学习如何在土耳其语句子中使用zamanlar。超过100个精心挑选的例子。
Öğrenci olduğu zamanlar diskoya sadece bir kez gitti.
Translate from 土耳其语 to 中文
Her Harlot bir zamanlar bakireydi.
Translate from 土耳其语 to 中文
Seni gerçekten ilginç bulduğum zamanlar var.
Translate from 土耳其语 to 中文
O zamanlar bölge İspanya'ya aitti.
Translate from 土耳其语 to 中文
Bir zamanlar Nijerya bir Britanya kolonisiydi.
Translate from 土耳其语 to 中文
Bir zamanlar Diyarbakır'da yaşıyordum.
Translate from 土耳其语 to 中文
Onu bir zamanlar trende gördüm.
Translate from 土耳其语 to 中文
Bütün bu dünyevi bilgelik bir zamanlar herhangi bir bilge adamın sevimsiz sapıklığıydı.
Translate from 土耳其语 to 中文
Bir zamanlar bir öğrenci iken onunla tanıştım.
Translate from 土耳其语 to 中文
Öğretmen bir zamanlar Emma'ya birlikte bir çocuk sahibi olmaları gerektiğini önerdi.
Translate from 土耳其语 to 中文
O zamanlar hiç radyo yoktu.
Translate from 土耳其语 to 中文
O ada bir zamanlar Fransa tarafından yönetildi.
Translate from 土耳其语 to 中文
Bir kurnaz avcı, Christopher Columbus bir zamanlar kırmızı bir başlık giydi ve ormana gitti. Şüphesiz, o büyük kötü kurdu cezbetti, onu yakaladı, ve bağıran kurdu gemisine geri götürdü.
Translate from 土耳其语 to 中文
Bir zamanlar İngiltere'de kötü bir kral vardı.
Translate from 土耳其语 to 中文
Amerika bir zamanlar soyutlanma politikasını tercih etti.
Translate from 土耳其语 to 中文
Bay Clinton, o zamanlar Arkansas'ın valisiydi.
Translate from 土耳其语 to 中文
Ben bir zamanlar hikayeyi duyduğumu hatırlıyorum.
Translate from 土耳其语 to 中文
Bir zamanlar bir lokantada çalıştım.
Translate from 土耳其语 to 中文
Annem bir zamanlar bir şampiyon yüzücüydü.
Translate from 土耳其语 to 中文
O bir zamanlar olduğu gibi enerjik değil.
Translate from 土耳其语 to 中文
Keşke bir zamanlar sahip olduğum tonu ve atikliği geri alabilsem.
Translate from 土耳其语 to 中文
Bir zamanlar bir astrofizikçi olmak istedim.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom'un Mary ile evlenmemiş olmayı dilediği zamanlar olmuştur.
Translate from 土耳其语 to 中文
Sert zamanlar sert önlemler gerektirir.
Translate from 土耳其语 to 中文
İnsanüstü güçlere ulaşmak umuduyla, Kristof Kolomb bir zamanlar beş dakika güneşe doğruca dik dik baktı.İşe yaramadı.
Translate from 土耳其语 to 中文
Bir zamanlar, o köyde fakir çiftçiler vardı.
Translate from 土耳其语 to 中文
Bir zamanlar o köyde fakir çiftçiler vardı.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom bir zamanlar ucuz bir restoranda yemek yedi ve gıda zehirlenmesi oldu, bu yüzden artık nerede yemek yediği hakkında çok dikkatli.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom yapmayı söz verdiği yetimhaneyi yaptırmak için yeterli parayı toplamada zor zamanlar geçirdi.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom bir bisiklete binmeyi öğrenmede zor zamanlar geçirdi.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom, iş bulurken zor zamanlar geçirdi.
Translate from 土耳其语 to 中文
Bir zamanlar terörist bir gruba katıldığını Mary'ye itiraf etmek zorunda kalması Tom'u cesaretlendirdi.
Translate from 土耳其语 to 中文
O zamanlar sanat zirvedeydi.
Translate from 土耳其语 to 中文
O zamanlar, şeker tuzdan daha az değerliydi.
Translate from 土耳其语 to 中文
Biz bir zamanlar gençtik, değil mi, Linda?
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom ilk zamanlar Mary'ye inanmıyordu.
Translate from 土耳其语 to 中文
Ben bir zamanlar Roma'da yaşadım.
Translate from 土耳其语 to 中文
Bir zamanlar oradaydım.
Translate from 土耳其语 to 中文
O bana zor zamanlar yaşattı.
Translate from 土耳其语 to 中文
Bir zamanlar tek gençtin.
Translate from 土耳其语 to 中文
İşini kaybettikten sonra, çok zor zamanlar geçirdi.
Translate from 土耳其语 to 中文
O, bir zamanlar spor yıldızıydı.
Translate from 土耳其语 to 中文
Bir zamanlar onu gördüğümü hatırlıyorum.
Translate from 土耳其语 to 中文
Bir zamanlar Hong Kong'ta bulundum.
Translate from 土耳其语 to 中文
Onlar bir zamanlar birbirlerine yardım etmişlerdi.
Translate from 土耳其语 to 中文
Otel bir zamanlar restorandı.
Translate from 土耳其语 to 中文
Sadece gece uyuyamadığım zamanlar saatin tik tak sesleri beni rahatsız eder.
Translate from 土耳其语 to 中文
Bir zamanlar burada bir köprü vardı.
Translate from 土耳其语 to 中文
Daha önce bir zamanlar onunla karşılaştığım için, onu derhal tanıdım.
Translate from 土耳其语 to 中文
Bir zamanlar evliydim.
Translate from 土耳其语 to 中文
Bir zamanlar onun bir sürü arazisi vardı.
