Learn how to use ilacı in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.
Translate in Safari and other macOS apps in one click.
Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.
Get for freeInstall it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.
Get for free
Doktor, hangi ilacı vereceğine karar vermeden önce dikkatlice düşünür.
Translate from Turkish to English
Hastalanırsan bu ilacı al.
Translate from Turkish to English
Yatmaya gitmeden önce üç tablet soğuk algınlığı ilacı aldım.
Translate from Turkish to English
Her altı saatte bir bu ilacı için.
Translate from Turkish to English
Bu ilacı her altı saatte bir al.
Translate from Turkish to English
Bu ilacı günde üç kez alın.
Translate from Turkish to English
Bu ilacı içmeyi reddetmelisin.
Translate from Turkish to English
Tom'un ilacı kötü amaçla kullanma sorunu vardır.
Translate from Turkish to English
O ona o ilacı almayı durdurmasını tavsiye etti fakat o ihtiyacı olduğunu düşünüyordu.
Translate from Turkish to English
O ona o ilacı almayı durdurmasını tavsiye etti.
Translate from Turkish to English
Tom bu ilacı alırsa soğuk algınlığından kurtulabileceğini söylüyor.
Translate from Turkish to English
Zamanın öfkenin ilacı olduğu gerçekten söylenilmektedir.
Translate from Turkish to English
Tom doktorun yazdığı ilacı aldıktan sonra biraz daha iyi hissetti.
Translate from Turkish to English
Tom doktorun ona verdiği ilacı almanın gerekli olmadığına karar verdi.
Translate from Turkish to English
Bu ilacı almadan önce bir doktora danışmalısın.
Translate from Turkish to English
Günde iki kez bu ilacı al.
Translate from Turkish to English
Hangi ilacı tavsiye edersiniz?
Translate from Turkish to English
Yemeklerden sonra bu ilacı al.
Translate from Turkish to English
Bu ilacı almak zorunda mıyım?
Translate from Turkish to English
Günde üç kez ilacı al.
Translate from Turkish to English
O, ona ilacı almasını tavsiye etti.
Translate from Turkish to English
Bu ilacı almam için beni zorladılar.
Translate from Turkish to English
Bu ilacı öğünler arasında al.
Translate from Turkish to English
Her yemekten sonra bu ilacı al.
Translate from Turkish to English
Her yemekten önce bu ilacı al.
Translate from Turkish to English
Her dört saatte bir bu ilacı al.
Translate from Turkish to English
Üşüttüğünde bu ilacı al.
Translate from Turkish to English
Lütfen bana biraz uçak tutması ilacı verin.
Translate from Turkish to English
Beğen ya da beğenme, bu ilacı almak zorundasın.
Translate from Turkish to English
Bu ilacı alırsan, daha iyi hissedersin.
Translate from Turkish to English
Bu ilacı çocukların alamayacağı bir yere koy.
Translate from Turkish to English
Bu ilacı iç. Yakında daha iyi hissedersin.
Translate from Turkish to English
Biraz öksürük ilacı ve aspirin almalısın.
Translate from Turkish to English
Her altı saatte bu ilacı iç.
Translate from Turkish to English
Bu ilacı derhal kullanmanı şiddetle tavsiye ediyorum.
Translate from Turkish to English
Ne kadar süre bu ilacı almak zorundayım?
Translate from Turkish to English
Bana günlük olarak hangi ilacı aldığını söyler misin?
Translate from Turkish to English
Babamın ihtiyacı olan ilacı satın almak için yeterli param yok.
Translate from Turkish to English
Tom birkaç ilacı ilaç şişesinden döktü ve onları ağzına attı.
Translate from Turkish to English
Tom bir çorba kaşığına biraz öksürük ilacı döktü.
Translate from Turkish to English
O ilacı neden alıyorsun?
Translate from Turkish to English
Tom'un ilacı banyoda değil.
Translate from Turkish to English
Tom'a yanlışlıkla yanlış ilacı verdim.
Translate from Turkish to English
Sev veya sevme, bu ilacı almalısın.
Translate from Turkish to English
Grip olduğun zaman bu ilacı al.
Translate from Turkish to English
Bu ilacı aç karnına almamalısın.
Translate from Turkish to English
Bu ilacı ne sıklıkta almam gerektiğinden emin değilim.
Translate from Turkish to English
Tom uygun ilacı aldığı için, kendini daha iyi kontrol edebilmesi gerekiyor.
Translate from Turkish to English
İyi olmak istiyorsan bu ilacı alsan iyi olur.
Translate from Turkish to English
Daha iyi olmak istiyorsan bu ilacı almak zorundasın.
Translate from Turkish to English
Eğer iyileşmek istiyorsan bu ilacı almayı sürdürmelisin.
