Frases de ejemplo en Turco con "zamanlar"

Aprende a usar zamanlar en una frase en Turco. Más de 100 ejemplos cuidadosamente seleccionados.

Prueba la aplicación Mate para Mac

Traduce en Safari y otras aplicaciones de macOS con un clic.

probar gratis

Prueba la aplicación Mate para iOS

Traduce en Safari, Mail, PDFs y otras aplicaciones con un clic.

Prueba la extensión Mate para Chrome

Traducción con doble clic para todos los sitios web y subtítulos de Netflix.

Obtén Mate gratis

Prueba las aplicaciones Mate

Instálalo en Chrome (o cualquier otro navegador) en tu computadora y lee Internet como si no hubiera idiomas extranjeros.

Obtén Mate gratis

Öğrenci olduğu zamanlar diskoya sadece bir kez gitti.
Translate from Turco to Español

Her Harlot bir zamanlar bakireydi.
Translate from Turco to Español

Seni gerçekten ilginç bulduğum zamanlar var.
Translate from Turco to Español

O zamanlar bölge İspanya'ya aitti.
Translate from Turco to Español

Bir zamanlar Nijerya bir Britanya kolonisiydi.
Translate from Turco to Español

Bir zamanlar Diyarbakır'da yaşıyordum.
Translate from Turco to Español

Onu bir zamanlar trende gördüm.
Translate from Turco to Español

Bütün bu dünyevi bilgelik bir zamanlar herhangi bir bilge adamın sevimsiz sapıklığıydı.
Translate from Turco to Español

Bir zamanlar bir öğrenci iken onunla tanıştım.
Translate from Turco to Español

Öğretmen bir zamanlar Emma'ya birlikte bir çocuk sahibi olmaları gerektiğini önerdi.
Translate from Turco to Español

O zamanlar hiç radyo yoktu.
Translate from Turco to Español

O ada bir zamanlar Fransa tarafından yönetildi.
Translate from Turco to Español

Bir kurnaz avcı, Christopher Columbus bir zamanlar kırmızı bir başlık giydi ve ormana gitti. Şüphesiz, o büyük kötü kurdu cezbetti, onu yakaladı, ve bağıran kurdu gemisine geri götürdü.
Translate from Turco to Español

Bir zamanlar İngiltere'de kötü bir kral vardı.
Translate from Turco to Español

Amerika bir zamanlar soyutlanma politikasını tercih etti.
Translate from Turco to Español

Bay Clinton, o zamanlar Arkansas'ın valisiydi.
Translate from Turco to Español

Ben bir zamanlar hikayeyi duyduğumu hatırlıyorum.
Translate from Turco to Español

Bir zamanlar bir lokantada çalıştım.
Translate from Turco to Español

Annem bir zamanlar bir şampiyon yüzücüydü.
Translate from Turco to Español

O bir zamanlar olduğu gibi enerjik değil.
Translate from Turco to Español

Keşke bir zamanlar sahip olduğum tonu ve atikliği geri alabilsem.
Translate from Turco to Español

Bir zamanlar bir astrofizikçi olmak istedim.
Translate from Turco to Español

Tom'un Mary ile evlenmemiş olmayı dilediği zamanlar olmuştur.
Translate from Turco to Español

Sert zamanlar sert önlemler gerektirir.
Translate from Turco to Español

İnsanüstü güçlere ulaşmak umuduyla, Kristof Kolomb bir zamanlar beş dakika güneşe doğruca dik dik baktı.İşe yaramadı.
Translate from Turco to Español

Bir zamanlar, o köyde fakir çiftçiler vardı.
Translate from Turco to Español

Bir zamanlar o köyde fakir çiftçiler vardı.
Translate from Turco to Español

Tom bir zamanlar ucuz bir restoranda yemek yedi ve gıda zehirlenmesi oldu, bu yüzden artık nerede yemek yediği hakkında çok dikkatli.
Translate from Turco to Español

Tom yapmayı söz verdiği yetimhaneyi yaptırmak için yeterli parayı toplamada zor zamanlar geçirdi.
Translate from Turco to Español

Tom bir bisiklete binmeyi öğrenmede zor zamanlar geçirdi.
Translate from Turco to Español

Tom, iş bulurken zor zamanlar geçirdi.
Translate from Turco to Español

Bir zamanlar terörist bir gruba katıldığını Mary'ye itiraf etmek zorunda kalması Tom'u cesaretlendirdi.
Translate from Turco to Español

O zamanlar sanat zirvedeydi.
Translate from Turco to Español

O zamanlar, şeker tuzdan daha az değerliydi.
Translate from Turco to Español

Biz bir zamanlar gençtik, değil mi, Linda?
Translate from Turco to Español

Tom ilk zamanlar Mary'ye inanmıyordu.
Translate from Turco to Español

Ben bir zamanlar Roma'da yaşadım.
Translate from Turco to Español

Bir zamanlar oradaydım.
Translate from Turco to Español

O bana zor zamanlar yaşattı.
Translate from Turco to Español

Bir zamanlar tek gençtin.
Translate from Turco to Español

İşini kaybettikten sonra, çok zor zamanlar geçirdi.
Translate from Turco to Español

O, bir zamanlar spor yıldızıydı.
Translate from Turco to Español

Bir zamanlar onu gördüğümü hatırlıyorum.
Translate from Turco to Español

Bir zamanlar Hong Kong'ta bulundum.
Translate from Turco to Español

Onlar bir zamanlar birbirlerine yardım etmişlerdi.
Translate from Turco to Español

Otel bir zamanlar restorandı.
Translate from Turco to Español

Sadece gece uyuyamadığım zamanlar saatin tik tak sesleri beni rahatsız eder.
Translate from Turco to Español

