Turkish example sentences with "olduğumuz"

Learn how to use olduğumuz in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Bizim görüşümüz sahip olduğumuz bir fikirdir; inancımız bize sahip olan bir fikirdir.
Translate from Turkish to English

O, şimdiye kadar sahip olduğumuz tek erkek evlat.
Translate from Turkish to English

Yaşamın en iyi zamanı genç olduğumuz zamandır.
Translate from Turkish to English

Burada sahip olduğumuz tek şey budur.
Translate from Turkish to English

Bu iflasımızı sunmak zorunda olduğumuz anlamına mı geliyor?
Translate from Turkish to English

Tom şimdiye kadar sahip olduğumuz en iyi eleman.
Translate from Turkish to English

Hiçbirimiz mensup olduğumuz toplumdan alâkamızı kesemeyiz.
Translate from Turkish to English

Burada olduğumuz için şanslıydık.
Translate from Turkish to English

Nerede olduğumuz konusunda fikrim yok.
Translate from Turkish to English

Hiç fikrim yok nerede olduğumuz konusunda.
Translate from Turkish to English

Önceden başardiğımız yarın başarabileceğimiz ve başarmak zorunda olduğumuz için bize ümit verir.
Translate from Turkish to English

Olduğumuz gibi kalmak istiyoruz.
Translate from Turkish to English

Genç olduğumuz zamanları düşünüyordum.
Translate from Turkish to English

Sanırım yapmak zorunda olduğumuz her şeyin arkasında yapmak istediğimiz bir şey vardır.
Translate from Turkish to English

Hayatta olduğumuz için şanslıyız.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'ye bazen yapmak zorunda olduğumuz bütün şeyin af dilemek olduğunu söyledi.
Translate from Turkish to English

Hayatta kalmak için yapmak zorunda olduğumuz şeyi yaptık.
Translate from Turkish to English

Yapmak zorunda olduğumuz bir şey var.
Translate from Turkish to English

Çok üzgün olduğumuz zaman ağlarız.
Translate from Turkish to English

Biz dışarıda olduğumuz sürece bebeğimize bakacak birine ihtiyacımız var.
Translate from Turkish to English

Çok tehlikeli bir hata yapmış olduğumuz sonucuna vardım.
Translate from Turkish to English

Çıkmak üzere olduğumuz sırada deprem başladı.
Translate from Turkish to English

Mescid-i Aksa elbette çok hassas olduğumuz bir konudur.
Translate from Turkish to English

Karşı karşıya olduğumuz örgütün gücünü anlamak açısından bu bile tek başına ne kadar ürkütücü!
Translate from Turkish to English

Tom söylemek zorunda olduğumuz şeyle ilgileniyor gibi görünüyordu.
Translate from Turkish to English

Sanırım yapmak zorunda olduğumuz her şeyin arkasında yapmak istediğimiz bir şey var.
Translate from Turkish to English

Bu sahip olduğumuz en iyisi değil.
Translate from Turkish to English

En azında söylemek zorunda olduğumuz şeyi dinlediler.
Translate from Turkish to English

Yapmak zorunda olduğumuz şey gerçekten oldukça basitti.
Translate from Turkish to English

Bu yeni makine sahip olduğumuz o eski şeyden çok daha iyi.
Translate from Turkish to English

Ait olduğumuz Boston'a geri dönelim.
Translate from Turkish to English

Hakkında konuşmak zorunda olduğumuz bir şey var.
Translate from Turkish to English

Açlığın eşiğinde olduğumuz zaman, onlar hayatlarımızı kurtardı.
Translate from Turkish to English

Küçük olduğumuz ve birlikte oynadığımız zamanı hatırla.
Translate from Turkish to English

Ona gitmeye hazır olduğumuz söyle.
Translate from Turkish to English

Çözmek zorunda olduğumuz bir sürü sorun vardı.
Translate from Turkish to English

Tom olduğumuz yerde kalmamızı söyledi.
Translate from Turkish to English

Olduğumuz yere geri gitmek istiyorum.
Translate from Turkish to English

Şimdi olduğumuz yere geri gidelim.
Translate from Turkish to English

Elimizdekilerle yapmak zorunda olduğumuz şeyi yaptık.
Translate from Turkish to English

Yapmak zorunda olduğumuz şey Tom'u ikna etmek.
Translate from Turkish to English

Karşı karşıya olduğumuz tek sorun bu değil.
Translate from Turkish to English

Yapmak zorunda olduğumuz şey Tom'u gitmesi için ikna etmek.
Translate from Turkish to English

Bu yapmak zorunda olduğumuz şey değil.
Translate from Turkish to English

Nerede olduğumuz ya da nereye gittiğimiz hakkında hiçbir fikrim yok.
Translate from Turkish to English

Tom'un nerede olduğumuz hakkında hiçbir fikri yok.
Translate from Turkish to English

Yapmak zorunda olduğumuz şey Tom'u bize yardım etmesi için ikna etmektir.
Translate from Turkish to English

Hâlâ hayatta olduğumuz için şanslıyız.
Translate from Turkish to English

Sahip olduğumuz için çok çalıştık.
Translate from Turkish to English

Güçlü olduğumuz yönlere yoğunlaşmamız gerek.
Translate from Turkish to English

O gerçekten yapmak zorunda olduğumuz bir şey miydi?
Translate from Turkish to English

