Bulaşık makinesinin nasıl çalıştığını anlatabilir misin?

Ne söylemeye çalıştığını anlamıyorum.

Şirketin tepesine gelmek için, onun sıkı çalıştığını herkes biliyor.

Tom'un dün gece geç saatlere kadar çalıştığını duydum. Doğru mudur?

Makinenin nasıl çalıştığını bana öğretti.

Bir ampulün nasıl çalıştığını bana kim söyleyebilir?

1969'da ticari bilgisayarlar için sanal bellek üzerine tartışma sona erdi. David Sayre tarafından yönetilen bir IBM araştırma ekibi sanal bellek yükleme sisteminin tutarlı olarak en iyi elle kontrol edilen sistemlerden daha iyi çalıştığını gösterdi.

Nerede çalıştığını sorabilir miyim?

Tom Mary ve John'un onu öldürmeye çalıştığını hatırladı.

Tom'un bir garajda çalıştığını kafanda canlandırabiliyor musun?

Tom genellikle yapmaya çalıştığını başarır.

Tom sistemin nasıl çalıştığını açıkladı.

Tom pusunun nasıl çalıştığını açıkladı.

Tom bir bilgisayarın nasıl çalıştığını anlamıyor.

Tom Mary'nin ne söylemeye çalıştığını anlayamadı.

Tom'un ne söylemeye çalıştığını anladın mı?

Onun nasıl çalıştığını bana göster.

Tom Mary'nin ne yapmaya çalıştığını anlayamıyor gibi görünüyor.

Tom o zamanda çalıştığını iddia etti.

Tom Mary'nin ne söylemeye çalıştığını güçlükle işitebiliyordu.

Yarı zamanlı çalıştığını biliyorum.

Tom Mary'nin ne söylemeye çalıştığını anlamıyor.

Ne demek istemeye çalıştığını anlayamıyorum.

Yazarın ne söylemeye çalıştığını anlayamıyorum.

Tom'un bir garajda çalıştığını görebiliyor musun?

Onun ne söylemeye çalıştığını anlıyorum.

Bunun nasıl çalıştığını sana açıklayayım.

Tom'un bir garajda çalıştığını hayal edebiliyor musun?

Bu makinenin nasıl çalıştığını açıklayacağım.

Onun ne söylemeye çalıştığını anlayabiliyor musun?

Ne söylemeye çalıştığını anlayamıyorum.

Bu yazılımın nasıl çalıştığını anlamaya çalışmak sıkıcı.

Nasıl çalıştığını görüyorum.

Onun çalıştığını düşünüyor musun?

Bunun nasıl çalıştığını biliyorum.

Hüzünlenmeyi seviyorum. Çoğu insanın üzücü duygudan kaçmaya çalıştığını biliyorum. Fakat sanırım bu yanlış.

Bunun nasıl çalıştığını hâlâ anlamıyorum.

Tom'un seni öpmeye çalıştığını gördüm.

Tom'un kendini öldürmeye çalıştığını gördüm.

Tom'un burada çalıştığını hatırlamıyorum.

Tom'un siz arkadaşlarla çalıştığını sanıyordum.

Tom'un ne söylemeye çalıştığını anlamak zordu.

Her iddiasına varım ki bunun nasıl çalıştığını merak ediyorsun.

Bana ne söylemeye çalıştığını anlayamıyorum.

Onun ne söylemeye çalıştığını anlayamıyorum.

Yardım etmeye çalıştığını biliyorum.

Tom'la çalıştığını biliyorum.

Tom için çalıştığını biliyorum.

Çok çalıştığını biliyorum.

Tom'a yardım etmeye çalıştığını biliyorum.

Sadece bana yardım etmeye çalıştığını biliyorum.

Bana ne söylemeye çalıştığını biliyorum.

Burada ne yapmaya çalıştığını biliyorum.

Tom'un ne yapmaya çalıştığını biliyorum.

Tom'un nerede çalıştığını biliyorum.

Tom'un bu gece geç saatlere kadar çalıştığını biliyorum.

Bunun nasıl çalıştığını anlıyor musun?

Bunun nasıl çalıştığını biliyor musun?

Tom her şeyin nasıl çalıştığını bilen tek kişidir.

Tom'un nerede çalıştığını bilmiyorsun, değil mi?

Tom'un Fransızca çalıştığını duydum.

Burada bu şeyin nasıl çalıştığını bilen biri var mı?

İnsan beyninin nasıl çalıştığını anlamıyorum.

Problem hakkında ne yapmaya çalıştığını anladığımı sanıyorum fakat geleceği de düşünmelisin.

Senin ne yapmaya çalıştığını biliyorum.

Tom'un nerede çalıştığını bilmiyorum.

Bize bunun nasıl çalıştığını gösterir misiniz?

Tom bana, birinin onu öldürmeye çalıştığını söyledi.

Tom'un sana yardım etmeye çalıştığını göremiyor musun?

Senin nerede çalıştığını öğrenebilir miyim?

Tom, tarayıcının nasıl çalıştığını Mary'ye gösterebilir misin?

Sistemin nasıl çalıştığını biliyorsun.

Eskiden burada çalıştığını bilmiyordum.

Tom Mary'yi öpmeye çalıştığını söyledi.

Çalıştığını görebiliyorum.

Burada çalıştığını söylemişti.

Ne söylemeye çalıştığını anladığımdan emin değilim.

Tom burada çalıştığını biliyor mu?

Tom sigarayı bırakmaya çalıştığını söylüyor.

Tom ne kadar süre Fransızca çalıştığını söyledi?

Tom ve senin Mary ile birlikte çalıştığını bilmiyordum.

Tom Mary'nin ne söylemeye çalıştığını biliyordu.

Sanırım ne söylemeye çalıştığını sonunda anladım.

Ben onun nerede çalıştığını bilmek istiyorum.

Ben onun nerede çalıştığını bilmek istemiyorum.

Keşke bunun nasıl çalıştığını bilsem.

Tom Mary'nin nerede çalıştığını bilmek istiyordu.

Tom çok çalıştığını söylüyor.

Fransızca çalıştığını biliyordum.

Tom Mary'nin ona ne söylemeye çalıştığını merak ediyordu.

Tom Mary'nin onun ne söylemeye çalıştığını anladığına memnun oldu.

Tom Mary'nin çalıştığını gördü.

Çalıştığını düşünüyorum.

Sanırım Tom'a ne söylemeye çalıştığını biliyorum.

Onlar için çalıştığını biliyoruz.

Boston'da çalıştığını söylediğini sandım.

Onlarla birlikte çalıştığını biliyorum.

Onunla birlikte çalıştığını biliyorum.

Bunun nasıl çalıştığını biliyorsun, değil mi?

Bunun nasıl çalıştığını bana gösterebilir misin?

Bize nerede çalıştığını söyle.