Turkish example sentences with "kalan"

Learn how to use kalan in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Okula geç kalan öğrencilerin sayısı beklediğimden çok daha azdı.
Translate from Turkish to English

Koru yakıldı, alevler yükseldi, ve kısa sürede bayan Askew ve arkadaş şehitleriyle ilgili geriye kalan bütün şey dökülen bir küller yığınıydı.
Translate from Turkish to English

Silahta kalan parmak izleri şüphelininki ile uyuşuyor.
Translate from Turkish to English

Şişe içinde kalan sadece bir miktar süt vardı.
Translate from Turkish to English

Tom hayatının geriye kalan kısmında Boston'da kalmaya niyeti yok.
Translate from Turkish to English

Tom hayatının geriye kalan kısmında Boston'da yaşamaya karar verdi.
Translate from Turkish to English

Tom her zaman son sözü söylemek zorunda kalan insan türüdür.
Translate from Turkish to English

Tom büyükbabasından miras kalan parayla Mary için bir nişan yüzüğü aldı.
Translate from Turkish to English

İnsan embesil olmaya maruz kalan tek hayvandır.
Translate from Turkish to English

Büyükbabam hayatının geriye kalan kısmını sakin bir şekilde yaşamak istiyor.
Translate from Turkish to English

Kalan biraz şarap var.
Translate from Turkish to English

Kalan hiç süt yok.
Translate from Turkish to English

Kalan işi çabucak bitirelim ve birkaç içki için dışarı gidelim.
Translate from Turkish to English

Kalan işi çabucak bitirelim ve dışarı biraz içmeye gidelim.
Translate from Turkish to English

Kalan varsa, bana biraz ver.
Translate from Turkish to English

Cüzdanımda kalan hiç para yoktu.
Translate from Turkish to English

Lütfen bize hikayenin geri kalan kısmını anlat.
Translate from Turkish to English

Bay Mitchel geri kalan parayı hafta sonuna kadar ödememi talep etti.
Translate from Turkish to English

Kazada hayatta kalan tek kişiydi.
Translate from Turkish to English

1940'lardan kalan bu uçak hâlâ uçuyor.
Translate from Turkish to English

Hayatının geri kalan kısmını hapishanede geçirmeyi gerçekten istiyor musun?
Translate from Turkish to English

Sınıfta kalan çok az sayıda öğrenci vardı.
Translate from Turkish to English

Bütün kalan paramı kuaföre verdim.
Translate from Turkish to English

Dünya yalan kardeşim, dünya yalan! Var mı yalan dünyada bakî kalan. Mal da yalan, mülk de yalan. Var biraz da sen oyalan.
Translate from Turkish to English

Tom'a kararımı söylemem gerekene kadar kalan bir saatten daha az zamanım var.
Translate from Turkish to English

Kalan pek çok şey var.
Translate from Turkish to English

Kalan bir tane var.
Translate from Turkish to English

Hayatta kalan var mı?
Translate from Turkish to English

Lütfen kalan beş üniteyi hemen gönderir misiniz?
Translate from Turkish to English

Yalnız kalan küçük çocukla dışarı çıkmamalısın.
Translate from Turkish to English

Oldukça çok kalan su var.
Translate from Turkish to English

Ben tanrıça Demeterin son kalan tapanıyım.
Translate from Turkish to English

Uzun bir tartışmadan sonra kömür madenleri kapatıldı ve kalan madenciler işten çıkarıldılar.
Translate from Turkish to English

Hepimiz eski zamanlardan kitaplarda kalan eski yasaları duyduk, bunların çoğu birkaç kahkaha için iyidir.
Translate from Turkish to English

Listede kalan kelimelerin beşi isim.
Translate from Turkish to English

Kalan süre nedir?
Translate from Turkish to English

Onun yüzünde kalan üzüntü işaretini gördüm.
Translate from Turkish to English

Kalan bilgiyi hâlâ analiz ediyoruz.
Translate from Turkish to English

Kültür birisi birinin öğrendiği her şeyi unuttuktan sonra kalan şeydir.
Translate from Turkish to English

Lonesome George, türünün kalan son kaplumbağası, bilinmeyen nedenlerden öldü.
Translate from Turkish to English

Kalan acı bir tattı.
Translate from Turkish to English

Canlı kalan tüm aptallar şimdi neye inanacaklar?
Translate from Turkish to English

Kalan sadece birkaç parça var.
Translate from Turkish to English

Hayatta kalan tek kişi o.
Translate from Turkish to English

Tom'un sınıfının geri kalan kısmına ayak uydurma sorunu vardı.
Translate from Turkish to English

Kalan tek kişiyim.
Translate from Turkish to English

Tom hayatta kalan birkaç kişi arasındaydı.
Translate from Turkish to English

Tom kalan ve yardım eden birkaç kişinin arasındaydı.
Translate from Turkish to English

