Learn how to use tarzı in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.
Translate in Safari and other macOS apps in one click.
Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.
Get for freeInstall it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.
Get for free
Kişinin yaşam tarzı, büyük ölçüde para ile belirlenir.
Translate from Turkish to English
Onun konuşma tarzı benim sinirlerimi bozuyor.
Translate from Turkish to English
Paranın konuştuğu bu sert, küçük dünyada, onun hayat tarzı derin bir nefes taze hava gibi.
Translate from Turkish to English
Tom'un sağlıklı bir yaşam tarzı vardır.
Translate from Turkish to English
Tom'un şeyleri komik bir söyleme tarzı var.
Translate from Turkish to English
Malaya peştemalı tarzı elbiseni seviyorum.
Translate from Turkish to English
Onun kendi tarzı vardı.
Translate from Turkish to English
Bu sadece Tom'un tarzı.
Translate from Turkish to English
Onun ekmeği özel bir şekilde yapma tarzı var.
Translate from Turkish to English
O, giyinme tarzı hakkında dikkatsizdir.
Translate from Turkish to English
Bana onun her zaman davranış tarzı budur.
Translate from Turkish to English
Yazarın mükemmel bir tarzı var.
Translate from Turkish to English
Onun düşünme tarzı çok çocukça.
Translate from Turkish to English
Onların ona davranış tarzı hakkında söylendi.
Translate from Turkish to English
Sakura'nın konuşma tarzı beni sinirlendiriyor.
Translate from Turkish to English
Onun düşünme tarzı benimkine çok benzer.
Translate from Turkish to English
Kafeterya self-servis tarzı bir restorandır.
Translate from Turkish to English
Onun tarzı değil.
Translate from Turkish to English
O tam onun tarzı.
Translate from Turkish to English
Daire Victorian tarzı döşenmişti.
Translate from Turkish to English
Tom'a baktığın tarzı gördüm.
Translate from Turkish to English
Tom'un Mary'ye baktığı tarzı gördüm.
Translate from Turkish to English
Başka bir hareket tarzı göremiyorum.
Translate from Turkish to English
Tom'un şarkı söyleme tarzı hakkında gerçekten ne düşündün?
Translate from Turkish to English
Bu yetiştiriliş tarzı bir aile geleneğidir.
Translate from Turkish to English
Mary'nin kedisi o kadar tatlı ki onun kucağımda kıvrılıp yatmasını gerçekten umursamıyorum fakat pençeleriyle bacaklarımı ovmakta ısrar etme tarzı bana iğne yastığı gibi hissettiriyor.
Translate from Turkish to English
Tom'un son zamanlardaki davranış tarzı hakkında ne düşünüyorsun?
Translate from Turkish to English
Tom Batılı yaşam tarzı ile ilgili çevresel etkileri anlamıyor.
Translate from Turkish to English
O tarzı istiyorum.
Translate from Turkish to English
Düşünmek zorundayım. Başka bir ifade tarzı bulmayı deneyeceğim.
Translate from Turkish to English
Tom'un savurgan bir yaşam tarzı var.
Translate from Turkish to English
Tom'un konuşma tarzı beni sinirlendirdi.
Translate from Turkish to English
Onun sevdiğim konuşma tarzı bu.
Translate from Turkish to English
Romanesk tarzı yarımküre şeklindeki tonozlar, sütunlar, kemerli pencereler,geniş düz yüzeyler,kalın,savunmaya uygun duvarlar ve masif bloklu şekillerle karakterize edilir.
Translate from Turkish to English
Roma döneminden sonra Romanesk tarzının ilk mimarları bu tarzı tüm Avrupa 'da uygulamaya başladı.
Translate from Turkish to English
Sürdürmek istediğim hayat tarzı mümkün, bunu ispatladım.
Translate from Turkish to English
İstediğin hayat tarzı bu mu?
Translate from Turkish to English
Herkesin kendi tarzı vardır.
Translate from Turkish to English
Onun yürüme tarzı babasını bana çok hatırlatıyor.
Translate from Turkish to English
O Çin tarzı giysiler giyer.
Translate from Turkish to English
Bu, Tom'un söylediği değildi fakat onun söyleme tarzı beni kızdırdı.
Translate from Turkish to English
Tom'un sağlıklı yaşam tarzı var.
Translate from Turkish to English
Onların geleneksel yaşam tarzı artık yok.
Translate from Turkish to English
Onun konuşma tarzı benim ilgimi çekiyor.
Translate from Turkish to English
Onun kişisel bir konuşma tarzı vardı.
Translate from Turkish to English
Bazı insanlar sıcak köriyi severler ama bu Jeff'in tarzı değil.
Translate from Turkish to English
Bu sadece konuşma tarzı.
Translate from Turkish to English
Bu ekipteki herkesin kendi vuruş tarzı var.
Translate from Turkish to English
Yazarın iyi bir tarzı var.
Translate from Turkish to English
Ben laik bir yaşam tarzı yaşıyorum.
Translate from Turkish to English
Onların düşünme tarzı eski.
Translate from Turkish to English
Bir kişinin bir şeye bakma tarzı onun durumuna bağlıdır.
Translate from Turkish to English
Onun konuşma tarzı benim sinirimi bozuyor.
