Okula geç kalan öğrencilerin sayısı beklediğimden çok daha azdı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Koru yakıldı, alevler yükseldi, ve kısa sürede bayan Askew ve arkadaş şehitleriyle ilgili geriye kalan bütün şey dökülen bir küller yığınıydı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Silahta kalan parmak izleri şüphelininki ile uyuşuyor.
Translate from 土耳其语 to 中文

Şişe içinde kalan sadece bir miktar süt vardı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom hayatının geriye kalan kısmında Boston'da kalmaya niyeti yok.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom hayatının geriye kalan kısmında Boston'da yaşamaya karar verdi.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom her zaman son sözü söylemek zorunda kalan insan türüdür.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom büyükbabasından miras kalan parayla Mary için bir nişan yüzüğü aldı.
Translate from 土耳其语 to 中文

İnsan embesil olmaya maruz kalan tek hayvandır.
Translate from 土耳其语 to 中文

Büyükbabam hayatının geriye kalan kısmını sakin bir şekilde yaşamak istiyor.
Translate from 土耳其语 to 中文

Kalan biraz şarap var.
Translate from 土耳其语 to 中文

Kalan hiç süt yok.
Translate from 土耳其语 to 中文

Kalan işi çabucak bitirelim ve birkaç içki için dışarı gidelim.
Translate from 土耳其语 to 中文

Kalan işi çabucak bitirelim ve dışarı biraz içmeye gidelim.
Translate from 土耳其语 to 中文

Kalan varsa, bana biraz ver.
Translate from 土耳其语 to 中文

Cüzdanımda kalan hiç para yoktu.
Translate from 土耳其语 to 中文

Lütfen bize hikayenin geri kalan kısmını anlat.
Translate from 土耳其语 to 中文

Bay Mitchel geri kalan parayı hafta sonuna kadar ödememi talep etti.
Translate from 土耳其语 to 中文

Kazada hayatta kalan tek kişiydi.
Translate from 土耳其语 to 中文

1940'lardan kalan bu uçak hâlâ uçuyor.
Translate from 土耳其语 to 中文

Hayatının geri kalan kısmını hapishanede geçirmeyi gerçekten istiyor musun?
Translate from 土耳其语 to 中文

Sınıfta kalan çok az sayıda öğrenci vardı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Bütün kalan paramı kuaföre verdim.
Translate from 土耳其语 to 中文

Dünya yalan kardeşim, dünya yalan! Var mı yalan dünyada bakî kalan. Mal da yalan, mülk de yalan. Var biraz da sen oyalan.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom'a kararımı söylemem gerekene kadar kalan bir saatten daha az zamanım var.
Translate from 土耳其语 to 中文

Kalan pek çok şey var.
Translate from 土耳其语 to 中文

Kalan bir tane var.
Translate from 土耳其语 to 中文

Hayatta kalan var mı?
Translate from 土耳其语 to 中文

Lütfen kalan beş üniteyi hemen gönderir misiniz?
Translate from 土耳其语 to 中文

Yalnız kalan küçük çocukla dışarı çıkmamalısın.
Translate from 土耳其语 to 中文

Oldukça çok kalan su var.
Translate from 土耳其语 to 中文

Ben tanrıça Demeterin son kalan tapanıyım.
Translate from 土耳其语 to 中文

Uzun bir tartışmadan sonra kömür madenleri kapatıldı ve kalan madenciler işten çıkarıldılar.
Translate from 土耳其语 to 中文

Hepimiz eski zamanlardan kitaplarda kalan eski yasaları duyduk, bunların çoğu birkaç kahkaha için iyidir.
Translate from 土耳其语 to 中文

Listede kalan kelimelerin beşi isim.
Translate from 土耳其语 to 中文

Kalan süre nedir?
Translate from 土耳其语 to 中文

Onun yüzünde kalan üzüntü işaretini gördüm.
Translate from 土耳其语 to 中文

Kalan bilgiyi hâlâ analiz ediyoruz.
Translate from 土耳其语 to 中文

Kültür birisi birinin öğrendiği her şeyi unuttuktan sonra kalan şeydir.
Translate from 土耳其语 to 中文

Lonesome George, türünün kalan son kaplumbağası, bilinmeyen nedenlerden öldü.
Translate from 土耳其语 to 中文

Kalan acı bir tattı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Canlı kalan tüm aptallar şimdi neye inanacaklar?
Translate from 土耳其语 to 中文

Kalan sadece birkaç parça var.
Translate from 土耳其语 to 中文

Hayatta kalan tek kişi o.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom'un sınıfının geri kalan kısmına ayak uydurma sorunu vardı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Kalan tek kişiyim.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom hayatta kalan birkaç kişi arasındaydı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom kalan ve yardım eden birkaç kişinin arasındaydı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom kalan birayı lavaboya döktü.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom bütün gece uyanık kalan tek kişidir.
Translate from 土耳其语 to 中文