Bir zamanlar burada bir köprü vardı.
Translate from Turco to Español

Daha önce bir zamanlar onunla karşılaştığım için, onu derhal tanıdım.
Translate from Turco to Español

Bir zamanlar evliydim.
Translate from Turco to Español

Bir zamanlar onun bir sürü arazisi vardı.
Translate from Turco to Español

Bazı zamanlar Kanazawa'da tipi olur.
Translate from Turco to Español

Hepimiz insanlığın bir zamanlar inandığı tanrıların çoğuna karşı ateistiz. Bazıları sadece bir tanrı daha ileri gidiyor.
Translate from Turco to Español

Bir zamanlar bir yıldız kayması gördüm.
Translate from Turco to Español

Efsaneye göre bu ormanda bir zamanlar hayalatler varmış, o yüzden de insanlar girmezlermiş.
Translate from Turco to Español

Almanya bir zamanlar İtalya ile müttefikti.
Translate from Turco to Español

Kral bir zamanlar o sarayda yaşıyordu.
Translate from Turco to Español

Angola bir zamanlar bir Portekiz bölgesiydi.
Translate from Turco to Español

Bir zamanlar olduğu kadar enerjik değil.
Translate from Turco to Español

Geçinirken zor zamanlar geçirdim.
Translate from Turco to Español

Bir zamanlar şampiyonluk için ona rakiptim.
Translate from Turco to Español

Bir zamanlar insanlar dünyanın düz olduğuna inanırdı.
Translate from Turco to Español

Bir zamanlar onu caddede gördüğümü hatırlıyorum.
Translate from Turco to Español

Afrika'ya bir zamanlar Kara Kıta denirdi.
Translate from Turco to Español

Tom bir zamanlar Mary'ye çılgınca âşıktı.
Translate from Turco to Español

Komünizm korkusu, o zamanlar çok güçlüydü.
Translate from Turco to Español

Bir zamanlar, her sabah koşardım.
Translate from Turco to Español

Annemin o zamanlar sadece iki çocuğu vardı.
Translate from Turco to Español

Zamanlar değişiyor.
Translate from Turco to Español

Bir zamanlar senin yaşındaydım.
Translate from Turco to Español

Bunlar kötü zamanlar.
Translate from Turco to Español

O zamanlar ben öğrenciydim.
Translate from Turco to Español

Artık önemli olduğuna inanmadığım, o zamanlar önemli olduğunu düşündüğüm çok şey vardı.
Translate from Turco to Español

Bir zamanlar bir tavuk vardı, onun bir gözlemesi vardı.
Translate from Turco to Español

Bir zamanlar birini gördüm.
Translate from Turco to Español

Bana bir zamanlar nasıl bir zengin adam olduğunu anlattı.
Translate from Turco to Español

Okula gittiğim zamanlar tavşan beslemiştim.
Translate from Turco to Español

Bir zamanlar Tom'a tam benzeyen bu arkadaşa sahiptim.
Translate from Turco to Español

Beni yanlış anladığın zamanlar oldu.
Translate from Turco to Español

Sizden bazı zamanlar ürktüğüm olmuştur çünkü bana aileme zarar verebilirsiniz diye düşündüğüm anlar olmadı değil.
Translate from Turco to Español

Bazen bir köyde çiftçilik ve hayvancılık yapmak istediğim zamanlar oldu.
Translate from Turco to Español

Bazı zamanlar kadınları anlayamıyorum.
Translate from Turco to Español

Çok üzgün hissettiğim zamanlar oldu.
Translate from Turco to Español

Çok zor zamanlar geçirdiğim ve size alındığım doğrudur.
Translate from Turco to Español

Bir zamanlar senin gibi birini tanımıştım.
Translate from Turco to Español

Bir zamanlar Tom diye birini tanırdım; ama bu çok uzun zaman önceydi.
Translate from Turco to Español

Biz bir zamanlar düşmandık fakat baltayı gömdük ve şimdi birbirimizle dostane şartlardayız.
Translate from Turco to Español

Bir zamanlar gençken sıktığım her taşı avucumda ezerim sanıyordum; ama şimdi yaşlandım önümde geçilmez bir dağ, çok da az vaktim var.
Translate from Turco to Español

Bir zamanlar seni sevdim.
Translate from Turco to Español

O zamanlar tekrar bir sürü hata yaptım.
Translate from Turco to Español

İddia edildiğine göre, bir zamanlar babası Çin'e ihanet etti.
Translate from Turco to Español

O zamanlar nasıl Fransızca konuşacağımı bilmiyordum.
Translate from Turco to Español

O zamanlar nasıl yüzeceğimi bilmiyordum.
Translate from Turco to Español

Tom o zamanlar hapisteydi.
Translate from Turco to Español

O zamanlar yemek yemek için eve giderdim.
Translate from Turco to Español

Bir zamanlar Boston'da yaşadım.
Translate from Turco to Español

Bunun hepsini bir zamanlar sana zaten söyledim.
Translate from Turco to Español

Bir insanın dövüşmesi gereken zamanlar vardır.
Translate from Turco to Español

İnandığın şey için dövüşmen gereken zamanlar vardır.
Translate from Turco to Español

Bir zamanlar yoksul bir adam ve zengin bir kadın vardı.
Translate from Turco to Español

Bir zamanlar Amerika'da birçok köle vardı.
Translate from Turco to Español

También echa un vistazo a las siguientes palabras: Odanın, koşup, durma, Bebeğin, Abraham, Lincoln, ünlü, kişidir, doktordur, Alma.