Translate from Turkish to English
Tom'un bundan hoşlanma tarzı budur.
Translate from Turkish to English
Meryem yodel tarzı şarkı söyler.
Translate from Turkish to English
Japon tarzı bir handa, onlar her türlü ihtiyacınla ilgilenirler, bu nedenle parmağını kaldırmak zorunda kalmazsın.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'nin giyinme tarzı hakkında basit bir şey söyledi.
Translate from Turkish to English
Benim doktorumun, hastalarına yaklaşım tarzı mükemmeldir.
Translate from Turkish to English
Tom hakkında hissettiğin tarzı biliyorum.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'ye davranma tarzı hakkında suçlu hissetti.
Translate from Turkish to English
Bu sanatçının çok farklı bir tarzı var.
Translate from Turkish to English
Onun kendine özgü bir düşünme tarzı yok.
Translate from Turkish to English
Onlar Japon tarzı odayı duyduklarında insanların çoğu muhtemelen bir tatami odası düşünüyor.
Translate from Turkish to English
Onun alışılmışın dışında mücadele tarzı şaşırtıcı şekilde etkiliydi.
Translate from Turkish to English
Ebeveynlerimin konserde benim hakkımda övünme tarzı can sıkıcıydı.
Translate from Turkish to English
Bu bir bayana davranma tarzı değildir.
Translate from Turkish to English
Tom'un bana bakış tarzı çok güzeldi, ben sadece "hayır" diyemedim.
Translate from Turkish to English
Bu iki din arasındaki çok farklı bir düşünme tarzı.
Translate from Turkish to English
Bunun olma tarzı tam olarak bu değil.
Translate from Turkish to English
Profesyonellerin bunu yapma tarzı budur.
Translate from Turkish to English
Onun bana bakma tarzı bana kötü bir his verdi.
Translate from Turkish to English
Onun tarzı var.
Translate from Turkish to English
Bu kitap size Amerikan yaşam tarzı hakkında net bir fikir verecektir.
Translate from Turkish to English
Onun iyi bir tarzı var, bu yüzden giydiği her şey iyi görünüyor.
Translate from Turkish to English
Tom'un her zaman konuşma tarzı budur.
Translate from Turkish to English
Onun canı bazen Japon tarzı yemek yemek istiyor.
Translate from Turkish to English
Bu giyim tarzı Paris'te ortaya çıkmıştır.
Translate from Turkish to English
Onun tarzı gibi görünüyor.
Translate from Turkish to English
Onun çocuklarına davranma tarzı bir suçtur.
Translate from Turkish to English
Kayalar Japon tarzı bahçede güzel biçimde düzenlendi.
Translate from Turkish to English
Esperanto dünyaya yeni bir düşünme tarzı tanıttı.
Translate from Turkish to English
Amerikan tarzı pizzalar peynirle kaplıdır ama Napoli tarzı pizzalar değildir.
Translate from Turkish to English
Amerikan tarzı pizzalar peynirle kaplıdır ama Napoli tarzı pizzalar değildir.
Translate from Turkish to English
Bu sanatçının yaşam tarzı sıradışıdır.
Translate from Turkish to English
Batı tarzı bir otelde kalmak istiyorum.
Translate from Turkish to English
Tom çok tutumlu bir yaşam tarzı yaşadı.
Translate from Turkish to English
Onun düşünme tarzı mantıklı.
Translate from Turkish to English
Votka içmek için yeni moda tarzı onu doğrudan göz yuvasına dökmektir. Ancak, böyle yapmak ciddi olarak görüşünüze zarar verebilir.
Translate from Turkish to English
Eldivenli adamın daha fazla tarzı vardı.
Translate from Turkish to English
Hollywood tarzı kültürel dans açıkça batılılara amaçlanmıştır.
Translate from Turkish to English
Son karşılaştığımızda seninle konuşma tarzı için özür dilemek istiyorum.
Translate from Turkish to English
Yaşama gücü yorulmadan zamanın geniş bir süreci için bir fiziksel veya zihinsel aktivite taşıma kapasitesidir. Sen sağlıklı bir yaşam tarzı sürdürerek sağlıklı ve dengeli bir diyet tüketerek, eğitim tarafından yaşama gücünü artırabilirsin.
Translate from Turkish to English
Resmi savaş beyanları 1942 yılından bu yana ABD tarzı değildir.
Translate from Turkish to English
Tom'un tuhaf bir konuşma tarzı var.
Translate from Turkish to English
Bu gerçekten onun yaşam tarzı değildi.
Translate from Turkish to English
Bunu sevme tarzı tam budur.
Translate from Turkish to English
O sofu bir yaşam tarzı yaşar.
Translate from Turkish to English
Tom çok savurgan bir yaşam tarzı sürdürüyor.
Translate from Turkish to English
Mary görünme tarzı hakkında endişeli.
Translate from Turkish to English
Sağlıklı bir yaşam tarzı yaşıyor musunuz?
Translate from Turkish to English
Tom Mary'nin yaptığı tarzı sevmiyordu.
Translate from Turkish to English
Also check out the following words: Kedi, mi, sordu, Bazen, mıyım, merak, ediyorum, Gerçekleri, abartmayalım, Deneyelim.