Saldırıdan hayatta kalan tek kişisin.
Translate from 土耳其语 to 中文

Mary çantasında kalan parayı saydı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom'un Boston'da kalan hâlâ bir sürü arkadaşı olduğunu düşünüyor musun?
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom'un hâlâ Boston'da kalan arkadaşları olduğunu düşünüyor musun?
Translate from 土耳其语 to 中文

Kalan sadece üç gün var.
Translate from 土耳其语 to 中文

Günün geri kalan kısmında uyudum.
Translate from 土耳其语 to 中文

Sahibi tarafından kötü muameleye maruz kalan köpeği insan görünce yüreği burkuluyor.
Translate from 土耳其语 to 中文

Yetim kalan çocuklar karşımızda ağlarken, o acıyı bir parça da olsa hissederiz.
Translate from 土耳其语 to 中文

Ana babasından miras kalan bir apartmana henüz taşındı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Böyle gölgede kalan havuzlarda balıkların çoğalması imkânsızdır.
Translate from 土耳其语 to 中文

Seri katillerin çoğu, çocukluklarında şiddete maruz kalmışlardır, ama çocukluklarında şiddete maruz kalan çok az insan, sonradan seri katil olmuştur.
Translate from 土耳其语 to 中文

Hiç hayatta kalan var mı?
Translate from 土耳其语 to 中文

Hiç hayatta kalan var mıydı?
Translate from 土耳其语 to 中文

Kalan tek kişiydim.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom geç kalan tek kişi değildi.
Translate from 土耳其语 to 中文

Canlı kalan biri var mı?
Translate from 土耳其语 to 中文

Hayatta kalan biri var mı?
Translate from 土耳其语 to 中文

Çekmecede kalan bir şey yok.
Translate from 土耳其语 to 中文

Hayatının geriye kalan kısmı için sadece burada saklanamazsın.
Translate from 土耳其语 to 中文

Altın standardında kalan bir tek ülke yok.
Translate from 土耳其语 to 中文

Hayatının geriye kalan kısmını nasıl yaşamak istediğin bu mudur?
Translate from 土耳其语 to 中文

Ben kazadan sağ kalan tek kişiyim.
Translate from 土耳其语 to 中文

Kalan kaç taneye sahipsin?
Translate from 土耳其语 to 中文

Geçtiğimiz 30 yıl içinde gök bilimcileri radyo dalgaları, gama ışınları ve arasında kalan tüm enerjilerle evreni inceleme yeteneğini geliştirdiler. Bu yetenek evrenimizdeki şaşırtıcı olayları keşfetmemize imkan verdi.
Translate from 土耳其语 to 中文

Katliamda hayatta kalan sadece Tom değildi.
Translate from 土耳其语 to 中文

İçimde dünden yarım kalan bir işimiz olduğuna dair bir his var.
Translate from 土耳其语 to 中文

Hayatta kalan yok.
Translate from 土耳其语 to 中文

Yapmak için kalan çok şey var.
Translate from 土耳其语 to 中文

Yapmak için kalan bir şey yoktu.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom geç kalan tek kişiydi.
Translate from 土耳其语 to 中文

Sona kalan çürük yumurta.
Translate from 土耳其语 to 中文

Polis şefine göre hayatta kalan yoktu.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom'un hastaneye gitmek zorunda kalan tek kişi olduğunu sanmıyorum.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom hayatının geriye kalan kısmı için hapse gidiyor.
Translate from 土耳其语 to 中文

Kalan başka hiç kimse yok.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom odada kalan tek boş koltuğu aldı.
Translate from 土耳其语 to 中文

Geç kalan kişi sendin.
Translate from 土耳其语 to 中文

Elimde kalan tek şey sensin Mary.
Translate from 土耳其语 to 中文

Hayatta kalan tek kişiyim.
Translate from 土耳其语 to 中文

Tom günün geri kalan kısmında dışarıda olacak.
Translate from 土耳其语 to 中文

Dr. Valeri 8 ocak 1994 ten Mart 1995 e kadar uzayda kalan bir Rus kozmonottur. Uzayda en uzun süre kalma rekorunu elinde bulunduruyor.
Translate from 土耳其语 to 中文

Kalan tuz var mı?
Translate from 土耳其语 to 中文

Üç tane hayatta kalan var.
Translate from 土耳其语 to 中文

Geriye kalan sadece iki gün var.
Translate from 土耳其语 to 中文

Hiç kalan paramız yok.
Translate from 土耳其语 to 中文

Kalan üç ayın var.
Translate from 土耳其语 to 中文

Mary ağacın altında oturdu, on dokuzuncu yüzyıldan kalan eski bir kitap okudu.
Translate from 土耳其语 to 中文

Kalan üç dakikamız var.
Translate from 土耳其语 to 中文

Kalan bir saatimiz var.
Translate from 土耳其语 to 中文

Kalan üç saatimiz var.
Translate from 土耳其语 to 中文

Sadece kalan üç günümüz var.
Translate from 土耳其语 to 中文