Turkish example sentences with "top"

Learn how to use top in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Mohan ile top oynamaya gidiyorum.

Bu odada top oynama.

Bu top o çocuğun servetidir.

Selena Gomez'in ikinci albümü Billboard Magazine'in top iki yüz albüm tablosunda dört numaraya yerleşti.

Top şimdi başkasında.

Tom kağıdı bir top gibi kırıştırdı ve odanın içinde fırlattı.

" O tekrar olmayacak. "Fortunatus kendi kendine söyledi, ve tekrar birbirlerine at sürmeye başladılar. Bu defa Fortunatus'un mızrağı düşmanına o kadar güçlü rastladı ki o atından bir top gibi uçtu ve yerde ölü yatıyordu.

Şu çocuk sık sık bir top ile pencerelerimizi kırıyor.

Polo gibi at sırtında oynanılan bir oyunun aksine futbol aslında ayakla oynanılan bir top oyunu demekti.

Elastik olduğu için lastik bir top seker.

Top oynayan çocuklar var.

Onlar parkta her öğleden sonra top oynarlar.

Yakar top oynayalım.

Neredeyse Tom'a top çarpıyordu.

Galileo kulenin tepesinden iki demir top düşürdü.

Tom Mary'yi top cambazlığı yapmaya çalışırken gördüğünde gülmemek için kendini güçlükle frenledi.

Onun sağ bacağına bir top çarptı.

Top yükseğe fırladı.

Burada hiç top var mı?

O, çok iyi bir top vurucusu.

Bir top nehirden aşağı doğru yüzüyordu.

Top onun gözüne çarptı.

Seninle top parkında buluşacağım.

O, çitin üzerinden bir top attı.

O, bahçede bir top buldu.

Hızlı bir top at.

O, bir top verdi.

Top kapağı açamıyor.

Ay'dan bakıldığında Dünya top gibi yuvarlaktır.

Top havada uçtu.

Top duvardan sekti.

Beyzbol oynamak için; bir sopa, top ve eldivenlere ihtiyacın var.

Joseph futbol oynayamaz. Top ayağına dolaşır ve her şeyi karman çorman eder.

Duvara top atmayın.

Bana top sahasına giden yolu gösterdi.

Top yerde bana doğru yuvarlandı.

Bugünkü top oyununun iptal edilmeyeceğini umuyorum.

Top sahasına nasıl gidileceğini bana söyleyebilir misiniz?

Bir yaprak kağıdı ezerek top yaptı.

Top helikopterin kalkışını izledi.

Top ona kafasının sol tarafından çarptı.

Çocuklar arka bahçede top fırlatıyorlar.

Beyaz top kırmızı top kadar ağırdır.

Beyaz top kırmızı top kadar ağırdır.

Öğretmen kutuyu açtı ve bir top çıkardı.

Top oynarken daha dikkatli olmalısın.

Çok sayıda insanın top parkına doğru aceleyle gittiğini gördüm.

Bu top o çocuğun hazinesidir.

Tom bir top atıcı.

Top, yolun karşısına yuvarlandı.

Bir top model olmak ve dünyayı gezmek istiyorum.

Sonuç olarak yağışlı günlerde içeride top oynarız.

Basketbol ve masa tenisi gibi top oyunları genellikle kapalı alanda oynanır.

Top şüphelenebilir.

Tom, top oynarken sol ayağını, yazarken ise sağ elini kullanır.

Bir çocuk dışarıdaydı ve bir top ile oynadı.

Bu top ne kadar?

Top nerede?

Top kazara patladı.

Bir top uçarak pencereden içeri girdi.

Top epeyce akıllı, değil mi?

Top oynayalım.

O top bana çarpabilirdi.

Pekala, biraz top oynayalım.

O bir top tuttu.

Adam inlerle cinlerin top oynadığı yolda mezarlığın yıkık duvarına sıçradı.

Hanuka bayramı sırasında dört taraflı dönen top ile oynamak gelenekseldir.

Hangi top beyaz?

Şimdi top sende!

Top ıslaktı.

Bir top oyununa gitmek ister misin?

Tom yorgun olduğu için yakar top oynamak istemedi.

Yarın muhtemelen top oyununa gideceğiz.

Top oyununun ertelenmesine karar verildi.

Tom iyi hissetmediği için yakar top oynamamaya karar verdi.

Top çite çarptı.

Tom'un mükemmel top becerileri var, o yüksek seviyede basketbol oynayamayacak kadar çok kısa.

Bu top senin mi yoksa onun mu?

Galileo, Pisa Kulesi'nden iki top bıraktı.

Bu kilise top ateşiyle yıkılmıştı.

Tom falsolu bir top attı.

Dünya, içinde büyük bir mıknatısı olan bir top gibidir.

O benden daha iyi top atar.

Top toplayıcı erkek ve kız çocukları hepsi yerel okullardan gelir.

Top havada yüksek sıçradı.

Bir top oyunu izlemeye gitmek ister misin?

Top üst direğe çarptı.

Son zamanlarda top gibi bir göbek büyütüyorum. Bu orta yaş olmalı.

Ben futbol oynarken bir top kafamın arkasına çarptı.

Buz hokeyi diski top şeklinde değil.

Bir buz hokeyi diski top şeklinde değildir.

Tom'un mağazası golf sopası, top, ayakkabı ve diğer aksesuarları satmaktadırç

Onun bir top sakalı var.

Bebek için bir top aldım.

Top hafifçe kavisli.

Dünya, içindeki büyük bir mıknatısla bir top gibidir.

Asla bir sineği öldürmek için bir top kullanma.

Birkaç top, sarı renktedir.

Bu top yuvarlaktır.

Hamuru top şeklinde biçimlendir.

Çocuklar top oynadılar.

Also check out the following words: Bazen, mıyım, merak, ediyorum, Gerçekleri, abartmayalım, Deneyelim, Üzülmeyin, şey, düzelecek.