Tom kalan birayı lavaboya döktü.
Translate from Turkish to English

Tom bütün gece uyanık kalan tek kişidir.
Translate from Turkish to English

Saldırıdan hayatta kalan tek kişisin.
Translate from Turkish to English

Mary çantasında kalan parayı saydı.
Translate from Turkish to English

Tom'un Boston'da kalan hâlâ bir sürü arkadaşı olduğunu düşünüyor musun?
Translate from Turkish to English

Tom'un hâlâ Boston'da kalan arkadaşları olduğunu düşünüyor musun?
Translate from Turkish to English

Kalan sadece üç gün var.
Translate from Turkish to English

Günün geri kalan kısmında uyudum.
Translate from Turkish to English

Sahibi tarafından kötü muameleye maruz kalan köpeği insan görünce yüreği burkuluyor.
Translate from Turkish to English

Yetim kalan çocuklar karşımızda ağlarken, o acıyı bir parça da olsa hissederiz.
Translate from Turkish to English

Ana babasından miras kalan bir apartmana henüz taşındı.
Translate from Turkish to English

Böyle gölgede kalan havuzlarda balıkların çoğalması imkânsızdır.
Translate from Turkish to English

Seri katillerin çoğu, çocukluklarında şiddete maruz kalmışlardır, ama çocukluklarında şiddete maruz kalan çok az insan, sonradan seri katil olmuştur.
Translate from Turkish to English

Hiç hayatta kalan var mı?
Translate from Turkish to English

Hiç hayatta kalan var mıydı?
Translate from Turkish to English

Kalan tek kişiydim.
Translate from Turkish to English

Tom geç kalan tek kişi değildi.
Translate from Turkish to English

Canlı kalan biri var mı?
Translate from Turkish to English

Hayatta kalan biri var mı?
Translate from Turkish to English

Çekmecede kalan bir şey yok.
Translate from Turkish to English

Hayatının geriye kalan kısmı için sadece burada saklanamazsın.
Translate from Turkish to English

Altın standardında kalan bir tek ülke yok.
Translate from Turkish to English

Hayatının geriye kalan kısmını nasıl yaşamak istediğin bu mudur?
Translate from Turkish to English

Ben kazadan sağ kalan tek kişiyim.
Translate from Turkish to English

Kalan kaç taneye sahipsin?
Translate from Turkish to English

Geçtiğimiz 30 yıl içinde gök bilimcileri radyo dalgaları, gama ışınları ve arasında kalan tüm enerjilerle evreni inceleme yeteneğini geliştirdiler. Bu yetenek evrenimizdeki şaşırtıcı olayları keşfetmemize imkan verdi.
Translate from Turkish to English

Katliamda hayatta kalan sadece Tom değildi.
Translate from Turkish to English

İçimde dünden yarım kalan bir işimiz olduğuna dair bir his var.
Translate from Turkish to English

Hayatta kalan yok.
Translate from Turkish to English

Yapmak için kalan çok şey var.
Translate from Turkish to English

Yapmak için kalan bir şey yoktu.
Translate from Turkish to English

Tom geç kalan tek kişiydi.
Translate from Turkish to English

Sona kalan çürük yumurta.
Translate from Turkish to English

Polis şefine göre hayatta kalan yoktu.
Translate from Turkish to English

Tom'un hastaneye gitmek zorunda kalan tek kişi olduğunu sanmıyorum.
Translate from Turkish to English

Tom hayatının geriye kalan kısmı için hapse gidiyor.
Translate from Turkish to English

Kalan başka hiç kimse yok.
Translate from Turkish to English

Tom odada kalan tek boş koltuğu aldı.
Translate from Turkish to English

Geç kalan kişi sendin.
Translate from Turkish to English

Elimde kalan tek şey sensin Mary.
Translate from Turkish to English

Hayatta kalan tek kişiyim.
Translate from Turkish to English

Tom günün geri kalan kısmında dışarıda olacak.
Translate from Turkish to English

Dr. Valeri 8 ocak 1994 ten Mart 1995 e kadar uzayda kalan bir Rus kozmonottur. Uzayda en uzun süre kalma rekorunu elinde bulunduruyor.
Translate from Turkish to English

Kalan tuz var mı?
Translate from Turkish to English

Üç tane hayatta kalan var.
Translate from Turkish to English

Geriye kalan sadece iki gün var.
Translate from Turkish to English

Hiç kalan paramız yok.
Translate from Turkish to English

Kalan üç ayın var.
Translate from Turkish to English

Mary ağacın altında oturdu, on dokuzuncu yüzyıldan kalan eski bir kitap okudu.
Translate from Turkish to English

Kalan üç dakikamız var.
Translate from Turkish to English

Kalan bir saatimiz var.
Translate from Turkish to English

Kalan üç saatimiz var.
Translate from Turkish to English

Sadece kalan üç günümüz var.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: gözlerim, gitmen, fark, yaratmayacak, Mohan, top, oynamaya, gidiyorum, Everest, Dağı.