Translate from Turkish to English

Irklar ve bölgeler arasında sosyal davranışlarda farklılıklar gözlenir mi?
Translate from Turkish to English

Sosyal yaşam beni yoruyor.
Translate from Turkish to English

Tom sosyal.
Translate from Turkish to English

Doğa bilimleri sosyal bilimlerden daha zordur.
Translate from Turkish to English

Sen, sosyal parazitten başka bir şey değilsin.
Translate from Turkish to English

Sadece sosyal olmak için içerim.
Translate from Turkish to English

Sürekli yükselen fiyatların bir sonucu olarak sosyal huzursuzluk çıkabilir.
Translate from Turkish to English

Tom'un sosyal etkileşimlerle ilgili sorunu var.
Translate from Turkish to English

Tom sosyal bir işçidir.
Translate from Turkish to English

Sosyal ağ sitelerini severim.
Translate from Turkish to English

Sosyal ilişkiler iletişimi etkiler.
Translate from Turkish to English

Devrim sadece sosyal alanda olmaz.
Translate from Turkish to English

Bu sosyal bir sorun mu?
Translate from Turkish to English

Sosyal yardım için çalışıyor.
Translate from Turkish to English

Kurul sosyal yardımı görüşüyor.
Translate from Turkish to English

Sosyal hizmetleri aramak zorunda kaldık. Bu apaçık bir çocuk ihmali olayıydı.
Translate from Turkish to English

Öğrenciler sıkı çalışmak zorunda, ama onlar sosyal etkinlikler için de zaman ayırmak zorundalar.
Translate from Turkish to English

İnsan sosyal bir varlıktır, diğer insanlarla birlikte yaşamaktan mutluluk duyar.
Translate from Turkish to English

O kadar sosyal sayılmam.
Translate from Turkish to English

Google+ yeni bir sosyal ağdır.
Translate from Turkish to English

Tom çok sosyal değil, değil mi?
Translate from Turkish to English

Suçlular sosyal haklardan mahrum edilirler.
Translate from Turkish to English

Ona sosyal bir sorumluluk vereceğim.
Translate from Turkish to English

Einstein sadece bir bilim adamı değil fakat aynı zamanda sosyal aktivist ve bir insancıl kimse.
Translate from Turkish to English

Irksal sorunlar genellikle sosyal kargaşa nedenidir.
Translate from Turkish to English

Yan dairede yaşayan kadın şu anda sosyal hizmetler için çalışıyor.
Translate from Turkish to English

Tanıdığım en sosyal insanlardan bazılarının hem çevrim içi hem de çevrim dışı arkadaşları var.
Translate from Turkish to English

İnsan sosyal bir varlıktır.
Translate from Turkish to English

Tom oldukça sosyal, değil mi?
Translate from Turkish to English

Sosyal Demokratlar seçim günü yeterince seçmeni harekete geçirmeyi başaracak mı?
Translate from Turkish to English

Tom sosyal medyaya kendinin müstehcen bir fotoğrafını gönderdi.
Translate from Turkish to English

İlk göçmenler, sonra siz. Bizim dayanışma - Sosyal yamyamlık için cevap.
Translate from Turkish to English

Tatoeba, doğum yeri olan Fransa'da kültürel ve sosyal bir olay haline geldi.
Translate from Turkish to English

Günümüzde Avrupa ülkelerinin çoğunluğu sosyal demokratlar tarafından yönetilir ama aşırı sağda gözle görülür bir yükseliş var.
Translate from Turkish to English

Sosyal olmak için elimden geleni yapmaya çalışıyorum.
Translate from Turkish to English

Konuşma onların sosyal hareketinin lehineydi.
Translate from Turkish to English

Sosyal garip insanlar güvensizlikleri geliştirmek eğilimindedir.
Translate from Turkish to English

Kolombiya'da nüfus birden altıya kadar değişen sosyal katmanlara göre sınıflandırılır. Bir en fakir olma ve altı en zengin olma.
Translate from Turkish to English

Ben sadece insanlara sosyal olmadığımı düşündürmek istemiyorum.
Translate from Turkish to English

Karıncalar, beyaz karıncalar ve arılar sosyal hayvanlardır.
Translate from Turkish to English

Sosyal güvenlik numaranızı isteyebiliriz.
Translate from Turkish to English

İlerleme insanların sosyal hayatı söz konusu olduğunda bugüne kadar olduğu gibi, gerçekten çok yavaş olmuştur.
Translate from Turkish to English

Bir sosyete moda toplumda iyi tanınan ve sosyal faaliyetlere ve eğlenceye düşkün bir kişidir.
Translate from Turkish to English

Bütün doğal diller eşit derecede -fakat farklı şekillerde- karmaşıktır. Malayca dil bilgisi basittir, fakat görünüşte birbirine eşdeğer birçok kelime arasında kişinin tercihi, kendisinin ve dinleyicinin sosyal statüsünden etkilenir.
Translate from Turkish to English

İnsanlar sosyal yaratıklardır.
Translate from Turkish to English

Tom çok sosyal.
Translate from Turkish to English

O sosyal yaşantısını harcamada testi geçti.
Translate from Turkish to English

Tatoeba sosyal bir ağ değil.
Translate from Turkish to English

Sosyal medyanın önemi artıyor.
Translate from Turkish to English

Eğer bir konuşma sırasında yabda sosyal bir ortamda uzun bir süre sessizsen, Amerikalılar seni konuşturmaya çalışacak.
Translate from Turkish to English

Sosyal adalet savaşçılarından bıkıyorum.
Translate from Turkish to English

Sosyal medya gençlerin sözel iletişim becerilerini kısıtlıyor olabilir.
Translate from Turkish to English

Bugünün yoğun dünyasında, birçok kişi sürekli ev, iş ve sosyal taahhütlerinde hile yapıyor.
Translate from Turkish to English

Tavşanlar sosyal hayvanlardır.
Translate from Turkish to English

Bu günlerde gittikçe daha fazla insan sosyal medyada.
Translate from Turkish to English

Onlar bir sosyal konutta yaşıyorlar.
Translate from Turkish to English

Feministler tüm cinsiyetlerin siyasal, sosyal ve ekonomik eşitliğine inanırlar.
Translate from Turkish to English

Sıkı çalışma yoluyla sosyal durumunuzu değiştirebilirsiniz.
Translate from Turkish to English

Tom yoksul bir sosyal çevreden geldi ama daha sonra oldukça zengin oldu.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: Hava, bulutlanıyor, Pardon, ama, radyoyu, kısabilir, acaba, Tenis, sağlıklıdır, Sağlıklı.