Bir durgunluğun ortasında bile bir işi bırakmak zorunda olduğumuz zamanlar vardır.
Translate from Turkish to English

Sahip olduğumuz her şeyi Tom'a ver.
Translate from Turkish to English

Er ya da geç, şu an sahip olduğumuz TV çok eski bir model olduğu için yeni bir televizyon almak zorunda kalacağız.
Translate from Turkish to English

Sadece olduğumuz yerde kalacağız.
Translate from Turkish to English

Mücadelesini veriyor olduğumuz şey, özgürlük.
Translate from Turkish to English

Onur sahip olduğumuz en değerli şey.
Translate from Turkish to English

Bak, hakkında endişe duymak zorunda olduğumuz şey Tom hakkında ne yapacağımızdır.
Translate from Turkish to English

Şimdi birlikte olduğumuz için mutluyum.
Translate from Turkish to English

İnsanlar arasında olduğumuz sürece, insanlığa değer verelim.
Translate from Turkish to English

Genellikle istediğimiz şeyleri değil de, yapmak zorunda olduğumuz şeyleri yaparız.
Translate from Turkish to English

Görüşmek zorunda olduğumuz çok önemli bir şeyimiz var.
Translate from Turkish to English

Sahip olduğumuz her şeyi onlara ver.
Translate from Turkish to English

Sahip olduğumuz her şeyi ona ver.
Translate from Turkish to English

Sahip olduğumuz her şeyi onlara verdik.
Translate from Turkish to English

Onlar sahip olduğumuz her şeyi alıncaya kadar mutlu olmayacaklar.
Translate from Turkish to English

Çocuk olduğumuz zamanı hatırlıyorum.
Translate from Turkish to English

Âşık olduğumuz zaman hepimiz kadınız.
Translate from Turkish to English

Bazen yapmak zorunda olduğumuz şeyi yaparız, yapmak istediğimiz şeyi değil.
Translate from Turkish to English

Sahip olduğumuz bu dünyayı korumak istiyoruz.
Translate from Turkish to English

Aynı vilayetten olduğumuz için onunla iyi anlaşacağıma eminim.
Translate from Turkish to English

Yapmış olduğumuz aynen bu.
Translate from Turkish to English

Yapmak zorunda olduğumuz şey bu.
Translate from Turkish to English

Sağlık sahip olduğumuz en değerli şey.
Translate from Turkish to English

İçinde bulunduğumuz şu acınası durum! Yaşamak için sahip olduğumuz sadece kısacık bir an ve biz bunu elimizden geldiğince güçleştirmek için uğraşıyoruz.
Translate from Turkish to English

Tom'dan kurtulmak zorunda olduğumuz en iyi şansımızı mahvettin.
Translate from Turkish to English

Biz sahip olduğumuz her şeyi bağışladık.
Translate from Turkish to English

Karşı olduğumuz şey bu.
Translate from Turkish to English

Sahip olduğumuz her şeyi verdik.
Translate from Turkish to English

Tüm sahip olduğumuz bu.
Translate from Turkish to English

Tüm sahip olduğumuz bu değil.
Translate from Turkish to English

Havayı temizlemek için bu şansa sahip olduğumuz için sevindim.
Translate from Turkish to English

Bu almaya hazır olduğumuz bir risk.
Translate from Turkish to English

Tom'a sahip olduğumuz için şanslıyız.
Translate from Turkish to English

Hepimiz sadece insan olduğumuz için herkes hatalar yapar.
Translate from Turkish to English

İlgilenmek zorunda olduğumuz ailelerimiz var.
Translate from Turkish to English

Yapmak zorunda olduğumuz şeyi yapmaya gidelim.
Translate from Turkish to English

Yapmak zorunda olduğumuz başka bir şey olması gerektiğini sandım.
Translate from Turkish to English

Neyse, hala beraber olduğumuz için minnettarım.
Translate from Turkish to English

İlerleme kaydediyor olduğumuz için memnunum.
Translate from Turkish to English

Çalışıyor olduğumuz zor şartları anlayacağınızı umuyoruz.
Translate from Turkish to English

Nerede olduğumuz konusunda bir fikrin yok, değil mi?
Translate from Turkish to English

Peşinde olduğumuz kişi sen değilsin.
Translate from Turkish to English

Biz yardım etmek zorunda olduğumuz fakir kimseye ulaştık.
Translate from Turkish to English

Bu seyahat etmek zorunda olduğumuz uzun zorlu bir yol.
Translate from Turkish to English

Biz onlara borçlu olduğumuz her şeyi onlara geri ödedik.
Translate from Turkish to English

O bugün olduğumuz yer.
Translate from Turkish to English

Tom'a bizim takımda sahip olduğumuz için çok şanslıyız.
Translate from Turkish to English

Hayatta olduğumuz için memnunuz.
Translate from Turkish to English

Biz yapmak zorunda olduğumuz şeyi yapacağız.
Translate from Turkish to English

Hayatta olduğumuz için çok şanslıyız.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: zirvesidir, oturmak, istiyorsun, makinen, hayal, geri, döneceksin, bankta, arkadaşıyla, oturuyor.