Translate from 土耳其语 to 中文
Bazı zamanlar Kanazawa'da tipi olur.
Translate from 土耳其语 to 中文
Hepimiz insanlığın bir zamanlar inandığı tanrıların çoğuna karşı ateistiz. Bazıları sadece bir tanrı daha ileri gidiyor.
Translate from 土耳其语 to 中文
Bir zamanlar bir yıldız kayması gördüm.
Translate from 土耳其语 to 中文
Efsaneye göre bu ormanda bir zamanlar hayalatler varmış, o yüzden de insanlar girmezlermiş.
Translate from 土耳其语 to 中文
Almanya bir zamanlar İtalya ile müttefikti.
Translate from 土耳其语 to 中文
Kral bir zamanlar o sarayda yaşıyordu.
Translate from 土耳其语 to 中文
Angola bir zamanlar bir Portekiz bölgesiydi.
Translate from 土耳其语 to 中文
Bir zamanlar olduğu kadar enerjik değil.
Translate from 土耳其语 to 中文
Geçinirken zor zamanlar geçirdim.
Translate from 土耳其语 to 中文
Bir zamanlar şampiyonluk için ona rakiptim.
Translate from 土耳其语 to 中文
Bir zamanlar insanlar dünyanın düz olduğuna inanırdı.
Translate from 土耳其语 to 中文
Bir zamanlar onu caddede gördüğümü hatırlıyorum.
Translate from 土耳其语 to 中文
Afrika'ya bir zamanlar Kara Kıta denirdi.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom bir zamanlar Mary'ye çılgınca âşıktı.
Translate from 土耳其语 to 中文
Komünizm korkusu, o zamanlar çok güçlüydü.
Translate from 土耳其语 to 中文
Bir zamanlar, her sabah koşardım.
Translate from 土耳其语 to 中文
Annemin o zamanlar sadece iki çocuğu vardı.
Translate from 土耳其语 to 中文
Zamanlar değişiyor.
Translate from 土耳其语 to 中文
Bir zamanlar senin yaşındaydım.
Translate from 土耳其语 to 中文
Bunlar kötü zamanlar.
Translate from 土耳其语 to 中文
O zamanlar ben öğrenciydim.
Translate from 土耳其语 to 中文
Artık önemli olduğuna inanmadığım, o zamanlar önemli olduğunu düşündüğüm çok şey vardı.
Translate from 土耳其语 to 中文
Bir zamanlar bir tavuk vardı, onun bir gözlemesi vardı.
Translate from 土耳其语 to 中文
Bir zamanlar birini gördüm.
Translate from 土耳其语 to 中文
Bana bir zamanlar nasıl bir zengin adam olduğunu anlattı.
Translate from 土耳其语 to 中文
Okula gittiğim zamanlar tavşan beslemiştim.
Translate from 土耳其语 to 中文
Bir zamanlar Tom'a tam benzeyen bu arkadaşa sahiptim.
Translate from 土耳其语 to 中文
Beni yanlış anladığın zamanlar oldu.
Translate from 土耳其语 to 中文
Sizden bazı zamanlar ürktüğüm olmuştur çünkü bana aileme zarar verebilirsiniz diye düşündüğüm anlar olmadı değil.
Translate from 土耳其语 to 中文
Bazen bir köyde çiftçilik ve hayvancılık yapmak istediğim zamanlar oldu.
Translate from 土耳其语 to 中文
Bazı zamanlar kadınları anlayamıyorum.
Translate from 土耳其语 to 中文
Çok üzgün hissettiğim zamanlar oldu.
Translate from 土耳其语 to 中文
Çok zor zamanlar geçirdiğim ve size alındığım doğrudur.
Translate from 土耳其语 to 中文
Bir zamanlar senin gibi birini tanımıştım.
Translate from 土耳其语 to 中文
Bir zamanlar Tom diye birini tanırdım; ama bu çok uzun zaman önceydi.
Translate from 土耳其语 to 中文
Biz bir zamanlar düşmandık fakat baltayı gömdük ve şimdi birbirimizle dostane şartlardayız.
Translate from 土耳其语 to 中文
Bir zamanlar gençken sıktığım her taşı avucumda ezerim sanıyordum; ama şimdi yaşlandım önümde geçilmez bir dağ, çok da az vaktim var.
Translate from 土耳其语 to 中文
Bir zamanlar seni sevdim.
Translate from 土耳其语 to 中文
O zamanlar tekrar bir sürü hata yaptım.
Translate from 土耳其语 to 中文
İddia edildiğine göre, bir zamanlar babası Çin'e ihanet etti.
Translate from 土耳其语 to 中文
O zamanlar nasıl Fransızca konuşacağımı bilmiyordum.
Translate from 土耳其语 to 中文
O zamanlar nasıl yüzeceğimi bilmiyordum.
Translate from 土耳其语 to 中文
Tom o zamanlar hapisteydi.
Translate from 土耳其语 to 中文
O zamanlar yemek yemek için eve giderdim.
Translate from 土耳其语 to 中文
Bir zamanlar Boston'da yaşadım.
Translate from 土耳其语 to 中文
Bunun hepsini bir zamanlar sana zaten söyledim.
Translate from 土耳其语 to 中文
Bir insanın dövüşmesi gereken zamanlar vardır.
Translate from 土耳其语 to 中文
İnandığın şey için dövüşmen gereken zamanlar vardır.
Translate from 土耳其语 to 中文
Bir zamanlar yoksul bir adam ve zengin bir kadın vardı.
Translate from 土耳其语 to 中文
Bir zamanlar Amerika'da birçok köle vardı.
Translate from 土耳其语 to 中文