Translate from Turkish to English
Kendini kötü hissediyorsan bu ilacı iç.
Translate from Turkish to English
Hâlâ bu ilacı alman gerekiyor mu?
Translate from Turkish to English
Mide ilacı koymuştum buraya.
Translate from Turkish to English
Size reçete edilmiş ilacı başkasına vermeniz yasa dışıdır.
Translate from Turkish to English
Bu ilacı iç.
Translate from Turkish to English
Bu ilacı reçetesiz alabilirsin.
Translate from Turkish to English
Koluma bir uyku ilacı enjekte etti.
Translate from Turkish to English
Tom doktorunun almasını söylediği ilacı almadı.
Translate from Turkish to English
Bu ilacı al. Yakında daha iyi hissedeceksin.
Translate from Turkish to English
Bu ilacı almayı bıraksam ne olur?
Translate from Turkish to English
Bu ilacı al ve yakında iyi hissedeceksin.
Translate from Turkish to English
Bu ilacı reçete olmadan satın alabilirsin.
Translate from Turkish to English
Onlar bana bu ilacı alırsam biraz daha iyi hissedeceğimi söyledi.
Translate from Turkish to English
Bu ilacı reçetesiz alabiliyor musunuz, yoksa reçete almanız gerekiyor mu?
Translate from Turkish to English
Lütfen, bu ilacı günde iki kez almayı unutma, sabah ve akşam.
Translate from Turkish to English
Bu ilacı şimdi almanı istiyorum.
Translate from Turkish to English
Bu ilacı almalı mıyım?
Translate from Turkish to English
Çocuklar için bir araç tutması ilacı istiyorum.
Translate from Turkish to English
Böcek ilacı getirmeyi unutma.
Translate from Turkish to English
İyi hissetmiyorsan bu ilacı al.
Translate from Turkish to English
Bu saman nezlesi ilacı benim için oldukça iyi çalışıyor.
Translate from Turkish to English
Bu ilacı almak zorundayım.
Translate from Turkish to English
Ben bir doğurganlık ilacı alıyorum.
Translate from Turkish to English
Biraz öksürük ilacı satın almak için eczaneye gittim.
Translate from Turkish to English
Neden bu ilacı birkaç gün almıyorsun ve İşe yarayıp yaramadığını görelim.
Translate from Turkish to English
Bu ilacı al ve çok daha iyi hissedeceksin.
Translate from Turkish to English
Sen ilacı almalısın!
Translate from Turkish to English
Bu ilacı alırsan, kendini daha iyi hissedersin.
Translate from Turkish to English
Bu ilacı aldıktan sonra kendimi daha iyi hissedeceğim söylendi.
Translate from Turkish to English
Boğazım ağrıyor ve ateşim var. Bir soğuk algınlığı ilacı alabilir miyim?
Translate from Turkish to English
O, ilacı alır almaz onun ateşi düştü.
Translate from Turkish to English
Bu sadece bir teselli ilacı.
Translate from Turkish to English
Eğer bu ilacı alırsan daha iyi hissedersin.
Translate from Turkish to English
Bu ilacı içeceksin ve yatıp uyuyacaksın.
Translate from Turkish to English
O Çin ilacı aldı, bu onun semptomlarını rahatlattı.
Translate from Turkish to English
Bu ilacı babam için aldım.
Translate from Turkish to English
Bu ilacı alırsan, mide ağrısı iyileşmiş olacak.
Translate from Turkish to English
Tıbbi yardım almadan ilacı değiştirmemek ya da durdurmamak önemlidir.
Translate from Turkish to English
Bu ilacı alırsanız, çok daha iyi hissedeceksiniz.
Translate from Turkish to English
Bu ilacı günde üç kez alman gerekiyor.
Translate from Turkish to English
Tom'un ihtiyacı olan ilacı almak için gitmem gerekiyor.
Translate from Turkish to English
Bu ilacı çocukların ulaşamayacağı bir yerde tutun.
Translate from Turkish to English
FDA yeni ilacı onayladı.
Translate from Turkish to English
Doktor ona ilacı reçete etti.
Translate from Turkish to English
Bu ilacı içmeni istiyorum.
Translate from Turkish to English
Bu ilacı içersen nezleden kurtulabilirsin.
Translate from Turkish to English
Bu ilacı içmeli miyim?
Translate from Turkish to English
Bu ilacı iç ve kendini daha iyi hissedeceksin.
Translate from Turkish to English
Eğer soğuk aldıysan lütfen bu ilacı al.
Translate from Turkish to English
Doktor ilacı hastaya verdi.
Translate from Turkish to English
Also check out the following words: farkında, olmayabilir, Hangi, düğmeye, basacağımı, söyler, görüşebildiğim, mutluyum, Yakınlardaki, kasabada.